Suriye devriminin başladığı Dera’da neler oluyor?
2018’de muhaliflerin bir bölümünün kenti terk ettiği veya ağır silahlarını teslim etmek zorunda kaldığı anlaşmanın ardından Dera tam anlamıyla bir kaosun içerisine girdi.
Dera’da bir yandan rejim “özerk” alanlar elde etmiÅŸ muhalifleri etkisiz hale getirmek adına baskı politikası uygularken diÄŸer yandan uzlaÅŸmacı muhalifler anlaÅŸma sonrasında yeraltına çekilen muhaliflerin hedefi oldu.
Esed'e teslim olmayan direniÅŸ grupları, Esed ile anlaÅŸma masasına oturan muhaliflere ve Esed'e karşı saldır gerçekleÅŸtirdi. Rejim ise anlaÅŸma yapmayan muhalif bölgelere yönelik espiyonaj, suikast ve kuÅŸatma gibi yıldırma savaşı yürüttü ve yürütmeye devam ediyor.
Dera, Suriye genelinin özellikle de rejimin parçalı yapısını ortaya koyan önemli örneklerden biridir.
Nitekim ÅŸehirde çok parçalı bir yapı bulunurken tüm otonom idarelerin müttefikleri farklılık arz etmektedir.
Bu noktada rejim destekçileri arasındaki Rusya-Ä°ran rekabet ortamının kolaylıkla gözlemlenebildiÄŸi sahalardan biri olarak Dera stratejik önemi haizdir. Bunun yanında muhaliflerin (özellikle de Rusya ile uzlaÅŸmaya varan ve bu ülkeyle yakın iliÅŸkiler geliÅŸtiren muhaliflerin) rejime karşı hayatta kalıp kalamayacağını göstermesi bakımından da Dera sahası önem arz etmektedir.
Buna baÄŸlı olarak Rusya’nın rejim muhalefetini de tekeline alma politikası açısından da ciddi bir sınav hüviyetine sahiptir.
SETA tarafından yazılan bu analizde bölgedeki tarihsel süreç ve Rusya-Ä°ran rekabeti göz önünde bulundurularak Dera’daki mevcut durum incelenmektedir. Rusya’nın Suriye’ye barış getirmek üzere ortaya koyduÄŸu Dera modeli ve geleceÄŸi de ayrıca tartışılmaktadır. Bunun yanında rejim ve Ä°ran’ın demografik mühendislik gerçekleÅŸtirerek –Suriye’nin diÄŸer bölgelerinde olduÄŸu gibi– Dera’yı da yönetilebilir bir demografiye kavuÅŸturma hedefleri ortaya konulmaktadır.
Dera Suriye halk ayaklanmasının baÅŸladığı yer olarak hem Suriyeli muhalifler hem de uluslararası kamuoyu için “devrim”in sembol kentlerinden biriydi.
SETA’nın ‘’Uzlaşıdan kuÅŸatmaya Dera’da neler oluyor?’’ analizinin satırbaÅŸları:
Dera’nın rejime kaybedilmesi “devrimin baÅŸladığı yerde bittiÄŸi” yorumlarına dahi neden olmuÅŸtu. Bu oldukça iddialı yorumlar bir kenara bırakıldığında Dera, silahlı Suriye muhalefeti içerisinde rejim ile savaÅŸmaya en az istekli ve dış etkiye oldukça açık silahlı grupların başı çektiÄŸi bir muhalefet sahasıydı. Bu nedenle rejim ile örtülü bir ateÅŸkes içerisinde yıllar geçti. Eylül 2015’teki Rus müdahalesinden beri rejimin rahatlıkla kuzeye odaklanmasına olanak saÄŸlayan da Dera muhalefeti olmuÅŸtu.
Dera’daki silahlı muhalefet Amerika BirleÅŸik Devletleri (ABD) ve Ürdün istihbaratının yönlendirdiÄŸi MOC operasyon odasından (ABD öncülüÄŸünde kurulan ve merkezi Ürdün’de bulunan operasyon odası) yönetilirken Washington’ın Suriye siyasetine uygun olarak Esed rejiminin devrilmesi hedeflenmedi. Bu noktada Dera muhalefeti de ABD’nin siyasetine uygun olarak hareket etti. Ancak 2018’e gelindiÄŸinde Suriye’nin birçok bölgesinde hakimiyet sahasını geniÅŸleten ve perçinleyen Esed rejimi namlularını Dera’ya çevirirken yoÄŸun Rus hava saldırıları da Dera sokaklarını hedef almaya baÅŸlamıştı. DiÄŸer yandan Washington, MOC operasyon odası üzerinden Dera muhalefetine desteÄŸini kesme kararı aldı ve Rusya ile karşı karşıya gelmemeyi tercih etti. Özellikle Suriye’nin diÄŸer bölgelerindeki katliamları ve göçe zorlama politikalarını gören Dera muhalefeti Rusya’nın uzlaşı giriÅŸimlerine karşılık vererek Dera’da özerk bir alan elde etme arayışına girdi. Bu anlamda baÅŸarılı da oldu.
