Toplumsal Çözülme
Ali Haydar Haksal / Milli Gazete
Bir millet deÄŸerleriyle var ve varlığını ancak onunla sürdürür.
Toplumda giderek yoÄŸun bir çözülme var. Bunlar, hayatın hemen hemen bütün yönlerinde belirginleÅŸiyor.
Zamanda ciddî bir kırılma var. Ä°nsanlığın idealleri zayıfladıkça çözülmeler hızlanıyor.
Toplumda yalan söyleme artık bir sıradanlık. Her yanlışın üzerine örten de yalan. Gerçekleri saptırmanın baÅŸlıca yolu. Harama, yanlışa sürüklenince bunu örtmek için yaptığı tek ÅŸey.
Hırsızlıklar, dolandırıcılıklar artık hayatın içinde sıradan bir durum.
Tüketim, insanın sınırlarını alabildiÄŸine zorluyor.
İnsanların değişen hayatı, yaşama tarzlarından belirginleşiyor.
Yolsuzluklar yaygınlaÅŸtıkça insanların gerekçeleri de oluÅŸuyor. Bu bir tarza dönüÅŸüyor.
Ä°nsanların manevî deÄŸerlerden uzaklaÅŸması ahlâkî sınırları aşıp geçiyor.
Kanıksanan yanlışlar dizgesi hayatın gerçeÄŸine dönüÅŸüyor.
Her kültürün kendine özgü bir ahlâk anlayışı var.
Müslüman toplumlarda alkol haram olduÄŸundan, meÅŸruiyetinden ve gerçekliÄŸinden söz edilemez. Hıristiyan toplumda alkol daha çocukluktan itibaren geçerli ve meÅŸru. Çünkü ÅŸarap ile vaftiz olan bir çocuk artık onun mayası hâline geliyor. Müslümanlar için alkolün azı veya çoÄŸu söz konusu olamaz. Bir damlası bile gene haram olarak kabul edilir.
Faiz insanlık için haramdır. Böyle olmasına karşın Batı toplumlarında faiz geçerli bir iktisadi alan. Müslümanlar için azı ya da çoÄŸunun serbestliÄŸi asla söz konusu olamaz.
RüÅŸvetin durumu da böyle. Bir Müslüman için rüÅŸvetin azı ya da çoÄŸu asla söz konusu olamaz. Dört halife döneminde vergileri toplayan görevlilere verilen hediyeler bile kabul görülmüyor. Åžu soru soruluyor, görevlilere: “Siz bu görevi yapmamış olsaydınız bu hediyeler size verilir miydi?” “Verilmezdi” diye cevap verilir. Demek ki hediyelerin bile bir yeri var. Durduk yere verilen hediyelere karşılık bir beklenti içinde olunuyor.
Sapkınlıklar baÄŸlamında bakıldığında artık sınırlar çoktan aşıldı. Sapkınlık ve ahlâksızlar ile ilgili karşı düÅŸünceden söz bile edilemiyor.
Ä°slâm açısından gayri ahlâkî olan hemen her ÅŸey bugünün hayatı içinde sıradan ve doÄŸal olarak kabulleniliyor.
FuhuÅŸ bir sektör. Ä°nsanı zehirleyen beyaz diye nitelenen ÅŸeyler de büyük bir sektör. Tıp, silah sektörlerinde insanlığın zararına olabilen ÅŸeyler de reddedilemiyor.
Yasal engeller veya yasalar da bunlara göre düzenleniyor.
Toplumda insan ticareti, kadın ticareti giderek meşrulaşıyor.
Kadınları bataklığa sürükleyen her davranışa karşı oluÅŸ da tepki görüyor.
Toplumsal baskı artık ters dönüyor. Ä°nsanların olumsuzluklara karşı yüzlerini ekÅŸitmelerinden bile söz edilemez.
Sosyal medya üzerinde yaÅŸananlar tam anlamıyla bir çözülme sürecidir.
Ä°ktidarlar uÄŸruna veya konumlarını korumaya dönük iftiralar, yalanlar ve saldırılar da ne yazık ki aynı durumda. Çok rahat insanlara iftiralar atılabiliyor ve bunlar da yaygınlaÅŸtırılabiliyor. Bunu yapan muhafazakâr Müslümanlar olması artık yadırganacak bir durum deÄŸildir.
Müslümanlar açısından vahim olan Müslümanların da bu dalgaya kapılmaları. MeÅŸru olmayan ÅŸeylerin sessizlikle âdeta kabullenilmesi. Bir tepki verme gücünden bile yoksundurlar. Haramın haram, yanlışın yanlış olduÄŸunu bile ifade edememe gibi bir durum var. Yukarıda sıraladığımız birkaç ÅŸey bile bu açıdan örnek verilmeye yeterli.
Ä°slâmî bir anlayışın hayata egemen kılmasından, Müslümanca yaÅŸama düÅŸüncesinden çok çıkara ve dünyevî olana dönük bir çabaya dönüÅŸüyor. Bu da Müslümanca bir duruÅŸ deÄŸil, daha çok çıkarın korunmasına dönüktür. Ne yazık ki büyük savrulma böyle süregidiyor.
Henüz yorum yapılmamış.