Güncel
Cezayir ile Fas'ın kapıları 40 yıldır birbirlerine kapalı
Kuzey Afrika’nın iki Müslüman ülkesi Fas ile Cezayir'de yıllardır süren gerginlik had safhaya ulaştı. İki ülke yetkilileri birbirlerine karşı suçlayıcı ifadeler kullanırken bölgedeki siyasi kriz giderek derinleşiyor. Peki Fas ile Cezayir neyi paylaşamıyor, krizin sebepleri neler?
Cezayir ile Fas arasında 40 yıldır devam eden git gelli "Batı Sahra" sorununda Cezayir tarafından yapılan açıklamada, Fas’ın “düÅŸmanca eylemleri” nedeniyle diplomatik iliÅŸkileri kesme kararı alındığını açıkladı.
Batı Sahra sorunu, Fas ile Cezayir arasındaki iliÅŸkilerde eskiden bu yana gerginliÄŸe neden oluyor. Fas, Cezayir'i Batı Sahra bölgesindeki Polisario Cephesi'ni desteklemekle suçluyor. Cezayir'in de komÅŸusu Fas'ın Batı Sahra'daki adımlarını desteklemediÄŸi biliniyor.
Fas’ın MarakeÅŸ kentinde düzenlenen bir terör saldırısının arkasında Cezayirlilerin olduÄŸunu iddia eden Rabat yönetimi, AÄŸustos 1994'te Cezayir vatandaÅŸlarından vize talep etmeye baÅŸladı. Cezayir, Fas'ın bu adımına karşılık Eylül 1994'te iki ülke arasındaki sınır kapılarını kapattı.
Cezayir, Fas'ın zaman zaman yaptığı sınır kapısını açma çaÄŸrılarına olumlu cevap vermedi. Cezayir DışiÅŸleri Bakanlığı'ndan 2013'te yapılan açıklamada sınır kapısını açmak için bazı ÅŸartlar öne sürüldü.
Bu ÅŸartlar, "Fas'ta Cezayir aleyhine resmi ve gayriresmi karalama kampanyasına son verme, uyuÅŸturucu kaçakçılığını engellemek için etkin iÅŸ birliÄŸi yapma, Cezayir'in Batı Sahra konusundaki tutumuna saygı gösterme ve uluslararası kanunlara uygun ÅŸekilde çözüm üretme" olarak sıralandı.
Fas ile Cezayir arasında tarihi anlaşmazlık
1956'da Fas, 1962'de Cezayir'in Fransa'dan bağımsızlıklarını kazanmalarının ardından iki ülke Kuzey Afrika'da bölgesel ve kıtasal liderlik için adeta bir yarış içerisinde. Diplomatik olarak birbirlerinin çıkarlarını baltalayacak ÅŸekilde bölgesel, kıtasal ve uluslararası örgütlerde ittifaklar kurmaya çalışıyorlar. Ä°ki ülke de birbirini ülkelerindeki yönetim karşıtı silahlı faaliyetlere destek vermekle suçluyor.
Fas-Cezayir arasındaki bu gerginlik ihtilaflı sınır çizgileri ile somut hale getirilmiÅŸ durumda. Bugüne kadar devam eden sınır anlaÅŸmazlıkların üst üste birikmesi nedeniyle iki ülke uzun süredir devam eden bir kopuÅŸa tanık oluyor.
Fas, Cezayir’in terör örgütü olarak sınıflandırdığı iki hareketle iÅŸ birliÄŸi içerisinde
Fas’ın Cezayir tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılan “El-Kabail Ä°çin Bağımsızlık Hareketi” ve “ReÅŸad” ile iÅŸ birliÄŸi içerisinde olduÄŸunun “kanıtlı” olduÄŸunu söyleyen Lamamra, iki “örgütün” ülkede çıkan orman yangınlarıyla baÄŸlantılı olduÄŸunu ileri sürdü.
