Güncel
Biden Suudi Arabistan'ın Yemen planını bozdu
Joe Biden, Yemen’de Suudi Arabistan’a sağlanan savaş desteğinin durdurulduğunu ilan etti. Bunun üzerine Husiler, Yemen hükumetinin başkenti Marib şehrini ele geçirmek için saldırılar başlattı Tansiyonu zaman zaman düşen bu çatışmaların nabzı son birkaç ayda zirveye ulaştı.
21 Eylül 2014 tarihinde baÅŸkent Sana’yı ele geçiren Husiler, bu tarihin yıl dönümünde yeniden önemli ve simgesel bir baÅŸarı kazanmak için Yemen hükumetinin son kalesi olarak nitelendirilen Marib’e yönelik saldırılarını yoÄŸunlaÅŸtırdı.
Husiler, bu hedefine ulaÅŸamamış fakat bazı küçük toprak kazanımları elde ederek iktidarlarını pekiÅŸtirdi.
Ä°RAM’dan Ömer Zengin’in ‘’ Yemen’de YoÄŸunluÄŸu Artan SavaÅŸ’’ adlı analizine göre:
Marib ÅŸehrini kontrol etmek, savaşın iki ana tarafı için de ciddi bir önem arz etmektedir. Marib, meÅŸru Yemen Savunma Bakanlığının ana karargâhı olması gerekçesiyle Mansur Hadi hükûmetinin son kalesi olarak kabul edilmektedir. Husiler ise bu ÅŸehri de ele geçirebildiÄŸi takdirde Yemen halkının önüne yenilmez sıfatıyla çıkabilecek ve gelecekte kurulacak hükûmetlerde meÅŸru bir ÅŸekilde yer edinebilecektir. Bu nedenlerle savaşın iki tarafı da Marib ÅŸehrine tüm güçleriyle odaklanmış durumdadır. Bugünkü durumda ise Husiler, önemli kazanımlar elde etmiÅŸ olsalar da hükûmete baÄŸlı güçler ve hükûmetle iÅŸ birliÄŸi yapan aÅŸiretler; Husilerin asıl hedeflerine ulaÅŸmasına engel olmayı baÅŸarabilmiÅŸtir.
Husiler, son iki aydır yoÄŸun ÅŸekilde sürdürdüÄŸü saldırılar sonucunda Marib’e 75 km uzaklıkta bulunan Harib ÅŸehrini ele geçirmiÅŸtir. Bu geliÅŸme, Husilere kuzeydeki Marib ve güneydeki Åžabva ÅŸehirleri arasındaki otoyolu kesebilme fırsatını vermiÅŸ ve Husiler böylece hükûmet güçlerinin ikmal hatlarını kesmeyi baÅŸarmıştır. Öte yandan ülkenin güney kanadına açılan bir kapı olan el-Bayda ilçesini de kontrol etmeye baÅŸlayan Husiler; ülkenin güney kısmında bulunan, enerji zengini olan ve yönetimi Güney GeçiÅŸ Konseyi (GGK) ve Yemen hükûmeti arasında bölüÅŸtürülen Åžabva’ya yönelme ÅŸansını da elde etmiÅŸtir. Åžabva’daki ikili yönetim, Husiler için önemli bir potansiyel sunmaktadır: Ä°ki seçkin grup arasındaki yabancılaÅŸmadan faydalanmak isteyen Husiler, bugüne kadar baÅŸarılı olarak kullandığı propaganda araçlarını burada da kullanmakta ve bu ikiliÄŸi derinleÅŸtirerek grupların direnç kapasitesini düÅŸürmektedir. Husilerin yaklaşık iki aydır yoÄŸun ÅŸekilde sürdürdüÄŸü bu çatışmaların sonucuna dair bir açıklama yapan Husi Askerî Kanat Sözcüsü Yahya Sare, Husilerin Åžabva’da üç ilçeyi ve Marib’de iki ilçeyi kontrol etmeye baÅŸladığını belirtmiÅŸ ve bu bilgiler, yerel kaynaklarca doÄŸrulanmıştır.
Uluslararası toplum tarafından kabul edilen meÅŸru hükûmet, 2014 yılında Husilerin baÅŸkent Sana’ya yönelik saldırıları nedeniyle baÅŸkenti Aden’e taşımıştı. Ekim ayının sonunda Aden Havaalanı yakınlarında düzenlenen bir bombalı saldırıda 12 sivil hayatını kaybetmiÅŸti. Ekim ayının baÅŸlarında yine Aden’de düzenlenen diÄŸer bir bombalı saldırıda altı sivil öldürüldü. Husilerin bu yıpratma saldırıları, uluslararası toplum tarafından eleÅŸtirilse de ciddi bir adım atılmamaktadır.
