Ukrayna-Belarus; Slav kardeşlerin kavgası
Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu, Rusya ve Batı arasında devam eden Ukrayna krizine ilişkin değerlendirmede bulundu
Prof. Dr. KemaloÄŸlu, ‘Slav kardeÅŸlerin kavgası' baÅŸlıklı analizinde, her iki ülkenin Rusya'nın farklı entegrasyon süreçlerinin baÅŸarısı açısından, ayrıca Slav/Ortodoks dünyasındaki ağırlığı bakımından son derece önemli olduÄŸunu belirtti
KemaloÄŸlu'nun analizinden önemli bir bölüm:
Ukrayna ve Belarus'un Rusya için önemi
Ukrayna ile Belarus'un ise Rusya açısından önemi her zaman daha farklı olmuÅŸtur. Ruslar, Ukrain ve Belaruslarla etnik, tarihi ve dini baÄŸlara sahipler. Ukrayna'nın baÅŸkenti Kiev, DoÄŸu Slavlarının tarihi ve dini merkeziydi. Sovyet sonrasında her iki devletin de Moskova açısından önemi devam etti. Ukrayna ve Belarus, Rusya'nın farklı entegrasyon süreçlerinin baÅŸarısı açısından, ayrıca Slav ve Ortodoks dünyasındaki ağırlığı bakımından son derece önemli. Bu iki cumhuriyet, Rusya'nın Batı sınırının güvenliÄŸi konusunda da ehemmiyet arz ediyor.
Yakın zamana kadar Ukrayna ile Belarus, Rus enerji kaynaklarının Avrupa'ya ihracatında da kilit rol oynuyordu. Rusya'nın her ikisiyle de sorun yaÅŸamasından sonra geliÅŸtirdiÄŸi yeni projeler sayesinde Moskova'nın transit konusunda Ukrayna ve Belarus'a baÄŸlılığı azalmış bulunuyor. Ancak Ukrayna ve Belarus'un AB ve NATO sınırına komÅŸu olmalarının ve her ikisinin de Rusya ile süregelen rekabet/mücadele çerçevesinde Rusya'dan kopartılarak kontrol altına alınmak istenmeleri bu cumhuriyetleri Rusya açısından daha da önemli hale getirdi.
Slav kardeşlerin kavgası ve Batı
Tüm bu münasebetler ağı çerçevesinde Rusya ile Belarus zaman zaman sorunlar yaÅŸasa da Belarus'un siyasi ve ekonomik yapısı ve Batı'nın adeta yalnızca yaptırımlardan oluÅŸan siyaseti dolayısıyla Moskova-Minsk münasebetleri ekonomik açıdan Moskova'ya çok pahalıya mal olsa da nispeten iyi düzeyde bulunuyor.
DiÄŸer Slav kardeÅŸ ülke Ukrayna ile Rusya'nın münasebetleri ise daha farklı geliÅŸti. 2014 yılında Ukrayna'daki renkli devrim neticesinde iktidarın deÄŸiÅŸmesi ve onu takip eden geliÅŸmeler yalnızca Rusya-Ukrayna münasebetlerini deÄŸil, Rusya-Batı münasebetlerini de minimum seviyeye indirdi. Rusya, 2013-2014'teki Maydan olaylarını (Yanukoviç karşıtı gösterileri ve iktidar deÄŸiÅŸimini) darbe ve kendi çıkarlarına bir tehdit ÅŸeklinde nitelendirirken, Batı da Rusya'yı Kırım'ı iÅŸgal etmekle suçluyor. 2014 yılından itibaren tüm bu konular Rusya, Ukrayna ve AB'nin siyasetini de doÄŸrudan etkiliyor.
BaÅŸtan beri meseleyi zorlaÅŸtıran hususlardan biri de Ukrayna'nın her anlamda parçalanmışlığıdır. Ukrayna halkının bir kısmı Rusya yanlısıyken -en azından 2014'e kadar-, bir kısmı Batı ile yakın iÅŸ birliÄŸinden yanaydı. Yine nüfusun bir kısmı Ortodoks iken ülkenin batısında yaÅŸayanların bir kısmı da Katolik. Sovyetler BirliÄŸi'nin yıkılışından sonra Ukrayna'da önemli miktarda Rus nüfusun kalması da Ukrayna'nın iÅŸini zorlaÅŸtırdı. Tüm bunlara baÄŸlı olarak Rusya ile sınırda ayrılıkçı Donetsk ve Lugansk bölgeleri ortaya çıkmış oldu. Bugün de bu bölgeler, Kırım konusu ve Ukrayna'nın NATO üyeliÄŸi planları ile Karadeniz'de gerginliÄŸi artıran konulardır.
