Pakistan Cumhurbaşkanı ile söyleşi: Atak helikopterlerine yoğunlaşmış durumdayız
Pakistan ve Türkiye'nin teknoloji yarışını hızlandırabileceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Alvi, 'T129 ATAK helikopterlerine yoğunlaşmış durumdayız' dedi.
Pakistan CumhurbaÅŸkanı Arif Alvi, yakın kültürel ve tarihi baÄŸları olan Pakistan ve Türkiye'nin, birçok alanda iÅŸ birliÄŸi için büyük potansiyele sahip olduÄŸunu belirtti.
Pakistan MÄ°LGEM Korvet Projesi'nin 1. Gemi Denize Ä°ndirme ve Açık Deniz Karakol Gemisi Projesi 1. Gemi Sac Kesim Töreni için Ä°stanbul'u ziyaret eden Alvi, ikili iliÅŸkiler, Afganistan'daki durum ve Hindistan ile iliÅŸkiler konularında Anadolu Ajansının (AA) sorularını yanıtladı.
Soru: Pakistan ve Türkiye, yakın kültürel, tarihi ve askeri iliÅŸkilere sahip. Bunları geliÅŸtirmek ve iki ülke arasındaki ekonomik ve stratejik baÄŸları derinleÅŸtirmek için masada olan yeni fikirler nelerdir?
Alvi: Bence fırsatlar harika. Dünya çok hızlı deÄŸiÅŸiyor, yeni kutuplaÅŸmalar var ve deÄŸiÅŸimler muazzam. Bu nedenle Pakistan ve Türkiye, birçok alanda büyük bir potansiyele sahip.
Uluslararası toplum, önem verilmesi gereken ilkelerden ziyade, uzun bir süredir KeÅŸmir, Kıbrıs, DaÄŸlık KarabaÄŸ gibi sınırlı anlaÅŸmazlık ve çıkarlara önem veren bir topluluk haline gelmiÅŸtir.
Böyle bir durumda, Türkiye ve Pakistan gibi yükselen ekonomilerin, ahlakın, çıkarlardan çok daha önemli olduÄŸu bir yol arama fırsatı her zaman vardır.
Pakistan ile Türkiye arasındaki iÅŸ birliÄŸi fırsatları muazzam. Pakistan ve Türkiye'nin liderleri ilk kez dünyayı, Ä°slamofobi konusunda, bunun insanları birbirinden uzaklaÅŸtırdığı konusunda bilgilendiriyor.
Soru: Ä°ki ülke 2023 için 5 milyar dolarlık bir ekonomik ticaret hacmi hedefi belirlese de bu rakamın çok gerisinde görünüyorlar. Bunu nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?
Alvi: CumhurbaÅŸkanı (Recep Tayyip) ErdoÄŸan ile dün uzun bir görüÅŸme yaptım ve ikimizin de bu ivmenin gerçekleÅŸmesiyle ilgili endiÅŸeleri var. Hem Pakistan'ın Ticaret Bakanlığında hem de Türkiye'nin bakanlığında belirli konulara bakan gruplar var.
ÖrneÄŸin, Pakistan'daki Türk yatırımı iyi düzeyde. Mineraller ve granitte iÅŸ birliÄŸi gibi birçok konu mevcut ve Türkiye'nin bu konulardaki uzmanlığı iyi. Türk ve Pakistan iÅŸ çevreleri bunlara yönelmeli.
Ä°ki ülke arasındaki ticaret potansiyeline ulaşılmalı. 5 milyar dolarlık ticaret hacmi hedeflenmiÅŸtir. Dünya küçülüyor ve korumacı hale geliyor. Pakistan ve Türkiye gibi kardeÅŸler, iÅŸ birliÄŸi yaparsa ekonomileri zenginleÅŸir. Mesela savunma sektöründe kendimize güveniyoruz. Birbirimizle ne kadar çok ÅŸey paylaşırsak, halkımızın ekonomik kalkınması ve refahı o kadar fazla olur. Bu yüzden çok önemli bir alan, Türkiye ile Pakistan arasındaki irade ile muazzam bir ilerleme mümkün görünüyor.
