Rusya’ya petrol ambargosu! ABD, düşman ilan ettiği ülkelerle görüşüyor
Petrol fiyatları, 2008'den bu yana en yüksek seviyelerine çıkarken, ABD'nin Rus petrolüne ambargo uygulama olasılığı fiyatlardaki yukarı yönlü baskıyı daha da artırıyor. ABD, Venezuela ve İran gibi kriz yaşadığı ülkeleri alternatif üretici olarak değerlendirip çözüm arayışına girdi.
Rusya-Ukrayna savaşının baÅŸladığı 24 Åžubat'ta 98,08 dolardan açılan Brent petrolün varil fiyatı bugün itibarıyla yüzde 33,2 artarak 130,71 dolara çıktı. Brent petrolün varil fiyatı böylece, Temmuz 2008'den bu yana en yüksek seviyesini gördü.
Rusya ile Ukrayna savaşı, baÅŸta ABD ve Avrupa BirliÄŸi (AB) tarafından olmak üzere, Rus ekonomisine yönelik kapsamlı yaptırımların uygulanmasına neden oldu.
ABD, baÅŸlıca Rus finans sektörünü hedef alan yaptırımları petrol ihracatını da kapsayacak ÅŸekilde geniÅŸletmek isterken, Avrupa hali hazırda enflasyonist baskının tavan yaptığı bir ortamda yaptırımlardan ÅŸimdilik uzak kalmaya çalışıyor.
Rus ihracat gelirlerinin yüzde 37'si petrol sektöründen
Rusya, ocak ayında günlük toplam 10 milyon varil ham petrol üretimiyle dünyanın en büyük üçüncü petrol üreticisi konumundaydı.
Aynı zamanda dünyanın en büyük ikinci ham petrol ihracatçısı konumundaki Rusya'nın günlük ortalama ihracatı yaklaşık 8 milyon varil seviyesinde bulunuyor.
Rusya'nın petrol ihracatının yüzde 60'ı Ekonomik Kalkınma ve Ä°ÅŸbirliÄŸi Örgütü (OECD) ülkelerine yapılırken, yüzde 20'si ise Çin'e gerçekleÅŸtiriliyor.
Petrol ihracatının, ekonomisinde kritik bir yer tuttuÄŸu Rusya'nın geçen yılki toplam emtia ihracatı yaklaşık 492 milyar dolarken, bu rakamın yüzde 37'si yani yaklaşık 180 milyar doları ham petrol ve petrol ürünlerinden oluÅŸuyor.
Öte yandan, Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) hesaplamasına göre, petrolün varil fiyatındaki her 10 dolarlık artış Rusya'nın ihracat gelirine yıllık 20 milyar dolar katkı, ülke ekonomisinde de yüzde 1,5 büyüme saÄŸlıyor.
Uzmanlar, Rus petrolüne yaptırım sonucu petrol fiyatlarının artmasının ters etki yaparak, Moskova'nın bütçe gelirlerini artırabileceÄŸine iÅŸaret ediyor.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da 5 Mart'ta yaptığı açıklamada, ABD'nin Rus petrolüne yönelik yasaklar getirebileceÄŸi iddialarına iliÅŸkin, "Bu küresel enerji piyasalarını oldukça sarsabilecek bir durum. Bu oldukça ciddi sonuçlara yol açar." ifadelerini kullanmıştı.
Savaşın baÅŸlamasının ardından Rusya'dan ABD'ye petrol kargosu gönderilmedi
ABD DışiÅŸleri Bakanı Antony Blinken, dün Avrupalı müttefikleriyle Rusya'dan petrol ithalatını durdurmayı görüÅŸtüklerini açıkladı.
ABD'nin Rus petrolüne yaptırım ihtimalini gündeme getirmesine raÄŸmen Batılı ülkelerin Rus ekonomisinde istediÄŸi etkiyi yaratabilmesi için AB ile birlikte hareket etmesi gerekiyor.
AB ise toplam petrol ithalatının yaklaşık yüzde 30'unu karşılayan Rus petrolüne yönelik yaptırım uygulamaya ÅŸimdilik yanaÅŸmıyor.
Almanya Ekonomi ve Ä°klimi Koruma Bakanı Robert Habeck, 3 Mart'ta yaptığı açıklamada, Almanya'nın Rusya'dan petrol, gaz ve kömür ithalatının yasaklanmasına karşı olduÄŸunu söyledi.
