ÖSO’nun kurucusu Albay Esad: Önce muhalifler içinde temizlik yapılması lazım

Albay Riyad el Esad, 10 yılı geride bırakan Suriye'deki iç savaşı ve Suriye silahlı muhalefetini deÄŸerlendirdi. Ä°ndependentTürkçe'den Cihat Arpacık'a konuÅŸan Esad, Suriye'deki protestoların ilk 6 ayında hiçbir silahlı eylem yapılmadığı halde Suriye ordusunun sivilleri katletmeye baÅŸladığını, o süreçte yapılan zulme karşı durdukları için rejim tarafından hedef alındıklarını ifade etti.

Esad, ilk etapta Suriye halkı adına kurulan hareketin Suriye'de olanları duyurmak için baÅŸka ülkelerle irtibata geçildiÄŸini, daha sonra ise ÖSO içerisinde ABD baÄŸlantılı grup oluÅŸturulduÄŸuna dikkat çekti.

“Rejimin ordusunu ve istihbaratını zayıflatmak için çalışan bir direniÅŸ gücüydük”

Suriye'de gösteriler baÅŸladıktan sonra, ilk 6 ay boyunca hiçbir silahlı eylem yapılmadı. Sadece sivil gösteriler vardı. Sonra rejim katliamın seviyesini yükseltti. Halkı, sivil gösterilerde katletti. Bizim de ordudaki subaylar olarak önümüzde iki seçenek vardı. Ya katil rejimin ya da masum halkın yanında duracaktık. Bizler halkımızı korumak için orduya girmiÅŸtik. Katil olan rejimin başı olsa bile onun yanında duramazdık. Açıklama yaptık ve zalim rejimin deÄŸil mazlum halkın yanında olduÄŸumuzu söyledik. Bu açıklamanın ardından askeri istihbarat birimleri beni haziran ayında tutuklayarak cezaevine attı. 1 hafta cezaevinde kaldım. Cezaevinden 3 Temmuz 2011'de çıktım. 4 Temmuz 2011'de ise rejim ordusundan ayrılarak devrime katıldığımı açıkladım. O zamanlar rejimden ayrılan subayların sayısı çok azdı. Onlarla toplandık ve bu katliamları nasıl engelleyebileceÄŸimizi konuÅŸtuk. Sivil halk için ne yapabileceÄŸimizi konuÅŸtuÄŸumuz o toplantılarda bir askeri oluÅŸum fikri tartıştık. O askeri kurum ise Özgür Suriye Ordusu'ydu. 29 Temmuz 2011'de ise bu orduyu ilan etti.

Riyad Esad'ın ÖSO'nun kuruluÅŸunu duyurduÄŸu videodan bir kare...

Siyasetçiler, korunma talep eden halk ve kanaat önderleriyle görüÅŸmeler yapmıştık. Hepsi de insanları korumak için böyle bir askeri yapı kurma fikrine destek verdi. Sonra da kurumsal yapıyı oturtmak için çalışmalara baÅŸladık. Herhangi bir oluÅŸum, yerel halkın onayı olmadan baÅŸarılı olamaz. Siyasetçilerin de çabaları gerekir. Gösteri yapan halk, hemen bu fikri benimsedi ve 'Biz Özgür Suriye Ordusu'nun yanındayız, bu ordu bizi temsil ediyor' dediler. Artık baÅŸlangıç yapılmıştı. Özgür Suriye Ordusu, yerel halkın saygısını da Arap ülkeleri ya da diÄŸer ülkeler tarafından da saygı gördü. Saygının nedeni ÅŸuydu: Görevi halkı koruyup rejimi düÅŸürmekti. BaÅŸka ülkelerin ideolojileri ya da ajandaları için çalışmadık. Biz, tam olarak resmi bir ordu deÄŸildik. Rejimin ordusunu ve istihbaratını zayıflatmak için çalışan bir direniÅŸ gücüydük.

