Sosyal Medya

Güncel

2. Dünya Savaşı öncesinde Adolf Hitler de böyle yapmıştı

Selahaddin E. ÇAKIRGİL / Star



Tarih okumak, ibret ve ders alınmasa ve tekerrür etse bile, yine de iyidir.. Tarihte öyle hadiseler cereyan etmiÅŸtir ki, zaman, mekân ve kiÅŸiler deÄŸiÅŸse bile, bir takım benzer ÅŸartlar bir araya geldiÄŸinde, genel olarak benzer tablolar ortaya çıkar. Mutlak bir determinizmden söz etmiyoruz, ama, yine de düÅŸünülmelidir.. Bu yüzdendir ki, bugün karşılaşılan hadiseleri anlamaya çalışırken, bazı geliÅŸmelerin, tarihten bir izdüÅŸümü gibi neredeyse aynen tekrarlandığı görülür. Üstelik de çok uzak tarih devirlerinden deÄŸil, son yüzyıldan bir kesit..
 
*
Birinci Dünya Savaşı'nda aldığı ağır yenilgiyle, her ÅŸeyiyle iflâs eden bir ülke haline gelen, nice toprakları galip devletlerce baÅŸkalarına peÅŸkeÅŸ çekilen Almanya'da, o yenilginin sebeplerini izah etmekte, çoÄŸu düÅŸünce ve siyaset adamları, kumandanlar ve halk kitleleri baÅŸarılı olamamışken; o savaÅŸa bir onbaşı olarak katılan Adolf Hitler, halk kitlelerinin ve askerlerin büyük fedâkârlıklarına raÄŸmen uÄŸranılan ağır yenilginin suçlusunu bulmuÅŸtu..
 
Bu, cephe gerisinde ekonomiyi karaborsayla boÄŸan; cephelerde ise, barış türküleri okuyan ÅŸarkıcı gruplarıyla savaÅŸ kırıcılığı yapan ve frengili kadınları cephelere göndererek askerleri mahveden ve diÄŸer entrikaları tezgâhlayan Yahudiler idi asıl suçlular, Hitler'e göre..
 
Yenilgiyi izah edemeyen hemen herkes, esasen bütün olumsuzlukları Yahudilerden bilen Hristiyan geleneÄŸine de sahip olduklarından, 'asıl suçlu'yu 'keÅŸfetmiÅŸler'di.
 
Hattâ, Almanya'da Birinci Dünya Savaşı'nın 'ulusal kahraman'ı olarak bilinen ünlü MareÅŸal Lüdendorf bile, -dünkü onbaşı- Hitler'in izahlarına itibar etmiÅŸ ve Nasyonal Sosyalist (Nazi) partisince tertiplenen büyük mitinglerde Hitler'e destek verenler arasında yer almıştı. Hele de, Almanya'nın kaybettiÄŸi toprakları geri almak ümit ve duygusunu da iyi kullanmayı bilen Adolf Hitler, on milyonları arkasından coÅŸkulu ÅŸekilde sürüklemiÅŸ ve 1933'te seçimleri kazanmış, iktidara gelmiÅŸti.. (O sıralarda, aynı savaşın öteki maÄŸlûbu olan Osmanlı'nın enkazı üzerinde emperyalistlerin yerli kuklalarının, Ä°slâm ve Müslüman halklara ne zulümler yaptıklarını da hatırlayabiliriz..)
 
*
 
Hitler ve Nazi Partisi, sadece Almanya'yı deÄŸil, civar ülkelerdeki alman halk kitlelerini de sihirlemiÅŸti âdetâ.. Nitekim, halkının tamamı alman olan Avusturya'da da kitleler sel gibi Hitler'e yöneliyorlardı. Üstelik, Avusturya-Linz doÄŸumlu olan Hitler'e olan bu karşı konulamaz yöneliÅŸ- savaÅŸtan yenik çıkan Avusturya- Macaristan Ä°mparatorluÄŸu'nun kalıntıları üzerinde bir çıkış yolu arayan Avusturya'daki iktidarı da etkiliyor ve 'anschluss' / iltihak yöntemiyle Almanya'yla bütünleÅŸiyor ve Hitler, savaÅŸ yapmaksızın, Viyana'ya muzaffer bir 'kurtarıcı' olarak giriyordu. Arkasından, Versailles AndlaÅŸması'yla oluÅŸturulan bir sun'î devlet olan ve bu yüzden Hitler tarafından, 'o savaşın gayrimeÅŸrû veledleri'nden birisi' diye nitelenen ve halkı 'Südet /güney Almanları' diye anılan Çekoslovakya'nın da Almanya'ya katılması saÄŸlandı.. Bütün bunlar baÅŸta Ä°ngiltere ve Fransa olmak üzere bir çok devleti rahatsız ediyordu.. Ama, Birinci Dünya Savaşı'nın galiplerince Polonya'ya bırakılan büyük topraklar da alınmalıydı..
 
