Ruha Dönüş Çağrısı
Abdülaziz Kıranşal / Yeni Şafak
Bir kuru dindarlık krizine yakalandık. Ruhsuz, tatsız, mekanik, rutin ve kalbin eÅŸlik etmediÄŸi bir ibadet hayatı; ahlâktan, adaletten ve merhametten yoksun, ideolojik ve partizanca bir Ä°slamcılık mücadelesi; çıkarcı, menfaatçi ve ikiyüzlü birlikteliklere dayanan bir kardeÅŸlik söylemi tüm hayatımızı çepeçevre kuÅŸatıyor…
Ä°slami sloganların havada uçuÅŸtuÄŸu, dava edebiyatının beynimizi zonklattığı, siyasi tartışmalar, itikadi reddiyeler, sohbet, vaaz, konferans ve Ä°slami faaliyet yoÄŸunluÄŸunun başımızdan aÅŸağı boca edildiÄŸi bir ahir zaman fırtınasına yakalandık…
Bu baÅŸ döndürücü yoÄŸunluk içinde birçoÄŸumuz yola niye çıktığını ve nereye doÄŸru koÅŸtuÄŸunu bile çoktan unuttu. Bir bilinçsiz koÅŸuÅŸturmadır devam edip gidiyor…
Bunca hengâmenin içerisinde en son ne zaman bir namazı ihlâsla kıldığımızı, en son ne zaman Kur’an okurken etkilendiÄŸimizi, en son ne zaman gözyaÅŸlarımızın duamıza eÅŸlik ettiÄŸini, en son ne zaman bir toplantıdan veya Ä°slami faaliyetten gönül huzuru ile ayrıldığımızı bile hatırlayamaz olduk. Çünkü ruhumuzu ihmal ettik…
Artık birilerinin çıkıp biraz durun ve soluklanın! Çünkü o kadar hızlı koÅŸtunuz ki, ruhunuz bile geride kaldı demesi gerekiyor…
Çünkü ruh ihmal edilirse; konuÅŸan kalbiyle deÄŸil, diliyle konuÅŸur; dinleyen de kalbiyle deÄŸil; kulağıyla dinler, böylece hikmet, temsil ve tesir kaybolur…
EÄŸer ruh ihmal edilirse; ihale salonları dolar, protokol koltukları dolar ama yürekler boÅŸ kalır…
EÄŸer ruh ihmal edilirse; konferans salonları, miting meydanları, toplantı odaları dolar ama camiler, mescitler ve sabah namazları boÅŸ kalır…
EÄŸer ruh ihmal edilirse; koltuklar kazanılır, makamlar kazanılır, seçimler kazanılır ama kalpler ve gönüller kaybedilir…
EÄŸer ruh ihmal edilirse; cüzdanlar dolar, kasalar dolar, banka hesapları dolar ama gözler boÅŸ kalır…
EÄŸer ruh ihmal edilirse; artık namaz kötülüklerden alıkoymaz, tesettür örtmez, ilim istikamet vermez, nasihat tesir etmez, helal tercih edilmez, ölüm de artık ibret olmaz...
Ä°ÅŸte bu nedenle artık biraz soluklanıp, biraz içe yönelip, biraz kendimize vakit ayırıp Rabbimizin çaÄŸrısına kulak verme zamanıdır: “Ä°man edenlerin, Allah’ı zikretmekten ve inen haktan dolayı kalplerinin saygı ve korku ile ürpermesinin (etkilenmesinin) zamanı gelmedi mi?” (Hadid, 57/16)
Bu çaÄŸrı; sürekli bir Ä°slami faaliyet döngüsü içerisinde olmasına raÄŸmen yaptığı faaliyetlerden kendisi bile etkilenmeyen, her gün tekrar ettiÄŸi sloganlara artık kendisi bile inanmayan Müslümanlara bir ruha dönüÅŸ çaÄŸrısıdır…
Bu çaÄŸrı; yıllardır namaz kıldığı halde bir türlü huÅŸuyu yakalayamayan, Kur’an okuduÄŸu halde etkilenemeyen, Allah’ı zikrettiÄŸi halde dili ile kalbini bir araya getiremeyen Müslümanlara bir ruha dönüÅŸ çaÄŸrısıdır…
Bu çaÄŸrı; Ä°slami bir mücadele verdiÄŸi halde kendi eÅŸine ve çocuklarına bile güzel bir örnek olamayan, Ä°slam’ı hâkim kılma kaygısı taşıdığı halde daha kendi ruhuna, hayatına, evine ve ailesine bile Ä°slam’ı hâkim kılamayanlara önce kendinizden ve evinizden baÅŸlayın çaÄŸrısıdır…
Bu çaÄŸrı; ibadetleri mekanik bir tekrar olmaktan çıkarıp duygu yüklü bir arınma ve ıslah edici bir manevi eyleme dönüÅŸtürme çağırısıdır…
Bu çaÄŸrı; gönülden boyun eÄŸme çaÄŸrısıdır. Bu çaÄŸrı, kalbi de itaat ettirme çaÄŸrısıdır. Bu çaÄŸrı, Ä°slam’ı yaÅŸarken imanın tadına varma çaÄŸrısıdır…
Bu çaÄŸrı, ÅŸehit üstad Hasan el-Benna’nın, “Ey kardeÅŸim! Bil ki, kalpler ancak Allah’ın elindedir. Kalbine hayat vermesi, gönlünü imanla ferahlatması, hayatını imanla düzenlemesi ve bir nimet olarak sana tatlı bir iman serinliÄŸi vermesi için her an ona yönel” tavsiyesinde olduÄŸu gibi tüm duygu, niyet ve düÅŸüncelerle Allah’a yönelme çaÄŸrısıdır…
Henüz yorum yapılmamış.