Sosyal Medya

Dünya seyrüseferinin ikaz ışıkları

Hüseyin Akın / Milli Gazete



Dünyada bazı söz, fiil ve davranışlar vardır ki mevcut durumu açıklamaktan ziyade dünya ötesi hayat için metafor vazifesi görürler. Ä°nsan ne zaman o sözü söyleyip o fiili yaÅŸasa ölüm sonrası hayat saklandığı yerden kafasını uzatır. Bilinçaltında bir yerlerde sessiz, sakin ve kımıltısız, ona hiç iliÅŸmeden yaÅŸamak iÅŸimize gelir. Çünkü bu metafor ve mecazların keyfimizi kaçırmasını hiç istemeyiz. Ne de olsa insan için hayat iÅŸine gelen ÅŸeylerin bir toplamıdır. Ä°ÅŸimize gelmeyen ÅŸeyler kendi iÅŸleri ile baÅŸ baÅŸadırlar. Onlarla aramızda sanki gizli bir anlaÅŸma vardır. Adeta onları hiçbir cümlede gerçek anlamlarıyla kullanmayacağımıza dair söz vermiÅŸizdir. Madem onlar iÅŸimize gelmiyorlar öyleyse biz onların iÅŸine gidelim. Haydi öyleyse:
 
l Biriktirmek: YaÅŸanan zamanın ihtiyacını aÅŸarak ne zamana kadar süreceÄŸi belli olmayan bir vakte hazırlıklar yapmak. Aslında çok güçlü bir metafor ve saÄŸlam bir yere baÄŸlanmaya müsait bir ip ucudur biriktirmek. Ä°nsan ne yazık ki biriktirmeyi amacından saptırarak yaÅŸadığı dünyaya yığınaklar yapmaya dönüÅŸtürür. Sonuç her zaman hüsrandır: Yaptığı yığınakların enkazı altında kalarak hayatını sonlandırır.
 
l Valizini hazırlamak: Bu eylem de metafizik boyutlu bir fiildir. Valiz içerisine sınırlı ÅŸeylerin sığdırıldığı bir mahfazadır. Burada insan zihnine bir tercih sunuluyor. Sana yük olacak ÅŸeyleri deÄŸil, ihtiyacını görecek ÅŸeyleri yanında taşı. Dışarıda tutman gerekli olan ÅŸeyleri yanına alıp yanına alman gerekli olan ÅŸeyleri dışarıda tutarsan piÅŸman olursun. Hem sonra valizini öyle sıkı sıkıya hıncahınç doldurma ki fermuarı patlayıp eÅŸyaların dışarı saçılmasın. Dünya hayatı bir yolculuktur, insan da bir garip yolcu. Valizini baÅŸucundan eksik etme; her an çağırılabilirsin!
 
l Kiracı: GeçiciliÄŸin en somut hali. Ne kadar kalırsan o kadar bedeli vardır. Ä°kiye ayrılır: AÅŸikâr kiracılık, gizli kiracılık. AÅŸikâr kiracılık, ev sahibi ile belli bir fiyat üzere sözleÅŸerek onun evinde oturmak, dükkânını iÅŸletmek üzere anlaÅŸmış kiÅŸidir. Gizli kiracı ise, bu dünyada mülkün gerçek sahibinin Allah olduÄŸunu, bir gün emanet olarak elinde tuttuÄŸu ÅŸeyleri geriye vereceÄŸini bilen kiÅŸidir. Ä°kide bir evine zam yapan ev sahibi bilmez mi ki bu yaptığı zam evin gerçek sahibinin gücüne gider. O evi günü gelip gerçek sahibine teslim ettiÄŸinde nasıl yüzün olacak?
 
l Oyun oynamak: Adı ne olursa olsun bu dünyadaki her oyun metafordur. Ä°ster çelik çomak oynayan çocuk, ister bilardo oynayan genç, okey oynayan baba, yüksek atlayan kız olsun herkes aslında bir hakikati fiili olarak dile getirmektedir: “Dünya hayatı oyun ve eÄŸlenceden ibarettir.” Nasıl dünyada hiçbir oyun sonsuza kadar sürmezse, yorulmak, bıkmak ya da rahatlamak gibi sebeplere takılırsa, dünya hayatının kendisi de oynanan bir oyun müddeti kadardır. AkÅŸam olduÄŸunda, karanlık çöktüÄŸünde çaÄŸrılırsınız. Çünkü geç olmuÅŸtur, olmanız gereken yerde olmanız gerekir.
 
l DoÄŸum: Her gün, her an doÄŸumun virdi hâkimdir yeryüzünde. BaÅŸta insan olmak üzere bütün hayvanat, nebatat her gün ve her an doÄŸmaktadır. Bize deÄŸiÅŸim gibi gelen ÅŸeyler aslında an içinde yeni doÄŸuÅŸ biçimleridir. Ä°nsan neden ölür? DoÄŸum faslı bittiÄŸi için. Ölen kiÅŸi geride doÄŸan bir güneÅŸ, ay, yıldız, doÄŸa, soy sop bırakarak geri çekilir. Dünyaya gelen her çocuk metafizik bir ürperti vesilesidir. Bugün dünyaya gelen bir bebeÄŸin en büyüleyici tarafı dün olmayışıdır. Dün olmayan biri bugün nasıl olabiliyor? Biz varlık ve yokluÄŸu iyi kritik edip anlayalım diye Allah yokluÄŸuna ÅŸahit kıldığı bir varlığın varlığı ile bizi ontolojik bir hakikate taşımaktadır. Bu yüzden defaten “düÅŸünmüyor musunuz?”, “akıl etmiyor musunuz?” ikazlarına muhatabız.
 
l Hasta olmak: Öbür dünyaya dayalı kuvvetli bir metafordur. Ä°steseydi Allah insanı mutlak saÄŸlıklı bir varlık olarak yaratırdı. Bütün canlıları da öyle. Fakat bu insanın dünyadaki ve dünyanın da insandaki varlık nedenine uygun olmazdı. Ä°nsan hasta olup arızi durumlar yaÅŸadıkça bu dünyada eÄŸreti duruÅŸunu hatırlar. Hastalıklar insanın seyrüseferinde yolunun üzerindeki ikaz ışıkları, uyarı levhaları gibidir. Hastalık hatırlatıcıdır. Bedenin ruhla ünsiyetini pekiÅŸtirir. Ruh bedenin refakatçisi ya da bakıcısı gibidir.
 
l Uzak: Ä°nsanın ulaÅŸamadığı ama hep var olan yerlerin genel adıdır. UlaÅŸamamak bir yetersizlik ve bir acziyettir. Hayatta var olan güzellik ve nimetler insanın arzu ve isteklerinin çok çok üstündedir. KiÅŸi arzulayamadığı ÅŸeyleri yok zanneder. Bu kedinin ulaÅŸamadığı ciÄŸere pis demesi gibi bir kompleks deÄŸildir. Dünyanın insanın içindeki dünyadan çok daha büyük olması ile ilgili bir durumdur. DüÅŸünün bir kere, dünyaya geldiniz, bereketi sayılabilecek ömrünüzde acaba dünyanın kaçta kaçını gezmeyi, ne kadarını yaÅŸamayı baÅŸarabildiniz? Denize giren insan girdiÄŸi denizin her tarafında yüzmez. Hayat bir metafor, istersen bunun sebebini müsait bir zamanında hayata sor!

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.