İnsanlık öldü mü?

Okyanusların temizliÄŸi için çalıştığını söyleyen bir vakıf; okyanusları kirleten eko-sistemi mahveden katliamın sorumluları, kurdukları vakıf üzerinden; gemi, kaptan ve endüstriyi aklayan sertifikalar veriyorlar. Yani korkaklara cesaret, hainlere kahramanlık, insanlık düÅŸmanlarına insanlık onur belgeleri veriyorlar; fahiÅŸelere, iffet belgesi verir gibi.

Kızılderilileri katledip, kara derilileri köleleÅŸtirenler, 1960’lara kadar kara derilileri, Kızılderilileri, Tasmanyalıları “insanlaÅŸma aÅŸamasını tamamlamamış maymunlar” diye teÅŸhir edenlerin, bir yandan da insan haklarından, hukuktan, adaletten, barıştan söz etmeleri gibi.

Magna Carta gibi, kıralla derebeyleri arasında ahaliyi nasıl vergiye baÄŸlayıp yönetecekleri konusunda yaptıkları sözleÅŸmeyi, insan hakları belgesi diye yutturmaları gibi. Tanrının yeryüzündeki temsilcisi Papa / Kilise ile derebeyleri arasında sömürü mirasını paylaÅŸmak için yaptıkları sözleÅŸmeyi de ulus devletin doÄŸuÅŸ belgesi olarak sunmadılar mı!

Eee, ÅŸimdi de NATO, Vestfalya’da Tanrı ile sözleÅŸmeden sonra Tanrıyı modelleyerek, Rab Ä°sa(!)nın dönüÅŸünde, yeni bir Nuh tufanını sonrası Nuh’un gemisiyle hayata tutunanları modelleyerek, uzay gemilerine alacakları insanları uzaya taşıma senaryolarının yapıldığı bir zamanda, 2030 senaryosunu düÅŸünürken, GreatReset, CoVID, 5G, Starlink, Neuralink’i unutmamak gerek.

NATO’ya üye ülkelerin devlet ve hükümet baÅŸkanları maskeli, temassız ÅŸovları bana 23 Nisan çocuklarını hatırlattı. Yapay zekanın komutu ile hepsi birden maskesini çıkarıyor ve gerisin geriye dönüyorlar. Ortak bir ütopyaları yok. Ama yapay zeka, onlara, artırılmış, geniÅŸletilmiÅŸ, derinletilmiÅŸ, sanal gerçeklikle zenginleÅŸtirilmiÅŸ 10 yıllık bir ütopya yüklüyor. NATO’nun ön gördüÄŸü tehlike tüm insanlık, tarih/geçmiÅŸ, eski normal dönem. NATO’nun yeni strateji belgesine en büyük tehdid olarak “iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi, doÄŸal afetler ve salgınlar” gösteriliyor. Derin NATO bu tehlikelerle ilgili olarak insanı suçluyor ve çözüm için TransHumanizm’i teklif ediyor ve bunun için birlikte hareket etmenin zorunlu olduÄŸu mesajını veriyor. Aslında bütün bu olumsuzlukları örgütleyen düzeni kuran ve dayatanların kendileri olduÄŸu gerçeÄŸini görmezden geliyor.

Macron’a göre NATO’nun “beyin ölümü gerçekleÅŸti”. Åžimdi onu yeni bir “Hayat öpücüÄŸü ile hayata döndürmek gerek”. Bunun için NATO’nun yeniden yapılandırılması gerekiyor. “Düne dair ne varsa dünde kaldığına gör ÅŸimdi yeni hayaller kurma zamanıdır”. Çünkü artık “Eski hal muhal, ya yeni hal ya izmihlal”. Bunun için “NATO içinde birlik ve dayanışma ruhunun güçlendirilmesi”, eÅŸgüdüm / koordinasyon / Senkranizasyon / Oryantasyon’un artırılması, bu yönde, askeri eÅŸgüdüm yanında, ekonomik, sosyal ve politik eÅŸgüdümün güçlendirilmesi gerekiyor. Gelecekte sözkonusu olabilecek siber, biyolojik, ekolojik tehlike ve tehditlere karşı hazırlıklı olmak gerekecek. 