"ABD, kendi askeri gruplarını kurdu"

ÖSO, tamamen Suriye içinde alınmış bir kararla doÄŸdu. Hiçbir dış güçle irtibatımız yoktur. Hatta, kurulurken ve kurulduktan sonra dış güçlerle irtibat kanalları nasıl oluÅŸacağını bile bilmiyorduk. ÖSO kurulduktan ve sahada baÅŸarı kazandıktan sonra ABD'nin talimatıyla engellendi. Kurmadan önce hiçbir dış güçle irtibatımız yoktu ama kurduktan sonra birçok ülkeyle irtibata geçtik. Bundaki amacımız da rejimin katliamlarını, gösteri yapan sivil halkı öldürdüÄŸünün dünyaya anlatmaktı. ÖSO, dış irtibattan tamamen uzaktır. Ama içeride ABD tarafından kurulan bazı askeri gruplar vardı. MOG operasyon odası tarafından kurulan gruplar var. Biz onları Özgür Suriye Ordusu olarak kabul etmiyoruz. Onlar da zaten kendilerini Özgür Suriye Ordusu olarak görmüyor. Kendilerine "muhalif" diyorlar. 2012'de Antalya'da yapılan Suriye gündemli uluslararası konferansta Suriyeli muhaliflerin Genelkurmayı kuruldu. O zaman da Özgür Suriye Ordusu ismi zikredilmedi. "Muhalif Güçler Genelkurmayı" denildi. Onlar gerçekte ÖSO'yu temsil etmiyordu. Zaten çalışmalarını da bu isimle yapmadılar. Özgür Suriye Ordusu kurucusu ve komutanı olmama raÄŸmen beni Antalya Konferansı'na davet etmediler.

"Birçok grup komutanı silah kaçakçılığı, insan kaçakçılığı gibi yasadışı faaliyetler yapıyor"

Suriye devrimini söndürmek için belirli kiÅŸiler grupların başına geldi. Birçok grup komutanı silah kaçakçılığı, insan kaçakçılığı gibi yasadışı faaliyetler yapıyor. Bunlar devrimi tamamen ortadan kaldırmak için yapılıyor. Bir 'komutan' kavramı vardır. Suriye'de bu kavram yerli yerinde kullanılmıyor. Bir çiftliÄŸi idare eden birine "çiftlik komutanı" diyemeyiz. Komutanın sahada kendine özgü bir karizması vardır. Politikası olmalıdır. Kendisini, askerlerini ve halkı koruyacak bir stratejisi olmalıdır. Kaçakçılık ya da gasp yapan birine "komutan" diyemeyiz. Ona "komutan" dersek sahada olan gerçek komutanlara haksızlık yapmış oluruz.

“Muhalifler zalimin karşısına geçmek yerine kendileri zalim olmaya baÅŸladılar”

Suriye devriminin bu hale gelmesinde Rusya ve IŞİD'in rolü var ama en büyük rol muhalif güçlerin komutanlarını seçenlerin. Olmadık ÅŸahısları olmadık makamlara getiriler. Muhalifler zalimin karşısına geçmek yerine kendileri zalim olmaya baÅŸladılar. Halkı koruyacak askeri yapılar olmak yerine dışarıdan gelen emirleri uygulayan kuruluÅŸlar haline geldiler. Devrimin gerilemesinin baÅŸlıca nedenlerinden biri budur. Muhalifler halkı korumak yerine dış emirleri uygulamaya baÅŸladılar ve kendi aralarında da savaÅŸmaya baÅŸladılar. Sahadaki iç savaÅŸlar sadece etnik, mezhebi ya da ideolojik savaÅŸlar deÄŸil aynı zamanda çıkar savaÅŸlarıdır. Ribat noktalarında birlikte savaÅŸan savaÅŸçıların amacı gümrük kapılarını ele geçirmeye, kaçak noktalarında nüfuz sahibi olmaya dönüÅŸtü. Hakikat budur. Devrimin sönme noktasına gelmesinin nedenlerinden biri de devrimin görünür yüzleri olan siyasetçiler ve onları bu konumlara getirenler. Bazı kiÅŸiler medya üzerinden parlatılmak isteniyor. Onları "süper güç" yapmaya çalışıyorlar. Ä°çeriye ve dışarıya böyle fotoÄŸraflar veriyorlar. Åžimdi onlar uluslararası görüÅŸmeler katılıyorlar. Bu görüÅŸmelerin ana amacı rejimi düÅŸürmek deÄŸil, yeni bir anayasa yapmak. Esad rejimi artık tartışılmıyor bile. Sahadaki güçler kendi otoriterini ve menfaatlerini korumak için destek aldığı dış güçlerin tüm emirlerini uyguluyorlar. Devrimin zayıflamasının bir nedeni de budur. Ayrıca bu grupların içinde dürüstçe çalışan, rejimi devirmek için savaÅŸa katılanlar da komutanlarının bu durumlarını gördükten sonra savaÅŸmaya istekleri kalmadı. Onların sahadan çekilmesi de devrimi zayıflattı.

