Güncel
Taha Kılınç / Arsız evlat
Taha Kılınç / Yeni Şafak
Fransa’nın baÅŸkenti Paris’teki kitapçıların vitrinine 8 Eylül 2016 günü yerleÅŸtirilen bir kitap, yazarının temas etmeyi çok sevdiÄŸi konuları iÅŸliyordu: Kimlik, Ä°slâm ve medeniyetler savaşı. Ä°ddialı cümlelerle “Fransız kimliÄŸi”nin korunması gerektiÄŸini ısrarla vurgulayan yazar, kitabının bir yerinde ÅŸunları söylüyordu: “EÄŸer yarın 20-30 milyon Fransız Müslüman karılarını tesettüre sokmaya ve Åžeriat kanunlarını uygulamaya baÅŸlarsa, o zaman sekülarizmin asgari kurallarını ancak diktatörlük yoluyla koruma altına alabiliriz. Müslümanların giderek fazlalaÅŸtığı bir ülkeyi Müslümanlığın baskısından sadece diktatörlük koruyabilir.”
Kitabın müellifi Eric Zemmour, 1986’da baÅŸladığı gazetecilik kariyerini, adeta Müslümanların Fransa’daki varlığına düÅŸmanlık üzerine inÅŸa etmiÅŸti. Katıldığı televizyon tartışmalarında ve kaleme aldığı yazılarda lafı sürekli bu noktaya getiriyor, karşı karşıya bulunduÄŸu “büyük tehlike” hakkında Fransız kamuoyunu -sözüm ona- uyarıyordu.
Zemmour, kitabının yayınlanmasından birkaç gün sonra, Nicolas Sarkozy’nin cumhurbaÅŸkanlığı döneminde adalet bakanı olarak görev yapan Kuzey Afrika asıllı (Faslı bir baba ile Cezayirli bir annenin kızı) Fransız politikacı Rachida [RâÅŸide] Dati’yi diline doladı. Dati’nin 2009’da dünyaya gelen kızına -annesinden dolayı- Zehra adını vermesini ağır bir dille eleÅŸtiren Zemmour, “Çocuklarına Müslüman isimleri koyan aileler, Fransız kültürünübenimsemeyi reddediyor” dedi. Oysa Dati, her ÅŸeyiyle, Zemmour’un “Fransız kültürü” dediÄŸi atmosferin içindeydi: ÇocukluÄŸundan itibaren Katolik okullarında okumuÅŸ, Ä°slâm’la pratik hiçbir bağı kalmamış, kızını da evlilik dışı iliÅŸki yoluyla dünyaya getirmiÅŸti. Zehra’nın babası, ünlü Fransız kumarhaneler kralı Dominique Desseigne idi.
Ä°slâm ve Müslüman düÅŸmanlığı, kariyerinde zaman zaman küçük yol kazalarına neden olsa da (2014’te, bir Ä°talyan gazetesine yaptığı ırkçı açıklamalar nedeniyle “iTELE” kanalındaki yorumculuk görevi sona ermiÅŸti), Eric Zemmour, Fransız toplumundaki yabancı düÅŸmanlığı damarını çok iyi yakalamış bir fırsatçıydı. Attığı hiçbir olta boÅŸ dönmüyor, her seferinde ağına daha fazla balık geliyordu. Derken, bugünlerde kendisini 10 Nisan 2022’de birinci turu düzenlenecek olan Fransa cumhurbaÅŸkanlığı seçimlerinin adayları arasında görüyoruz. Hem de en iddialı adaylardan biri olarak. Aynı ırkçı, Ä°slâm düÅŸmanı ve yabancı karşıtı söylemler eÅŸliÄŸinde…
Eric Zemmour, yaklaşık iki hafta önce, bir Fransız radyosuna verdiÄŸi mülakatta, baÅŸörtüsü ve peçenin yasaklanması gerektiÄŸi konusundaki ısrarını tekrarladı. “Arap dünyasında Burgiba ve Nâsır gibi büyük reformcular, kadınların örtüsünü açmışlardı” diyen Zemmour, örtünün “görsel manzarayı iÅŸgal ettiÄŸini”vurgulayarak, “Fransa’nın görsel veya gerçek biçimde iÅŸgal edilmesine asla izin vermeyeceÄŸim” ÅŸeklinde konuÅŸtu. Zemmour daha önce de Fransa’da doÄŸan bebeklere “Muhammed” adının verilmesini yasaklama vaadiyle gündeme gelmiÅŸti.
Zemmour’un övdüÄŸü Arap liderlerden Habib Burgiba, 1956-1987 arasında Tunus’un devlet baÅŸkanıydı. YükseköÄŸrenimini Paris’te tamamlayan Burgiba, avukat olarak ülkesine dönerken yanında Fransız kız arkadaşı Mathilde ve evlilik dışı dünyaya gelen oÄŸulları Jean-Claude’u da götürmüÅŸtü. Sonrasında siyasete atılıp ülke yönetimine kadar tırmanan Burgiba, Tunus’u yönettiÄŸi 30 yılı aÅŸkın süre boyunca, Müslüman halka dayattığı Fransız tipi Jakoben laik uygulamalarla Tunusluların zihninde acı hatıralar bırakmıştı. Zemmour’un övdüÄŸü diÄŸer isim, Mısır CumhurbaÅŸkanı Cemal Abdunnâsır ise, örtüyü yasaklamak gibi bir adımı hiçbir zaman atmamıştı.
Yabancı düÅŸmanlığıyla ünlenen Eric Zemmour’un öyküsündeki en gülünç unsur, kendisinin de göçmen bir aileye mensup olması. Zemmour’un 1950’lerde Cezayir’den Fransa’ya iltica eden anne-babası Yahudi. Ailenin kökenlerinin, 1492’de Katolik Hristiyanlar tarafından Ä°spanya’dan sürgün edilen Seferad Yahudilerine kadar uzandığı iddiaları var. Zira Kuzey Afrika boyunca ilerleyen sürgün Yahudilerin önemli bir kısmının bugünkü Cezayir topraklarına yerleÅŸtiÄŸi biliniyor. EÄŸer Zemmour’larla ilgili bu iddia doÄŸru ise, öykü hepten eÄŸlenceli hale gelecek demektir: Vaktiyle Katoliklerin Avrupa’dan kovduÄŸu bir ailenin, bugün KatolikliÄŸin baskın olduÄŸu bir ülkede cumhurbaÅŸkanlığına oynayan ve bunun için ırkçılığın her türlüsünü bayraklaÅŸtıran arsız evladı...
Henüz yorum yapılmamış.