Dera muhalefeti ağır silahlarını teslim ederek ÅŸehirde otonom yönetimler elde etti. Rejim ise Rusya’nın garantörlüÄŸünde bu anlaÅŸmaya razı olsa da Rus yanlısı uzlaÅŸmacı muhalifleri Ä°ran’ın desteÄŸiyle baskılama giriÅŸimlerini hep sürdürdü. Bu kapsamda Ä°ran destekli Mahir Esed öncülüÄŸündeki 4. Tümen ile Rusya destekli Ahmed Avde liderliÄŸindeki 5. Kolordu ile soÄŸuk ve zaman zaman sıcak savaÅŸ sürekli devam etti. Bu bakımdan Dera’daki iç dengelerin oldukça dış etkenli parametreleri olduÄŸu ifade edilebilir. Nitekim Esed rejimi tüm otonom alanları ortadan kaldırarak Dera’da da –diÄŸer bölgelerde olduÄŸu gibi– tek güç olmak için çaba sarf ediyor. Rejimin bu arzusuna Ä°ran destek verirken Rusya ise Ä°ran’ın milis gücünü dengelemek için uzlaÅŸmacı muhaliflerden kendisine milis devÅŸiriyor. Tüm bunların yanında ise uzlaÅŸmacılara ve rejim unsurlarına karşı “yeraltı” muhalefetini sürdüren çeÅŸitli silahlı gruplar bulunuyor. Tam da böyle bir kaos ortamında Dera Suriye’nin geleceÄŸine dair önemli iÅŸaretler barındırıyor.
Dera’daki uzlaÅŸma 2018’de Rusya aracılığıyla varılmadı. ABD ve Ürdün istihbaratı Dera bölgesindeki muhalif gruplar üzerinde büyük bir hakimiyete sahip.
Dera’daki muhalif unsurların büyük bir bölümü özellikle de MOC operasyon odası içerisinde yer alanlar rejimi devirmek hedefinden ziyade hakim oldukları bölgeleri korumaya odaklandılar. Bu kapsamda da rejim ile savaÅŸmaktan kaçınmıştır.
Dera muhalefeti içerisinde savaşı önceleyen grupların da oldukça küçük olması Dera’daki cephelerin ülkenin kuzey sathına göre görece sakin kalmasına sebebiyet vermiÅŸtir. UzlaÅŸmanın baÅŸlangıcı halkın ve muhalif grupların zihninde DoÄŸu Guta, Yermük Kampı gibi bölgelerde yaÅŸanan savaÅŸ ve anlaÅŸmalarda baÅŸlamıştır.
DERA’DA UZLAÅžMA SÜRECÄ°
Dera halkı diÄŸer bölgelerde olduÄŸu gibi savaÅŸ neticesinde mülteci konumuna düÅŸmek istememiÅŸtir. Haziran 2018’de Rusya’nın yoÄŸun hava saldırıları direniÅŸ gruplarının yeterince az olan motivasyonlarının kırılmasında etkili olmuÅŸtur. Sonuç olarak Rusya destekli rejim güçleri Dera’nın kuzeyini kuÅŸatarak askeri olarak ele geçirmiÅŸ ve böylelikle uzlaÅŸma görüÅŸmelerine baÅŸlanılmıştır. Rusya literatürde sıkça görülen havuç-sopa taktiksel yaklaşımıyla Dera’da bir uzlaşı sürecini baÅŸlatmıştır. UzlaÅŸma süresince grupların görüÅŸmelerde farklı talepleri oluÅŸmuÅŸtur. Rusya’nın direktiflerini tam manasıyla kabul eden kiÅŸi 5. Kolordu’nun liderlerinden Ahmed Avde olduÄŸu gibi bu pozisyona yakın bir diÄŸer isim Rusya ve rejime muhalif olmayı sürdüren ve bunun neticesinde de ikinci kez uÄŸradığı suikastta hayatını kaybeden Adham Ekrad’dır. Moskova ile anlaÅŸma saÄŸlayan Ahmed Avde için Rusya’nın Dera’daki Kadirov’u benzetmesi yapılmıştır. Bunun yanında uzlaÅŸma sürecinin akabinde anlaÅŸmayı kabul etmeyen ve Dera’dan ayrılmayan muhalif unsurlar yeraltına çekilerek rejimi ve uzlaÅŸmacı muhalif unsurları hedef almıştır. Organize olarak saldırı üstlenen, bilinen ve belirli bir düzene oturan tek grup “Halkın DireniÅŸi” olmuÅŸtur. Grubun son etkinlikleri 2020’nin baÅŸlarında görülürken uzun süredir grubun faaliyetlerine dair medyaya bir bildiri ya da açıklama düÅŸmemiÅŸtir. Halkın DireniÅŸi ayrı tutulduÄŸunda Dera ve çevresiyle Havran tam bir kaos alanıdır. Rejim unsurları uzlaÅŸmacıları ve yeraltı muhaliflerini, yeraltı muhalifleri hem rejimi hem de uzlaÅŸmacıları, uzlaÅŸmacılar ise hem yeraltı muhaliflerini hem de rejimi hedef almaktadır. Bu hedef almalar genellikle suikast ile gerçekleÅŸse de rejim noktalarının hedef alınması gibi saldırılar da görülmektedir. Bunun yanında rejimin anlaÅŸmazlık yaÅŸadığı bazı uzlaÅŸmacı muhalif grupların kontrolündeki bölgelere yönelik topçu saldırıları düzenlediÄŸi veya kuÅŸatma gerçekleÅŸtirdiÄŸi de görülmüÅŸtür. Bu noktada Rusya ise devreye girerek iki tarafı baÅŸlangıçta olduÄŸu gibi uzlaÅŸtırmaktadır. Dera’daki en büyük problem Rusya’nın himayesinde bir anlaÅŸma saÄŸlansa da bunun sahadaki sükuneti ve toplumsal barışı saÄŸlamadığı gerçeÄŸidir. Özellikle anlaÅŸma sayesinde belirli bir oranda özerklik alanı yakalayan unsurların yerel güç projeksiyonları inÅŸa etmesi veya bu amaca matuf faaliyetler göstermesidir. Rejim, Rusya’nın inisiyatifine raÄŸmen bölgede tam hakimiyet elde etmek adına yaÅŸanan en ufak gerginliÄŸi avantaja çevirme noktasında faaliyet gösterirken eski muhalif liderlere yönelik de suikast silahını sıklıkla kullanmaktadır. Günümüzde gerçekleÅŸtirilen uzlaÅŸma anlaÅŸmaları gereÄŸi Dera’da kontrol bölgeleri paylaşılmıştır. Bu noktada iki farklı grup birbiri arasında çekiÅŸme yaÅŸamaktadır. Bu durum bölgedeki Rusya-Ä°ran çekiÅŸmesi olarak da okunabilir. Söz konusu rekabet sonraki bir bölümde ele alınmaktadır.