Cezayir’in son dönemde gerçekleÅŸen “dramatik geliÅŸmelere” raÄŸmen Faslı yetkililerin durumları tekrar gözden geçirmesi için sabırla beklediÄŸini vurgulayan Lamamra, diplomatik iliÅŸkilerin kesilmesinin iki ülke vatandaÅŸlarını etkilemeyeceÄŸini ve konsolosluÄŸun idari iÅŸlemlerini devam edeceÄŸini sözlerine ekledi.
Polisaro cephesi
Fas'ın 1975'te eski Ä°spanyol sömürgesi Batı Sahra'yı topraklarına katmasının ardından, Batı Sahra'da yaÅŸayan kabilelerin Cezayir'den destek alarak Fas'a karşı ayaklanmasını örgütleyen grup olan Polisario Cephesi ile Fas yönetimi arasında baÅŸlayan gerginlik devam ediyor. Polisario Cephesi, 1991'de BirleÅŸmiÅŸ Milletlerin ara buluculuÄŸunda varılan ateÅŸkes anlaÅŸmasına kadar Fas güvenlik güçlerine karşı silahlı mücadele yürütüyordu. Polisaro Cephesi'nin siyasi mücadelesine Fas'ın "duvar"la karşılık vermesi ve bölge üzerindeki egemenlik hakkından vazgeçmemesi Batı Sahra, 40 yıldır çözülemeyen bir düÄŸüm olarak dünya siyasetindeki güncel yerine koruyor.
Cezayir'in Polisaro Cephesi'ne verdiÄŸi desteÄŸin yanında Ä°ran destekli terör örgütü Hizbullah'ın da askeri destek verdiÄŸini iddia eden Fas Batı Sahra ile ilgili tutumunu uluslararası arenada ve askeri olarak sürdürüyor.
"Cepheye eÄŸitim, finans ve silah desteÄŸi veriyor"
Fas'ın elinde, Hizbullah'ın, Polisario Cephesi'ne askeri, siyasi ve medya alanında destek sunduÄŸu konusunda kesin kanıtlar olduÄŸuna iÅŸaret edilen açıklamada, "Cezayir'in Batı Sahra sorununda oynadığı rol ve Polisario Cephesi'ne verdiÄŸi destek söz konusu olduÄŸunda bu ülkeyi dolaylı yollardan itham etmeye gerek olmadığı, 1975'ten beri söz konusu cepheye eÄŸitim, finans ve silah desteÄŸi verdiÄŸinin bilindiÄŸi" ifade edildi.
Fas DışiÅŸleri Bakanı Nasır Burita, "Hizbullah örgütü ile Polisario Cephesi arasındaki iliÅŸkinin ülke güvenliÄŸini ve istikrarını tehdit ettiÄŸi gerekçesiyle" önceki gün Ä°ran ile diplomatik iliÅŸkilerin kesildiÄŸini duyurmuÅŸtu.
Burita, konuya iliÅŸkin yaptığı açıklamada, Fas'ın, Lübnan merkezli Hizbullah örgütü ile Polisario Cephesi arasındaki iliÅŸki sebebiyle Ä°ran'ın baÅŸkenti Tahran'daki elçiliÄŸini kapatma kararı aldığını ve Ä°ran'ın Rabat Büyükelçisinin de ülkeyi terk etmesini istediÄŸini belirtmiÅŸti.
"Fas duvarı"
Fas, Polisario’yu engellemek ve Polisario ile Fas Krallığının kontrol ettiÄŸi bölgeleri birbirinden ayırmak için 1980-87 yılları arasında 2 bin 700 km uzunluÄŸundaki Çin Seddinden sonra dünya’nın en uzun ikinci duvarı olan "Fas Duvarı"nı inÅŸa etti. Ayrıca Fas Krallığı bölgeye, güvenlik duvarı haricinde 100 bin asker sevk edip, 500 bin mayın döÅŸedi.