"Muhaliflerin baÅŸka ülkelerde savaÅŸması devrime zarar verdi, onlar artık devrimci deÄŸil, paralı asker"

Suriyelilerin baÅŸka ülkelere giderek oralarda savaÅŸmaları Suriye devrimini negatif olarak etkiledi. Bu gruplar kime karşı savaÅŸacaklar? Rusya'ya karşı mı? Suriye'de de Ruslar var, burada savaÅŸabilirler. Rejime karşı mı savaÅŸ veriyorlar? Suriye rejimi duruyor. Askeri güçlerin baÅŸka ülkelere giderek savaÅŸmaları sonrası halk onlara "paralı asker" demeye baÅŸladı. Artık devrimci deÄŸiller. Onlar paralı asker. Kim paralarını verirse giderler. Ben hiçbir Suriyelinin baÅŸka bir ülkede savaÅŸmasına karşı deÄŸilim. Gitmek istiyorsa sadece paralı asker olarak gitsin ama "Muhalif Suriye Gücü" olarak gitmesin. Senin zaten bir düÅŸmanın var. Onu yenmeden, ülkeni kurtarmadan dışarıya gitmemen gerekir. Åžam'ı ele geçirseydik, rejimi düÅŸürseydik, yabancı üsleri elimize alsaydık, özgürlüÄŸü bütün dünyaya yayma hakkımız olabilirdi. Rejim, katliamlarına devam ederken dışarıya gitmem. DiÄŸer ülkeler bize muhtaç deÄŸil. ABD, NATO Ukrayna'ya asker gönderebilir. Bu güçlerine raÄŸmen sadece ekonomik ambargo uyguluyor. Türkiye tarafsız durdu. Bizim askerimiz neden gitsin?

Ä°lk savaÅŸçıların birçoÄŸu ekonomik nedenlerle ve sahipsiz kalmalarından dolayı Avrupa'ya gitti. Bazıları Türkiye'de. Bir kısmı da hala Suriye'de.

"Temennimiz Rusya'ya, rejime, Ä°ran'a, PKK'ya karşı büyük bir hareketlilik olması"

Suriye savaşı, uluslararası bir nitelik kazandı. Türkiye'nin, Rusya'nın ABD'nin rolü var. Rusya rejimi destekliyor. Son günlerde daha önce vurulmayan bölgeler de Rusya tarafından vurulmaya baÅŸlandı. Siyasi muhalif güçlerin hiçbir gücü yok. Askeri gücümüz de sahada çok zayıf. Suriye'deki savaÅŸtan en çok çıkar elde eden güç PKK oldu. Ukrayna'daki krizden de en çok faydayı onlar kazanabilir. Çünkü Amerika'dan direkt destek alıyorlar. Rusya'nın "solcu gücü" olarak da biliniyorlar. Tabii ki temennimiz Rusya'ya, rejime, Ä°ran'a, PKK'ya karşı büyük bir hareketlilik olması. Ama yakın bir zaman içinde böyle bir hareketliliÄŸin yaÅŸanacağını düÅŸünmüyorum.

"OÄŸlumu, yeÄŸenlerimi, bacağımı kaybettim, ne dün piÅŸman oldum ne de yarın piÅŸman olacağım"

Biz Özgür Suriye Ordusu'nu kurmadan, hatta devrim baÅŸlamadan önce "bir ÅŸeyler yapmalıyız" diyorduk zaten. Onlar ülkenin madenlerini, petrolünü, ekonomisini, devletin bütün kaynaklarını sadece destekçileri için kullanılıyordu. Halk galeyan içindeydi. Bu durum varken Suriye halkı Tunus'ta, Libya'da, Yemen'de olanları gıpta ile izliyordu. Psikolojik olarak devrime hazırdı. Suriye'de devrim hareketi baÅŸladıktan sonra halkı koruma görevini yerine getirmek için Özgür Suriye Ordusu'nu kurduk. Rejimi düÅŸürmek, zulme son vermek için hiç piÅŸman olmadım. Åžimdi de piÅŸman deÄŸilim. Gelecekte de piÅŸman olmayacağım. Suriye'de birkaç defa suikasta uÄŸradım. Bacağımı kaybettim, oÄŸlumu kaybettim, amcaoÄŸlumu kaybettim, yeÄŸenlerimi kaybettim. Ama yine de piÅŸman deÄŸilim. Çalışmaya devam edeceÄŸim.

