İsrail ile normalleşme Filistin Davasına ihanettir

Son yıllarda Ä°slam toplumlarının lider ve yöneticilerinin adlarının küresel bir proje olan normalleÅŸme anlaÅŸmaları ile anıldığını görmekteyiz. Bölgeye bir çıban gibi yerleÅŸen ve bir asırdır kadınları, erkekleri, gençleri, çocukları katleden Siyonistler, Müslüman halkların başına getirilen kukla yöneticiler üzerinden yayılma hedeflerini gerçekleÅŸtirmeye çalışıyorlar. Yerli iÅŸbirlikçilerle anlaÅŸarak alanlarını geniÅŸletme hevesi taşıyan iÅŸgalci zihniyet, ÅŸu günlerde ne gariptir ki bizim aklımızla, duygularımızla, vicdanımızla alay edercesine bir normalleÅŸmeden bahsediyorlar. Allah aÅŸkına kiminle normalleÅŸeceÄŸiz? Binlerce çocuÄŸu, kadını, genci katleden, evleri yıkan, aÄŸaçları yakan ve bütün dünyaya ÅŸiddet yayan iÅŸgalci bir zihniyetle hangi noktada normalleÅŸeceÄŸiz? Fakat olur mu olmaz mı demeyin baÅŸta Mısır, Ürdün, Fas, Sudan, Bahreyn ve BirleÅŸik Arap Emirlikleri olmak üzere Müslüman ülkelerin yöneticileri iÅŸgalcilerle masaya oturup bu ihanet belgesini imzaladılar.

Müslüman halklar imzalanan bu taslağın Filistin davasına bir ihanet olduÄŸunu ve bu durumun iÅŸgalci Siyonistleri daha da cesaretlendireceÄŸini dile getirip tepkilerini ortaya koysalar da kukla yöneticiler kendilerine verilen rolü yerine getirmek için adeta yarışa girdiler. Filistin topraklarını, Mescid-i Aksa’yı iÅŸgal eden ve yerli halkı katleden katillerle masaya oturup kol kola pozlar verdiler. Bu durum, Müslüman halklar ile onları yönetenler arasındaki inanç ve bakış farkının ve uyuÅŸmazlığın bir göstergesiydi aslında ve onlar kendilerine ümit baÄŸlayan halkın deÄŸil efendilerinin emrine tabi oldular. Dünyaya yön vermeye çalışan ÅŸer güçler kendileri ile iÅŸbirliÄŸi yapabilecek kukla yöneticileri destekliyor ve bu kimseleri istedikleri ÅŸekilde yönlendiriyor, kendileriyle iÅŸbirliÄŸi yapmayanları ise etkisiz hale getiriyorlar.

Mescid-i Aksa ve Filistin esaret altında iken Müslüman yöneticiler normalleÅŸme adı altında hazırlanan bu tuzaÄŸa nasıl düÅŸebilirler aklım havsalam almıyor. KardeÅŸim siz kutsal beldelerinizi iÅŸgal eden, kız kardeÅŸlerinizi, oÄŸullarınızı, bebeklerinizi katleden ve ÅŸiddeti yayan bir zihniyetle hangi noktada normalleÅŸeceksiniz? Siz bu imzayı atmakla Ä°slam coÄŸrafyasının iÅŸgaline ve kardeÅŸlerinizin katline destek saÄŸlamış olmayacak mısınız? Peki, bunu vicdanınıza nasıl kabul ettirebildiniz? Bütün bunlar acı ama gerçek!

Ä°slam toplumlarının liderlerinin küresel/Siyonist/kapitalist zümrelerin avuçlarında nasıl kiÅŸiliksizleÅŸtirildiÄŸini düÅŸünürken kardeÅŸ ülke Azerbaycan’ın da iÅŸgalci Siyonistlerle yaptığı ticari bir anlaÅŸmaya dair habere rastladım. Ä°srail Jerusalem Post gazetesinde Azerbaycan Ekonomi Bakanı ve Ä°srail Turizm Bakanı’nın katılımı ile gerçekleÅŸen Azerbaycan Ticaret ve Turizm TemsilciÄŸi’ne dair bir haber yer almaktaydı. TemsilciliÄŸin açılımında bir konuÅŸma yapan Ä°srail Turizm Bakanı Yoel Razvozov söz konusu temsilciÄŸin iki ülke arasındaki ortaklığı güçlendirebileceÄŸini, enerji, ilaç, su arıtma, tarım alanında etkin olacağını ifade ediyor ve Azerbaycan CumhurbaÅŸkanı Aliyev’e teÅŸekkür ediyordu.

Azerbaycan’la Ä°srail arasında geliÅŸen iliÅŸkilerin merkezinde ekonomik ve jeopolitik hedefler var kuÅŸkusuz. Ä°srail’in Azerbaycan’a Ermenistan gerginliÄŸinde arka planda katkı saÄŸlamasının, Azerbaycan’ın zaferi ile sonuçlanan 2020 KarabaÄŸ Savaşı’nda ise desteklemesinin Azerbaycan-Ä°srail iliÅŸkilerinin seyrini etkilediÄŸini görmekteyiz. Nitekim bu süreçle birlikte iki ülke arasında sadece ekonomik deÄŸil telekomünikasyon ve savunma alanında da anlaÅŸmalar yapılmış ve iliÅŸkiler geliÅŸtirilmiÅŸti. Oysa biz ÅŸunu biliyoruz ki, Ä°srail kaşıkla verdiÄŸini kepçe ile alacak bir zihniyete sahiptir ve asıl hedefi bölgeyi kontrol altında tutmak ve daha zengin kaynaklara ulaÅŸabilmektir dolayısıyla yöneticilerimiz aldıkları kararda,  vicdanlarının sesini ve halkların taleplerini dikkate almak zorundadırlar.

Ä°ÅŸgal edilen Filistin topraklarında ÅŸiddet, katliam, sürgün ve soykırım yaÅŸanırken bahanesi ne olursa olsun bu ÅŸer ittifakla normalleÅŸmeyi kabullenmemiz mümkün olamaz. Müslüman yöneticiler ÅŸartlar ne olursa olsun iÅŸgalcilerin yanında deÄŸil, mazlum Filistin halkının yanında yer almalı ve Mescid-i Aksa’nın özgürleÅŸmesi için gerektiÄŸinde bedel ödemeyi göze alabilmelidirler. Ä°slam toplumlarının liderleri siyasi duruÅŸlarını gözden geçirmeli ve verdikleri tavizlerin bedelini halkların ödeyeceÄŸini bilmelidirler.