Ali Haydar Haksal / KargaÅŸa

Dönemleri belirleyen durumlar olur her zamana. Ä°nsanın olduÄŸu dönemlerle ilgilidir bu da. Ä°nsanların içinde bulundukları ruh, ortam, düÅŸünce biçimleri, hayat anlayışları ortamı belirliyor. Hiçbir ÅŸey kendiliÄŸinden oluÅŸmuyor. Hayatı anlamlandıran, bereketlendiren, hızlandıran ve duraÄŸanlaÅŸtıran da insan.

Dünyayı saran, bir karabasana dönüÅŸtüren, içinden çıkılamaz duruma dönüÅŸtüren hakikat düÅŸüncesinden ve onu oluÅŸturan bilinçten uzaklaÅŸmalardan kaynaklanıyor. DeÄŸiÅŸin bir düzen var. DoÄŸasında ve rutininde olması gerekirken tersinden iÅŸleyen ve yürüyen bir hâl var.

Yanlışlarda ısrar ve bunları doÄŸru sunma veya ters ve çarpık düÅŸünüÅŸlerle insanların zihinlerini karıştırma baÅŸlıca yöntem. Çünkü hakikatin önü kapatılıyor, üstü örtülüyor ya da.

Ä°slâm ile karşıtları arasındaki çatışma tarihin baÅŸlangıcından itibaren var. Åžeytanlar da bu dünyanın gerçeÄŸi. Ä°nsanın kendi içinde dolaÅŸan soyutluÄŸu. Ä°nsanı alıp sürükleyen, yoldan çıkaran ve hakikatten uzaklaÅŸtıran bir varlık.

Åžeytanlar artık nesnelerde, durumlarda gizli. Ä°nsanı büyüleyen yanılsatıcıklarda. YoÄŸun bir kuÅŸatması var.

Bahanelerin ardına saklanmaya gerek yok. Bunu oluÅŸturan insan ve kendi elleriyle, yaptıklarıyla. Bu dünyayı düzene koyacak da, düzenden çıkaracak ve karmaÅŸa oluÅŸturacak olan da kendisi.

KargaÅŸa deyip iÅŸin içinden çıkılamaz. Ä°nsanın sorumluluÄŸu kendisiyle baÅŸlıyor, kendi beniyle. Hayatta zorluklar her zaman var ve olmaya da devam edecek. KargaÅŸaların, olumsuzlukların ve hayırlı olmayan ÅŸeylerin kendiliÄŸinden düzelmesini beklemek safdillik. Önemli olan hayata karşı olan düzenli ve olumlu çabayı sürdürmek ve yolculuÄŸu sürdürmek. O zaman belli bir düzen oluÅŸur.

Bunlar insan tekinden kaynaklı olabileceÄŸi gibi toplum bütünlüÄŸü açısından söz konusudur.

Asıl çatışma insan beniyle olsa da asıl büyük çatışma kültürler ve düÅŸünceler arasındadır.

Batı, teknoloji, sanayi ve biliÅŸim üstünlüÄŸünü ele geçirdikten sonra Müslümanlardaki ÅŸaÅŸkınlık gerileyiÅŸlerine neden oldu. Böyle olunca da kendini yenileme ve hamle yapma duygusu ve düÅŸüncesini yitirdi. Bunun karşısındaki yeniklik hamle yapma yerine teslim olmaya sürüklendi. Bu düÅŸünceyi savunan ve kapılanlar asıl ihanette bulundular. Onlar teslim olmanın ötesinde dalganın bir parçası hâline gelmeyi tercih ettiler. Milletimiz içindeki çatışmaların temel nedeni de budur. Teslim olanlar ve onlarla birlikte olanlarla ÅŸaÅŸkınlık içinde olanlar arasında.

Bir millet, kendi öncülerinin açtığı yolda geleceÄŸe yürüyecekse kendisi olmak zorundadır. Yoksa yenilgiyi kabullenerek bir yana çekilme de bir teslimiyettir. Bir Müslüman için teslim olma gibi bir durum asla söz konusu olamaz. Åžu arzın altında kendisine yüklenen sorumluluk bilinciyle yol açma, yolunu sürdürme zorundadır.

KargaÅŸaların yoÄŸunluÄŸu, seyrekliÄŸi veya sıradanlığı her zaman var ve olacak. Ä°nsan uyanık olmadıkça bu gibi durumlara kapılmaktan kurtulamaz. Yolunu ve gidiÅŸini aydınlatınca yol yürüyüÅŸü ve yönünü esenlikle sürdürür.

Ä°nsanı bilinçli tutan, inanış ve ibadetleridir. Hayata karşı duyarlılaÅŸtırır, yanlışlar ve sapmalarda sakındırır. Çünkü iman ediÅŸ ve baÄŸlanış baÅŸka ÅŸeyleri düÅŸünmeye fırsat tanımaz, koruyucudur.

KargaÅŸaların olduÄŸu ortamlarda saÄŸlıklı düÅŸünüÅŸ fırsat bulmaz. Zihnin meÅŸguliyeti baÅŸka alanlara kayar. Kendini bulabilmesi zorlaşır. KargaÅŸa oluÅŸturanların amacı insanların saÄŸlıklı düÅŸünmesini engellemek içindir.

Günümüz ortamının en belirgin özelliÄŸidir karmaÅŸa.

SaÄŸlıklı düÅŸünen, düÅŸünen insan bu zamanda çok daha kıymetlidir.

Karanlıklar ve karmaÅŸa, hakikat bilincinde olan güzel ve saÄŸlıklı düÅŸünen insanlarla olur.