"Önce muhalifler içinde bir temizlik yapılması lazım"

Suriyeliler bu savaşı hala kazanabilir. Ä°çerideki halk, hataları ortadan kaldırmak için beni birkaç defa davet etti. Hataları temizleyip yeniden rejime karşı savaÅŸalım istiyorlar. Bunun için 2 aÅŸamalı bir süreç gerekiyor. Önce muhalifler içinde bir temizlik yapılması sonra da rejime karşı yeni bir mücadele dönemi baÅŸlaması lazım. Halkın tek isteÄŸi eskisi gibi bir askeri oluÅŸum kurulması. Devrimin ilk günlerindeki gibi bir askeri yapı istiyorlar. Bu hala mümkün ama imkanlar açılması gerekiyor. Devrim sürecinde beni en çok sevindiren olaylardan biri, ilk günlerde bir askeri bir akademiyi zayıf imkanlarımızla, basit silahlarımızla, hiçbir mermi atmadan ele geçirmemizdi. Esirler de almış sonra o esirleri salıvermiÅŸtik. Åžimdiki imkanlar o zaman olsaydı çok büyük baÅŸarılar elde ederdik. 2013'ten sonra dış ülkeler kendi özel gruplarını kurarak onları desteklemeye baÅŸladı. O zaman devrim için bir yol haritası ortaya koymamız gerektiÄŸini, devrimin yolundan saptığını söyledim. Askeri güçler dışa bağımlı olmaya baÅŸlamışlardı. Devrimin yolundan saptığını o zaman gördüm. Rejim bitecek, halklar kazanacak. Dünya haritası yeniden dizayn oluyor. Bazı yeni ülkelerin doÄŸuÅŸunu göreceÄŸiz. Bu devrime yanlış yapan hesap verecek. Suriye devrimi dünyaya, özgürlük sembolü oldu. Halkımız çadırlardan evlerine dönecek. Kesinlikle döneceÄŸiz. Biz yeniden kazanacağız. Suriye içindeki ve dışındaki özgür Suriye halkına, devrimin yanında duran ÅŸahıs, kurum ve halklara teÅŸekkür ediyoruz. Suriye devrimi kazanacak. Ve bu devrim özgürlük ve onur sembolü olmaya devam edecek.

Bu hataları engellemek ve bir yol haritası çıkarmak için birkaç görüÅŸme yaptım. O görüÅŸmelerde ‘devrim yolundan sapıyor, çözmezsek kötüye gidecek, devrim kapanacak' dedim. Onlar bu sözüme itibar etmediler. Onlardan birini yakın zamanda gördüm. ‘O zaman seni dinleseydik ÅŸu an devrim tam güç ilerliyordu' dedi. Bu hatalar ani yapılmış hatalar deÄŸildir. Bütün bunlar birikerek geldi. Ben bir dönem devrimi geçici durdurarak bir konsey kurmayı önerdim. Bu konseyin, hataları inceleyerek yeni bir strateji geliÅŸtirmesini ve devrime yeni bir güç katmasını istedim. Ama maalesef kimse dinlemedi.

“PKK'yı Suriye devriminin bir parçası olarak gösterdiler”

Suriye'de faaliyet gösteren baÅŸka ülkelerin Suriye ajandaları birbirinden farklı. Kimi bu devrimin kendisine sıçramaması için devrimi söndürmek istedi. Kimisi Suriye'nin zenginliklerini ele geçirmek istedi ve bunun için kötü niyetlileri karar mekanizmalarına getirdiler. Heyetlerde görevlendirdiler. Åžimdi bunlar diplomatik görüÅŸmelere katılıyorlar. Her yerde onları uyardım. Bu ÅŸahısların doÄŸru kiÅŸiler olmadığını söyledim. BaÅŸkaları için çalışan, para karşılığı savaÅŸan askerler olduklarını söyledim. Åžimdi uluslararası basında Suriyeli muhalifler illegal iÅŸlerle anılıyor. KötülüÄŸün sembolü haline getiriliyorlar. Böyle bir imaj oluÅŸturmaya çalıştılar. Hataların bir örneÄŸi Kobani'de yaÅŸandı. Orada bir terör örgütünü diÄŸer bir terör örgütüne karşı desteklediler. Bu da PKK'nın uluslararası alanda tanınmasının önünü açtı. ABD baskısıyla Türkiye üzerinden onlara yardım edildi. Bizim insanlarımız destek olmak için oraya gitti, Türkiye topraklarını açtı. PKK'yı Suriye devriminin bir parçası olarak gösterdiler. Sonuçta maçı tek kazanan PKK oldu.

Ä°ndependentTürkçe .