Batı Sahra BM kararı ile kendi kendine yönetilemeyen topraklar statüsünde olduÄŸu için Cezayir ve Fas'ın arasında kördüÄŸüm haline geldi. Batı Sahra Demokratik Arap Cumhuriyeti, çoÄŸu Afrika ve Latin Amerika ülkeleri olmak üzere 40 devlet tarafından bağımsız ülke olarak kabul edilmektedir.
Cezayir, Fas'ın BM Daimi Temsilcisi Ömer Halil’in, ülkedeki ayrılık yanlısı el Kabail hareketinin bağımsızlığını destekleyen açıklamaları üzerine Rabat’taki Büyükelçisi Abdavi’yi istiÅŸare amacıyla geri çağırdı.
Cezayir'in "düÅŸmanca" tavrından üzüntü duyulduÄŸu aktarılan açıklamada, Fas'ın bu tavra raÄŸmen Cezayir halkıyla olan güçlü iliÅŸkilerini korumaya ve iyi komÅŸuluk ilkesi temelinde bunu geliÅŸtirmeye devam edeceÄŸi kaydedildi.
BirleÅŸmiÅŸ Milletler'in tutumu
BM, Afrika BirliÄŸi ve Avrupa BirliÄŸi soruna direk ya da dolaylı ÅŸekilde müdahildir. Ancak sorunun çözümüne dair ilgili kurumlar yeterli hassasiyeti göstermediÄŸinden dolayı yarım asırdan beri bölgedeki sorun çözülemedi. BM, Polisario’yu taraf kabul edip ülkenin bağımsızlığını tanımıyor ve bu nedenle kırk yılı aÅŸkın bir süredir sorunun çözümsüz kalmasının en önemli müsebbibi olarak gösteriliyor. BM, Bölgedeki sorunun çözümüne dair, 1991 yılında ara buluculuk yaparak 16 yıllık savaşı sona erdirip, referandum yapılması yönünde karar alınmasını saÄŸlamanın dışında olumlu bir adım atamadı. Ancak 1991 yılından günümüze kadar, bölgede referandum yapılamadı. Arap BirliÄŸi ise ne Polisario’yu ne de sürgündeki hükumeti kabul etmiyor.
Türkiye açısından Batı Sahra sorunu
Türkiye, Batı Sahra Arap Cumhuriyetini devlet olarak kabul etmedi. Fakat süreçte Fas lehine deÄŸerlendirme de yapmadı. Çekimser kalıp, sorunun uluslararası arenada çözülmesi gerektiÄŸini ifade eden bir tutum içerisine girdi.
Balıkçılık, fosfat madenciliÄŸi yanında sahillerinde petrol aramaya baÅŸlayan Fas, lobicilik faaliyetlerine harcadığı paralarla da bu meseleden vazgeçmeyeceÄŸini gösteriyor. Ancak diÄŸer tarafta da yarım asırdan beri Sahra halkının temsilcisi olup, siyasi ve silahlı mücadele vererek tanınmaya çalışan Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti devleti var. Dolayısıyla sorun hala ortada ve çözülmeyi beklemektedir. Özellikle Cezayir’in Tindouf bölgesindeki mülteci kamplarında yaÅŸayan 90.000 insan maÄŸdur olarak yaÅŸamlarını sürdürüyor. Kampta saÄŸlık, beslenme, barınma, eÄŸitim ve temizlik gibi temel insani ihtiyaçlar BM öncülüÄŸündeki birkaç yabancı sivil toplum kuruluÅŸu tarafından karşılanıyor.
Uzun yıllardır çözülmesi gereken bir sorun olarak duran Batı Sahra sorunu bundan sonraki süreçte de uluslararası gündemi meÅŸgul edecek gibi duruyor.
Kaynak: Ömer Faruk MadanoÄŸlu / OrtadoÄŸu Haber
Henüz yorum yapılmamış.