ABD ile Rusya’nın arasına girelim mi, girmeyelim mi?
Nedret Ersanel / Yeni Åžafak
Gözünüz korkmasın hemen.. Oyun Ukrayna deÄŸil. O, satrancın tahtası. Ustasıysanız körleme de oynanır oyun. Siyah-beyaz kareler olmadan! Bizim açımızdan mesele, Rusya ile ABD/NATO arasına Türkiye’nin girip-girmeyeceÄŸi…
ÇoÄŸunluk Türkiye’nin bu iÅŸe fazla karışmaması düÅŸüncesinde. ‘Araya girmeyin, arada kalırsınız’ diyorlar. SavaÅŸ çıksa Türkiye’nin hangi arada kalabileceÄŸine dair fikirleri yok…
Oysa atmosfer size bırakmıyor. Krizin hangi kompartımanına binseniz Türkiye var; NATO üzerinden ilgilendiriyor. Karadeniz üzerinden ilgilendiriyor. AB üzerinden, Rusya ile iliÅŸkiler, Kafkasya, Balkanlar, enerji ve ekonomi üzerinden ilgilendiriyor…
‘Araya girmeyelim’ eski miras. Oysa hayli zamandır dünya, stratejik sinikliÄŸin tükendiÄŸi süreçten geçiyor…
Prensip olarak Batı/ABD ile hele bu türden gıllıgışlı konularda mesafeli durulmasını ÅŸiddetle savunurum…
Ama ÅŸu mümkün; Rusya’nın askeri güç kullanarak büyük sarsıntılar yaratmasının sonuçlarından sakınmak. Artı, iÅŸin o noktaya gelmemesi için ‘Türkiye’ye özgü’, tescilli diplomasiyi kullanmak.
DiÄŸer taraftan.. Rusya’nın makul güvenlik kaygılarının ‘anlaşılması ve giderilmesi’ yönünde kanalları beslemek. Rusya bazı taleplerinin rasyonel olmadığının zaten farkında. Buna raÄŸmen, diplomasisini salt çıkar/realist zemin üzerine kurmuÅŸ bir ülke diretiyorsa, ‘test etmek’ istediÄŸi bir ÅŸey vardır…
Bu yüzden Batı ‘birlik’ mesajı veriyor. Mızmızlanan ortaklarının üzerinde ‘safları bozmayın’ baskıları kuruyor.
Putin’in Türkiye ziyareti ve CumhurbaÅŸkanı’nın Ukrayna seyahati bu yolda Türkiye’nin rolünü/etkisini büyütebilir. ‘Olasılık’ yazmıyorum. Krizin seyri yön deÄŸiÅŸtirme emareleri gösteriyor. Dikkat gereken, örneÄŸin Türkiye-Rusya iliÅŸkisini sabote etmeye yönelik tuzakların üzerinden atlamak…
Ukrayna krizinde Ankara Batı’ya yakın durdu. NATO’yla beraber hareket edeceÄŸini de ‘tereddüde mahal bırakmayacak’ ÅŸekilde söyledi.
Ama bunu istiyor mu?..
Yani Rusya’nın karşısında konumlanmayı istiyor mu? Hayır. Üstüne, ABD’nin Moskova’yı ‘kışkırttığını’ da görüyor. Rusya en az üç defa, en yetkili ağızlarından ‘saldırmayacağız’ demesine raÄŸmen, Biden Ukrayna Devlet BaÅŸkanı Zelenskiy’e, ‘Åžubat’ta saldıracaklar’ diyecek kadar ileri gitti…
Lavrov: ‘Bu bize baÄŸlı ise savaÅŸ olmayacak’…
Peki, Kiev ne diyor…
Ukrayna DışiÅŸleri: “Ortaklarımızı, bilgi ortamında karışıklığa yol açacak, toplumda çalkantıya neden olacak açıklamalardan kaçınmaya davet ediyoruz”…
Ankara nerenin zehirli olduÄŸunu biliyor. CumhurbaÅŸkanı’nın, NATO yükümlülüklerini yerine getiriyoruz ama
kimi müttefiklerimizin bize karşı neler yaptığı da ‘aklımızda’ mealindeki konuÅŸması da o zaten…
MGK BÄ°LDÄ°RÄ°SÄ°’NÄ°N 5’Ä°NCÄ° MADDESÄ°…
PerÅŸembe günü Milli Güvenlik Kurulu’nun ocak ayı toplantısı yapıldı. 5 madde yayınlandı. Son madde ÅŸöyleydi; ‘Uluslararası hukuku pervasızca ihlâl eden ve çarpıtan, antlaÅŸmalar hilafına adaları silahlandırmayı ısrarla sürdüren Yunanistan, diyalog ve iÅŸ birliÄŸi çaÄŸrılarımıza samimiyetle karşılık vermeye davet edilmiÅŸ; Ege ve Akdeniz’deki meÅŸru hak ve menfaatlerimizin korunması hususundaki kararlılığımız tekraren hatırlatılmıştır’…
Ä°lk bakışta, hemen her MGK bildirisinde kararlılık ifadesi olarak vurgulanan terörle mücadele maddeleri gibi, Yunanistan ve Akdeniz/Ege tutumumuzu pekiÅŸtiren rutin ‘tekrar’ gibi gelebilir…
Ama ileriyi aydınlatabilecek bir işaret fişeği hissiyatı da uyandırıyor!..