Sonra da sıra, Fransa'ya kaptırılan bölgelerin kurtarılmasına gelecekti..
 
Hitler ve Nazizm, Avrupa'yı sarsarken, Ä°ngiltere, Fransa ve diÄŸerleri, sert protesto mesajları yayınlamakla, Hitler'i daha fazla kızdırmamaya ve savunma hatları oluÅŸturmaya çalışıyorlardı. Hitler'le aynı dönemde, 1933'de iktidara gelen Franklin Roosevelt ise, baÅŸlangıçta, Avrupa'nın meseleleriyle ilgilenmemek siyasetini benimsemiÅŸti, Amerika'da..
 
*
 
Ve, Hitler Almanyası ve Stalin Sovyet Rusyası, 25 AÄŸustos 1939'da Avrupa'yı aralarında nasıl bölüÅŸecekleri üzerinde bir gizli antlaÅŸma yapmışlardı; DışiÅŸleri Bakanları Von Ribbentrop ve Molotof'un imzalarıyla..
 
O sırada, Hitler, Polonya sınırındaki bir Alman Karakolu'nu kendi topçu birliÄŸine vurduruyor, sonra da bu saldırının Polonya tarafından yapıldığını açıklıyor ve Polonya reddetse de, Hitler'in güçlü propaganda mekanizması Polonya'yı susturuyor; karakolda ölen alman askerlerinin intikamının alınacağına dair ateÅŸli nutuklar çekiliyor, halk kitleleri, Polonya'nın derhal cezalandırılmasını istiyordu.
 
Ve nihayet, 1 Eylûl 1939 günü, Alman orduları Polonya'yı cezalandırmak için, bir 'yıldırım savaşı' baÅŸlatıyor ve 6 yıl sürecek, en az 60 milyon insanın hayatına mal olacak Ä°kinci Dünya Savaşı böylece baÅŸlıyor, Alman orduları, bir hafta içinde VarÅŸova'ya dayanıyordu.
 
*
 
Hayır- hayır.. Hitler'den bahsetmiyorum..
 
Putin'den bahsetmek istiyorum..
 
'20. yüzyıl'ın en büyük faciası Sovyetler BirliÄŸi'nin çökertilmesidir, çok haksız yere parçalandı.. düÅŸman güçlerce..' diyen Putin'den..
 
Osmanlı Devleti'nin çökertildiÄŸinden, Birinci ve Ä°kinci Dünya Savaşı'nda hayatlarını kaybeden 100 milyona yakın asker ve sivil insanlardan ve Atom Bombası'ndan söz edecek deÄŸildi ya..
 
Sovyet Rusya Komünist Ä°mparatorluÄŸu'nun 75. Yılını doldurmadan çöküÅŸü idi, Putin'in en büyük faciası..
 
*
 
Ve 1952'lerde, Sovyet Cumhuriyetleri'nin idarî sınırları belirlenirken, Ukrayna'ya bırakılan Kırım yarımadası, çöküÅŸ sırasında Rusya'nın elinde kalmayınca, 'O zaman güçsüzdük, yutkunmakla yetinmek zorunda kalmıştık..' diyen de Putin'di..
 
Putin de Kırım'ın iltihakını saÄŸlamış, yutkunması geçmiÅŸti. Ama, daha nice yerler vardı, onu yutkunduran..
 
Nitekim, Donbass'ta, Donetsk ve Lugansk isimli iki bölgeye bağımsızlık ilân ettirip, hemen tanıdı.. Yarınlarda da baÅŸkalarını; hazmede-hazmede.. Hattâ, 'Amerika'nın kuklası' dediÄŸi bütün Ukrayna yutkundurmaz mı onu?
 
Ama, Putin, geçmiÅŸteki Rusya yöneticilerine göre daha dikkatli ve iyi bir satranç oyuncusu pozisyonunda.. Bütün materyalistler gibi, 'Might makes right! /Güç caiz kılar..' diyor.
 
*

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.