Gerginlik, çatışmaya dönüÅŸür mü?
Özellikle 2014 yılından itibaren süregelen bu gerginlik, son günlerde yeniden uluslararası kamuoyunun gündemini iÅŸgal ediyor. Bunun da birkaç sebebi var. Bunlardan ilki, Ukrayna'nın bu konuyu devamlı gündemde tutması ve daha da önemlisi Batı'yı iÅŸin içine mümkün olduÄŸu kadar fazla çekmeye çalışmasıdır. Ukrayna, gerek AB'nin gerekse de ABD'nin Rusya'ya yaptırımlarını azaltmaması, hatta tam tersine artırmasını savunuyor. BaÅŸta Kuzey Akım-2 olmak üzere Rusya ile AB arasındaki enerji projelerine karşı çıkıyor. Son günlerde bölgedeki hareketliliÄŸin artmasının bir baÅŸka sebebi de ABD istihbarat raporlarındaki Rusya'nın Ukrayna sınırına asker yığdığı ve iÅŸgale hazırlık içinde olduÄŸu bilgisinin sız(dırıl)masıdır. Yine NATO'nun Polonya'da nükleer baÅŸlık yerleÅŸtirme ihtimalinin dile getirilmesi, Belarus'un buna karşılık aynı talepte Rusya'dan bulunacağını ve Kırım'ı Rusya'nın bir parçası olarak tanıyabileceÄŸini açıklaması da gerginliÄŸi artırıyor.
Åžunu belirtmekte fayda var; Batı'nın ve Rusya'nın yaptıkları açıklamalar ve askeri alanda attıkları adımlarla birbirlerine karşı gövde gösterisi yaptıkları söylenebilir. Ancak Rusya'nın ABD ile ya da NATO ile çatışması, "dünyanın sonu" anlamına geldiÄŸi için bu seçeneÄŸi baÅŸtan elemek gerekir. DiÄŸer taraftan, gövde gösterisinde bulunarak taraflar birbirine mesaj da veriyorlar. ABD, Karadeniz'de gemilerini dolaÅŸtırarak Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı durumunda seyirci kalmayacağı mesajını verirken, Rusya da Ukrayna'nın ve Batı'nın Donetsk ve Lugansk'a herhangi bir müdahalesinin cevapsız kalmayacağını gösteriyor.
Rusya'nın kozu
Rusya'nın bahse konu iki bölgeyi iÅŸgal planı içinde olmadığını da söylemek mümkün. Rusya, bunu özellikle ekonomik olarak kaldıramayacağı gibi böyle bir adım siyasi olarak da iÅŸine yarayan bir süreç olmayacaktır. Moskova, bu iki bölgeye, "Abhazya ve Güney Osetya" misyonunu yüklemiÅŸ bulunuyor. Yani, bu bölgelere Kafkasya'da Gürcistan'ın, Batı'da da Ukrayna'nın Rusya için yapmak istemedikleri "güvenlik" misyonunu yüklüyor. Kaldı ki bu bölgeler bu halleriyle siyasi açıdan da Moskova'nın daha fazla iÅŸine yarıyor. Lugansk ve Donetsk sorunu oldukça ve resmiyette Ukrayna'nın içinde görünmeye devam ettikçe Ukrayna'nın AB ve NATO üyesi olması imkansız. Aynı ÅŸeyi Abhazya ve Güney Osetya dolayısıyla Gürcistan için, KarabaÄŸ meselesi dolayısıyla Azerbaycan ve Ermenistan için, Dinyester Yanı Bölgesi dolayısıyla da Moldova için söyleyebiliriz. Dolayısıyla Rusya'nın Osetya ile Abhazya'yı da Lugansk ile Donetsk'i de Rusya'ya katması iÅŸine yaramayacak.
Ukrayna, tek başına Rusya'ya karşı koyamadığından Batı'nın daha fazla müdahalesini istiyor. Ancak öyle görünüyor ki artık Batı ülkeleri de yaptırımların pek iÅŸe yaramadığını anlamaya baÅŸladılar. Bunun dışında Rusya'nın AB'nin güvenliÄŸi açısından önemi son olarak Belarus sınırında yaÅŸanan mülteci krizinde bir kez daha görülmüÅŸ oldu. Bu nedenle tüm sorunlara raÄŸmen Rusya ile diyaloÄŸun devam ettirilmesi, Ukrayna dışında tüm tarafların iÅŸine yarıyor. AA
Henüz yorum yapılmamış.