Sosyal Medya

Afrika'nın zengin Kralı Mansa Musa’nın Mekke yolculuğu

Tarihi neolitik çağlara kadar uzanan Mali, Afrika’nın değeri bilinmeyen incilerinden birisidir. Nijer nehrinin bereketli suları bölgeyi tarım açısından oldukça zengin topraklara dönüştürmüştür



Balıkçılık imkânları ve Mali coÄŸrafyasına has, temel gıda ürünleriyle yeryüzünde insanoÄŸlu için yaratılmış bir cennet bahçesini andırır; ama Mali'nin sahip olduÄŸu zenginlikler yalnızca toprağın üzerindekilerle sınırlı deÄŸildir.
 
Dünyanın en deÄŸerli altın rezervleri Mali'deydi.(!)
 
ÇoÄŸunluÄŸu farklı kabilelerden oluÅŸan Mali toplumu içerisinde, Mande halkı nüfusun çoÄŸunluÄŸunu oluÅŸturuyor. Ä°nsanlar farklı kabilelere mensup olsalar da aynı dili konuÅŸup benzer gelenekleri paylaÅŸmaları sebebiyle ciddi bir kültürel çatışma söz konusu deÄŸildir.  
 
Ekonominin çiftçiliÄŸe dayandığı bu toplumda hâkim din anlayışı ise Ä°slam'dır. Buna raÄŸmen yerel gelenek ve inanç ritüelleri Malilerin Ä°slamiyet anlayışı içerisinde kendisine güçlü bir yer bulmuÅŸtur.
 
Bugünkü modern Mali toplumunun temelleri ise 13. Yüzyılda Kral Sundiata Keita tarafından atıldı. Nijer nehri civarında önemli bir medeniyet kurmayı baÅŸaran Kral Keita, Sakura isimli komutan tarafından devrildi. Kısa bir süre sonra Kanka Musa'nın iktidarı ele geçirmesi ile Mali en parlak dönemine geçmek için hazırdı.
 
Mali'nin zengin toprakları
 
Afrika'nın gördüÄŸü en büyük kral
 
Tam adıyla Mansa Kanku Musa, Mali'de iktidarı 1312 tarihinde ele geçirdiÄŸinde Mali için tarih artık baÅŸka bir seyirde akmaya baÅŸlamıştı.
 
Kral Musa tahta geçtiÄŸinde kendisine baÄŸlı Komutan Saran Mandian ile birlikte Afrika'da bulunan birçok bölgeyi fethetmeyi baÅŸardı. Kaynaklardan öÄŸrenebildiÄŸimiz kadarıyla; Kral Musa, kısa süre içerisinde 100 bin yaya 100 bin de atlı askerden oluÅŸan devasa bir Mali ordusu meydana getirdi.
 
Sahip olduÄŸu toprak ve askeri güç ile Kral Musa'ya rakip olabilecek tek güç MoÄŸollar'dı. CoÄŸrafi ve ekonomik üstünlüÄŸü dikkate aldığımızda Kral Musa, MoÄŸollarla çarpışsa muhtemelen büyük bir zafer elde edecekti.
 
Kral Mansa Musa
 
Kral Mansa Musa'nın kurduÄŸu devasa imparatorluk takdire ÅŸayandı. Kral Musa, Afrika'nın yeraltı madenlerini çıkartarak ülkesine büyük bir bolluk ve zenginlik getirdi. Mali halkı ona kısa sürede Madenlerin Efendisi Musa demeye baÅŸladı.
 
Kral Musa, fethettiÄŸi bölgeleri sömürmüyor, aksine mamur ediyordu. Bölgeleri eyaletlere ayıran Kral Musa her birine liyakatli valiler atıyordu. Bunu yaparken de hâkimiyeti altındaki yerel halkın deÄŸerlerine dikkat ediyor, mümkünse valilerini bölge halkından seçiyordu.
 
Ä°slam dinine büyük bir inançla baÄŸlı olan Kral Musa, Afrika'da on binlerce kiÅŸinin gönüllülük esasıyla Müslümanlığı seçmesini saÄŸladı. Elbette bunda Arap tüccarlara tanınan imtiyazların da büyük etkisi vardı. Mali topraklarına akın akın gelen Arap tüccar ve seyyahlar bölgenin dini anlamda yaÅŸadığı deÄŸiÅŸimde büyük bir rol oynadı.
 
Djinguereber Cami
 
Halkının Ä°slamiyet'i benimsediÄŸini gören Kral Musa, Timbuk'ta eÅŸsiz bir caminin inÅŸa edilmesini emretti. Sonuç gerçekten de muazzamdı. 1327 tarihinde yapımı tamamlanan Djinguereber (Cenne) Camisinin estetik açıdan Afrika'da bir eÅŸi benzeri daha bulunmuyordu. Denilebilir ki Kral Musa, Afrika'nın tüm estetik anlayışının Djinguereber Camisine yansıtılmasını saÄŸlamıştı.
 
