Güncel
Allah rızasına uygunluk
Ali Haydar Haksal / Milli Gazete
Ä°nsan, sorumlu varlık. Bilinçli varlık.
Bilinç ile duyarlık insanı farklı bir konuma yükseltiyor. Bilinç ise insanın seçkinliÄŸini oluÅŸturuyor. Allah katında insanın yücelmesinin vesilesi. Ä°nsanı deÄŸerli kılan ise onun yaÅŸama tarzı, idealleri ve sahih olan hedefleri.
Ä°nsanın kendisiyle olan çatışması, seçkinlik ile karşıtı arasında oluÅŸu. Bu, insana bir bocalama getiriyor. Çünkü… Ä°nsanın yönelim ve eÄŸilimlerini kışkırtan birçok ÅŸey var.
Allah’ın insandan beklentileri mi var? Yarattığı varlığın nasıl olmasını dilediÄŸinin gerekçeleri bulunuyor. Akıl ve kalp, insanın en özgünlükleri. Onların ise arınma ve yücelme nedenleri olduÄŸu gibi onu oluÅŸturan hâller bulunuyor. Ä°yi ve güzellerin yerine getirilmesi Allah’ın rızasına uygunluk saÄŸlar.
Yakaran, dileyen, senada bulunan insan. Kendisini çok güçlü gördüÄŸü zamanlarda bile bir anda bir sığınış gereksinimi duyar. Çünkü insan, yaratılan ve bir kadere baÄŸlı olan bir varlık. Kendisinin üzerindeki büyük güce baÄŸlılık. Ä°nsanı yücelten, baÄŸlılığa dair olan yaÅŸama tarzıdır.
Ä°slâm inancında, olması ve olmaması gerekenlerin kesin çizgileri var. DiÄŸer kültürlere benzemiyor. Çünkü ilk belirleyiÅŸler ve kurallar merkez oluÅŸturduÄŸundan onun etrafında ve sonradan olan oluÅŸlar o merkeze baÄŸlıdır. Aykırı düÅŸmez. Çünkü kesinleyici ve belirleyici ve esas olan Kur’an’dır. Hayatın ana ilkeleri ve sınırları orada belirlenmiÅŸtir. Sonrasında ise gerek müfessirlerin, âlimlerin ve gerek düÅŸünürlerin yaptığı ÅŸey öze baÄŸlı yorum ve açılımlardır. Bir Müslüman’ın aklı Ä°lâhî iradeye baÄŸlı iÅŸler, yorumlar. Yanlışa ve yalana sapılmayanlar üzerindeki düÅŸünüÅŸlerin bir sakıncası yok. Allah, insana sınırsız düÅŸünme alanı açmış, bunun içinde hakikate ermesini saÄŸlamış. Buyruk da buna iÅŸarettir. DüÅŸünmeye, akletmeye ve anlamaya, yorumlamaya çalışmak.
Allah rızası diye tanımlanan da budur. Åžeytanın ve insan aklının aklını put hâline getirdiÄŸi ve sapkınlıklara yönelttiÄŸi ve ittiÄŸi inanışlardan ve yaÅŸama tarzından sakınma. Bu da insan için asıl ve gerekli olandır.
Hıristiyan kültüründe, kurallar zamanla konuluyor. Çünkü elde mevcut olmayan hakiki Ä°ncil ve onun kurallarının, emirlerinin ve hükümlerinin olmayışı baÅŸlıca bir sorun. Ä°nciller, evet Ä°nciller… Çünkü tek bir Ä°ncil elde mevcut deÄŸildir. Ä°nciller birbirinden farklıdır. Hıristiyanlar Müslümanlar ile yüzleÅŸtikleri andan itibaren kurallar oluÅŸturmak için ÅŸiddetle gereksinim duyuyorlar. Kiliseler ve sürekli artan tarikatler, papazlar kendilerine göre kurallar koyuyorlar. Bu da onların, grupların veya bölgesel rahiplerin çatışmalarına neden oluyor.
Bir hareket oluÅŸturan papaz ve papazlara karşı hareketler baÅŸlıyor, bunlar da kanlı çatışmalara neden oluyor.
Müslümanlardaki farklılıklar özden çok kimi ayrıntılarla ilgilidir. Bunlar ciddî anlamda çatışmalara neden olabilecek hâller deÄŸildir. Bir da Allah rızasına uygunluk içindeki bir yarışma hâli oluÅŸuyor. Ki bu da bu düÅŸüncenin zenginliÄŸi anlamına geliyor.
Üslup ve tarzlar güzel olan içindeki bir rekabet oluÅŸuyor âdeta. Daha iyi ve daha güzelini yapma çabası ve düÅŸüncesi.
Namaz kılanların tarzları, ÅŸekil olarak asla farklı deÄŸil. Ama titizlik, daha ağırbaÅŸlılık ve kendini tam anlamıyla teslim ediÅŸ hâli kiÅŸiden kiÅŸiye farklılık oluÅŸturuyor.
Oruç ibadeti sadece iç dünyada yaÅŸanıyor. Sakınım ve konumların sınırları zaten bellidir. KiÅŸi oruç tutuyorsa hâl ve davranışlarıyla kendini belli ediyor. Ä°ftar saatine kadar sabır gösterdiÄŸinden renginin kaçması, dudaklarının kuruması, yorgunluk ve halsizlik belirtileriyle.
Allah rıza insanın kendisinden razılığıdır. KiÅŸi kendisinden razıysa ve gönül rahatlığı içindeyse Allah’ın rızasını da kazanmış demektir. Elbette bu, sahih inanmış Müslümanlar için geçerlidir. Vicdan azabı çekmeme duygusunun oluÅŸumudur. Kur’an’ın ve Sünnet’in belirlediÄŸi hayat tarz ve anlayışı zaten bunun göstergesidir. Rıza ve razı oluÅŸ.
Henüz yorum yapılmamış.