Sosyal Medya

Ali Haydar Haksal / Göçebelik

Ali Haydar Haksal / Milli Gazete



Bu dünyadayız, günümüz geldi, ilk adımımızı attık. Belli evrelerden geçtik, geçmeye devam ediyoruz. Her yaÅŸ grubu kendi evresini yaşıyor. Bizler artık belli bir yaşın üzerindeyiz. Kendimize göre birçok evreden geçtik de geldik. Hayat durmuyor ve devam ediyor.

Bir insan ve bir kul olarak bize neler düÅŸtü, neler yaptık, neler yapıyoruz, neler yapacağız? Hayat boyu kendimize olan sorularımız ve kendi gücümüz, çabamız veya ihmallerimizle yaptıklarımız ya da yapamadıklarımızla bir yerdeyiz artık.

Gücümüzü belirleyen nedir, neler oluyor bu dünyada. Zihnimiz açık mı, algımız kuvvetli mi, yorumlarımız yerinde ve saÄŸlıklı mı? Bunları düÅŸünürken olabilirliklerden neler yapmalıyız veya yapabiliyor muyuz?

Gündelik hayat bir akışta ve biz de onun içindeyiz. Åžöyle ya da böyle varız.

Ä°nsan öncelikle kendinden sorumlu. Kendisine düÅŸenler nelerdir, dünyada neler olup bitiyor? Bu dünyadaki sorunlara karşı ne gibi hazırlıklarımız var. Çünkü ciddî saldırılar karşısında bulunuyoruz. Ä°çimizin ÅŸeytanları olduÄŸu gibi dışımızdakiler de var. Öncelik elbette kendimiziz. Ancak kendimiz bir başına bir varlık deÄŸiliz. Tek başımıza yeterli bir güç deÄŸiliz. Belki kendimizi koruyabiliriz ama nereye kadar?

Ä°nsanlık bir yerde durmuyor. Nehir gibi akıyor. Irklar ve kavimlerin çıkış yeri neresidir, nerede baÅŸladılar, nereye vardılar. Atalarımız nereden geldi, nerelerden geçti, biz nerelerdeyiz? Bizden sonrakiler nerede olacak bilemeyiz. BildiÄŸimiz bizim ÅŸu dünyada bir yerlerde mekân tuttuÄŸumuz. Mekânlar, rızık ve yaÅŸama alanlarımız. Bize sunulanların hakkını hakkıyla temsil ve teslim etme yerimiz.

Biz peygamberler medeniyetinin izleÄŸindeyiz. Onların önümüze koyduÄŸu yol ne ise oradayız. Sapmalar, ataların yanlışları ve yöneliÅŸleri bizi ilgilendirmez. Bizi ilgilendiren, hakikat bilincinde ve yolunda olanların yolunu takip etmemiz.

Putlara tapanlar, hayvanları kendilerine sembol edenlerin yolu bizim ötemizdedir, o yol üzerinde deÄŸiliz. Putları put edinenler bizi ilgilendirmez.

Putlarımız yoktur. Ä°nsanlar putlarımız deÄŸildir. Peygamberimiz’in varlığı ve onun bilincinde oluÅŸumuz ve onun ortaya koyduÄŸu hakikat medeniyeti içinde oluÅŸumuz bizim için asıl olandır.

Mücadelemiz putlarla deÄŸil, onlar, yerlerinde cansız varlıklar olarak dursun durdukları yerde. Onlara bakmayız bile, yüzümüzü öteye çevirir, yolumuza devam ederiz.

Mücadelemiz insanla, insanlarla kuracağımız baÄŸ ile. Onların dilini ve gönlünü yakalayacak, gönlüne girecek, yüzüne bakabilecek bir hâl ve durumda olmamız. Åžeytanlar ve onları temsil edenler iÅŸlerini yapıyor, yapacaklardır. Onlar durmayacakları gibi biz de var olmaya devam edeceÄŸiz. Gücümüz saÄŸlam ve yerinde, saÄŸlıklı ve bir hakikat ile olursak eÄŸer. Yeter ki onu hakkıyla biz temsil edebilelim.

Gücümüz neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. Dilimizle, kalbimizle, kalemimizle ve yaÅŸama tarzımızla. Ä°nsanı kurtarma ve insanla olmak ile.

Hayata ve dünyaya küsmek iÅŸimiz deÄŸil. Allah’ın bize yükümlediÄŸi varlığı temsil etmek ve onun hakkını vermek ile.

Dünya hayatının hareketli zamanlarında çok ÅŸeyin farkına varılamayabiliyor. Tekdüze ve sıradan bir hayatın hayhuyu insanı bir anlamda bir yerlere sürükler. EÄŸer onun farkına varılmaz ise. Dünya bir hengâme ve curcuna dünyası. Âdeta bir cangıl. Ä°nsan onun içinde kendinin farkında olmaz ise yiter. Bu ise onu kendisi olmaktan çıkarır.

Ä°nsanı farklılaÅŸtıran ve asıl çizgisinde, yolunda tutan nedir, onu iyi belirlemesi gerekir. Bilinç dünyasını fazlalıklardan arındırmasıdır. Maddî rızkın yanında manevî rızkını fazlasıyla biriktirmesidir yapılması gereken. Zaman baÅŸ döndürücü bir akışta. Giderek insanın zamanı daralıyor. Göçü toplamadan göçe hazır olmak çok daha önemli.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.