Güncel
Müslüman Anne ve Babalara…
Abdülaziz Kıranşal / Milli Gazete
Evlatlarınızı doÄŸru hedeflerle ve doÄŸru örneklerle yetiÅŸtirin. Bütün debdebesi, lüksü ve ÅŸatafatı içinde önlerinden geçen Karun’u gördükleri zaman hayran hayran bakıp da; “Ne olurdu bize de, Karun’a verilenin bir benzeri verilseydi. Åžüphe yok ki, o çok zengin, ne büyük devlet sahibi!” (Kasas-79) diyerek, Hz. Musa dururken evlatlarına Karun’u örnek gösterenler gibi olmayın!
Evladınızın Karun olacağı günlerin hayalini kurmayın. Onları, dolgun bir maaÅŸ ve iyi bir makam için her ÅŸeyi göze almış bir Karun adayı olarak yetiÅŸtirmeyin ki, ileride yerin dibine batar gibi dünyaya dalan bir kodaman olmasınlar. Mal, makam ve mevki için deÄŸerlerini satmasınlar. GösteriÅŸ ve kibirleriyle cehenneme aday olmasınlar.
Karun’a hayran olanları görünce; “Yazıklar olsun size, iman edip doÄŸru dürüst iÅŸler yapanlar için, Allah’ın mükâfatı daha hayırlıdır” (Kasas-80) diyerek, evlatlarına doÄŸru örneÄŸi yani Hz. Musa ve Hakk’ın taraftarlarını örnek gösterenler gibi olun. Onları bir Musa adayı olarak yetiÅŸtirin ki, Allah’ın yardımını hak etsinler. Hayatları boyunca ne zaman bir sıkıntıya düÅŸerlerse önlerinde denizi bile yarabilecek bir Rableri olduÄŸunu unutmasınlar.
Evlatlarınızı yalnızca Allah’a dayanan ve yalnızca ona güvenen ÅŸahsiyetler olarak yetiÅŸtirin ki, gerektiÄŸinde Hz. Ä°brahim gibi Nemrut’a ve onun kurduÄŸu tüm tuzaklara karşı; “Hasbunallahu ve ni’mel vekil” diyerek, ateÅŸin bile üstüne yürüyebilsinler. Onlara tevekkülü öÄŸretin ki, hayatları boyunca karşılaÅŸacakları dünyalık dertler karşısında bunalıma girmesinler. Depresyon yaÅŸamasınlar. AteÅŸi bile suya çevirebilecek bir Rableri olduÄŸunu unutmasınlar.
Evlatlarınızı cesur yetiÅŸtirin ki, gerektiÄŸinde karşılarındaki güç, makam, sayı, algı ve kuvvet ne kadar büyük olursa olsun Talut’un ordusundaki yiÄŸitler gibi; “Nice az topluluklar Allah’ın izniyle çok topluluklara galip gelir” (Bakara-249) diyerek, her daim Hakk’ın safında ve Hakk’ın yanında olabilsinler. Korkmadan, üzülmeden, gevÅŸemeden, geri adım atmadan zulmün ve zalimlerin üstüne üstüne gidebilsinler. Hakk’ın yanında durdukları müddetçe üzerlerine sabır yaÄŸdırıp, ayaklarını sabit kılacak bir Rableri olduÄŸunu unutmasınlar.
Evlatlarınıza dua etmesini ve Allah’tan istemesini öÄŸretin ki, gerektiÄŸinde Hz. Yunus gibi gecenin, okyanusun ve balığın karnında, üç zifiri karanlık içinde bile kalsalar “Lâ ilâhe illâ entesubhânekeinnî kuntu minezzâlimîn” (Enbiya-87) diyerek, Allah’a açtıkları ellerinin asla boÅŸ dönmeyeceÄŸini bilsinler. Hayatları boyunca karşılaÅŸacakları ailevi sıkıntıların karanlığından, ekonomik bunalımların karanlığından, dünyalık dertlerin zifiri karanlığından onları saÄŸ selamet sahile çıkarabilecek bir Rableri olduÄŸunu unutmasınlar.
Evlatlarınızı iffetli yetiÅŸtirin ki, gerektiÄŸinde Hz. Yusuf gibi iffetlerini koruyabilmek için “Rabbim, zindan, bu kadınların beni davet ettikleri ÅŸeyden daha hayırlıdır” (Yusuf-33) diyerek, harama düÅŸmektense yıllarca zindanda kalabilmeyi göze alsınlar. Onları merhametli yetiÅŸtirin ki, “Bugün sizi kınamak yok, Allah sizi affetsin! O, merhametlilerin en merhametlisidir.” (Yusuf-92) diyerek, kendisini kuyuya atan kardeÅŸlerini bile affedebilecek bir yüreÄŸe sahip olsunlar. Ä°ffetli ve merhametli olurlarsa onları kuyudan çıkarıp saraylara taşıyabilecek bir Rableri olduÄŸunu unutmasınlar.
Evlatlarınıza haramı ve helali, Hakk’ı ve batılı öÄŸretin ki, gerektiÄŸinde harama ve zulme payanda olarak, lüks ve konfor içinde saraylarda yaÅŸamaktansa Ashab-ı Kehf gibi, “Ey Rabbimiz! Bize kendi katından bir rahmet ver ve bizi iÅŸimizde baÅŸarıya ulaÅŸtır” (Kehf-10) diyerek, ceketlerini alıp makamlarını ve koltuklarını terk edebilsinler. Sizin haram saltanatınıza ortak olmaktansa gerekirse bir maÄŸarada bile yaÅŸamayı göze alırız diyebilsinler. Bir makama gelince harama imza atmasınlar, kul hakkına girmesinler, kimsenin zulmüne ortak olmasınlar. Helalin, Hakk’ın ve adaletin peÅŸinde oldukları müddetçe onları koruyacak bir Rableri olduÄŸunu unutmasınlar.
Henüz yorum yapılmamış.