Karabatak dergisi Mevlid-i Şerif dosyası
Hüseyin Akın / Milli Gazete
Halka inmekle, geleceÄŸe kalmak birbirini bütünleyen sebep sonuç iliÅŸkisi. Halk nüfusu ile olaylara ve durumlara hükmederken elit ve seçkin kesim nüfuzu ile toplum üzerinde müessir olurlar. Bir ÅŸiir düÅŸünün ki sadece yazıldığı dönemi deÄŸil asırları etkisi altına alıp dilden dile dolaşıyor. Halkın teveccühünün dışında bir medya gücü olmamasına raÄŸmen bu böyle. Süleyman Çelebi’nin Vesiletün Necat adıyla yazıp Mevlid adıyla ÅŸöhret kazanmış olan ÅŸiirleri bu konuda müstesna bir örnek sayılabilir. 730 beyitlik bir mesnevi olan Mevlit 1409 tarihinde yalın ve saf bir Anadolu Türkçesi ile kaleme alınmıştır. Bütün zamanların en çok okunan eseri olan Mevlid’in halkın dilinde ve gönlünde bu denli yer tutmasının elbette birçok sebebi var. Samimiyet ve okunmaya müsait olmanın yanı sıra baÅŸtan sona bir sehl-i mümteni örneÄŸi olmasının da bunda etkisi vardır.
Fakülteden öÄŸrencisi olma bahtına sahip olduÄŸum merhum Necla Pekolcay hocamın on yazma nüshayı karşılaÅŸtırarak hazırladığı “Türkçe Mevlid Metinleri, Süleyman Çelebi Mevlid Metni” isimli doktora tezi, Ahmet Aymutlu ve Ahmet AteÅŸ’in neÅŸrettikleri Mevlid metni, ayrıca Faruk Kadri TimurtaÅŸ’ın hazırladığı Mevlid’in tam ve en doÄŸru neÅŸrini istisna tutarsak, bir milletin dini hayatında bu kadar tesire raÄŸmen Mevlid-i Åžerif üzerine yoÄŸunlaÅŸmış çok fazla metin göremiyoruz. Mevlid’in Türk dindarlığı üzerindeki etkisi üzerinde de öyle sadra ÅŸifa olacak nitelikte eserler yok.
Karabatak dergisi 60. sayısını “Süleyman Çelebi Hazretleri ve Mevlid-i Åžerif” dosyasına ayırmamış olsaydı edebiyat dergileri arasından da bu konuda örnek bulmakta zorlanacaktık. Prof. Dr. Bilal Kemikli ile bu konuda yapılan geniÅŸ çerçeveli söyleÅŸi çok önemli tespitler içeriyor. Bilal Kemikli Vesiletü’n Necat eserinin edebiyatımızda mevlit türünün ilk örneÄŸi ve serçeÅŸmesi olduÄŸunu, diÄŸer mevlitlerin bu çeÅŸmeden nûÅŸ ederek tanzim edildiÄŸini ifade ettiÄŸi söyleÅŸisinde özellikle altını çizdiÄŸi bir diÄŸer nokta ise Süleyman Çelebi’nin söyleyiÅŸindeki samimiyettir. SöyleÅŸide dikkat çeken cümlelerden bazıları ÅŸunlar: “Mevlid, milleti inÅŸa eden, derleyip toparlayan bir uygulamadır.”, “Peygamberimizin doÄŸumu bahane edilerek aslında bu ÅŸaheserle verilen mesaj ÅŸudur: DüÅŸtüÄŸümüz yerden yeniden ayaÄŸa kalkmamız ancak Hz. Peygamber’e yönelmekle olacaktır. Bu cümleyi açmak gerekirse, mevlid, doÄŸuÅŸ demektir. DoÄŸmak, dirilmektir. Yeniden ayaÄŸa kalkmak. Sezai Karakoç bunu ‘diriliÅŸ’ kavramıyla sistemleÅŸtirdi.”, “Günümüz sanatkârları, hususen ÅŸairler hiçbir komplekse kapılmadan kök metinlere ulaÅŸmanın yollarını aramalılar diye düÅŸünüyorum.”, “Mevlid bir kültür inÅŸa etmiÅŸtir.” …
Karabatak dergisinin “Mevlid-i Åžerif” özel sayısında yazılarıyla yer alan diÄŸer yazarlar ÅŸunlar: Prof. Dr. Ahmet Nedim Serinsu, Hüseyin Algül, Mustafa Kara, Prof. Dr. Musa Yıldız, Prof. Dr. Mehmet AkkuÅŸ, Seyfettin ErÅŸahin, CaÄŸfer KaradaÅŸ, Dursun Ali Tökel, Dr. Tolga Keskin, Mustafa Özçelik, Türkan Alvan, Hümeyra Yabar, ErtuÄŸrul Aydın, Mustafa BaÅŸkan, Ömer Fatih Andı, Salime Bera Kemikli, Rabia Berna Tömkor, Elif Pehlivan, Emine Akgün, Hilal Nur Kılıç, Åžemseddin Çoban, Ubeydullah Ä°ÅŸler, Doç. Dr. M. Zinnur Kanık, Bedri Mermutlu, M. Murat Yurtsever, Rüveyda Bayraktar, Sevil DaÄŸcı ve Seyfettin ErÅŸahin.
Oldukça zengin içeriÄŸe sahip “Mevlid-i Åžerif” dosyası sadece ÅŸair ve yazarlar için deÄŸil aynı zamanda akademisyenler ve sıkı okur yazarlar için arÅŸivlik deÄŸeri haiz.
Bir manzum metin düÅŸününüz bir milletin hüznünde de sevincinde de düÄŸününde de cenazesinde de ona eÅŸlik ediyor. Bir ÅŸiirden bir kültür inÅŸa ediliyor. Mevlid-i Åžerif, ÅŸiirin içerdiÄŸi peygamber sevgisi ve övgüsünün yanı sıra ahenk, manevi ruh ve söylenme biçimi ile her sosyokültürel ortamdan insanı bir araya toplamayı baÅŸarmıştır. Buna popüler dini kültür diyenler de vardır. Kanon ya da zemin metinler kategorisine dâhil edenler de olabilir. Bir baÅŸka bakışla yaradılışla baÅŸlayan özgün bir siyer kitabı demek de mümkündür. Kim ne derse desin Mevlid’in sözüyle ve sesiyle maÅŸeri bir ÅŸuura saÄŸladığı katkı insan ürünü her esere nasip olmayan bir katkıdır.
Henüz yorum yapılmamış.