Hindistan’ın S-400’deki ayrıcalığı ne?

Gazeteci Ali Çınar, ABD-Hindistan iliÅŸkilerine dair önemli ayrıntılar paylaÅŸtı. Çınar'ın “Hindistan'ın S-400'deki ayrıcalığı ne?” baÅŸlıklı yazısı:

Hindistan 2018 yılında Rusya'dan S-400 füze savunma sistemi almak için 5.5 milyar dolarlık anlaÅŸma imzaladı. Hatta bu anlaÅŸma, 19. Hindistan-Rusya ikili zirvesinde Rusya Devlet BaÅŸkanı Vladimir Putin ile Hindistan BaÅŸbakanı Narendra Modi arasında Yeni Delhi'de büyük bir törenle imzalanmıştı.

Bununla birlikte, Hindistan ile arasında geliÅŸen stratejik ortaklığı tehlikeye atmak istemeyen ABD, S-400'ler nedeniyle bu ülkeye mali yaptırım uygulamaktan yana olmadığını farklı ÅŸekillerde dile getirdi. Hatta, ABD'nin o dönemdeki Savunma Bakanı James Mattis de dahil birçok ABD yetkilisi, ABD ile Hindistan'ın bir ÅŸekilde bu sorunu çözeceÄŸini belirterek, hiçbir zaman yaptırım tehdidini dile getirmedi.

Stockholm Uluslararası Barış AraÅŸtırmaları Enstitüsü'ne (SIPRÄ°) göre Moskova, 1960'lardan bu yana Yeni Delhi'nin en büyük savunma tedarikçisi olurken, Hindistan'ın 2012'den 2020'ye kadarki silah ithalatının yüzde 55'ini temin etti. 2020 rakamlarına baktığımızda ise, her ne kadar Hindistan'ın Rusya'dan askeri alımı azalırken, ABD'den ithalatı ise 3.4 milyar dolara çıkarmış durumda.

Yoğun mesai başladı

Öte yandan Rusya'nın, Hindistan'a bu yılın sonuna kadar S-400 füze bataryalarının ilk partisini teslim etmesi beklenirken, ABD Kongresi'nde de Hindistan'ın CAATSA yaptırımlarından muaf tutulması için yoÄŸun bir mesai baÅŸladı. Üstelik tam da S-400 nedeniyle Türkiye'ye yaptırımların uygulandığı bir dönemde...

Amerikan Kongresi Hindistan Dostluk Grubu eÅŸ baÅŸkanları Teksas Senatörü Cumhuriyetçi John Cornyn ve Virginia Senatörü Demokrat Mark Warner, BaÅŸkan Joe Biden'a yazdıkları mektupla, Hindistan'a yaptırım uygulanmaması talebinde bulundu. Bunu da Hindistan'a yaptırımın ABD'nin ulusal çıkarlarına aykırı olacağı ve ikili iliÅŸkilere zarar vereceÄŸi gibi nedenlere dayandırdılar.

Bunun üzerine, üç Cumhuriyetçi Senatör Ted Cruz, Todd Young ve Roger Marshall, Hindistan'ın S-400 alımı nedeniyle ABD yaptırımlardan muaf tutulması için bir tasarı sundu. Bu tasarıda, Dörtlü Güvenlik DiyaloÄŸu üyesi Avustralya, Japonya ve Hindistan'ın, 10 yıl boyunca, Çin ve Rusya ile yaptıkları savunma anlaÅŸmaları nedeniyle CAATSA yaptırımlarından muaf tutulması istendi. Buradaki amacın da Çin'e karşı mücadelenin zarar görmemesi ve yaptırım olması halinde Hindistan'ın Rusya'yla yakınlaÅŸabileceÄŸi endiÅŸesi olduÄŸunu söyleyebiliriz.

Ä°ki önemli soru

Ben açıkçası, ABD Kongresi'ne bu tarzda mektup ve tasarıların gelmeye devam etmesini bekliyorum. Zira ABD'nin gelecekte Hindistan'a Asya Pasifik stratejisi çerçevesinde daha büyük yatırımlar yapacağına inanıyorum.

Tabii burada ÅŸu önemli soru akla geliyor: Neden Hindistan'a yaptırım yok da Türkiye'ye var? Bunu Kongre üyelerine sorduÄŸumda, sürekli olarak “Hindistan NATO ülkesi deÄŸil” cevabını alıyordum. Ancak ÅŸimdilerde öne çıkan cevabın “Avustralya, Japonya ve Hindistan ile Çin'e yönelik oluÅŸturulmaya çalışılan ‘güvenlik bloÄŸu'nun zarar görmemesi” olduÄŸunu görüyorum. Yani yine bir çifte standart örneÄŸi...

Ä°ÅŸin ilginci, F-35 programı ortaklarından birisi Avustralya. Geçen Temmuz'da ise ABD, Japonya'ya 23.11 milyar dolar tutarında 105 adet F-35 uçak satılmasına onay vermiÅŸti. Söz konusu “güvenlik bloÄŸu” üyelerinin ortak askeri tatbikatlar da yapacağını düÅŸünürsek, F-35'ler, illaki S-400 sahibi Hindistan'ın üzerinde de uçacak varsayımını dillendirebiliriz. Peki böyle olursa, “Türkiye'nin S-400'leri F-35'lere tehdit oluÅŸturabilir” söyleminin inandırıcılığından söz edilebilir mi?

Tam da bu noktada, ABD'nin, çıkar iliÅŸkileri doÄŸrultusunda “Ä°stediÄŸime yaptırım uygular, istemediÄŸime uygulamam” ilkesiyle hareket ettiÄŸi görülüyor.

Milliyet