DERA’DA GERÇEKLEÅžEN SUÄ°KASTLARIN VE ÇATIÅžMALARIN MAHÄ°YETÄ°
Esed rejiminin Dera ve Kuneytra’da Rusya ile koordineli askeri harekatlar ve müzakereler sonrası kontrolü yeniden ele geçirmesi sıcak çatışmayı ilk etapta durdursa da takip eden süreç istikrar yerine kaosu derinleÅŸtirdi.
Busra eÅŸ-Åžam baÅŸta olmak üzere Dera’nın kimi kasabaları ve ÅŸehirdeki kimi bölgeler Moskova aracılığıyla silah bırakmış olsa ve kağıt üzerinde rejim hakimiyetine geçse de fiilen eski muhaliflerin etkinliÄŸinin yoÄŸun olduÄŸu çok baÅŸlı bir düzende yönetilmeye baÅŸlandı. Rusya aracılığıyla ateÅŸkes yapan milis unsurların 5. Kolordu üzerinden Moskova uzantısı yapılara dönüÅŸmesi Suriye’de son yıllarda ÅŸiddeti hafif de olsa artmaya baÅŸlayan Ä°ran-Rusya rekabetinin bölgede vites artırmasına neden oldu. Bu dönemde bölgeye damga vuran geliÅŸmelerin başında Ä°ran ve Rusya destekli unsurlar arasında yaÅŸanan gerginlik ve çatışmalar ile bölgede güvenlik ve sükuneti hedef alan suikastlar yer alıyor.
Bunların haricinde muhtelif aktörlere baÄŸlı hücrelerin (Suriyeli muhalifler, El-Kaide, DEAÅž) suikastları da çeÅŸitli kuruluÅŸlar tarafından teyit edilmektedir. KuruluÅŸların rakamları –farklılık gösterse de– genel olarak Dera bölgesinde yaÅŸanan güvenlik sorununu görmek açısından önemlidir. Nitekim farklı kaynakların ortaya koyduÄŸu veriler güvensizliÄŸin boyutunu anlamak için güçlü bir delil oluÅŸturmaktadır. Bölgede müzakereler sonrası rejim-muhalifler çatışmasının sona erdiÄŸi ve rejimin bölgede eylemlerin yoÄŸunlaÅŸtığı alan olarak Dera ve kırsalı göze çarpıyor.
Hakikat ve Adalet için Suriyeliler (STJ) verilerine göre Nisan-Aralık 2020 arasında Dera’da üç yüz yetmiÅŸ saldırı ve suikast eylemi gerçekleÅŸirken iki yüz iki kiÅŸi bu eylemlerde hayatını kaybetmiÅŸtir.8 Neva, Ayn Sakar, Casim, Tafas, Muzayrib, Dera el-Beled ve Dera ÅŸehir merkezi suikastların en yoÄŸun olarak gerçekleÅŸtiÄŸi bölgeler olarak gözüküyor. European University Institute Middle East Directions verilerine göre Temmuz 2018-Mart 2020 arasında Dera bölgesinde toplam dört yüz yirmi altı ÅŸiddet olayı yaÅŸanmıştır. Bu eylemlerde en çok seçilen hedefler olarak eski muhalifler, rejim güçleri ve hava istihbaratına ait noktalar göze çarpmaktadır. Bu ise Moskova ile Tahran’ın bölgede suikastlar üzerinden de hamleler yaptığı ÅŸeklinde okunabilir. Ek olarak rejim iÅŸ birlikçisi olma veyahut uyuÅŸturucu kaçakçılığı ile suçlanan siviller ve muhalif aktivistler de bilhassa suikastlar ile hedef alınıyor.
Yine gözlem ve araÅŸtırma kuruluÅŸlarının verilerine göre suikastlar söz konusu olduÄŸunda saldırıların önemli bir kısmında failin belirlenemediÄŸi görülüyor. Otorite boÅŸluÄŸu ve kaotik ortamın bölgede yerel hesaplaÅŸmalar ve kriminal suikastlara da alan açtığı söylenebilir. STJ’nin raporladığı Nisan-Aralık 2020 arasındaki iki yüz iki ölümün yüz ikisi eski muhalif savaÅŸçı, yetmiÅŸ sekizi rejimin düzenli güçlerinden oluÅŸurken yirmi üçünün de Rusya destekli ordu unsurları olduÄŸu belirtilmektedir. Rejimin düzenli güçleri olarak raporlanan unsurlar Åžam ve Tahran’a yakın örgütler konumundadır.
