Alın Teri Sabrın Meyvesidir
Follow @dusuncemektebi2
Fatma Tuncer / Milli Gazete
“Ä°ÅŸleri Allah’a ısmarlama, tevekkül ancak alın teri dökmüÅŸlerin hakkıdır, alın terinin hakkıdır, alın teri ise sabrın meyvesidir” der Sezai Karakoç ve çaba sarf etmeden, hak etmeden elde edilen kazancın alın teri kapsamında yer alamayacağını belirtir. Nitekim alın terinde kiÅŸinin inancının, azminin ve sabrının bereketi yer alırken çaba göstermeden elde edilen kazançta kulların hakkı vardır. O nedenle alın teri ile elde edilmiÅŸ küçük bir kazanç manevi bir deryaya dönüÅŸürken, kul hakkı bulaÅŸan mülk kiÅŸiyi iki âlemde de yoksul kılar, gözden ve gönülden düÅŸürür.
Alın teri hepimize ait olan ve hepimizin sahiplendiÄŸi müÅŸterek bir deÄŸerdir. Sabahın erken bir vaktinde yola koyulmak, kalabalığı yararak otobüse yetiÅŸmek, uykusuzluÄŸa, açlığa, ağır iÅŸ koÅŸullarına raÄŸmen direnç gösterebilmektir alın teri.
Bir babanın kendi taleplerinden vazgeçip, çocuÄŸunun hayallerine koÅŸması ona bahar tadında bir hayat bırakabilmek için zorlu yokuÅŸlara doÄŸu yol almasıdır alın teri. Bir öÄŸrencinin kitaplarla geçen hayatı, omuzlarına binen yük ve bunun getirdiÄŸi kamburluktur. Hak dava için her ÅŸeyden vazgeçmek ve teklif edilen mevkileri reddedip, “DeÄŸil bana kadılık vermek, vasıt mescidin kapılarını say dense, bunu dahi kabul etmem” diyebilmek ve azla yetinmeye rıza göstermektir alın teri.
Bir annenin toprakla birlikte yaşlanan nasırlı elleridir ve bir karıncanın ittirerek taşıdığı ekmek kırıntısıdır alın teri.
Çocuklarımın rızkı için gerektiÄŸinde taÅŸ bile taşırım diyen bir babanın ağır iÅŸ koÅŸularında çalışarak rızık aramasıdır alın teri.
Bir çobanın önüne kattığı onlarca hayvanın bakımını üstlenmesi ve güvenle evine dönebilmesidir.
Hayatını yol kıyılarına kurulmuÅŸ tezgâhların başında geçiren çiçekçi kadınların yorucu hayatıdır alın teri.
SoÄŸuk kış günlerinde elinde bir sepet simitle trafiÄŸin en yoÄŸun olduÄŸu noktalarda rızık arayan adamın çileli yolculuÄŸudur alın teri.
Bir kuÅŸun gagasında taşıdığı buÄŸday tanesi ve bir adamın asırlık ömrünü tükettiÄŸi çileli yolculuÄŸudur alın teri.
Gurbete ekmek diyen bir babanın çabası ve sevgi ile buluÅŸan onurudur alın teri.
Haram kazançta alın teri yoktur, emek yoktur, çaba yoktur ve kiÅŸi kulların hakları üzerinden büyük imkânlar edinmiÅŸtir. Alın teri ise halis bir niyete, emeÄŸe ve hakkaniyete dayanır. O yüzden bütün insanlığı kuÅŸatacak kadar geniÅŸ bir etkiye sahiptir ve yaslandığı düÅŸünce ya da ideoloji ne olursa olsun her kesimde kabul gören ve desteklenen bir deÄŸerdir. Çünkü helaldir ve insanın tabiatıyla uyumludur.
Henüz yorum yapılmamış.