Sosyal Medya

Güncel

Sert bir ‘diplomatik kış' yaşanırken, içte ve dıştaki gelişmeler…

Selahaddin E. ÇAKIRGİL / Star



Kışın oldukça soÄŸuk günlerinde 'sıcak' ve sert bir 'diplomatik kış'da yaşıyoruz.
 
Türkiye, kendisine karşı Kuzey Irak ve Kuzey Suriye'de, hangi güçlerin kuklası oldukları bilinen terör örgütlerinin gizlendiÄŸi yerleri, evvelki gün -80 kadar savaÅŸ uçağının katılımıyla- bir kez daha, 8-10 saatlik bir hava bombardımanıyla ezdi. Üstelik de, 'O bölgelerde her ÅŸey bizden sorulur.' havasını atan Rusya ve Amerika'nın dikkatlerinin Ukrayna konusu üzerinde yoÄŸunlaÅŸtığı bir sırada, ilginç bir zamanlamayla.
 
*
 
Irak Hükûmeti, bu gibi durumlarda, 'kendi toprak bütünlüÄŸüne saygı gösterilmesi' ÅŸeklindeki itirazını bildiriyor. Türkiye ise, 'Senin toprak bütünlüÄŸüne saygı gösteririm, ama, bu saygı adına, teröristlerin orada yuvalanıp terör eylemleri sergilemesine seyirci kalamam. Sen, önce kendi topraklarındaki o terör odaklarını yok et!' karşılığını veriyor.
 
Irak Hükûmeti ise, 'O bölge bizim kontrolümüzde deÄŸil.' diyerek, Amerika'yı iÅŸaret ediyor.
 
Evet, Irak Hükûmeti'nin Kandil ve benzeri yerlerdeki hâkimiyeti, kağıt üzerinde.
 
Aynı ÅŸekilde, Kuzey Suriye'de de, Türkiye-Suriye sınırı, Fırat'ın doÄŸusu ve batısında yer yer ve Amerika ve Rusya'nın ve onların kuklası terör odaklarının elinde; yer yer de, 'Fırat Kalkanı', 'Zeytin Dalı' ve 'Barış Pınarı' gibi 'askerî harekât'larla, Türkiye'nin kontrolüne geçmiÅŸ bulunuyor.
 
*
 
Ä°lginç bir geliÅŸme de, Amerika'nın bütün dikkatinin Ukrayna'ya yöneldiÄŸinin sanıldığı bir sırada, Amerikan özel operasyon güçlerinin DAÄ°Åž'in yeni lideri HâÅŸimî KureyÅŸî ile çocuk ve kadınlardan 12 kadar sivili de Suriye'de Ä°dlib yakınlarında, Türkiye sınırına 3 km uzaklıktaki bir küçük yerleÅŸim biriminde katletmesi.
 
Amerikan BaÅŸkanı Biden, bu saldırıyı, büyük bir zafer havası içinde ve 'Amerikan menfaatlerini tehdit edenleri dünyanın neresinde olursa olsun ezmeye muktedir oldukları' mesajıyla birlikte açıkladı. (Eski Amerikan BaÅŸkanlarından Obama, Mayıs-2011'de Usâme Bin Laden'Ie; Trump da, Ekim-2019 sonunda DAÄ°Åž'in o zamanki lideri Ebûbekr BaÄŸdâdî ile onlarca sivili de bir operasyonda katlettirmiÅŸti.) O operasyonlarda katledilen mâsum çocukların ve savunmasız sivillerin kanları, emperial güçlerin içkilerine 'meze'dir artık.
 
Yûnus Emre'nin deyimiyle, onların 'Yedikleri yoÄŸsul eti, içdikleri kan...'
 
*
 
Putin, Ukrayna'yı yutmak ve NATO'yu bölmekte baÅŸarılı olur mu?
 
Bu satırlar yazılırken, Türkiye BaÅŸkanı Tayyib ErdoÄŸanUkrayna'nın baÅŸkenti Kiev'de, Rusya ile -zâhirde Ukrayna, gerçekte ise- Amerika ve NATO dünyası arasındaki yüksek gerilime bir çare bulmanın çabası içindeydi. ErdoÄŸan, 'tansiyonu düÅŸürmek' konusunda 'taraf'lara ev sahibliÄŸi yapabileceklerini belirtiyordu.
 
