Güncel
Batılıların Savaş Oyunları ve Oyuncakları
Ali Haydar Haksal / Milli Gazete
SavaÅŸlar baÅŸladığında insan yüreÄŸini titreten, uzun zaman kendine getirmeyen sahneler gözlerimizin önüne geldikçe derin ve ağır bir süreç yaÅŸanıyor. Medyayı izlemek, ekranlara bakmak insana ağır geliyor. Kendimizi bildiÄŸimizden beri OrtadoÄŸu’daki savaÅŸların sürgit olması, bitmemesi ve giderek artık savaÅŸların bu bölgelerin bir gerçeÄŸi olacağı yadsınamıyor. Üstüne üstlük artık bu bir oyuna dönüÅŸüveriyor. Haz ve keyif alınan bir oyun oluyor.
SavaÅŸları isteyen, koÅŸullarını hazırlayan ve baÅŸlatanların bir plânıdır savaÅŸlar. SavaÅŸsız yapamıyor onlar. Çünkü ekonomik yapıları bir anlamda buna da baÄŸlı. Ä°nsanlığı sömürmenin bir yoludur savaÅŸlar veya savaÅŸ ortamları. Ä°nsanların en küçük kitlelerini bile birbirine düÅŸüren bir oyun.
SavaÅŸlar ÅŸeytanların da bir dansıdır. Ä°nsanlığın aleyhine, ölümlerine, tükeniÅŸlerine neden olan ÅŸeytanların dansı. Hile, çıkar ve hatta oyuna dayalı bir eÄŸlence.
Bir savaÅŸ baÅŸladığında diplomasi iliÅŸkileriyle bir anda bitirilebilecek savaÅŸlar var. Fakat ÅŸeytanların amacı savaÅŸları bitirmek deÄŸil, bahane ve gerekçelerle savaÅŸların uzaması için özel önemler oluÅŸturuluyor. Bitmemesi için de çaba gösteriliyor. Katliamların oluÅŸması için de özellikle bekleniyor. Filistin ve Suriye’de bu oyun on yıllardır sürüyor. Afganistan, Irak savaÅŸları bitmiÅŸ deÄŸil. Bosna savaşında bile bile ölümlere göz yumuldu. Ukrayna savaşında da benzer bir durum var. Fakat Batılılar kendi kültürlerine ve hatta ırklarına ait olanların ölümlerine çok da tahammül edemiyorlar. Edemiyorlar çünkü kimi durumlar bunun göstergesi. Yunanistan’a bundan birkaç ay evvel giden göçmenlere kapılarını kapatan, donarak ölümlerine göz yumanlar kendi dindaÅŸları olunca merhamet yürekleri gevÅŸiyor. Uzun yıllardır Akdeniz tam anlamıyla bir insanlar mezarlığı. Göçmenlerin sürekli oralarda ölümleri de onlar için görmezlikten gelinen hâlleri.
Åžeytanlarla dans zordur. Nasıl dans edileceÄŸi bilinemez. Onlar oyunlarının kurallarını da kendileri belirler. Oyun içinde oyun oynarlar. Muhatapları olan insanlık ne yapacağını da bilemez.
Ä°nsanlığın kurtarılışı amaç olmayınca savaÅŸların hiçbir zaman bir mantığı da olmaz. Ä°nsanlar bu oyunun sadece birer oyuncağıdırlar. Hani sanal oyunlar var, bilgisayarlarda oynanan, oyuncakların ölümleri nasıl bir oyun ve eÄŸlence iÅŸiyse yaÅŸanmakta olan bu savaÅŸlar da birer oyundur sadece.
Belki de en ilginç olanı insanların, yani bizim insanlarımızın bu oyunların mantığını kavrayamayışları. Kimi zaman ideolojik ya da hayat anlayışları bakımından görmezlikten gelmeyiÅŸleri. Anlayışları, inanışları sarsılmasın diye yüzlerini o yönden çeviriyorlar, arkalarını dönüyorlar, görmüyor, iÅŸitmiyor ve duyumsamıyorlar.
Deyimlerimizdendir: “bıçak kemiÄŸe dayanınca” canlar acıyınca birden bir silkeleniyorlar gibi oluyorlar. Bu da geçici oluyor.
Batılıların genel anlamda Filistinlilere karşı duyarsızlığı ortada. Ne söylense boÅŸ. Kadınların, çocukların öldürülüÅŸleri onların ruhlarını titretmiyor. NasırlaÅŸmış ruhlu olduklarından, orada yaÅŸananlar sadece birer oyun oluyor sıradan. Topraklarımızdaki ölümler farksız mı?
Ukrayna savaşı da böyle. Ya da benzer durumda olanlar da. Bu savaşın çok uzun sürmeyeceÄŸini biliyoruz. Yüzbinlerce insanın ölümüne izin verilmez. Verilmesin tabiî. Ama her savaşın ve ölümün açacağı derin yaraların öyle hemen giderilemeyeceÄŸi de biliniyor.
Keyif ve çıkar ehli olanların, keyifleri ne zaman gelirse ya da stoklarındaki silâhlar ne zaman azalırsa, gerekli satışlar yapılırsa o zaman hız keser. Ne yazık ki olan insanlara olur, binlercesi ölür, geride kalanlar ağır bir psikoloji ile kendi hâllerine bırakılır. Sonrası mı, nasılsa yeni bir savaÅŸ bir yerde mutlaka patlayacaktır. OrtadoÄŸu bu oyunlar için paha biçilmez bir alan. Petrol kaynakları ve gelirlerinin devÅŸirilmesi, Müslümanların birbirine kırdırılması süregidecektir. Bu savaÅŸlar hem ekonomiktir, hem kültüreldir hem de psikolojiktir.
Henüz yorum yapılmamış.