Bir romantizm meselesi: Türkiye’de tarım
İsmail Kılıçarslan / Yeni Şafak
Mustafa KurdaÅŸ dostumuz haklı. Bakanlığı boyunca ağızlarını açıp tek kelime etmedikleri Bekir Pakdemirli görevden alınır alınmaz ona veryansın eden bazılarının tavırlarındaki o “tuhaf ton” oldukça can sıkıcı.
Yazılarımı takip edenler pekâlâ hatırlayacaklardır. Bakanlığı esnasında Pakdemirli’yi isim de vererek oldukça sert eleÅŸtirdiÄŸim 3-4 yazım var. En son orman yangınlarında “iletiÅŸim yönetimi ve söylem geliÅŸtirme konusunda gördüÄŸüm en baÅŸarısız siyasilerden biri” yazmıştım mesela. Yani adam görevdeyken, iÅŸinin başındayken eleÅŸtirmiÅŸtim. Åžimdiyse görevinden alındığında, yani makamından kaynaklı gücü elinden gittiÄŸinde onu eleÅŸtirecek deÄŸilim. Çünkü insana yakışan doÄŸru tavrın bu olduÄŸuna inanıyorum. Pakdemirli, hatasıyla-sevabıyla görevini tamamladı. “GeçmiÅŸ olsun” diyelim. Hem ona, hem bize.
Zaman zaman “ÅŸu konuda da bir ÅŸey söylesene Ä°smail” tavrına maruz kalıyorum insanların. Büyük ihtimalle yukarıdaki satırları okuyan bazıları “x’e de bir ÅŸey desene, y’yi de eleÅŸtirsene” diyecekler. Bu, sadece Türkiye’ye deÄŸil, tüm dünyaya mahsus bir sapma bana kalırsa. Duyarlılık ve hassasiyet baremimizle ilgili bir durum bu… Hangi dünyaya kulak kesildiÄŸimizle ilgili…
Benim bu konudaki yaklaşımım “kendi ajandamın dışında bir ajanda ile hareket etmemek” ilkesidir. Radarım baÅŸkasına deÄŸil, kendime aittir ve orada ne görürsem yazmaya çabalarım. Bunu insanlara böylece anlatabilmemin bir yolu olsa ama maalesef yok.
Bu, burada bir dursun.
ÜÅŸenmedim, tarım ve hayvancılık ile ilgili yeni bakan Vahit KiriÅŸçi’yi “hangi tablonun beklediÄŸine dair” bazı istatistiklere baktım.
Åžimdi kimseye yaranamayacağım bir ÅŸey söyleyeyim. Tablo muhaliflerin çizdiÄŸi kadar berbat da deÄŸil, iktidar destekçilerinin sandığı kadar parlak da deÄŸil.
Üretimden baÅŸlayayım. 2021’de Türkiye’de 32 milyon ton tahıl, yine 32 milyon ton sebze, 25 milyon ton da meyve üretmiÅŸiz. Çeper üretimleri de dâhil edersek 100 milyon tona yakın bir üretimden söz ediyoruz. Bu üretim sonunda tarımsal ihracat rakamımız 30 milyar dolar olmuÅŸ. Açık konuÅŸmak gerekirse doÄŸru planlamayla ve endüstriyel tarımı daha da çok destekleyerek bu rakamın 4-5 yıl içerisinde 40 milyar dolar barajını aÅŸmaması için hiçbir nedene sahip deÄŸiliz.
Hayvancılıkla devam edelim. 2021’de büyükbaÅŸ hayvan sayımız 18 milyonun biraz üzeri, küçükbaÅŸ hayvan sayımız 57 milyon, kümes hayvanı sayımız ise 400 milyon olmuÅŸ. BüyükbaÅŸ hayvan sayımız çok az azalırken küçükbaÅŸ hayvan sayımız %7 civarında artmış ki bu “tam bir küçükbaÅŸ hayvan ülkesi” olan Türkiye için ÅŸahane bir haber.
Malum, “Türkiye et ithal ediyor” tantanası hiç bitmeyen bir mesele. Orada da istatistikler bize et ithalatının düzenli olarak azaldığını haber veriyor. Bir baÅŸka güzel haber de 2015’ten bu yana doÄŸru yöntemler ve doÄŸru tür tercihleriyle büyükbaÅŸ hayvanlarda karkas ağırlığının artırılması olmuÅŸ. Karkas ağırlığının 260 kilolardan 290 kilolara çıkması az mesele deÄŸil. Zannederim bu yıl canlı hayvan ve et ithalatı sıfırlanmış olacak.
Gelelim ÅŸu “romantizm” meselesine bir yandan da. “Türkiye’de tarımın bitirildiÄŸi” propagandası her zaman taraftar buluyor kendine. Baktığımız, okuduÄŸumuz, gördüÄŸümüz hiçbir rakam bu “bitirme iÅŸini” desteklemiyor. Aksine, tarımsal üretimde de, ihracat rakamlarında da sürekli bir artış görülüyor yıldan yıla.
Fakat tabii açık söylemek gerekirse tarımsal üretim konusunda “olabileceÄŸimiz en iyi yere” biraz daha yolumuz var. OlabileceÄŸimiz en iyi yer “endüstriyel ve yenilikçi bir yol haritası”nı çıkarıp çıkaramayacağımıza baÄŸlı.
Kabaca söylemek gerekirse un deÄŸil makarna, et deÄŸil köfte, süt deÄŸil süt tozu, çilek deÄŸil çilekli pasta, gül deÄŸil parfüm ihraç etmeye baÅŸladığımızda deÄŸiÅŸir Türkiye’de tarımsal üretimin yol haritası. Sayın Bakan’ın en çok iÅŸin bu tarafına kafa yormasını çok isterim. Zira Türkiye’nin geleceÄŸini savunma sanayimiz, yaratıcı endüstrilerde üretebildiÄŸimiz markalarımız ve yüksek karşılığı olan tarım ihracatımız garanti altına alacak bence.
Henüz yorum yapılmamış.