Daha açık bir ifadeyle Dera-Kuneytra ve hatta Suveyde hattındaki rejim ordusu unsurlarında Rus güdümünün dışında kalan birlikler üzerinde Åžam’ın Ä°ran’a yakın kliklerinin büyük etkisi vardır. Nasıl ki Moskova’nın güdümündeki unsurlar 5. Kolordu etrafında konumlandırılabilirse aynı ÅŸekilde 4. Zırhlı Tümen de Åžam-Tahran etkisi altındaki unsurların merkezine koyulabilir. Gerginlikten dönem dönem vekil milis yapılar üzerinden geliÅŸen Rus-Ä°ran rekabetini hem Dera’da hem de Suveyde’de meydana gelen çatışmalar üzerinden de okumak mümkündür. Dera’da çatışmanın tarafları genel olarak 5. Kolordu ile Ä°ran destekli milislerle koordineli hareket eden rejim askeri unsurlarıydı.
Bunlara ek olarak hava istihbarat unsurlarının da saldırılar sonucu çatışmalara girdiÄŸi rapor edildi. Dera’da özellikle Tafas ve Muzayrib ekseninde 4. Zırhlı Tümen ile eski muhaliflerin çatışmaları sonucu can kayıpları yaÅŸandı ve bu çatışmalar ancak yine Rusya’nın ara buluculuÄŸu ile geçici olarak sona erdi. Dera’nın komÅŸu vilayeti Suveyde’de de ise daha önce etkisini arttırmak isteyen Rusya’nın 5. Kolordu üzerinden faaliyetlerine karşı Åžam/Tahran bölgede bulunan yerel Dürzi milis güçler üzerinden hamlelerde bulundu. Kurayya kasabasında ÅŸiddetlenen çatışmalarda 5. Kolordu 8. Tugay unsurlarına karşı Kuvat el-Fahd, Ketaib Humat el-Diyar, Liva el-Cebel ve Rical el-Karama gibi Dürzi milis güçleri ile bu güçlere destek veren rejim yanlısı Ä°ran destekli Yerel Savunma Güçleri çatışmalara girdi. Åžam/Tahran hattı Dera’da Rusya’nın nüfuz artırma çabasını Suveyde’de yerel kitle ile Rus destekli milisleri karşı karşıya getirerek doÄŸudan baskılama hamlesi yapmıştır.
Son kertede bölgedeki suikast ve saldırı trendi göz önüne alındığında ortaya çıkan sonuç Dera-Suveyde hatta Kuneytra hattının Ä°ran-Rusya rekabetinde sıcak bir cephe olduÄŸudur. Tarafların nüfuz yarışını bölgedeki vekil aktörler üzerinden yönetmeleri bölgede mutlak bir otoritenin varlığına engel teÅŸkil etmektedir. Bu da güvenlik zaafı ve otorite boÅŸluÄŸuna yol açmaktadır. Sonuç olarak hem bu iki tarafın hem de DEAÅž baÅŸta olmak üzere muhtelif baÅŸka tarafların suikastlar yoluyla bölgedeki çeÅŸitli figürleri hedef alarak yerel dinamikleri etkilemek istedikleri söylenebilir. Ayrıca Suriye rejiminin güvenlik kurumlarında etkinlik yarışına giren Moskova ve Tahran DoÄŸu Suriye’de DEAÅž ile mücadelede girdikleri rekabeti bu bölgede doÄŸrudan birbirleriyle çatışmak suretiyle yaÅŸamaktadır. DoÄŸu Suriye’de bu rekabet DEAÅž’a alan açarken bölgede ise Hizbullah aracılığıyla inÅŸa edilen uyuÅŸturucu kaçakçılığı düzenine kapı aralamaktadır.
DERA ÜZERÄ°NDE RUSYA VE Ä°RAN REKABETÄ°
Dera ve Kuneytra’da çok sayıda birbirinden bağımsız özerk alanlar ve çok sayıda farklı grubun hakimiyeti bulunmakta. Bu kapsamda bölgede Hava Ä°stihbarat TeÅŸkilatı, Devlet Güvenlik Ä°stihbarat TeÅŸkilatı, Askeri Ä°stihbarat, 5. Tümen, 5. Kolordu, 4. Tümen, Ä°ran destekli Åžii milisler, uzlaÅŸmacı muhalifler ve rejime baÄŸlı çeÅŸitli unsurlar varlık gösteriyor.
Bu kadar fazla grubun bulunması Dera'yı büyük bir santranç tahtası haline getirdi. Dera, halk ayaklanması sonrası Suriye görünümüne bir anlamda örnek teÅŸkil etmektedir. Dera’daki rekabetin bir yönü Rusya’nın Çeçenistan’da da uyguladığı yerel güç devÅŸirme politikasının bir ürünü olarak okunabilir. Nitekim Rusya bu politikasını Astana sürecinden itibaren sürdürüyor.
Ancak tam manasıyla baÅŸarılı olduÄŸunu ifade etmek güçtür. Özellikle yerel milislerin devÅŸirilmesi noktasında Rusya sosyolojik ve politik büyük zorluklar yaÅŸarken Ä°ran ise kendi ideolojisinde yetiÅŸtirdiÄŸi onlarca farklı milis grubu elinde bulundurmaktadır. Bu baÄŸlamda Ä°ran’ın milis gücü Rusya’nın milis gücünden üstündür. Rejim ise temel prensip olarak özerk ya da bir baÅŸka ifadeyle “gri” alanlar bırakmak istemiyor. Bu politika doÄŸrultusunda Dera bürokrasisini de bu kapsamda dizayn etmektedir. Sahada görülen ile kağıt üzerindeki pozisyonlar farklılık arz etmektedir. Åžekil 1’de görüldüÄŸü üzere otonom bölgeleri kontrol eden uzlaÅŸmacı muhalifler Dera’nın güvenlik yönetimi ÅŸemasında yer almamaktadır. Formel yapıların aksine Dera’daki rekabet sahası Ä°ran’a yakınlığıyla bilinen 4. Tümen ile Rusya’nın fonladığı 5. Kolordu arasında gerçekleÅŸmektedir.
