Dönemler gelir geçer
Follow @dusuncemektebi2
Ali Haydar Haksal / Milli Gazete
Zamanın hızlı çarkında insan bir özdür. Kâinat insan üzerine kurulu. Allah’ın insana bağışı ve lütfu. Ä°nsan bu döngünün içinde. Ä°lk insan Hazreti Âdem’den itibaren toprakla buluÅŸan, var olan bu varlık, iki uç arasında. Åžeytan ile hayır melekleri arasında. Ya da melekler ve diÄŸer varlıklar onların dünyasında. Ä°nsanı bir yana çeken ÅŸeytanlar ile kendi bilinciyle ona karşı içten içe direnen bir insan.
Hayır melekleri görev ehlidirler. Onların sorumlulukları, görevlerini yerine getirmedir. Åžeytan ise düzen bozucudur.
Dönemlerin merkezinde peygamberler var. Peygamberler, öncelikle kendilerinin konumlarıdır. Bir yandan konumlarını korur ve insan olarak var olurlar, bir yandan da döneminin, etrafındaki insanların hem koruyucuları olurlar hem de yol göstericidirler. Kötülüklerden sakındırma çabasında olurlar. Bu hayatın zorluklarını fazlasıyla yaÅŸamışlardır. Onlar da ÅŸeytanların ve kötülüklere kapılanların hedefi olmuÅŸlardır.
Peygamberimiz’e kadar, insanlığa yol gösterici varlığıyla, varoluÅŸuyla var olan, seçilmiÅŸ kutlu insanlardır onlar. Son ve büyük Peygamberimiz ile bu dönem tamamlanmıştır. Kur’an ve yaÅŸayışı tarzı, sünneti, davranışları ve sözleriyle canlılığını sürdüren bir Peygamber.
Sonrasında onun yolunda, izleÄŸinde olan inanmış insanlar gelir. Her insan peygamberlerin vârisleri ve yol sürdürücüleridirler. Onlar da dönemin seçilmiÅŸleri olurlar. Bunlar merkez olmaya devam ederler. Onların varlıkları kendilerini duruÅŸları ve eylemleriyle hissettirir.
Ä°nsan hiçbir zaman sahipsiz deÄŸildir. Ä°nsana yol gösterici, örnek olucu gene insandır. Sadık ve sahih olanlar kendilerini hissettirir, gösterir, onların etrafında bir dünya oluÅŸur. Bunlar genelde gönül insanlarıdırlar. GeçmiÅŸe dönüp bakıldığında bu seçkin insanlar görülür ve bilinir. Bunlar âlimlerdir, velilerdir, sahih ÅŸairler ve düÅŸünürlerdir, yiÄŸit kahramanlardır. Onlar zamanın hem belirleyicileridir hem de belirlenenleridirler.
Onlar zamanlarında gerekeni yapmışlardır. Sorumluluklarını yerine getirmiÅŸ ve bu dünyadan öte dünyaya göçmüÅŸlerdir. Onlar iÅŸlerini yapmışlardır. Onların izleÄŸinde olanlar da aynı yolu dönemin koÅŸullarına uygun kendi üslup ve tarzlarıyla sürdürürler. Onlardan beslenirler ama onlar gibi deÄŸil, kendileri gibi olurlar. GeçmiÅŸle övünme, geçmiÅŸe takılıp kalma gelecek yolu olmaz, oyalayıcı ve engelleyici olur. Kendi döneminde var olanlar iÅŸlerine bakar, üsluplarıyla var olurlarsa hayatı ve dönemi anlamlandırırlar.
GeçmiÅŸe takılıp kalmak bir oyalanmadır. Ä°ÅŸlevsizliktir.
Biz bu çağı yaşıyoruz. Bu çağın karmaÅŸası, insanın kuÅŸatılmışlıkları çok yoÄŸun. Büyük güçlerin saldırısı. Bir Müslüman bunlar karşısında yılmaz. Kendi dil ve üslubunu yakalar, yolculuÄŸunu kendi tarzıyla sürdürür. Onun sorumluluÄŸu dönemidir, döneminin insanıdır. Onların gönüllerine nereden ve nasıl gireceÄŸinin dilini yakalar, ona göre davranır.
Zamanın teknolojisi insanların dünyasında iyice yer etmiÅŸtir. Ä°nsanı hem oyalayan, hem meÅŸgul eden hem de insan olarak eylemsiz bırakan bir güç. Ä°nsan ona karşı kendini koruyamazsa tutsağı olur. Onlar neyin ne olduÄŸunun farkına bile varmazlar. O dünyanın içinde bir nesneye dönerler.
GeçmiÅŸte olduÄŸu gibi bu dönemler de geçer. Kaldı ki bu döneme musallat olan bir virüsün ne denli etkili ve sarsıcı olduÄŸu ortada. Ä°nsanlıkta bir telâÅŸ ve bir yaÅŸama kaygısı var. Ölüm ile hayat arasında. Ölmekten korkan ve insandan kaçan bir insanlık.
Ä°nsan kendinden kaçarken insandan kaçıyor. Sevgisizlik, korku, endiÅŸe ve dehÅŸet yeni tarzı ve dili.
Ä°nsanlığın öze baÄŸlı yeni bir çıkışa gereksinimi var. Ä°nsanı kucaklayacak, dünyasına çekecek, Allah’ın insanlığa sunduÄŸu yol üzere olma sorumluluk ve bilinci. Kâinat sürekli yenileniyor. O yenileniÅŸe uymak ve var olmak.
AÅŸk dili gönül dilidir. Bu dili yakalayanlar yeni bir çıkış saÄŸlayabilir.
Henüz yorum yapılmamış.