HUSÄ°LERÄ°N SONUÇSUZ KALAN TAKTÄ°KLERÄ°
Yerel paydaÅŸlarla müzakere etmek, Husiler için silahlı saldırı öncesinde sürekli kullanılan bir yöntemdir. Müzakere süreçlerinin olumlu sonuçlanması durumunda Husiler, anlaÅŸma saÄŸladığı kiÅŸilere nüfuz ve ekonomik destek gibi önemli teÅŸvikler sunmakta ve düÅŸmanı daima içeriden çözmeyi hedeflemektedir. Sürecin istenilen hızda ilerlemediÄŸi durumlarda ise Husiler iletiÅŸim kanallarını daima açık tutarak silahlı saldırı aÅŸamasına geçmektedir. Marib’de bulunan kabileler arasında da ikilik yaratmayı hedefleyen ve ÅŸehri böyle düÅŸürmeyi deneyen Husiler, bu giriÅŸimde baÅŸarılı olamadığı gibi aÅŸiretlerin daha da kenetlenmesine yol açmıştır. Marib’e yönelik yoÄŸunlaÅŸan saldırılarla birlikte aralarında anlaÅŸmazlık bulunan Murad ve Abidah aÅŸiretleri, aralarındaki tüm sorunları bir kenara bırakmış ve Husilere karşı savunma hattını birlikte güçlendirmiÅŸtir. Bunun sonucunda Husilerin izlediÄŸi strateji ters tepmiÅŸ ve Marib’in ele geçirilmesi zora girmiÅŸtir.
Bunun yanı sıra Husilerin kullandığı savaÅŸ taktiklerinin, hükûmet güçleri tarafından tespit edilip iyi analiz edildiÄŸi gözlemlenmektedir. Husiler, savaÅŸ esnasında “insan çölü” olarak adlandırılan saldırı taktiÄŸini kullanmakta ve hükûmet güçlerine çok kalabalık savaÅŸçı dalgaları ÅŸeklinde saldırmaktadır. Bu doÄŸrultuda yamaçlara hendekler kazan ve kurak araziyi çevreleyen zirvelerin üstüne konumlanan hükûmet güçleri, Husilerin ilerleyiÅŸini yavaÅŸlatmıştır. Ancak yine de hükûmet güçlerinin, Husilerin gerçekleÅŸtirdiÄŸi füze ve drone saldırılarına karşı savunmasız olduÄŸunu hatırlatmakta fayda vardır. Bu durumda ise S. Arabistan Hava Kuvvetleri, devreye girmektedir. Marib’de hücum eden Husi güçlerini çölde açık hedef olduklarında kolayca vuran S. Arabistan Hava Kuvvetleri ayrıca Husilerin tedarik hatlarını da kesebilmekte ve hükûmet güçlerinin elini kuvvetlendirebilmektedir.
Bu noktada S. Arabistan Hava Kuvvetlerine bir parantez açılması faydalı olacaktır. 2010 yılında Husiler, Yemen hükûmeti ile savaşırken ve sadece basit bir milis güç olarak görülürken S. Arabistan ve Yemen hükûmetinin yakın iliÅŸkileri bulunduÄŸu gerekçesiyle S. Arabistan sınırlarını taciz etmiÅŸtir. Buna hava saldırılarıyla cevap vermeyi deneyen S. Arabistan Hava Kuvvetlerinin kapasitesi yetersiz kalmıştır. Hatta bilinmektedir ki Ä°ran’ın Husilere verdiÄŸi desteÄŸin niteliksel ve niceliksel olarak artış göstermesinin bir nedeni de S. Arabistan’ın, Husilere karşı yürüttüÄŸü baÅŸarısız hava operasyonlarıdır. Ancak bugüne gelindiÄŸinde S. Arabistan Hava Kuvvetlerinde önemli bir nitelik ve güç artışı görülmektedir. Hatta bu kuvvetlerin saldırıları, Husiler için en fazla can kaybına neden olan saldırılardır.
Öte taraftan S. Arabistan Hava Kuvvetleri, Husilerin zırhlı araçlarını ve ikmal hatlarını hedef alarak Husilerin ilerleyiÅŸine ölümcül darbeler vursa da hükûmete baÄŸlı güçler, bazı ciddi sorunlarla yüzleÅŸmektedir. Bir askerî yetkili Sana’a Center’a verdiÄŸi demeçte; S. Arabistan öncülüÄŸündeki koalisyonun, geçen yıldan itibaren hükûmet güçlerine yönelik lojistik desteÄŸi kademeli olarak azaltmaya baÅŸladığını ve hatta Mart 2021’de bazı yardımları askıya aldığını belirtmiÅŸtir. Bunun yanı sıra orduda yetkin askerî lider eksikliÄŸi de baÅŸ göstermektedir. Mevcut nitelikli komutanların çoÄŸu Marib ÅŸehrini çevreleyen cephelerde savunma pozisyonları almak durumunda kalmaktadır. Bu durum, Marib savunması için nispeten baÅŸarı getiriyor olsa da Husilerin ele geçirmek istediÄŸi bir diÄŸer ÅŸehir olan Åžabva, daha korunaksız bir hâle gelmektedir.
