Sosyal Medya

Güncel

Manevi gelişimin önündeki sarp yokuş

Abdülaziz Kıranşal / Milli Gazete



Müslüman ÅŸahsiyetin manevi geliÅŸiminin önündeki en büyük engellerden birisi de mala ve dünyaya baÄŸlılıktır. Bu baÄŸ, onun eÅŸsiz manevi hallerin tadına varışının ve bu tat ile gerçekleÅŸtireceÄŸi büyük deÄŸiÅŸimin ve dönüÅŸümün aşılması en güç yokuÅŸu, geçilmesi en zor geçididir.

Rabbimizin, “Fakat o, sarp yokuÅŸu aÅŸamadı. O sarp yokuÅŸ nedir bilir misin? Köle azat etmek veya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut aç açık bir yoksulu doyurmaktır” (Beled, 90/11-16) ayetinde buyurduÄŸu gibi bir kimsenin en çok sevdiÄŸi malından yetime, yoksula, borçluya, ihtiyaç sahibine ayırması ve düzenli olarak sadaka vermesi, tıpkı bir yokuÅŸu tırmanır gibi insanın nefesini kesen, bacaklarında takat bırakmayan, göÄŸsünü daraltan, zirveye ulaÅŸmayı gözünde büyüttükçe büyüten, her an geri dönüÅŸle tırmanma arasında git gel yaÅŸatan ve terleten ciddi ve çetin bir iÅŸtir.

Ama bütün manevi nimetler, haller ve zevkler, o kimseyi, iÅŸte bu zorluklara tırmandığı zirvede beklemektedir. O zirvede daha önce dünyaya hiç bakamadığı ÅŸekilde farklı bir açıdan bakma fırsatı onu beklemektedir ki, bu bakış açısı onun bütün hayatını deÄŸiÅŸtirebilecek ölçüde önemlidir. Çünkü bu fırsat, hayata ve olaylara iman penceresinden bakma fırsatıdır. 

Bin bir zorlukla tırmanılan o zirvede onu hiç yaÅŸamadığı tatlı ve ender duyguları yaÅŸama imkânı beklemektedir ki, bu imkân, ruhun harekete geçmesidir. Duyguların canlanması ve tüm amellere artık hislerin eÅŸlik etmesi demektir. Yani manevi geliÅŸim çarkının dönemeye baÅŸlaması demektir. Ä°ÅŸte bu sarp yokuÅŸ, malı Allah yolunda infak etme yokuÅŸudur.

Bu infak, yokuÅŸu türlü dikenlerle, engellerle, tehlikelerle ve korkularla dolu bir geçittir aynı zamanda. Bu geçitte aç kalma korkusu, fakir düÅŸme endiÅŸesi, çoluk çocuÄŸun rızkının azalması riski, insanların kınaması gibi birçok tehlikenin yanında bir de ÅŸeytanın türlü vesveseleri vardır.

Rabbimiz, “Åžeytan sizi fakirlikle korkutarak cimriliÄŸi ve hayâsızlığı emreder; Allah ise kendisinden maÄŸfiret ve bol nimet vaat eder. Allah’ın lütfü boldur, O her ÅŸeyi bilir” (Bakara, 2/268) ayetiyle ÅŸeytanın infak etmek isteyenlere karşı kurduÄŸu tuzakları bize haber vermektedir.

Bu ayet bize, ÅŸeytanın en tehlikeli vesveselerinden birisinin, insanın kalbine attığı fakir düÅŸme korkusu olduÄŸunu bildirmektedir. El âleme muhtaç olmak, hayal ettiÄŸi güzel ve rahat geleceÄŸe ulaÅŸamamak korkusu insanı sadakadan alıkoyar ve cimrileÅŸtirir. Çünkü insan, malın infakla azalacağını zanneder.

Hâlbuki Rabbimiz, “Mallarını Allah yolunda sarf edenlerin durumu, her baÅŸağında yüz tane olmak üzere yedi baÅŸak veren tanenin durumu gibidir. Allah dilediÄŸine kat kat verir. Allah’ın lütfü geniÅŸtir, O her ÅŸeyi bilendir” (Bakara, 2/261) buyurarak malını Allah yolunda verenlerin mallarının yedi katından yedi yüz katına kadar artacağını garanti etmektedir. Rasulullah da (S.A.S.), “Allah’a yemin ederim ki, kimsenin malı sadaka verdiÄŸinden dolayı azalmaz” (Müslim, Bir, 69) buyurmuÅŸtur. Allah ve Resulünün bu garanti ve teÅŸviklerinden sonra Müslüman ÅŸahsiyete düÅŸen, ÅŸeytanın vesveselerine kanmak deÄŸil imanının gereÄŸini yapıp Allah ve Resulünün emir ve talimatlarını yerine getirmektir.

Çünkü bu talimatlar bize garanti etmektedir ki, kim malını Allah yolunda infak ederse malı azalmayacak aksine artacaktır. Kim zamanını Allah yolunda harcarsa zamanı tahmin bile edemeyeceÄŸimiz bir bereket kazanacaktır. Kim ilmini Allah yolunda sarf ederse ilmi tükenmeyecek bilakis çoÄŸalacaktır. Kim makamını ve mevkisini Allah yolunda kullanırsa Allah onu daha da yükseltecektir. Kim itibarını Allah yolunda kullanırsa Allah onun izzet ve ÅŸerefini arttıracaktır. Kim çocuklarını Allah yolunda adarsa Allah evlatlarını ona hayırlı edecektir.

Ä°ÅŸte bu nedenle Müslüman ÅŸahsiyet, infak talimatlarını harfiyen yerine getirerek manevi programın saÄŸlıklı bir ÅŸekilde iÅŸlemesini ve gerekli manevi geliÅŸimin gerçekleÅŸmesini saÄŸlamış olur.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.