Sosyal Medya

Güncel

''Gidince sizi Allah'a ÅŸikayet edeceÄŸim...''

Sibel ERASLAN / Star



2014 yılında 3-4 yaÅŸlarında bir kız çocuÄŸunun Suriye'yi kan gölüne çeviren bombardımanların arasından söylediÄŸi bir hıçkırıktı bu... Bir anlığına bütün dünyayı durdurmuÅŸtu bu sözün ağırlığı.
 
Çocuk küçücük bedeniyle, dünyanın en büyük cümlesini kurmuÅŸtu. O yaÅŸta halis bir iman, ÅŸeksiz ÅŸüphesiz teslimiyyet, Allaha duyulan güven, hatta tüm o gördüÄŸü fenalıklardan sonra belki de Allah'a koÅŸmak hissi, insanlardan ve insanların kötülüklerinden kaçarak Allah'a sığınmak hissi... Paslanmış yüreklerimiz, yaslandığımız daÄŸlar, içinde kıvrıldığımız sıcak yataklar, yediÄŸimiz içtiÄŸimiz, sofralarımız bize dar gelmiÅŸti... De, sonra kısa zamanda unutuvermiÅŸtik o meleÄŸin ıstırab dolu ÅŸikayetini...
 
Üzerinden günler, aylar, yıllar, bulutlar, kuÅŸlar geçti. Her ÅŸey geçti belki, ama o cümle, kaderimiz olarak tüm insanlığı kuÅŸatmaya devam ediyor...
 
Fatma KutluoÄŸlu hocamız bahsetti... Haber aldık ki, Ä°dlip'te kış çok zor geçiyormuÅŸ. Geceler boyunca uykusunda ölüveren bebeklerin sayısı, bazen yirmiyi buluyormuÅŸ. Uyurken ölüveren bebekler. Dünyada hiç bir ÅŸey olmasa, yıkılmak için sadece bu sebep bile yeter... Masumiyetin ölümü gibi bir ÅŸey bu. Nasibimizin kalkması, kesilmesi gibi bir ÅŸey...
 
Haberler geliyor bizlere. Anneler yürüyebilen çocuklarını, gece vakti üç-dört kere karda yürütüyormuÅŸ. Uyumasınlar diye. Uyurlarsa donup öleceklermiÅŸ çünkü... Aman Allahım uyku ne zamandır ölümle tartılır oldu, hem de çocuklar için ne kadar da ağır bir tartı bu... Ä°nsanlığımızı tartıyor aslında... Åžekerden tatlı o çocuk uykusu, birer küçük ceylan gibi avlarmış, ölüm soÄŸuÄŸunda uyuyan çocukları...
 
Haberler alıyoruz... Kuranı Kerimi okuduktan sonra sessizce göklere bakıyormuÅŸ sahipsiz anneler mülteci çadırlarında. Ağızlarından tek laf çıkmıyormuÅŸ, sadece aÄŸlamaktan bir kuyu gibi açılmış gözlerini sessizce göÄŸe dikip bakıyorlarmış... Hey kadınlar, kadınlar! Ne arıyorsunuz o göklerde? Ne yazıyor kalpleriniz o göklere, hangi mektupları yolluyorsunuz meleklere? Hey kadınlar, kadınlar! Yuvalarınızı baÅŸlarınıza yıktılar, sizleri köylerinizden, ÅŸehirlerinizden sürdüler, çocuklarınızı, kocalarınızı gözlerinizin önünde öldürdüler ve yaÅŸamayı haram etti size dünya... Hey kadınlar, kadınlar! Hani siz Allahın nezaketli emanetleriydiniz, hani sizin sıranız, güzel koku ve göz nuru olan namazın yanındaydı... Ne oldu size... Kim dağıttı sizi? Kim attı bu buz çöllerine...
 
Haberler geliyor bize... ''Sıcak yatağında yatanlar da, buz çöllerinde donan bizler de Allahın kuluyuz' diyormuÅŸ savaÅŸta parçalanan kolları ve bacaklarını sürükleyerek gezen çocuklar. ''Yeni yılda ne istersin?'' diye soran muhabire, 'soÄŸuk geçirmeyen bir çadır'' diyen, o gülümseyince gamzeleri çıkan küçük kız... SoÄŸukta titreÅŸen mum alevleri gibi o çocuklar... Pır pır sönüyorlar.
 
Haberler alıyoruz. Ä°dlib'de karın üstünde çıplak ayakla yürüyen anneler, 'aynı Kitabı okuyoruz, Kur'anı Kerim, kardeÅŸ olduÄŸumuzu söylediÄŸi halde, niçin sırtlar çevrili bizlere" diye iç geçiriyorlarmış...
 
Onlar, hiç kusurları olmadığı halde patlayan savaÅŸların en büyük darbesiyle sarsılanlar. Savrulanlar. Hayatta kalmanın, ölüm kalım meselesi olduÄŸunu bilenler... Yük olarak görüldüklerini, istenmediklerini, potansiyel suçlu olarak lanse edildiklerini elbette bilenler. Susanlar, boyun büküp, göklere bakanlar, insanlarla deÄŸil göklerle konuÅŸanlar...
 
Durmayalım haydi, bir şey yapalım, bir şey yapalım...
 
Allahım kalplerimizdeki buzları çözebilmemize yardımcı ol ne olur... Bize yardım et ki insan olduÄŸumuzu hatırlayalım. Kalbimizin kıpırdanışını, bir yetimin tebessümündeki cenneti, bir garip anneye uzattığınız ekmeÄŸi hicapla alırken o annenin ruhunda esen rüzgarları, insan olmanın o apağır yükünü yeniden hatırlayalım. Allahım esas donan bizleriz. Ölüm uykusundakiler bizleriz. Allahım uyanmamıza yardım et. Ancak kardeÅŸlikle ısınacak gönüllerimize, kardeÅŸliÄŸin baharını ver Allahım. Allahım kardeÅŸlerimize yetiÅŸmeyi bizlere nasip et. Mazlumun, masumun, garibin gönlünü almayı, kol kanat germeyi, kimsesizin kimsesi olmayı, Sen nasip et, ne olur...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.