ABD’nin, Yunanistan, GKRY, Ä°srail, Mısır gibi oyuncuları bir tür Türk karşıtı cephe harcı olarak karılan EASTMED projesinin arkasından çekilmesi, Yunanistan’ın, ‘tüm dostlarımız bizi terk etti’ açıklaması, Avrupa’dan Orta Asya’ya, Akdeniz’den Orta DoÄŸu’ya yeni bir ‘enerji ve yolları arayışı’nın ortaya çıkması, yani Türkiye’nin bu alanlarda elini yükselten konjonktürde geliyor 5’inci madde…
Genelkurmay ve Savunma Bakanlığı’nın ‘Münhasır Ekonomik Bölge’ ilanı hassasiyeti de hesaba katıldığında, bu yönde yeni adım atılabileceÄŸinin öncüllerinden biri olarak anlaşılabilir bu açıklama…
Ä°RAN’A DOÄžALGAZI KÄ°M KESTÄ°RDÄ°?..
Hem CumhurbaÅŸkanı’nın hem Enerji Bakanı’nın, Ä°ran’ın Türkiye’ye doÄŸalgaz aktarımının kesilmesi üzerine söyledikleri sorunun kısa zamanda giderileceÄŸi izlenimini veriyor. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ile Ä°ran CumhurbaÅŸkanı Reisi görüÅŸmesinin ‘tıkanıklığı’ aÅŸma yolunda çözücü olduÄŸu anlaşılıyor…
Ä°ran’ın mazereti ‘teknik sorunlar’. Bir kaçağın yamanması gereÄŸiyle 10-15 günlük kesinti devreye alınmış durumda. Keza, Ä°ran’daki kış ÅŸartları yüzünden iç tüketimin yükselmesi de neden gösteriliyor. Anlayış gösterilebilir ama-böyle konularda-biraz ÅŸüphe etmekten kimseye zarar gelmez…
ABD’nin EASTMED projesinin arkasından çekilmesiyle, Akdeniz ve buradaki enerjinin akıbeti konusunda bir stratejik boÅŸluk yaratmasının çıktıları tüm kıyılarda hissedilecek. TaÅŸlar uygun sürülerse boÅŸluÄŸun Türkiye tarafından doldurulması muhtemeldir. Bir yandan da Avrupa’nın enerji ihtiyacı ‘acil’ çözüm bekliyor…
Akış, Türkiye’yi çözümün kritik aktörlerinden biri haline getiriyor. Avrupa’nın, ‘Rusya gazımızı keserse’ paniÄŸi, NATO, AB ve Atlantik iliÅŸkilerini deforme edecek potansiyeli hatta pratiÄŸi barındırıyor.
Rusya’nın bu nedenle Türkiye’yi gözlerini kısarak takip etmesi doÄŸal. Bu zamanlamada, Ä°stanbul’da örneÄŸini gördüÄŸümüz kış ÅŸartlarına günü gününe denk gelen, Reisi’nin Moskova ziyaretinin hemen ertesine oturan ‘arıza’ herhalde merak edilmelidir!
Yok tesadüf ise.. Mesele yok…
Henüz yorum yapılmamış.