Taha Kılınç / Nüfuz daralması
Taha Kılınç / Yeni Şafak
Demokrat aday Joe Biden, 2020 ABD baÅŸkanlık seçimlerine “kadın bir baÅŸkan yardımcısı adayı” ile girme niyetini açıkladığında, ÅŸansı en az isimlerden biri Kaliforniya Senatörü Kamala Harris’ti. Kendisi de baÅŸkan adaylığı için yarışan, ama gösterdiÄŸi düÅŸük performans yüzünden bağışçılarını ikna edememesi sebebiyle çekilmek zorunda kalan Harris, nihayet “siyahî ve göçmen” kontenjanından Biden’ın yanı başına yerleÅŸtirildi. DoÄŸrusu “Harris faktörü” ile seçimin kolayca kazanılacağı hesaplanıyordu, ama hiç de öyle “kılçıksız” bir yarış olmadı.
Biden-Harris ikilisinin Beyaz Saray’daki ilk yıllarına, Demokrat Parti yönetimi ve seçmenleri açısından memnuniyetsizlikler, yetersizlikler ve hayal kırıklıkları damgasını vurdu. Yapılan son anketlerde hem Joe Biden’a hem de Kamala Harris’e halk desteÄŸinin hızla düÅŸmekte olduÄŸu görülüyor. Biden’ın “halk tabanındaki memnuniyet oranı” (approval rating) yüzde 40’larda seyrederken, Harris’inki yüzde 28’e kadar geriledi. Son dönemlerde yapılan baÅŸka anketler de var. Mesela 79 yaşını dolduran Biden’ı “baÅŸkan olmak için aşırı yaÅŸlı” bulanların oranı yüzde 58. Bunların içinde yüzde 27’lik Demokrat seçmen de yer alıyor. “Biden’ın aklî melekelerinin baÅŸkan olmak için yeterli olup olmadığından ÅŸüphe duyanlar”ın oranı yüzde 53, ki bunların da yüzde 16’sı Demokrat seçmen.
Yaşı ve saÄŸlığıyla ilgili tartışmaların farkında olan BaÅŸkan Joe Biden, Amerikan basınında ve sosyal medyada bu yönde polemikler yoÄŸunlaÅŸtıkça “baÅŸkanlık için fit” olduÄŸunu ispat gayretlerini artırıyor. “Tamamen saÄŸlıklı” neticesini veren saÄŸlık raporlarını medyayla paylaşıyor, sık sık basının karşısına çıkıyor, kendisince dinamik ve enerjik bir görüntü vermeye çalışıyor. Ama konuÅŸurken yaptığı kelime ve telaffuz hataları, kameraların karşısında adeta baÅŸka bir dünyada yaşıyormuÅŸçasına dalıp gitmeleri, prompter cihazından demecinin metnini okurken normalde atlaması gereken uyarı notlarını okuyacak kadar mevzudan kopması… Tüm bunlar elbette, Biden’ın baÅŸkanlığının kalan üç yılını nasıl tamamlayacağı hususunu tartışmaya açık hale getiriyor.
“Biden çekilecek, yerine Harris gelecek” ÅŸeklinde özetlenen senaryo ise, Kamala Harris’in hem kendi partisinin yönetimine hem Biden’ın ekibine hem de seçmene güven vermemesi sebebiyle, giderek gündemden düÅŸüyor. Bu durum da, Beyaz Saray’da adeta bir panik havasının yaÅŸanmasına yol açıyor. CNN baÅŸta olmak üzere Amerikan basınına yansıyan kulis bilgilerine göre, Biden’ın ekibi Kamala’yı yetersiz ve yüzeysel bulurken, Kamala cephesi de Harris’in kasten arka planda tutulduÄŸu inancında. Ancak Kamala Harris’in hasbelkader ön plana çıktığı bazı durumlar da kendisinin bilgi ve algı seviyesi noktasında derin soru iÅŸaretleri doÄŸuruyor. ÖrneÄŸin, geçtiÄŸimiz haziran ayında NBC televizyonundan Lester Holt’a bir röportaj veren Harris’in söylediÄŸi bir yalan, sunucunun üstelemesiyle ortaya çıkmış, bunun üzerine Harris yersiz bir kahkaha atarak izleyicileri ÅŸaÅŸkına çevirmiÅŸti. ÇaresizliÄŸini gürültülü kahkahalarla bastırmaya çalışması, Harris’in zaten dibe batmakta olan imajına bir darbe daha vurmuÅŸtu.
Meselenin bundan sonraki safhaları, artık Amerikan iç siyasetinin konusu. Beyaz Saray’daki kargaÅŸanın Ä°slâm dünyasına ve OrtadoÄŸu’ya bakan yüzüne odaklandığımızda ise, “Amerika’nın oluÅŸturduÄŸu boÅŸluk”un Rusya, Fransa ve Ä°ngiltere baÅŸta olmak üzere birtakım aktörlerce doldurulduÄŸuna ÅŸahit oluyoruz. Ä°çinde boÅŸluk kelimesinin geçtiÄŸi tamlamayı tırnak içine almamın bir sebebi var: Aslında ABD, hiçbir zaman diÄŸer geleneksel uluslararası aktörlerin yerini alamadı. Yalnızca askerî gücü, iÅŸgal politikaları ve patavatsızlığı sebebiyle “olduÄŸundan daha güçlü” göründü, o kadar. OrtadoÄŸu ve Ä°slâm dünyasının bazı bölgeleriyle irtibatını hiç kesmeyen Rusya, ardında bıraktığı nice acı hatıraya raÄŸmen sahada varlık göstermeye çalışan Fransa ile sessiz ve derinden ilerleyen, görünmese de varlığını hissettiren Ä°ngiltere karşısında, ABD’nin zaten kalıcı ve sürekli bir tesir meydana getirmesi mümkün deÄŸildi.
Biden-Harris ikilisinin sergilediÄŸi mevcut acziyet hali, aslında “ABD’nin gerçek gücünün sınırları”nı da göstermesi bakımından da dikkat çekici iÅŸaretler barındırıyor. “Amerikan Ä°mparatorluÄŸu çöküÅŸe geçti” demek için erken belki, ama bir gerileme ve nüfuz daralması döneminin baÅŸladığı çok açık.
Henüz yorum yapılmamış.