Rusya Dera’da Ä°srail’in de güvenlik endiÅŸelerini karşılayacak ÅŸekilde Kuneytra’dan Dera’nın doÄŸusuna kadar Ä°ranlı milislerin bölgeye giriÅŸine retorik zeminde karşı çıkmaktadır. Ancak Ä°ran destekli Åžii milis unsurların rejim üniformalarıyla bölgede faaliyet gösterdiÄŸi bilinmektedir. Buna raÄŸmen yerleÅŸik bir Åžii milis varlığından söz etmek mümkün deÄŸildir. Esed rejimi de bu rekabeti kendi lehine olacak ÅŸekilde deÄŸerlendirmek istemektedir. Rusya ve Ä°ran’ın Dera bölgesindeki rekabetini gösteren diÄŸer önemli bir olgu da bölgedeki etkin askeri yapıların iki ülke ile iliÅŸkileridir.
Bu baÄŸlamda OrtadoÄŸu AraÅŸtırmaları Merkezi’nde (ORSAM) yayımlanan ve Suhail Ghazi ile Navvar Saban tarafından kaleme alınan “Daraa Fragile Security Disrupted by Foreign Actors amid the Emergence of New Powers” baÅŸlıklı raporda önemli bilgiler yer almaktadır. Hazırlanan rapordaki liste Suriye Gündemi tarafından TürkçeleÅŸtirilmiÅŸtir. Tablo 1 dikkatle incelendiÄŸinde milis gücü bakımından rejim kadrolarının önemli bir bölümünün Ä°ran ile daha iyi iliÅŸkilere sahip olduÄŸu görülmektedir. Buna karşın yalnızca Kaplan Kuvvetleri’nin Rusya ile kusursuz bir iliÅŸkisi olduÄŸu göze çarpmaktadır. Ä°ran’ın ise Hizbullah gibi kendisine baÄŸlı örgütlenmelerin yanı sıra Ulusal Savunma Güçleri, Askeri veya Hava Güvenlik gibi rejim kurumlarıyla da fevkalade düzeyinde iliÅŸki geliÅŸtirdiÄŸi görülmektedir. Rusya uzlaÅŸmacı muhaliflerle bir süredir çalışıyor olsa da bu seviyede bir iliÅŸki kuramamıştır. Ancak uzlaÅŸmacı muhaliflerin Ä°ran’a ve rejimin uzlaÅŸmaz kurumlarına karşı Rusya ile bir dengeleme arayışı içerisinde olduÄŸu söylenebilir. Özet olarak Esed rejimi Dera’daki tüm alanları herhangi bir özerk alan bırakmaksızın kendi kontrolünde olmasını istemektedir. Bu açıdan Mahir Esed’in başında yer aldığı 4. Tümen vasıtasıyla her fırsatta 5. Kolordu’nun hakim olduÄŸu alanlarda faaliyet gösterme arayışı içindedir.
4. Tümen vasıtasıyla Ä°ran da Ä°srail sınırında hakimiyet elde etme çabasındadır. 5. Kolordu ise Rusya’dan aldığı destekle halen rejim karşıtı pozisyonunu ve hakimiyetini korumak istemektedir. Bu anlamda pragmatik kiÅŸiliÄŸiyle ön plana çıkan 5. Kolordu 8. Tugay lideri Ahmed Avde, Dera’da rejime alternatif güç olarak karşımızda durmaktadır. Rusya’nın Esed rejimine karşı da havuç-sopa taktiÄŸini uzun vadeli olarak kullanma arzusu hem rejime muhalif hem de kendi hakimiyetinde olan muhalif grupları oluÅŸturmak istediÄŸini göstermektedir.
DERA BÖLGESÄ°NE KUÅžATMA
2018’de Rusya ile gerçekleÅŸtirilen uzlaşı anlaÅŸmalarının ardından Dera ve çevresi farklı gruplarla yapılan anlaÅŸmalar neticesinde farklı yönetimlere sahne oldu. Bu noktada dikkat çeken kısım ise ağır silahların teslim edildiÄŸi bir zeminde uzlaÅŸmacı muhaliflerin yerel yönetimde de söz sahibi olmasıydı. Bununla birlikte hafif silahlarla uzlaÅŸmacı muhaliflerin kentlerinde varlık göstermesine de izin verilmekteydi.
Ancak Esed rejimi bu anlaÅŸmayı ortadan kaldırmak ve Dera’nın tümünde –diÄŸer bölgelerde olduÄŸu gibi– hakim güç olmak adına sürekli bir ÅŸekilde silahlı gerginlik çıkarma arayışını sürdürdü. Son dönemde yaÅŸanan çatışmalar ve kuÅŸatma giriÅŸimleri de rejimin söz konusu politikası kapsamında okunabilir. Rusya 25 Haziran’da Dera’nın ÅŸehir merkezinde yer alan Dera el-Beled mahallesinde bulunan uzlaÅŸmacı muhaliflerin ve bölgede yaÅŸayan halkın evlerinin aranmasına izin vermeleri ve ellerindeki bütün hafif silahların teslim etmelerine yönelik rejimin talebini Çeçen asıllı “Esadullah” adıyla bilinen Rus komutan iletmiÅŸti.
