Güncel
Konseyden BirliÄŸe
Mehmet Beyhan / Milat Gazetesi
Bağımsızlıklarının 30’uncu yılını kutlayan Türk Cumhuriyetleri ile Türkiye, Ä°stanbul’da tarihi bir karar aldı. 12 Kasım 2021’de Yassıada’da toplanan Türk Konseyi’nin 8’inci Zirvesinde ‘’Türk Devletleri TeÅŸkilatı’na’’ dönüÅŸtü. Bu oldukça önemli bir geliÅŸmeydi.
Avrupa’nın çifte standart tutumuna karşı ‘’Türkiye alternatif seçeneklere sahip’’ olduÄŸunu pek çok kez bu köÅŸede yazmıştık. Böyle bir oluÅŸumun gerçekleÅŸmiÅŸ olması tam da belirtiÄŸimiz gibi Türkiye’nin alternatif seçeneklere sahip olduÄŸunun somut bir göstergesidir.
Ä°nsanlık tarihinin akışı içinde yüzer yıllık zaman dilimleri her ÅŸeyi ifade etmeyebilir. Ancak burada önemli olan zaman birimleri deÄŸil, süreçleri ve etkileridir. Bu süreç doÄŸru deÄŸerlendirilirse, dünya barışına ciddi etkisi olacaktır.
Dünya, yeni siyasi bloklaÅŸma sancılarını yaÅŸarken, ortaya çıkan geliÅŸmeler, anlamamızı zorlaÅŸtıracak kadar çok hızlı geçmektedir. Teknolojik geliÅŸmeler, devletlerarası iliÅŸkiler, sosyal dönüÅŸüm ya da yozlaÅŸmalar olabildiÄŸince hızlanmış durumdadır.
Ekonominin ağırlığı Asya’ya kaydığı herkesin mutabık olduÄŸu bir gerçektir. BilindiÄŸi gibi tarihi Ä°pek Yolu Asya ile Avrupa arasında geçmektedir. Bu güzergâhta bulunan Türk Cumhuriyetleriyle Türkiye’nin toplam nüfusu 300 milyondur. GeniÅŸ bir coÄŸrafyaya ve trilyonlarca dolarlık ekonomik kaynaklara sahiptir.
Avrupa BirliÄŸi, Türkiye’yi asla BirliÄŸe almayacaktır. Çünkü Avrupa gittikçe radikalleÅŸiyor ve radikalleÅŸtikçe ufku daralıyor. Türkiye, ufku daralan bir Avrupa’nın içine sığmayacak kadar büyük bir medeniyete sahiptir.
Ancak Avrupa, Türkiye’yi BirliÄŸe almayacağı hâlde siyasetten alacakmış gibi davranıyor. Türkiye de siyasetten BirliÄŸe üye olma hedefinden vazgeçmesin ama enerjisini Türk BirliÄŸi’nin saÄŸlanmasına harcaması gerektiÄŸini düÅŸünüyorum. Zira Türk BirliÄŸi’nin saÄŸlanması, hem teorik hem de pratik açıdan daha gerçekçidir.
Teorik açıdan daha gerçekçidir: Çünkü devletlerin uzun vadede stratejik birlikler kurabilmeleri için ortak milli menfaatlere sahip olmaları lazımdır. Ancak bunun da olabilmesi için ortak deÄŸerlere sahip olmaları gerekir. Türkiye, Türk Cumhuriyetleriyle hem ortak milli menfaatlere hem de ortak deÄŸerlere sahiptirler.
Pratik açıdan daha gerçekçidir: Çünkü Türkiye’nin onların enerjisine onların da Türkiye’nin sanayisine, tecrübesine ihtiyacı vardır. BilindiÄŸi gibi bu ülkeler uzun yıllar bağımsızlıklarını kaybetmiÅŸlerdi. Bunun için bu iÅŸ burada yazıldığı kadar kolay olmayacaktır. Ama Türkiye’nin Avrupa BirliÄŸine üye olmasından daha kolay olacağı kesindir.
Bu konuda Süleyman Seyfi ÖÄŸün Yeni Åžafak Gazetesinde ‘’Türkiye, Asya içlerine doÄŸru’’ baÅŸlığıyla ciddi bir yazı yazdı. Merak eden dostlarımız internetten bulabilirler. Siyaset üstü olması gereken bu çok önemli geliÅŸmeyi ne yazık ki Türk aydını yeterince ilgi göstermedi.
Felsefe şarttır
Burada üzerinde durulması gereken temel soru: Türk BirliÄŸi hangi felsefi temeller üzerinde kurulmalıdır? Türk BirliÄŸi düÅŸüncesi ne kadar mühimse bu birliÄŸi oluÅŸturacak felsefe de o kadar mühimdir. Türk BirliÄŸinin güçlü bir felsefesi olmazsa böyle bir birlik gerçekleÅŸmez. GerçekleÅŸse de uzun vadeli olamaz. Çünkü hasımlarımız bunu ırkçılıkla suçlayarak manipüle edebilirler. Onun için felsefe ÅŸart diyoruz.
Aslında insanlığında yeni bir felsefeye ihtiyacı vardır. Mustafa Kutlu’nun da ifade ettiÄŸi gibi ‘’ÇaÄŸdaÅŸ küresel sistem’’ hem insanı hem doÄŸayı mahvetti. Toparlamak gerekirse, Türk Konseyinden ‘’Türk Devletler TeÅŸkilatına’’ dönüÅŸen yapı, barış ve adaleti esas alan güçlü bir felsefe ile desteklenirse Türk BirliÄŸi ile sonuçlanabilir.
Henüz yorum yapılmamış.