*
 
Bu açıklamalar son derece önemli. Çünkü, son 100 yıl içindeki 2 büyük Dünya Savaşı da baÅŸlangıçta öngörülememiÅŸti. ErdoÄŸan iÅŸte o tarihi de göz önünde bulundurarak, tarafları itidale çağıran ve taraflara eÅŸit mesafede duran tek lider olarak, elini taşın altına koymaktan kaçınmıyor.
 
Ukrayna, ErdoÄŸan'ın çabasını umutla karşılayıp; Rusya da, isteksizce olsa bile kabul ederken; Amerikan tarafı ise, Türkiye'nin Ukrayna'ya destek mahiyetindeki çabalarını destekliyoruz.' diyor.
 
*
 
Rusya, Ukrayna sınırlarına 100 bini aÅŸan asker ve binlerce tank yığınağını sürdürüyor. Amerika da, eski komunist ve yeni NATO üyesi DoÄŸu Avrupa ülkelerine asker göndermeye baÅŸladı.
 
Ä°ki emperial güç de, karşılıklı bir güç gösterisi ve psikolojik savaÅŸ sürecindeler.
 
*
 
Rusya, Ukrayna'nın NATO'ya kesinlikle alınmayacağı konusunda taahhüd istiyor. Amerika ise, böyle bir taahhüdde bulunmuyor. Amerika'yla birlikte Ä°ngiltere de Rusya'nın Ukrayna'yı istilâya kalkışması halinde, 'bedelinin çok sert olacağı'nı hatırlatıyor. Fransa da biraz daha temkinli, ama, aynı blokta.
 
Almanya ise, hem NATO bünyesinde olmanın güvence kartını elinde tutuyor; hem de, Rusya'yla bir askerî savaÅŸ durumunda, en savunmasız bir ülke olacağı korkusunu yaşıyor, ve bunu, Ukrayna'ya silâh vermiyeceÄŸini açıklayarak ortaya koyuyor.
 
NATO üyesi bir kısım ülkeler de, Amerika'nın kendilerini 'savaÅŸ ateÅŸinde odun' olarak kullanacağı endiÅŸesindeler. Böylece, 30 üyeli NATO'nun bu zayıf noktaları Putin'i daha bir yüreklendiriyor ve 'Ukrayna'nın NATO'ya girmesine asla izin vermeyeceÄŸiz' demekle yetinmeyip, NATO'yu bölmek arzusunu da daha bir iÅŸtahlandırıyor. Daha ÅŸimdiden, Macar lideri Viktor Orban, Kremlin'in NATO'daki 'Truva atı' olarak anılıyor.
 
Bu geliÅŸmeler içinde, Putin hedefini gerçekleÅŸtirirse, bu durum, 'NATO'nun sonu olur.' ihtimali, çok mu hayalcilik olur. 'En hayırlısı, iki testinin de kırılması, herhalde.' diyenler de var elbette.
 
*
 
NATO'nun ilk 50 yılında, Amerika'nın her direktifine 'Yes man!' (BaÅŸ üstüne efendim!) diyen Türkiye ise, son 20 yıldır ErdoÄŸan yönetiminde güçlenerek, artık, Amerika'ya da, 'Hayır!' diyebiliyor. (Ki, Amerikan BaÅŸkanı Biden, açıkça, 'ErdoÄŸan'a bedel ödettirmek' gerektiÄŸinden söz ettiÄŸi halde, ErdoÄŸan Türkiyesi'ne geri adım attıramıyor.)
 
Aynı ÅŸekilde, 'ErdoÄŸan Türkiyesi', Putin Rusyası'nın, Kırım'ı, 'iltihak görünümlü ilhak'ına da 'Hayır!' diyor. Kezâ, Türkiye'nin, Ukrayna'ya, Ä°HA, SÄ°HA gibi insansız hava araçları satmasından rahatsız olan Rusya'ya, 'Biz sizden S-400'leri, Amerika'ya raÄŸmen aldığımız gibi, kendi mallarımızı da istediÄŸimiz ülkelere de satarız.' karşılığını veriyor.
 
Haklı ve mantıklı bir noktada, dikleşmeyen, dik duran bir şahsiyetli tavır.
 
*
 
*

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.