Kral Musa bununla da yetinmedi, astronomi, tıp ve mühendislik alanında çalışmalar yürüten üniversiteler kurdu. Öyle ki çok kısa bir süre içerisinde Ä°slam dünyasından birçok ünlü din adamı ve ilim erbabı akın akın Mali'ye gelmeye baÅŸladı. Kral Musa, ülkesine gelen birbirinden deÄŸerli bu isimlere pahada yüklü hediyeler ve özgür bir çalışma ortamı saÄŸladı. Ä°slam dünyasındaki ilim erbaplarına bu denli lütufkâr davranacak bir diÄŸer kiÅŸi Ä°stanbul Fatihi Sultan Ä°kinci Mehmet olacaktı.
 
Mekke'ye büyük yolculuk
 
Ä°slamiyet'i büyük bir hasiyetle idrak eden Kral Musa, Mali'de kurduÄŸu büyük imparatorluk ile Afrika'ya huzur ve bereket getirmiÅŸti. Åžimdi ise Mekke'ye gitmek ve önemli bir dini vecibe olan hac farizasını gerçekleÅŸtirmek istiyordu.
 
Dağıttığı zekât bile Karun'un hazinesini ikiye katlayan büyük Kral Mansa Musa, Mekke'ye gidecekti; ama bu öyle bir yolculuk olmalıydı ki insanlar asırlar sonra dahi hakkında konuÅŸmalıydı.
 
Bu yolculuk için Mansa Musa'nın danışmanları yıllarca süren bir hazırlık çalışması baÅŸlattı. Yalnızca 100 deveye on binlerce külçe altın dolduruldu. Bu altınların güvenliÄŸi için yaklaşık 500 köle kullanıldı. BaÅŸkent Niani ve Mekke arasında yaklaşık 5 bin kilometrelik mesafe söz konusuydu. Dolayısıyla on binlerce muhafız askerin yanı sıra lojistik amaçlı sayısız büyük baÅŸ hayvan ve aÄŸzına kadar dolu tahıl arabaları bu yolculukta Kral Musa'ya eÅŸlik etti.
 
Kral Musa, mahiyetinde bulunan herkese Ä°ran kumaÅŸlarından yapılmış altın iÅŸlemeli özel kıyafetler hazırlattı.
 
Kral Musa'nın kervanı (Temsili)
 
Ä°lk durak Kahire
 
Tarihin gördüÄŸü en büyük Hac kafilesi, ilk durak olarak Mısır'a ulaÅŸtı. Piramitlerin hemen dibinde kamp kuran Kral Musa'nın kafilesinin yalnızca birleÅŸmesi tam sekiz ay sürdü.
 
Kral Musa'nın konaklamak için durduÄŸu Kahire ekonomisi savaÅŸlar ve kuraklıklardan dolayı yok olmanın eÅŸiÄŸine gelmiÅŸken Kral Musa bölgeden ayrıldığında ÅŸaha kalkmış durumdaydı.
 
Mısır Sultanı el Nasır, Kral Musa ülkesinden ayrılana kadar sanki Mısır'ın da kralıymışçasına davrandı; ancak Mısırlı tarihçilerin iddiasına göre Kral Musa, el Nasır'ın huzurunda ayaklarını deÄŸil de ellerini öptüÄŸü için kısa süreli bir diplomatik gerginlik dahi oldu.
 
Nijer Nehri
 
Oysa Kral Musa, daha ilk tanışmada el Nasıra 50 bin Dinar lütufta bulunmuÅŸtu. Elbette yalnızca Kral Musa deÄŸil, karısı Kraliçe Ä°nari Kunate da hem güzelliÄŸi hem de ihtiÅŸamıyla tüm Mısır'ın aklını başından almaya baÅŸarmıştı.
 
Ünlü Arap tarihçi Makrizi, Musa'yı ÅŸöyle tarif edecekti;
 
"Kahverengi saçlı, hoÅŸ yüzlü ve çevik vücutlu gencecik bir adamdı. Kim yanına varsa verdiÄŸi hediyelerle kiÅŸinin aklını başından alırdı."
 
Arap tarihçilerin bildirdiÄŸi bir baÅŸka ilginç nokta daha bulunuyor. Kahireliler, Kral Mansa Musa'nın halkına herhangi bir ürünü ederinin yüz katına satmaya öylesine alışmıştı ki Mali halkı gittikten sonra rahatlamış Mısır ekonomisi fiyat simsarları yüzünden kısa süre içerisinde tekrar derin bir krize saplanmıştı.
 
Bir sonraki durak Mekke
 
Kral Mansa Musa, Kahire'den ayrıldıktan sonra Mekke'ye ulaÅŸmak adına çölü geçti. Bu yolculuk sırasında Kral'ın yanında taşıdığı hazinelerin ünü tüm dünyaya yayılmıştı.
 
Elbette bu durum beraberinde onlarca eÅŸkıya grubunun güzergâh üzerine pusu kurmasına neden oldu. Bu pusularda birçok askerini kaybeden Mansa Musa, danışmanlarının önerilerine raÄŸmen geriye dönmeyi reddederek Mekke'ye doÄŸru hareket etmeye devam etti.
 
Mekke'ye ulaÅŸtığında dünyanın dört bir yanından Müslümanlar, Kral Musa'yı görmek için Mekke kapılarına gelmiÅŸti.
 
