Bosna Hersek’e dikkat! 91 şartlarına mı dönülüyor?
İsmail Kılıçarslan / Yeni Şafak
Bosna Hersek’tekiSırp Cumhuriyeti’nin akıl hastası lideri Milorad Dodik, sonunda aÄŸzındaki baklayı tam olarak çıkardı: “Bağımsız ordumuzu kuracağız!”
Dodik zaten bir süredir, “baÅŸarısız bir ülke” olarak tanımladığı Bosna Hersek’ten ayrılmak istediklerini, hatta bunu yapmaya giriÅŸtiklerinde kendilerini durduracak hiçbir otorite olmadığını falan söylüyordu. Bir zamandır da Dayton AntlaÅŸması gereÄŸi üçlü bir baÅŸkanlık ve parlamento sistemi ile yönetilen Bosna Hersek Meclisi’ni “çalışamaz hale getirmek için” elinden geleni yapıyordu. En yakın örnek, Bosna ekonomisi için hayati önemdeki turizm sektörü konusunda takındığı “hayır” tavrıydı. Suudi Arabistan ve benzeri zengin Arap ülkelerinden gelecek turistlere vize muafiyeti verilmesine engel olmuÅŸtu mesela. Pandeminin yoÄŸunlaÅŸtığı zamanlarda ilaçlara eriÅŸim konusunda oluÅŸturduÄŸu engeller de aklımızda.
Aslında Dodik, siyaseten her sıkıştığında “ayrılalım” diyerek tansiyonu yükselten ve varlığını öyle sürdüren biri. Bunu biliyoruz. Bunu biliyoruz bilmeye de, “bağımsız ordu kurarız” ve “hiçbir otorite bizi durduramaz” söylemleri yeni ve -nasıl derler- hiç tanıdık olmayan söylemler.
Soru ÅŸu: Bosna’da neler oluyor?
Cevabı ise ÅŸu: Dodik isimli akıl hastası, Bosna’daki Sırpları peÅŸine takarak, Sırbistan ve Rusya’nın da desteÄŸini alarak tehlikeli, çok tehlikeli bir yola tevessül etmiÅŸ görünüyor. Bosna’daki yakın arkadaÅŸ ve meslektaÅŸlarım, “her ÅŸeyin bir silahın ateÅŸ almasına baÄŸlı” olduÄŸunu ifade ediyorlar ki bu kahrolası bir savaÅŸtan
1995 yılında çıkmış Bosna Hersek için travmatik bir geri dönüÅŸ demek.
O halde soru ÅŸu:Bosna’da yeniden bir savaşın çıkma ihtimali var mı?
Cevabı ise ÅŸu: Aliya Ä°zetbegoviç’in kitaplarında açıkça anlattığı bir ÅŸey var. 1991’de hemen hiçbir BoÅŸnak, Sırpların kendilerine bir savaÅŸ açabileceklerine ihtimal vermiyor. Bin yıldır yan yana yaÅŸadıkları komÅŸularının birer soykırım suçlusuna dönüÅŸeceÄŸini düÅŸünmüyor. Eh, böyle düÅŸünüp komÅŸuna hüsnüzanda bulunmak bir bakıma asil bir davranış; lakin böyle düÅŸününce savaÅŸa dair pek bir hazırlık da yapmıyor BoÅŸnaklar.
92’de savaÅŸ olanca ÅŸiddetiyle baÅŸladığında bile BoÅŸnakların çoÄŸu “modern(!) dünya”nın olan bitene derhal müdahale edeceÄŸini ve bu akıl tutulmasının bir an önce sonlanacağını düÅŸünüyorlar.
Fakat tabii ki öyle olmuyor.
Åžimdi, 1991’den tam 30 yıl sonra Dodik isimli akıl hastası Sırbistan ve Rusya’yı ikna edip bir savaÅŸ baÅŸlatırsa, o silah patlarsa, BoÅŸnakların elinin armut toplamayacağı aÅŸikâr. Çünkü travmalarıyla yaşıyor olmaları, aynı zamanda hafızalarını da güçlü kılıyor onların.
Dikkat! BoÅŸnaklar, herhangi bir ÅŸekilde savaÅŸ istemiyorlar, savaÅŸtan yana deÄŸiller. Hiçbiri ama hiçbiri savaÅŸa “evet” demiyor. Ne var ki bu sefer Dodik, gerçekten gözü karartıp bir savaÅŸ çıkartırsa BoÅŸnaklar ne “komÅŸularımız bizi vurmaz” derler, ne de “modern dünya gelip bizi kurtarır” umuduyla beklemeye geçerler.
Bu ne demek biliyorsunuz deÄŸil mi? Bu, BoÅŸnakların muhtemelen uzun ve muhtemelen çok kanlı bir savaşın yıkıcılığını yeniden yaÅŸamaları demek.
O yüzden Bosna Hersek’te yapılması gereken iki ÅŸey var.
Ä°lki, hiç ÅŸüphesiz, herhangi bir savaşın çıkmaması için her yola baÅŸvurup her giriÅŸimi denemek. Buna, “Dayton AntlaÅŸması” isimli saçma sapan antlaÅŸmanın ortadan kaldırılması dâhil.
Ä°kincisi, bütün dünyaya BoÅŸnakların yalnız olmadığını göstermek için BoÅŸnak halkına ve Bosna Hersek’e her türlü desteÄŸi vermek. “Sırpların Sırbistan’ı, Rusya’sı varsa BoÅŸnakların da Türkiye’si ve dünyanın dört bir yanından kendilerine destek veren Müslüman kardeÅŸleri var” cümlesini fiili olarak göstermek.
Bunu kimse istemez tabii ama “savaÅŸ çıkarsa ne olur?” sorusu da insanın aklına gelmiyor deÄŸil. SavaÅŸ çıkarsa elbette çok ama çok yıkıcı sonuçları olur. Ancak 1995’te, elinde hiçbir imkânı ve hiçbir ciddi desteÄŸi olmayan kahraman BoÅŸnaklar nasıl “zafer” kazandıysa bu sefer o zaferi daha katmerli ÅŸekilde kazanırlar. Buna hiç ÅŸüphem yok. Hele Türkiye’nin açık desteÄŸini ve savunma sanayii konusundaki yardımını alırlarsa bu sefer savaÅŸ Banya Luka’da deÄŸil, Belgrad’da sonlanır.
O yüzden Sırbistan ve Rusya’nın bu akıl hastası Dodik’in önünü açmayacağını, o savaşın çıkmayacağını umuyorum ve fakat “iyimser bir dikkat” öneriyorum herkese. Zaman, Bosna Hersek’in de, BoÅŸnak kardeÅŸlerimizin de yalnız olmadığını tüm dünyaya gösterme zamanı.
Henüz yorum yapılmamış.