Dera’daki bölge halkının ileri gelenleri ve Uzlaşı Merkezi (Deralı Merkezi Komite) ise Temmuz 2018’de Rusya ara buluculuÄŸunda yapılan Esed rejimi ile sadece ağır silahların teslim edilmesine yönelik uzlaşıya aykırı olduÄŸu gerekçesiyle bu talebi reddetti. Bu duruma cevaben Esed rejimi Dera elBeled’de yaÅŸayan yaklaşık 40 bin15 sivile yönelik abluka uygulamaya baÅŸladı ve bölgeye giriÅŸ çıkışları durdurarak gıda malzemeleri, yakıt, ilaç gibi temel insani ihtiyaç malzemelerinin giriÅŸini yasakladı. SaÄŸlık problemlerinin artmasına neden olan bu durumda mahallede bulunan tek saÄŸlık ocağı halkın saÄŸlık ihtiyaçlarını karşılamaya yetmedi.
Tam teÅŸekküllü hastanede tedavi görmesi gereken hastaların saÄŸlık sistemine eriÅŸimi ciddi ölçüde engellendi. Dera’daki abluka sebebiyle temel gıda stokları olabildiÄŸince azalırken fiyatlar da büyük oranda yükseldi. Rejimin abluka altına aldığı Dera el-Beled mahallesinde satılan ekmeklerin fiyatı normal ekmek fiyatlarına göre iki buçuk kat artış gösterdi. Rejim mahalleye gün boyu sadece iki saat elektrik verdi.
Dera el-Beled mahallesinde toplanan yüzlerce vatandaÅŸ rejimin uyguladığı ablukayı protesto etme amacıyla el-Ömer Camii’nin avlusunda bir cuma namazı sonrası bir araya geldi. “Buradayız, direniyoruz!” yazılı pankartların taşındığı gösteride rejime ve rejimin ablukasına karşı sloganlar atıldı. 2011’de gerçekleÅŸen gösterilerin yine bu camiden baÅŸlamış olması gösterilere sembolik bir önem kazandırdı.
Dera’daki Uzlaşı Merkezi temsilcileri ile Esed rejim heyeti ÅŸehir merkezindeki Dera elBeled mahallesinde yaÅŸayan halk ile orada bulunan uzlaÅŸmacı muhaliflerden ellerindeki hafif silahların tamamını teslim etmeleri ve evlerinin aranmasına izin vermeleri halinde ablukanın kaldırılması noktasında anlaÅŸmaya vardı. Ancak Deralı gazetecilerin ve aktivistlerin kurduÄŸu Horan Özgürleri TopluluÄŸu’ndan edinilen bilgilere göre rejim güçlerinin Savunma Bakanı Ali Abdullah Eyüp varılan anlaÅŸmaya aykırı olarak Dera elBeled mahallesinde kontrol noktaları kurup askeri unsurlarının sayısını artırmak istedi. Bu durumun üzerine mahallede bulunan uzlaÅŸmacı muhalifler ellerindeki hafif silahları ile rejim unsurlarına ateÅŸ açtı ve rejim unsurları mahalleden çekilmek zorunda kaldı.
Mahalledeki hakimiyetini güçlendirmek isteyen Esed rejimi unsurları ve Ä°ranlı güdümündeki 4. Tümen üyeleri, Cumhuriyet muhafızları, Ebu el-Fadl el-Abbas milisleri, Hizbullah milisleri gibi takviye birlikleri bölgeye nakledildi. Horan Özgürleri TopluluÄŸu sözcüsü Eymen Ebu Nokta açıklamalarında Esed rejimine baÄŸlı birliklerin Dera el-Beled’in tümünü kontrol altına almak için operasyon baÅŸlattığını açıkladı.
Açıklamasında en az altı yüz ailenin göç ettiÄŸini ve bombardımandan dolayı çok sayıda sivilin yaralı olduÄŸunu belirtti. Dera iline baÄŸlı Neva, Sayda ve Casem ilçelerinde Esed rejimine baÄŸlı yol kontrol noktası ve karakollar bilinmeyen kiÅŸilerce hedef alındı. Aynı zamanda Esed rejimi Temmuz 2018’den bu yana ilk defa Dera’ya havan, roket, top atışı gibi silahlarla saldırı düzenledi.
DiÄŸer yandan Dera bölgesindeki uzlaÅŸmacı muhalifler ve onlara destek veren sivil halk, rejime baÄŸlı 4. Tümen’in Dera el-Beled mahallesine saldırmasına karşılık olarak harekete geçti. Dera eyaletindeki birçok farklı rejim noktası basıldı ve kontrol noktasındaki rejim askerleri esir alındı. Dera kırsalındaki muhalif gruplar rejime ait askeri noktaları ve kontrol noktalarını hedef aldı. Çatışmalar Sayda, Um el-Mayadin, Yaduda, Mizyrib, Nasip, Neva, Um Meyzen, Bekkar, Tasil, Tafas, Casem, Nuayme, Ä°nhıl gibi bölgelerde yoÄŸunlaşırken kırsal kesimde bulunan on iki kontrol noktası muhalif grupların eline geçti. Deralı uzlaÅŸmacı muhalifler Åžam-Amman uluslararası kara yolunu da kontrol altına alıp trafiÄŸi geçici olarak kapattı. Bu durum üzerine Esed rejim güçleri ele geçirilen yerleÅŸimleri havan ve topçu saldırılarıyla hedef aldı. Yerel kaynaklarca edinilen bilgilere göre Esed rejiminin yerleÅŸimlere yönelik gerçekleÅŸtirdiÄŸi bombardıman sonucu Yadude’de bir anne ve üç çocuÄŸu dahil altı, Casem’de iki, Ä°nhıl’da bir çocuk, Dera il merkezi ve Tafas bölgesinde ise altı sivil olmak üzere on beÅŸ vatandaÅŸ yaÅŸamını yitirdi. Suriye Ä°nsan Hakları Gözlemevi tarafından yapılan açıklamalarda Dera el-Beled mahallesinden çıkmaya çalışanların sayısının binlerle ifade edildiÄŸi, bölgeden çıkabilen sivillerin sayısının on bin civarında olduÄŸu aktarıldı. Ayrıca Dera el-Beled’in bombardıman altına tutulması sebebiyle aralarında çocukların da bulunduÄŸu otuz iki kiÅŸi hayatını kaybetti. YaÅŸanan bu olaylar süresince Dera el-Beled’deki uzlaÅŸmacı muhalifler ile rejim arasında görüÅŸmeler olmuÅŸ ve taraflar karşılıklı olarak taleplerini iletmiÅŸtir.