Yaklaşık üç ay Mekke'de kalıp ibadetle meÅŸgul olan Kral Musa, ülkesine dönmek üzere tekrar aynı rotayı izledi.
 
Kahire'ye geldiÄŸinde ise kendisini hiç beklemediÄŸi bir krizin ortasında buldu. Kahire'yi altına boÄŸmuÅŸtu; ama altının bolluÄŸu ve fiyatların uçması Kahire'de tarihte eÅŸi görülmemiÅŸ bir zenginlik krizi yaratmıştı.
 
Kral Musa, Sultan Nasır'ın ricası üzerine Kahire'deki altınları yüksek faiz karşılığında ödemek üzere tüccarlardan topladı. Böylece Kahire ekonomisi hem geleceÄŸini teminat altına almıştı hem de bu denli yüklü altının piyasada yarattığı dengesizlik giderilmiÅŸ oldu.
 
Mansa Musa, ülkesine döndükten sonra onun bu yolculuÄŸu Avrupalıların dikkatini çekti ve onların Batı Afrika'nın zenginliklerine yönelik ilgilerini artırdı. Öncelikle Alman, Ä°talyan ve Ä°spanyol haritacılar; Mansa Musa'nın zenginliÄŸinin ölçülerini anlamak üzere Mali üzerine uzun yıllar araÅŸtırmalar yaptı.
 
Yahudi asıllı kartograf Cresques Abraham'ın çıkarttığı Mali'nin rezerv haritaları yakın zamanda baÅŸlayacak Avrupalı iÅŸgali ve sömürgenin mihenk taşını oluÅŸturdu. Avrupalılar günden güne güçlenen Osmanlı ile baÅŸ edemeyeceÄŸini anladığında rotasını Afrika'ya çevirecek ve bu kaynakları adeta yaÄŸmalamak için birbiriyle yarışacaktı. Üstelik yalnızca Afrika'nın rezervlerini de deÄŸil, bizatihi insanlarını da çalacak ve köle olarak dünyanın birçok yerinde satacaktı.
 
Ä°bn Batuta ve Kral Musa
 
Ä°bn Batuta ve Kral Musa görüÅŸmesi
 
Ünlü Arap Seyyah Ä°bn Batuta, Mali'nin bu büyük kralını görmek üzere sarayına kadar geldi. Burada Kral Musa tarafından büyük bir misafirperverlikle karşılanan Batuta ÅŸahit olduÄŸu korkunç bir olayı ÅŸöyle nakledecekti;
 
"Biz sarayda bulunduÄŸumuz sırada Prens Mansa Süleyman (Kral Musa'nın oÄŸlu) Müslüman olmayan ve mahrem yerleri hariç tamamen çıplak yamyamları sarayında kabul ederek bir ÅŸeyler konuÅŸtu. Bu adamaların kulaklarında yarım ay ÅŸeklinde koca küpeler bulunuyordu. (Bu adamlar ülkelerinde bulunan altın madenlerinden Kral Musa'nın sarayına külçe külçe altınları vergi olarak taşıyan kimselerdi)
 
Kral Musa, bu yamyamlara büyük bir misafirperverlik ve hürmet gösterip onlarla oturup kalkıyordu. Altınların karşılığı güzel kıyafet giymiÅŸ siyah bir kadın yamyam grubuna getirildi. Bu kadını oracıkta parçalayarak yedikten sonra ellerine ve yüzlerine bulaÅŸan kanla Kral Musa'ya ÅŸükranlarını sundular. Etrafımdakiler bunun her saray ziyaretinde gerçekleÅŸen bir gelenek olduÄŸunu söylediler." (Ibn Battuta, Travels in Asia and Africa 1325-1354, tr. and ed. H. A. R. Gibb (London: Broadway House, 1929)
 
Batuta'yı rahatsız eden bir diÄŸer noktada kadınların çıplaklığına dairdi;
 
"Buradaki en kötü adetlerin başında hizmetçi, cariye ve genç kızların çıplak bir ÅŸekilde gezmeleridir. Avret yerlerine kadar görünen bu kadınlar baÅŸlarına kına gibi kül sürerlerdi.
 
Bir diÄŸer kötü adetleriyse at, eÅŸek ve köpek etini tüketmekte bir beis görmemeleri olsa gerek." (age.)
 
Ä°bn Batuta
 
Kral Musa, 1337 yılında 57 yaşında hayatını kaybetti, yerine oÄŸlu Mensa Süleyman geçtiyse de Mali bir daha parlak günlere dönemedi ve büyük Kral Mensa Musa'nın büyük imparatorluÄŸu sessizce tarih sahnesinden çekildi.  
 
Son yapılan araÅŸtırmalara göre Mensa Musa'nın sahip olduÄŸu servet bugün yaÅŸayan en zengin kiÅŸinin servetinin yaklaşık dört katıdır. Nitekim bu bilgi yalnızca tespit edilebilen hazinesinin ederi hesaplandığında yapılan bir çıkarsamadır.
 
Müellif: Mehmet Mazlum Çelik / Kaynak: The Independent Türkçe

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.