Evet bir yandan dünden devreden sorunlar büyümeye devam ediyor, öte yandan yeni eklenen tehditler gündemde. ABD, AB, Ä°ngiltere, Rusya, Çin, konvansiyonel silahlar ve ultramodern silahlar. StarLinkler, Humanoidler, Laser silahları, RF bombaları, Siber savaÅŸ ve savaÅŸçılar hepsini bir arada düÅŸündüÄŸümüzde dünya giderek daha tehlikeli bir hal alıyor. Bütün bu silahlara artık çok daha kolay eriÅŸilebiliyor. Kimyasal, biyolojik siber kitle imha silahlarını maliyetleri de giderek düÅŸüyor ve üretimi de basitleÅŸtiriliyor. CoVID sürecinde devlet dışı aktörlerin nasıl devletlerden daha güçlü olabildiÄŸini gördük. Mafya ve terör örgütleri yeni duruma adapte olmakta hiç zorlanmıyorlar. Åžimdi yeni hibrit saldırı yöntemleri, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi, doÄŸal afetler ve salgınları sıçrama tahtası gibi kullanabiliyor ve kendini gizleyebiliyor.

19.YY sonunda, savaÅŸ yıllarında, kapitalizm, komünizmin, faÅŸizmin gölgesinde ÅŸekillenen kavramlar, kurumlar, teknoloji, ideolojik, ekonomi ve siyasal sistemlerle 21.YY’a anlamak, açıklamak, yönetmek, dönüÅŸtürmek mümkün deÄŸil. BM de, AB de NATO da deÄŸiÅŸecek ya da yerine yeni örgütler kurulacak. O düne dair ideolojilerin bugün artık karşılığı yok. TransHumanizm’den söz ediyoruz; hangi demokrasi, hangi laiklik!!. 

Aslında öyle “bir hayata çattık ki, hayata kurmuÅŸ pusu!” Ä°nsanlık da, insanlar da öldürülmeye çalışılıyor. “Gitsin ölümsüz gerçek, gelsin ölümlü yalan” isteniyor ve bu “Yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat” sloganı ile pazarlanıyor.

“Z kuÅŸağı” diye bir kuÅŸaktan söz ediyorlar. Yani tarihin sonunu görecek olan ve geleceÄŸi olmayan ebter bir kuÅŸak. Yeni normal dönemin, GreatReset sonrası için bugünden zamane tanrılarına kurban edilecek olan bir kuÅŸak. Yani biyolojik insan neslinin son örnekleri. Onların bedenleri, akılları, cinsiyetleri programlanabilir birer biyonik robot olacaklar ya da.. 

Tarih boyunca insanlığa karşı en büyük suç, en büyük komplolardan biri olarak GreatReset komplosunda bize CoVID üzerinden ölümü gösterip hastalığa razı etmeyi bırakın, ölümsüz olacaksınız diye ölümü pazarlıyorlar ve insanlar bir yalan uÄŸruna Pedofilik Satanistlerin gösterdiÄŸi yönde kuyruk oluÅŸturuyorlar.

Biraz önce söz ettim bunlar daha önce dünyada yaÅŸayan dört ırktan birini öldürüp, birini köleleÅŸtirip, birini sömürmediler mi? Geriye kaldı beyaz adam. Onların dörtte biri de, Avrupalı beyazlar bu serveti, sömürü mirasını aralarında paylaÅŸamadıkları için kendi aralarında 100 yıl savaÅŸmadılar mı? Vestfalya AntlaÅŸması dedikleri, yeni dünya düzeni, ulus devlet diye insanlığa yutturdukları, kilise ile derebeyleri arasında sömürü mirasını paylaÅŸma anlaÅŸması deÄŸil mi idi bu. Laiklik de böyle doÄŸmadı mı? Fransız devrimi sonrası bu kez de ulus devletler, laikleÅŸme sürecinde kendi aralarında savaÅŸmadılar mı. Beyazların dörtte biri de öyle gitti. 1. Dünya savaşı, ardından 2. Dünya savaşı, ardından soÄŸuk savaÅŸ. SoÄŸuk savaÅŸ bitti derken, bugün Yeni dünya düzeni için yeniden hortlatılan vekalet savaÅŸları ve restleÅŸmeler.

Bütün bunları yapan bu “Medeniyet denilen maskara mahluk, tek diÅŸi kalmış canavarın, GreatReset ve CoVID üzerinden aynı ÅŸeyi yapmayacağını mı düÅŸünüyorsunuz. O zaman bekleyin, tarih tekerrür edecek. Çünkü tarihin öyle bir huyu vardır, ibret alınmazsa tekerrür eder. Devam edin, maske, mesafe, musluk, PCR, aşı olun, sırada yerli ve millisi var. Selâm ve dua ile.