Dera Merkez Komitesi tarafından yapılan teklifte uzlaÅŸmacı muhaliflerden oluÅŸan Rus yanlısı 8. Tugay’ın mahalleye konuÅŸlanması Esed rejimi tarafından reddedildi. Rusya uzlaÅŸma karşıtı rejim ile Dera komiteleri arasındaki uçurumu kapatmayı baÅŸaramadı. Bu sebeple 3 AÄŸustos 2021’de yeni bir anlaÅŸmayı kabul ettirebilmek adına bir günlük ateÅŸkes ilan etti. Suriye Ä°nsan Hakları Gözlemevi Rusya’ya baÄŸlı 8. Tugay güçlerinin çatışmaların baÅŸlamasından bu yana mahsur kalan aileleri tahliye etme amacıyla Dera’daki el-Åžayah bölgesine girdiÄŸini açıkladı. YetmiÅŸten fazla aile bölgeden tahliye edildi.
Ancak Dera el-Beled’e saldırıların başında yer alan Ä°ran yanlısı BeÅŸar Esed’in kardeÅŸi, Mahir Esed’e baÄŸlı 4. Tümen birlikleri 18 Mart 2011’de isyanların baÅŸladığı yerlerden birisi olan el-Ömer Camii’nin kontrolünü ele geçirip üstünde rejim bayrağının dalgalanmasını ya da caminin yıkılmasını istiyor. 4. Tümen’i Rusya ara buluculukları baltalayarak, mahalleye yönelik bombardımanı artırarak sürdürdü. 4. Tümen’in yoÄŸun saldırıları sonucunda mahallede bulunan uzlaÅŸmacı muhalifler Rusya ara buluculuÄŸu ile yeni bir anlaÅŸmaya razı oldular.
Nitekim Dera bölgesindeki diÄŸer uzlaÅŸmacı muhalifler rejim kontrol noktalarına saldırmayı sürdürse de 4. Tümen karşı hamleler ve saldırılar ile bu giriÅŸimleri bertaraf etmeyi baÅŸardı. AnlaÅŸma gereÄŸince:
(i) mahalleye Rus ve 8. Tugay birlikleri konuÅŸlanacak,
(ii) yeni anlaÅŸmayı reddedenler Suriye Geçici Hükümeti tarafından kontrol edilen Suriye’nin kuzeyindeki bölgelere veya Ä°dlib’e nakledilecek,
(iii) bölgedeki tüm silahlar rejime teslim edilecek,
(iv) rejim güçleri mahalle deki evlere operasyon düzenleyip evleri arayabilecek
AnlaÅŸmanın saÄŸlanması ile bazı kiÅŸiler kuzeye otobüslerle taşınırken Rus askeri ve 8. Tugay mahalleye girmeye baÅŸladı. Bununla birlikte insanlar da hafif silahlarını dahi teslim etmeye baÅŸladılar. Ancak ne var ki yapılan anlaÅŸma kırılganlığını korumaya devam ettiÄŸi gibi özellikle 4. Tümen’in kışkırtmalara karışması ve ihlaller gerçekleÅŸtirmesi üzere anlaÅŸma çöktü. Bunun üzerine bölgedeki tüm insanların Ürdün’e veya Suriye Geçici Hükümeti bölgelerine tahliye edilmesi için anlaÅŸmaya varıldı fakat bu anlaÅŸma dahi uygulanmadı. Rejimin istemediÄŸi Suriyelileri zorla göç ettirmesi demografik mühendislik anlayışının bir tezahürü olarak çıkmıştır.
Rejim ve Ä°ran’ın demografik mühendislik gerçekleÅŸtirerek –Suriye’nin diÄŸer bölgelerinde olduÄŸu gibi– Dera’yı da yönetilebilir bir demografiye kavuÅŸturma hedefleri görülmektedir.
UzlaÅŸmacı muhalifler adına müzakereleri yürüten tarafın rejimin ÅŸartlarını kabul etmemesi sonrasında Rusya’nın uzlaÅŸmacı muhalifleri hava saldırıları ile tehdit ettiÄŸi yerel kaynaklarca aktarılmıştır. Rusya’nın doÄŸrudan Ä°ran destekli rejim unsurların taleplerini desteklemesiyle Dera’daki ara buluculuk ve garantör rolünün de mahiyeti ortaya konmuÅŸtur. Suriye’ye barışı uluslararası diplomasi ve BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in (BM) öngördüÄŸü geçiÅŸ süreci yerine yerel uzlaşı anlaÅŸmaları ile getireceÄŸini iddia eden Rusya için Dera el-Beled’de yaÅŸananlar ciddi bir sorun oluÅŸturmuÅŸtur. Rusya’nın güvenli bir ara bulucu olmadığı ve yerel uzlaÅŸmaların hükmünün geçersiz olduÄŸu somut bir ÅŸekilde görülmüÅŸtür.
