Hüseyin Akın / Midye, karides ve yengeç yemek caiz midir?
Herhangi bir tehlike karşısında, hele bir de insanların canları söz konusu ise acele etmeyecek miyiz? Makul bir acelecilikle, tabi ki evet! Gözü kapalı bir acelecilikte ayaklar birbirine dolanır, panik yapılır ve kaş yapayım derken göz çıkarılabilir.
Hüseyin Akın - Milli Gazete
Ä°nsanoÄŸlu acelesi olan varlık. Ä°nsankızı da öyle. Kur’an insanın bu zafiyetini “acelecilik” olarak ifade eder: “Ä°nsan çok acelecidir” (Ä°sra-11). Bir an önce olsun ister, beklemekten hoÅŸlanmaz. Bekletmeyi sevenler bile böyledir, kendileri beklemeye gelmezler. Sabır isterken dahi aynı paradoksu yaÅŸadıklarının farkında deÄŸildirler: “Allah’ım bana sabır ver; ama çabuk olsun!” Oysa sadece hayırlı iÅŸlerde acele etmek tavsiye edilir. “Hayırlı iÅŸlerde acele ediniz” (Hadis).
Herhangi bir tehlike karşısında, hele bir de insanların canları söz konusu ise acele etmeyecek miyiz? Makul bir acelecilikle, tabi ki evet! Gözü kapalı bir acelecilikte ayaklar birbirine dolanır, panik yapılır ve kaÅŸ yapayım derken göz çıkarılabilir. Bazı insanlar vardır tez canlıdırlar. Bir ÅŸey üzerinde düÅŸünmek için beklemeye tahammülleri olmadığı için iki adım ötesine bile geç kalmış gibi yetiÅŸemem endiÅŸesiyle saatinden çok önce harekete geçerler. Åžeytan bu tür insanları adım adım duvar arkasından izler. Ä°ki ayakları tam pabuca girecekken ÅŸeytan önlerinde dikilir. Acelecilikten iÅŸlerine ÅŸeytanı karıştırmakta bir beis görmezler. Ayakkabının ikisini de doÄŸru ayaÄŸa giydiriyorum diye kandırarak ÅŸeytan onlara pabucu ters giydirir. Hâlbuki ÅŸeytana pabucu ters giydirmekte bu insanlar daha iddialıdır.
Bir ÅŸeyin cevabını drajeler halinde almaya alışkındırlar. Nasıl olsa büyükler her ÅŸeyi bizim yerimize düÅŸünmüÅŸlerdir. Önemli olan sonuçtur. DüÅŸünmek zaman alan bir eylem olduÄŸu için, “Neyim var doktor, sen onu söyle?!” mucibince teÅŸhise odaklanmışlardır. Biliyorum bu yazı boyunca da bazılarımız baÅŸlıktaki fetvanın cevabını bu fakirden alıp derin bir oh çekmeyi bekliyordu. Bırakınız mevzuya girmeyi, konunun semtinden bile geçmedim. Yo, lütfen hemen surat asmayın; sorun bir, “Niye girmedin konuya?” diye.
Trafik çok sıkışıktı dostlarım, herkes o güzergâha doÄŸru gidiyordu. Mecburen daha tenha sokaklardan köy yollarına direksiyonu kırdım. Kimsenin acelesinin olmadığı yerlere doÄŸru.
HER GÄ°DEN DOSTLA SEYRELÄ°YOR DÜNYA
Dostlarımızın yaÅŸadıklarından Facebook, Twitter ve Instagram gibi mecralar sayesinde haberdar oluyoruz. Vefat edip aramızdan ayrılışlarını da öyle. Hele dostlara ait ölüm haberleri sosyal medyanın hayatı gölge oyununa dönüÅŸtüren ortamında hiç inanılır gibi gelmiyor insana. Daha doÄŸrusu sanallığın iÅŸletilebildiÄŸi tek yer olarak kalsın istiyor insan bu mecraları ölüm haberleri ile karşılaşınca. 27 AÄŸustos akÅŸamı çok deÄŸerli dostum Hüseyin Ayçiçek’in vefat haberini yine sosyal medyada okuduÄŸumda aynı duyguları yaÅŸadım. Çünkü her ÅŸey yaÅŸamanın lehineydi. Daha bir gün evvel diyet mevzuunda kendisine takılmış karşılıklı ÅŸakalaÅŸmıştık.
Hüseyin dostumuzla ilgili binbir türlü haber okuyabilirdik, ama bunların hiçbirinde ölüm okuduklarımızla aramıza girmezdi. Ne desem, nasıl söylesem, hangi mazerete sığınsam, kime ÅŸikâyet etsem nafileydi. Sevgili dostum Hüseyin Ayçiçek kalp krizi neticesi ruhunu Allah’a teslim etmiÅŸti. Çaresiz ortak dostları aramaya koyuldum. Belki içlerinden biri, “Haber doÄŸru deÄŸil, yanlış anlaşılma olmuÅŸ” der de bu haberi üzerimizden uzaklaÅŸtırırız diye. Bir süre sonra doÄŸruluÄŸu tescillenen haber yerini hatıralar ormanında derin bir sessizliÄŸe bıraktı. Birden seyreldi dünya. Yanımız yöremiz boÅŸaldı.
Hüseyin Ayçiçek’le öÄŸrencilik günlerimizde Samsun-Baruthane yokuÅŸunun başında oturduÄŸumuz ev ve gece yarılarına kadar okuduÄŸumuz kitapların yüksek sesle teatisi yüreÄŸime sürünerek geçti. Endülüs Kitapevi, Yolcu dergisi, sahici dostluklar, demli çaylar, Ä°stanbul’a uÄŸradığında kültür mekânlarını turlamalarımız, daha bir sürü ÅŸey geçti gözlerimin önünden. Samsun’u güzelleÅŸtiren adamlardandı. Ahmet Usta gibi merhum Ä°smail DerviÅŸoÄŸlu gibi, Ä°smail Esti, Ä°sa HemiÅŸ, Nevzat OnmuÅŸ, ÅŸair Mustafa KaraosmanoÄŸlu gibi ve daha niceleri gibi. EÄŸitimciliÄŸi, tiyatroculuÄŸu ve hayatın iyi okuyucusu olmasıyla herkesin hafızasında sahici dertleri ve ulvi meseleleri olan bir Hüseyin Ayçiçek imgesi olduÄŸunu biliyorum. Yüzündeki tebessüm nüktedanlığına, nüktedanlığı ise dünya ile kurduÄŸu iliÅŸkinin kalenderlik ve derviÅŸaneliÄŸine iÅŸaretti. Bu harbilik ve hasbilik içerisinde saÄŸlam bir inanç ve mücadele azmine sahip olduÄŸuna ÅŸahidim. BaÅŸta ailesi olmak üzere, bütün dostlarına ve yakınlarına baÅŸsaÄŸlığı diliyorum. Mekânın cennet olsun aziz kardeÅŸim, sevgili dostum!
Henüz yorum yapılmamış.