Sabır, katlanmak değildir
Fatma Tuncer / Milli Gazete
Sevgi ve özgürlük gibi sabır kavramı da içi boÅŸaltılan ve kurban edilen deÄŸerlerimiz arasında yer alıyor. Bilirsiniz; insanlar biriktirdikleri asırlık kırgınlıkları, baskı ve dayatmaları, ÅŸiddete karşı gösterdikleri tahammülü sabır olarak yorumlayıp kendilerini avutur ve patlama noktasına gelirler. Oysa sabır sanıldığı gibi hiçbir çare aramayıp tepkisiz kalmak, tahammül göstermek ve patlamaya hazır hale gelmek deÄŸildir. Sabır, düÅŸtükten sonra doÄŸrulabilmek için çözüm yolları aramak, çaba göstermek ve sonucu beklemektir. Her ÅŸartta ve her ortamda aktif ve dinamik bir süreçtir sabır. Katlanmak, tahammül göstermek ise acıyı biriktirmek, duyguları bastırmak ve çözüm için hiçbir çaba göstermeyip çaresizliÄŸe teslim olmaktır. Tahammül göstermek pasif bir süreçtir dolayısıyla kiÅŸinin dayanma gücünü tüketir ve onu patlama noktasına getirir.
Sabır imandan beslenir ve çekirdeÄŸinde çaba, azim ve teslimiyet gibi güçlü dinamikleri barındırır, bu yönüyle tahammül göstermekten, katlanmaktan ayrılır. Katlanmak ise kiÅŸinin sırtında biriktirdiÄŸi kemikleÅŸmiÅŸ bir yüktür ve zamanla ÅŸiddete, nefrete ve öfkeye dönüÅŸür. Katlanmak kiÅŸinin hiçbir çıkar yol bulamayacağına inanıp yaÅŸadığı zorluklara boyun eÄŸmesidir ki bu zamanla kiÅŸiyi edilgen bir varlığa dönüÅŸtürmekte ve ümitsizliÄŸe sürüklemektedir. Her insanın kuyuya düÅŸme ihtimali vardır ancak sabreden kiÅŸi kuyudan çıkabileceÄŸine dair ümit taşır ve harekete geçer. Sabır umutla kardeÅŸtir ve insanı zayıf bırakmaz aksine güçlendirir ve dirençli kılar.
Sabır bir güçtür, katlanmak ise bir yüktür ve sırtındaki bu ağır yükü taşımaya devam eden kiÅŸi patlama noktasına geldiÄŸinde kendisine ve yakınlarına zarar vermeye baÅŸlar. KiÅŸi bu noktada sabır zannettiÄŸi ÅŸeyin kendisini ÅŸiddete hazırlayan bir süreç olduÄŸunu fark eder fakat takati kalmamış ve iÅŸin içinden çıkamaz hale gelmiÅŸtir.
Sabra tutunmak yerine katlanmayı tercih eden insan tedirgindir, biriktirdiÄŸi yükün nelere mal olacağının farkında deÄŸildir ve sürekli korku halindedir. KiÅŸi bütün çarelerin tükendiÄŸine inanmakta ve kendisini olayların akışına bırakarak sonucu beklemektedir. Ölümü bekleyen bir hasta gibidir, kurban olmayı tercih etmiÅŸ ve kendisine el uzatmaktan ÅŸiddetle kaçınmıştır.
Sabır pasiflik, edilgenlik, eylemsizlik ve acizlik deÄŸildir aksine kiÅŸiyi harekete geçiren aktif ve dinamik bir güçtür. Katlanmak, tahammül göstermek ise pasif bir süreçtir ve ÅŸiddete meyyaldir. Hayatın getirdiÄŸi güçlüklerle baÅŸa çıkabilmek için ilk evvela sabırla katlanmak arasındaki bu keskin çizginin farkına varmak ve sabrın gücünden faydalanmak gerekir. Sabır türlü türlü imtihanlara gebe olan dünya hayatında tutunabileceÄŸimiz en etkin güçtür, bunun farkına varmak ve doÄŸru ÅŸekilde kullanmak zorundayız.
Henüz yorum yapılmamış.