SONUÇ
Dera’daki uzlaşı süreci ve bu uzlaşı sonrasında oluÅŸan düzen Rusya’nın Suriye’de çözümü getirmek için sunduÄŸu bir projeydi. Bu baÄŸlamda BM tarafından öngörülen geçiÅŸ sürecine alternatif olarak yerel anlaÅŸmalar ile Suriye’ye barışın getirilebileceÄŸi aktarılıyordu.
Ancak bu projenin ilk günlerinde dahi eski Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) mensuplarının toplandığı 5. Kolordu ile direkt rejime baÄŸlı güçler arasında bir sürtüÅŸme ve çatışma ortamı mevcuttu. Bunun da ötesinde Dera ve çevresinde rejim, uzlaÅŸmacı muhalifleri; uzlaÅŸma karşıtı yeraltı muhalifler, uzlaÅŸmacı muhalifleri ve rejimi; son olarak uzlaÅŸmacı muhalifler de rejimi hedef alarak bölgede kaosu büyütmeye devam ediyor. Dera’da 2018’den bu yana süren bu karmaşık çatışma ortamı özellikle bölgede gerçekleÅŸtirilen suikastlar ile kendini gösterdi. Özellikle Halkın DireniÅŸi Grubu gibi muhalif yeraltı yapıları gerçekleÅŸtirdikleri saldırılarla dikkatleri üzerine topladı.
Son dönemde 4. Tümen’in Dera ve Tafas bölgesine askeri takviye gerçekleÅŸtirerek bölgeyi ele geçirmek ve 5. Kolordu hakimiyetini sonlandırmak istemesinden kaynaklı olarak da çatışmaların yaÅŸandığı aktarıldı. Rejim kısa ve orta vadede egemenliÄŸine bir tehdit unsuru olarak gördüÄŸü bu yapıları ortadan kaldırmak ve bölgede tam hakimiyet saÄŸlamak istemektedir. Bunun yanında bölgedeki gruplar üzerinde Rusya’nın var olan inisiyatifi ve bölge güvenliÄŸiyle Ä°srail’in yakından ilgisi konuyu daha da önemli kılmaktadır. Ayrıca söz konusu eski muhalif örgütlerin geçmiÅŸ dönemde Ürdün, ABD ve Körfez ülkeleriyle olan iliÅŸkileri de göz önüne alındığında istihbarat örgütlerinin cirit attığı bir bölge hüviyetini korumaya devam ettiÄŸi görülmektedir. GeçmiÅŸte rejim unsurlarından müteÅŸekkil 4. Tümen ile eski ÖSO tarafından oluÅŸturulan 5. Kolordu ve eski muhalif örgütlenmeler arasında ortaya çıkan çatışmalar genellikle Rusya’nın ara buluculuk etmesiyle son bulunmaktaydı.
Ancak Dera bölgesindeki güvensizliÄŸin artması ve Ä°ran’ın doÄŸrudan devreye girmesi ile 4. Tümen Rusya’nın kurduÄŸu dengeyi ve düzeni bozmuÅŸtur. Rejim güçlerinin Dera el-Beled mahallesinde uyguladığı abluka muhaliflerin karşılık vermesine raÄŸmen sonlandırılmamış ve rejim taleplerini dayatmaya çalışmıştır. Ä°ran’ın bölgedeki dengeyi bozması sonrasında Rusya tekrar devreye girmek zorunda kalmış ve yeni bir anlaÅŸma zemini oluÅŸturmuÅŸtur. Bu anlaÅŸma ile bölgede uzlaÅŸan muhaliflerin konumları daha da zayıflamıştır. Kısacası Rusya’nın uzlaÅŸanlara ara buluculuk ile tanıdığı haklar ve imtiyazlar Ä°ran’ın devreye girmesi ile geri alınmış ve Esed rejimi totaliter yönetim anlayışını dayatmıştır. Rusya’nın ara buluculuk ve garantörlük ettiÄŸi uzlaşı anlaÅŸmalarına karşın rejim ve Ä°ran’ın demografik mühendislik gerçekleÅŸtirerek –Suriye’nin diÄŸer bölgelerinde olduÄŸu gibi– Dera’yı da yönetilebilir bir demografiye kavuÅŸturma hedefleri olduÄŸu görülmektedir.
Bununla beraber Dera bölgesinde uzlaşı anlaÅŸmalarına raÄŸmen yaÅŸanan sorunlar ve Esed rejiminin uzlaşılara sadık kalmayışı Suriye’nin geneli için de önemli veriler sunmaktadır. Nitekim Suriye’de olası siyasal çözüm tartışmaları ve bunun gerçekleÅŸmesi durumunda askeri yapıların yeniden düzenlenmesi için Rusya tarafından önerilen 5. Kolordu modelinin sorunlu olduÄŸu ve çalışmadığı görülmektedir.
Dera bölgesinde yaÅŸanan çatışmalar ve rejim tarafındaki milis güçlerin resmi ordu gücü haline gelen eski ÖSO’culardan daha fazla korunaklıdır ve rejim tarafından benimsenmektedir. Suriye’de toplumsal barışın saÄŸlanmasının birkaç göreceli makyaj unsuru ile mümkün olmadığı ve bu ülkedeki sorunu çözmek için kapsamlı bir siyasal geçiÅŸe ihtiyaç olduÄŸu görülmektedir. Bu baÄŸlamda Rusya tarafından savunulan anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi ve uzlaşı anlaÅŸmalarıyla sorunların çözülebileceÄŸi varsayımının doÄŸru olmadığı Dera örneÄŸinden anlaşılmaktadır.
kaynak: ortadoÄŸuhaber
Henüz yorum yapılmamış.