Sosyal Medya

Güncel

Yarın diye bir şey yok-II

Mustafa Kutlu / Yeni Åžafak



Bu yazının ne demek istediÄŸini anlamak için bir önceki yazıyı (geçen çarÅŸamba bu sütunda çıkmış idi) mutlaka okumalısınız.

TRT-Belgesel’de birkaç kere gösterildi. SeyretmiÅŸ olabilirsiniz. Günümüzden asırlarca önce Türkistan-Ä°ran çöllerinde, yerin 5-10 metre derinliÄŸinde, binlerce kilometre uzanıp giden “sulama kanalları” bulunuyor.

Bunlar buz gibi duru suyu (ki en az iki-üç deÄŸirmen arkı tutarındadır) çölün altından geçirerek hem içme hem sulamada kullanılmak için inÅŸa edilmiÅŸ.

Makul bir proje

Ben makul diyorum, isteyen “olmaz” diyebilir. Mesele nedir? Mesele kuraklık karşısında çorak Anadolu toprağının her karışını iÅŸleyip yeÅŸertmektedir. Açıkçası tarımı sanayinin önüne geçirip açlığa ve susuzluÄŸa çare bulmaktır. Elbette ki ÅŸunca yıldan beri çok verim almak için topraÄŸa saçtığımız sentetik gübre (zehir) kullanımına son vermek. Aza kanaat edeceÄŸiz, saÄŸlıklı gıda yiyeceÄŸiz.

Projemiz su temini ile ilgilidir.

Efendim bildiÄŸiniz gibi bilhassa Karadeniz bölgemizi sel götürüyor. Bu aşırı yağışları zapturapt altına alabiliriz. Bu hükumet döneminde daÄŸlar delindi; Ovit, Zigana tünelleri benzeri binlerce tünel yapıldı.

Sele sebep olan yaÄŸmur sularını toplayarak (Ä°ÅŸin tekniÄŸini bilemem elbet) tüneller vasıtası ile Anadolu’nun çorak arazisine götürebiliriz. Bu sular sayısız “yer altı barajlarında” birikecek ve arıtılarak içmede, hâliyle sulamada kullanılacak. Suyu azalan nehirler, suyu çekilen göller bu vasıta ile takviye edilecek.

Tarımı olmayanın sanayisi olmaz.

Kıtlıkta çelik yiyemezsiniz ama çilek yiyebilirsiniz.

Kanaat Ekonomisi

Yeryüzünün kaynakları vahÅŸice tüketildi. Büyüme-GeliÅŸme-Kalkınma-Ä°lerleme-Refah ve Konfor bu insafsız israfın neticesidir. Üretimi artırmak istiyorsunuz deÄŸil mi? Bunun için öncelikle “tüketime” ihtiyacımız var. Bu yolda yürüyen kapitalizm tüm dünyayı bir “Tüketim Toplumu”na çevirmiÅŸtir. Gezegenin buna tahammülü kalmadı. Gün gelecek bir yudum temiz su, bir avuç zehirlenmemiÅŸ toprak, bir nefeslik temiz hava bulamayacağız.

 

YERALTI BARAJI

Simsiyah akan derelerimizi, artık tarımda bile kullanılamaz hâle gelen nehirlerimizi, balık ölümlerini görmüyor musunuz? Bu yıl koca Van Gölü dahi bir kilometre çekiliverdi. Marmara Denizi bir lağım havuzuna döndü. Ä°ki asırdan beri tüm sanayi atıklarının aktığı Karadeniz’in yapısı deÄŸiÅŸti.

Bu artık “çevre meselesi” deÄŸil, “hayat memat meselesi”dir.

Bütün dünya Ä°lerleme-GeliÅŸme-Büyüme-ZenginleÅŸme-Refah-Konfor-Haz ve Hız peÅŸinde gidebilir. “Tüketim Toplumu”nun üyesi olabilir.

Eninde sonunda duvara toslayacaklar. Biz işimize bakalım.

Bu ne demek?

Bu kendimizi dünyadan soyutlayalım demek deÄŸil.

Örnek bir toplum, örnek bir “hayat tarzı” oluÅŸturalım demektir. Ä°nsana, tabiata dost; fakir ama onurlu, az ama helâl, küçük ama güzel, çelikten bir irade, bağımsız-kendine yeten bir düzen, asla teslim olmayan bir ruh.

“Âmentü’ye inananlar”a bu “hayat tarzı” yakışır. Çılgın kalabalıktan uzakta.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.