Ramazan Kayan / ​Hassasiyetlerimiz körelirse…
Ramazan Kayan / Milat Gazetesi
Ä°nsan duyarlılık ve duruÅŸu ile deÄŸerlidir…
Duyarlılığını kaybeden, duruÅŸunu bozan insan eÅŸreften esfele savrulur, “halife” olma misyonunu kaybeder…
Ä°ÅŸte insanoÄŸlunun en acı hüsranı; duyarsızlık, umursamazlık…
Ä°nsanın kendisine verdiÄŸi en büyük zarar, umursamazlık… “BoÅŸ verme” mantığı batılın önünü açıyor…
Olumsuzluklar karşısında “bir ÅŸey olmaz” anlayışının insanı nasıl dumura uÄŸrattığını, deÄŸersizleÅŸtirdiÄŸini görmekteyiz…
Bugünkü umursamazlığın yarınlarda bize pahalıya mal olacağını tahmin edebiliyoruz…
Umursamazlık ekenin, piÅŸmanlık biçeceÄŸi, periÅŸan olacağı bugünden belli deÄŸil mi?
Gerçekten umursamazlık bulaşıcı bir virüstür… Toplumsal vurdumduymazlığın bizleri nasıl vurduÄŸunun farkında deÄŸil miyiz?
Umursamazlığımızla günahın önünü açıyor, kötülüÄŸün ömrünü uzatıyoruz… Kötülüklerin çıkardığı yangının iyileri de yakacağını unutuyoruz…
Zulmü umursamayan Müslümanlar zamanla zalimler tarafından yönetilir hale geliyorlar…
Allah'ı ve ahireti unutan, kulluk sorumluluklarından kopan duyarsız Müslümanlar, yaÅŸamın anlam ve amacından hızla uzaklaşıyorlar…
Arzular öne çıkınca, bireysel çıkarlar konuÅŸunca; ilkeler, ölçüler, deÄŸerler, doÄŸrular, kutsallar devre dışı kalıyor…
Hevanın egemenliÄŸi baÅŸlayınca, hassasiyetler köreliyor… Samimiyetler sulanıyor… Sadakatlar bozuluyor…
Kimse kimseyi takmıyor, tanımıyor, taşımıyor…
Umursamazlık ailenin, akrabalığın, kulluÄŸun, kardeÅŸliÄŸin içini boÅŸaltıyor… Toplumsal doku bozuluyor…
“Bana ne”ci, bahaneci bencillikler bizi bitiriyor…
“Allah belasını versin!” demekle iÅŸ bitmiyor… Münkerata muhalif, toplumsal gidiÅŸata müdahil olmazsak bu kötülükler mutlaka bir gün bizi de bulur…
Seyirci kalmak; sinik, sönük, donuk sefillerin tercihidir…
“Aldırma geç git” demek aldanış ve alçalışın göstergesidir…
“Neme lazım”cı felsefe insanın iflasına iÅŸaret ediyor…
“Dertsizlik” derdi derinden gençliÄŸi tehdit ediyor…
‘Her devrin adamı’ olanlar çoÄŸalırken, ‘her derdin adamı’ olanlar günbegün azalıyor…
Dava derdinden sıyrılanlar hayatlarından memnun, günü kurtarma derdindeler…
Konfor, kariyer, kapitale baÄŸlı kompleks ve kaprisler kulluk ve kardeÅŸliÄŸi tehdit ediyor…
Müslümanların dertleriyle dertlenmeyenler kiÅŸisel ikbal peÅŸindeler.
Ä°nsanların acı ve ıstıraplarını umursamayanların, insanlık sefaletine tanıklık ediyoruz…
Zulme uÄŸrayanların çığlığını duymazdan gelen, merhamet damarları tıkalı, yüreÄŸi nasırlaÅŸmış, çağın “umursamayan insanı” yeryüzünün en büyük ÅŸanssızlığı…
Toplu ölümler karşısında kahredici suskunluk ve umursamazlık, merhamet ve insaniyet testinde sınıfta kaldığımızı göstermiyor mu?
YaÅŸanan insanlık trajedisi karşısında susan herkes suç ortağıdır!
Balık istifi doluÅŸtukları kamyonların arkasında havasızlıktan ya da tıklım tıklım bindikleri botun batması sonucu suda boÄŸulan göçmenlerin günahı kimin boynunda?
Bu insanlığın tükeniÅŸini sergileyen utanç fotoÄŸrafları kimin umurunda?
Umuda yolculuk adına yola çıkan, insanlık onuru çiÄŸnenen bu maÄŸdurlar kimin sınavı?
Bu umursamazlık korkarım gayretullaha dokunur, bize ağıra mal olur…
Bu hale bigane kalamayız… Çünkü biz insanız… Biz Müslümanız… Biz vazifeliyiz…
Ä°nsanlar ölebilir, insanlığın ölmediÄŸini biz göstermeliyiz…
“Kimse yoksa ben varım!” diyebilmeliyiz.
Görmemezlikten gelemeyiz, çünkü “Bir Gören” var…
Bilmemezlikten gelemeyiz, çünkü “Bir Bilen” var…
Henüz yorum yapılmamış.