ALTERNATÄ°F ÅžEHÄ°R KUÅžATMA YÖNTEMLERÄ°
Husilerin sürdürdüÄŸü yüksek yoÄŸunluklu savaÅŸ, yukarıda da anlatıldığı gibi karşı taraftan ciddi bir reaksiyonla karşı karşıya gelmiÅŸtir. Hükûmet güçlerinin bu tepkisi, Husilerin ilerleyiÅŸini yavaÅŸlatmış ancak bunu tamamıyla durduramamıştır. Bu ilerleyiÅŸin durdurulabilmesi için hükûmet güçlerinin savunmada kalmak yerine saldırıya geçerek Husi güçlerini püskürtmesi gerekmektedir. Fakat hükûmet güçlerinin sınırlı kapasitesinden ötürü bu seçeneÄŸin gerçekçi olmadığı görülmektedir.
Bu durumda Husilerin ilerleyiÅŸlerini sürdüreceÄŸi öngörülebilir ama yine de bu ilerleyiÅŸ, Husiler için ciddi bir maliyete sebep olacaktır. Bu doÄŸrultuda Husiler için alışık oldukları ÅŸehir kuÅŸatma yöntemi, bir alternatif olarak ortaya çıkmaktadır. Daha önce Harib’i kuÅŸatan Husiler, bölgenin tedarik hattını keserek çatışmasız bir ÅŸekilde 10 km’lik bir ilerleyiÅŸ kaydedebilmiÅŸtir. Ayrıca bu yöntem sayesinde altyapıya verilecek zararı sınırlayabilecek olan Husiler, savaÅŸmadan ÅŸehri elde edebilirse aÅŸiret liderleri ya da ÅŸehrin diÄŸer seçkinleriyle uzlaÅŸma zemini de saÄŸlayabilecek ve bir meÅŸruiyet propagandası sunabilecektir.
Ek olarak Marib ÅŸehrinin birçok bölgesinde yer alan mülteci kamplarında bulunan insanlar, durumu hassaslaÅŸtırmaktadır. Bu mülteci kamplarının bulunduÄŸu bölgelerin Husiler tarafından kuÅŸatılması, insani krizi derinleÅŸtirecektir. Bunun sonucunda ise hâlihazırda uluslararası kuruluÅŸların tepkisini çeken bu iç savaşın durdurulması için meÅŸru görülen kanada yani S. Arabistan öncülüÄŸündeki koalisyon güçlerine yapılan baskıların artacağı öngörülmektedir. Ancak Marib bölgesinin iki taraf için de ifade ettiÄŸi önem göz önüne alındığında savaşın hiç de kolay bir ÅŸekilde biteceÄŸi düÅŸünülmemektedir.
SONUÇ
Sonuç olarak Yemen’de baÅŸlangıç tarihi uzun yıllara dayandırılabilecek olan ve boyutları ülke sınırlarını aÅŸmış olan bu savaÅŸ, yoÄŸunluÄŸu artmış bir ÅŸekilde devam etmektedir. Husiler, meÅŸru Yemen hükûmetinin son kalesi olan Marib’e tüm varlığıyla saldırmış ancak bu ilerleyiÅŸ, S. Arabistan hava saldırıları ve hükûmet destekçisi aÅŸiretlerce yavaÅŸlatılmıştır. Daha önce de bu tip durumlarla karşılaÅŸtığında aynı cepheye yeniden yüklenmek yerine baÅŸka bir cephe açmayı tercih eden Husiler, güçlerini bölmüÅŸ ve bu güçlerin bir kısmını, Åžabva ÅŸehrine odaklamıştır. Ancak Husiler, Marib’e kuzey ve kuzeybatı cephelerinden saldırılarını sürdürmektedir.
Görülmektedir ki Husiler, bugüne kadar baÅŸarılı bir performans sergileyerek savaşı son aÅŸamaya kadar taşımıştır. Ancak hükûmet güçleri, Marib ÅŸehrine ciddi bir önem atfetmektedir ve bu ÅŸehir de kaybedildiÄŸi takdirde savaşın maÄŸlubu olacağının farkındadır. Husilere dilediÄŸi hızda ilerleme ÅŸansı vermeyen hükûmet güçleri, savaşılan arazinin ve destekçi S. Arabistan kuvvetlerinin tüm imkânlarından yararlanmaktadır. Böylece yarılması zor bir cephe hattı oluÅŸturan hükûmet güçleri, Husileri geri püskürtmekten uzak olsa da en azından yakın bir gelecekte savaşı kaybetmeyecek ve varlığını sürdürebilecektir.
kaynak: ortadoÄŸuhaber
Henüz yorum yapılmamış.