Sosyal Medya

Tarihe İz Bırakanlar

Fatma Tuncer / Milli Gazete



Hz. Asiye’yi sadece Firavun’un eÅŸi ve Musa’ya annelik yapan bir ÅŸahsiyet olarak biliriz. Oysa çağın en karanlık yüzlü diktatörünün evinde Musa’yı büyütmek ve hakka tabi olmak çileli bir yolculuktur ki, Hz. Asiye’yi çaÄŸlar ötesine taşıyan sabrı kuÅŸanarak revan olduÄŸunu bu çileli yolculuÄŸu olmuÅŸtur. Ä°stediÄŸi her ÅŸeye sahip olabilirdi Asiye ama o çileyi omuzlarına aldı ve ebedi saadeti seçti.

Denize bırakılmış bir bebeÄŸe ve onun ailesine kucak açan Hz. Asiye ırkçılığa, zorbalığa, ÅŸiddete, siyasi çatışmalara karşıydı ve bütün bunların sergilendiÄŸi bir ortamda ağır bir sınav veriyordu. Åžefkatli yüreÄŸi ezilenlerle birlikte çarpıyordu Hz. Asiye’nin ve ait olmadığı bir ortamda kendini hiç olmadığı kadar yalnız hissediyordu. Merhametliydi ve bir o kadar da etkin ve dinamikti… Koca yüreÄŸi ile yoksulları, kimsesizleri, yetimleri kucaklayan, onlara annelik yapan, adil ve cesaretli bir ÅŸahsiyetti o… Lüks ve ÅŸatafatı reddedip, erdemli bir hayatı seçmiÅŸti Hz. Asiye ve Allah onu hakikatle buluÅŸturarak ödüllendirmiÅŸ ve imanının, sabrının, merhametinin bereketini çaÄŸlar ötesine taşımıştı. Hz. Asiye ÅŸatafat içinde yuvalanan kokuÅŸmuÅŸluÄŸa baÅŸkaldırıp, özüyle kucaklaÅŸmaya karar verdiÄŸinde bir kuÅŸ kadar hafiflemiÅŸti ve sanki üzerinden bir yük kalkmıştı… Hakka teslim oldu ve yaÅŸadığı bütün zorlukları unutuverdi.

Hz. Asiye’nin Hz. Musa’ya tabi olduÄŸunu öÄŸrenen Firavun onu kararından vazgeçirmek için ağır baskı ve iÅŸkenceye maruz bıraktı ve mahrumiyete terk ederek gücünü göstermeye çalıştı. YaÅŸadığı iÅŸkence dayanılmaz boyutlara ulaşınca Hz. Asiye ÅŸehadetin ışığını bütün hücrelerinde hissedip Rabbine ÅŸöyle duada bulundu: “Rabbim benim için katında bir cennet, bir köÅŸk yap” (Tahrim, 11). Hz. Asiye sonlu olanı deÄŸil sonsuz olanı seçti ve devasa eserleri, yazıtları, anıtları ve tarihi zenginlikleri ile dünyaya nam salmış bir ülkenin en yetkin kiÅŸisiyken sahip olduÄŸu her ÅŸeyi elinin tersiyle itip, hakkı seçti, cennete talip oldu. Hz. Asiye zamanın en zalim diktatörünün evinde bir peygamber büyütmüÅŸ ve onun yolunu seçerek ebedi saadete ulaÅŸmıştı.

Hz. Asiye’nin içinde yaÅŸadığı ÅŸaÅŸaalı saraylar ve etrafından pervane olan hizmetkârlar ilgisini çekmiyor, dünyaya ait ziynetler, makam ve mevkiler onu zerre kadar etkilemiyordu. Yetimlerin annesiydi o, denize bırakılmış bir çocuÄŸu ve onun ailesini koÅŸulsuz bir sevgi ile kucaklamış ve onların en büyük destekçisi olmuÅŸtu. Kalbi zayıflarla, yoksullarla çarpıyordu Hz. Asiye’nin ve kendini bulunduÄŸu yere ait hissetmiyordu. Zayıfları ezen ve toplumu baskı ile susturmaya çalışan bir diktatörün sarayında merhameti yeÅŸerten ve adalete susayanların umudu olan asil ve lider ruhlu bir kadındı o. Kendini ırkçılığa, zorbalığa, hoyrat ve baskıcı yönetimlere hiçbir zaman yakın hissetmedi ve ezilenlerin annesi olmayı tercih etti. Firavun’un baskı ve dayatmaları altında hayatlarını sürdüren yoksullar için Hz. Asiye koca bir toplumu besleyen Nil Nehri gibiydi ve Firavun’un sarayına adaletin kulelerini korkusuzca dikmiÅŸti.

Hz. Asiye yaÅŸadığı ağır iÅŸkenceler karşısında daha da güçlendi ve teslimiyet gösterip ÅŸehadete ulaÅŸacağı anı bekledi. Dünyaya hiç itibar etmedi, avucuna bırakılan ÅŸatafatlı hayatları reddetti ve ebedi saadeti seçti. Dünyanın geçici bir konaklama yeri olduÄŸunu fark etti ve hiç bitmeyecek bir mutluluÄŸun kokusunu hissettiÄŸinde rahatlayıp duaya durdu… Sonra dünya yolculuÄŸu sona erdi ve Hz. Asiye ÅŸehadete ulaÅŸtı.
Hz. Asiye’nin gösterdiÄŸi teslimiyet kendisiyle aynı kaderi yaÅŸayanlar için bir motivasyon kaynağı oldu ve eÅŸlerinden, çocuklarından koparılarak zindanlara kapatılan, ağır iÅŸkencelere maruz kalan kadınlar onun sabrını kuÅŸanarak güç elde ettiler.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.