Müslüman gençler için direniş çağrısı

Müslüman gençler!

Sorgulayacaksanız dininizi deÄŸil önce bu bozuk düzeni sorgulayın! Ä°syan edecekseniz ana-babanıza deÄŸil bu ahlâksız düzene isyan edin! BaÅŸkaldıracaksanız ailenize deÄŸil bu çürümüÅŸ ve kokuÅŸmuÅŸ düzene baÅŸkaldırın! Terk edecekseniz deÄŸerlerinizi deÄŸil bu bozuk düzenin dayatmalarını terk edin! Çünkü ÅŸikâyet ettiÄŸiniz ne varsa bu bozuk düzenin eseridir.

Müslüman gençler!

Ä°tiraz edecekseniz önce sizi borçla ve faizle köleleÅŸtiren bu ekonomik sömürü sitemine itiraz edin. Evlenmek istediÄŸinizde sizi faize yönlendiren, iÅŸ kurmak istediÄŸinizde sizi faize yönlendiren, ev almak istediÄŸinizde, araba almak istediÄŸinizde sizi faize yönlendiren bu bozuk düzene itiraz edin. Hayatınızı kredi kartlarıyla ve bankamatiklerle kuÅŸatan, size cebinizdeki paranız ve kredi kartı limitiniz kadar deÄŸer biçen, elinizdeki diplomanızla bile size bir ekmek kapısı açamayan bu bozuk düzene itiraz edin!

Müslüman gençler!

Sesinizi yükseltecekseniz önce bu ahlâksız düzene karşı sesinizi yükseltin! Kendi halkının kadınlarını zina hanelerde vesikalı köle olarak çalıştıran, bu ahlâksızlığı bir sektör haline getirip vergi alan, zinayı ucuzlatıp evliliÄŸi pahalılaÅŸtıran, genç yaÅŸta evliliÄŸi suç sayıp genç yaÅŸta zinayı çaÄŸdaÅŸlık ve seviyeli bir birliktelik olarak gösteren bu ahlâksız düzene karşı sesinizi yükseltin!

Müslüman gençler!

Karşı çıkacaksanız önce bu haramı meÅŸrulaÅŸtıran sisteme karşı çıkın! Kumarı kendi toplumunun gençlerine Milli Piyango, TOTO ve LOTO ambalajlarıyla pazarlayan, içkiden kazandığı parayı milli gelir olarak bütçeye dâhil eden, Allah’ın haram kıldığı tüm sapkınlıklara dernekleÅŸme ve propaganda özgürlüÄŸü verip “başımızın üstünde yerleri var” diyen bu haramı meÅŸrulaÅŸtıran sisteme karşı çıkın.

Müslüman gençler!

Reddedecekseniz önce namaz kılan köleler olmayı reddedin. Namazını kılan ama siyasete karışmayan, namazını kılan ama ekonomiye karışmayan, namazını kılan ama hukuka karışmayan yani namazda secde ettiÄŸi Allah’ın emirlerinin hayata hâkim olması için hiçbir hedef ve ideali, hiçbir kaygı ve endiÅŸesi, hiçbir çaba ve gayreti, hiçbir plan ve projesi olmayan sıradanlaÅŸmış, rutinleÅŸmiÅŸ, mekanikleÅŸmiÅŸ bir karakter olmayı reddedin!

Müslüman gençler!

Düzeltecekseniz önce bu eÄŸri tezgâhı düzeltin! Sürekli haksızlık ve adaletsizlik üreten, zengini daha zengin, fakiri de daha fakir yapan, serveti sürekli zenginler arasında dolaÅŸtıran, yalnızca güçlülere insanca yaÅŸama hakkı tanıyan, kuralları yalnızca garibanlara uygulayan, sömürüyü ve köleleÅŸtirmeyi meÅŸrulaÅŸtıran bu eÄŸri tezgâhı düzeltin.

Müslüman gençler!

Talip olacaksanız bu bozuk düzeni iÅŸletmeye deÄŸil onu deÄŸiÅŸtirmeye talip olun! Haksızlığın yerini adaletin, ahlâksızlığın yerini ahlâkın, sömürünün yerini adil bir paylaşımın, köleliÄŸin yerini hürriyetin, kula kulluÄŸun yerini Allah’a kulluÄŸun, açlık sınırında bir yaÅŸamın yerini insanca bir yaÅŸamın alacağı yeni ve adil bir düzen kurmaya talip olun!

Müslüman gençler!

KoÅŸacaksanız bunalıma, buhranlara, yalnızlığa ve günahlara deÄŸil mücadeleye ve direniÅŸe koÅŸun! Åžahit olduÄŸunuz yanlışlar, haksızlıklar, ahlâksızlıklar, adaletsizlikler, kul hakları ve haramlar sizi bir kenara çekilmeye ve bunalıma girmeye deÄŸil mücadeleye etmeye teÅŸvik etsin. YaÅŸadığınız zorluluklar, sıkıntılar, krizler ve problemler sizi ezilmeye deÄŸil direnmeye davet etsin. Bu bozuk düzenin sizi ezmesine ve bir kenara atmasına asla izin vermeyin.

Müslüman gençler!

Mücadele edin! Bir haksızlığa karşı çıkın! Bir iyiliÄŸi tavsiye edin! Bir kötülüÄŸe engel olun! Bir yetimin başını okÅŸayın! Bir garibin evini ziyaret edin! Okuyun, yazın, konuÅŸun! Ana-babanıza hürmet edin! Ä°yi bir evlilik yapın! Ailenize sahip çıkın! Helal kazanç peÅŸinde koÅŸun! Gözünüzü haramdan koruyun! Elinizden geleni yapın!

Ama asla pes etmeyin!

Asla dertsiz ve tasasız bir hayat hayal etmeyin! Aksine dertlerle ve tasalarla mücadele edebilecek kadar güçlü bir ÅŸahsiyet olma hayali kurun! Sabredin! Direnin! Ve deyin ki: “Rabbim benimle birliktedir ve bana elbette bir çıkış yolu gösterecektir...” (Åžuara, 62)