Rusya'nın ABD'nin geçen yılki ham petrol ithalatında payı yüzde 3 seviyesindeydi.
TankerTrackers.com verilerine göre, toplam 600 milyon dolar deÄŸerindeki Rus petrolü hali hazırda ABD'ye teslim edilmek üzere.
Söz konusu petrol kargosu, ABD'nin Rusya'dan sipariÅŸ ettiÄŸi son kargo olabilir çünkü Ukrayna'daki savaşın baÅŸlamasının ardından Rusya'dan ABD'ye herhangi bir petrol kargosu yola çıkmadı.
ABD'den olası petrol yaptırımı öncesi Venezuela ile görüÅŸme
ABD yönetimi, Rus petrolüne yönelik olası yaptırımların, halihazırda 2008'den bu yana en yüksek seviyelerine gelen petrol fiyatlarını daha da tırmandıracağı endiÅŸesiyle Venezuela ve Ä°ran gibi önemli rezervlere sahip ülkelerle istiÅŸarelere baÅŸladı.
New York Times gazetesinin diplomatik kaynaklara dayandırdığı 6 Mart tarihli haberinde, Washington'dan üst düzey yetkililerin, Venezuela Devlet BaÅŸkanı Nicolas Maduro hükümeti ile görüÅŸmek üzere baÅŸkent Caracas'a gittiÄŸi belirtildi.
Haberde, ABD'nin uyguladığı yaptırımlara karşılık Maduro hükümetinin ekonomik ve siyasi olarak Rusya, Ä°ran ve Çin ile iliÅŸkilerini geliÅŸtirdiÄŸine iÅŸaret edilerek, Rus enerji ÅŸirketleri ve bankalarının, yaptırımlara raÄŸmen Venezuela'nın ülkenin en büyük döviz kaynağı olan petrolü ihraç etmeye devam etmesine izin vermede etkili olduÄŸu kaydedildi.
Venezuela ve Ä°ran petrol üretimini artırmaya hazırlanıyor
Yaklaşık 300 milyar varille dünyanın en büyük petrol rezervine sahip ülkesi Venezuela, düÅŸük üretim seviyesi ve yetersiz ihracat altyapısı nedeniyle enerji kaynaklarından yeterince faydalanamıyor.
Ülkede 2007'de 3 milyon 237 bin varil olan günlük petrol üretimi ABD'nin yaptırımları nedeniyle 2020 itibarıyla 1 milyon varilin de altına düÅŸmüÅŸtü.
Maduro da gerekli yatırımların yapılması halinde, ülkesindeki petrol üretimini hızla 3 milyon varile kadar çıkarabileceklerini söylemiÅŸti.
Ä°ran, 13 üyeli Petrol Ä°hraç Eden Ülkeler Örgütü'nde (OPEC) geçen yıl günlük ortalama 2,4 milyon varil petrol üretimiyle beÅŸinci sırada yer aldı. Bu üretimin tamamına yakını yaptırımlar nedeniyle ihraç edilmek yerine iç tüketimde kullanıldı.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre, ocakta günlük ham petrol üretimi 2,5 milyon varile ulaÅŸan Ä°ran'ın petrol ihracatı ise 800 bin varil seviyesinde kaldı.
Yaptırımların kaldırılması durumunda, Ä°ran'ın yıl sonuna kadar günlük 1,3 milyon artışla 3,8 milyon varillik üretim kapasitesine ulaÅŸabileceÄŸi hesaplanıyor.
Ülkenin tankerlerde depolanan yaklaşık 80 milyon varillik petrolünün de hızla piyasaya sürüleceÄŸi tahmin ediliyor.
Rus petrolüne yönelik ambargo olasılığı gündeme gelirken, Ä°ran ile devam eden nükleer müzakere görüÅŸmelerinde ilerleme kaydedilmesi de dikkati çekiyor.
Ayrıca, IEA'nın 31 üye ülkesi de stratejik rezervlerinden 30 günlüÄŸüne toplamda 61,7 milyon varil petrolün kullanıma açılması konusunda anlaÅŸmıştı. Bu rakamın 30 milyon varilini ABD tek başına karşılayacak. AA .
Henüz yorum yapılmamış.