- "PAKÄ°STAN VE TÜRKÄ°YE, TEKNOLOJÄ° YARIÅžINI HIZLANDIRABÄ°LÄ°R"
Soru: Savunma sanayi yönünden Türkiye-Pakistan iÅŸ birliÄŸi nasıl ilerleyebilir ve bu konuda ne tür çarpıcı giriÅŸimler bekleyebiliriz?
Alvi: Kanaatimce T129 ATAK helikopterlerine yoÄŸunlaÅŸmış durumdayız. Bunun yanında denizaltılardaki geliÅŸmeleri ve iÅŸ birliÄŸimizde önemli bir yer teÅŸkil eden beÅŸinci nesil hava araçlarındaki geliÅŸmeleri de inceliyoruz.
Ekonomi için çok önemli olan insansız hava araçlarındaki iÅŸ birliÄŸi de gündemimizde. Böylelikle Türkiye ve Pakistan, yapay zeka ve siber güvenlik sahalarında iÅŸ birliÄŸine devam etmektedir. Biz saldırgan devletler deÄŸiliz. Pakistan ve Türkiye, savunma doÄŸrultusunda konumlanmış barışçıl devletlerdir.
Dolayısıyla Türkiye ve Pakistan'ın, yeni teknolojilerin geliÅŸtirildiÄŸi bu alanlarda büyük potansiyeli olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Bu nedenle yaÅŸanmakta olan dördüncü endüstriyel devrimin çalışmalarına hız verebiliriz. Ä°ÅŸ birliÄŸinde karar kılmış iki ülke Pakistan ve Türkiye, bu yarışı hızlandırabilir ve bu sayede daha büyük ekonomik ilerlemelere öncülük edebiliriz.
- "PAKÄ°STAN ASYA'NIN MERKEZÄ°NDE KARLI BÄ°R TÄ°CARÄ° MERKEZ KONUMUNA GELMÄ°ÅžTÄ°R"
Soru: Pakistan baÅŸbakanı ve ordu komutanı, jeo-politikten jeo-ekonomiÄŸe doÄŸru bir dönüÅŸüm gerektiÄŸini sık sık vurguluyor. Bu ne anlama geliyor?
Alvi: Bu önemli bir politik dönüÅŸümdür. Çin devleti son 15-20 yıllık süre zarfında, diÄŸer ülkelerle birlikte bütüncül bir oluÅŸum için "Tek KuÅŸak, Tek Yol" politikasını geliÅŸtirmiÅŸtir.
Buna benzer olarak Pakistan, Asya'nın merkezinde karlı bir ticari merkez konumuna gelmiÅŸtir. Merkez Asya ülkelerinin güzergahı, çoÄŸunlukla ticari güzergah, denizlere doÄŸru gelindikçe kısalır. Çin'in batı kısımlarından denizlere doÄŸru bu yönde gidildiÄŸi takdirde bu rota 5 veya 6 bin mil (8,046-9,656 km) olmasına raÄŸmen, Çin'in batı kısımlarının ihraç rotası, batıdan baÅŸlayıp denizden Pakistan'a gidiÅŸ halinde sadece 2 bin 414 kilometre civarı olup, daha kısadır.
Bu sebeple, Merkez Asya ülkeleri için, Çin için, Afganistan için, Tacikistan için, Türkmenistan ve Özbekistan için, Pakistan'ın bugün hedeflediÄŸi jeo-ekonomik aktarma merkezi ile ortaklığı bulunan herkes için, ticaretin geliÅŸmesi açısından büyük önem arz etmektedir.
Ve dolayısıyla, Afganistan'da ne olursa olsun, 40 yıldır süren acıların ardından insanlar artık barışın gelmesi gerektiÄŸinin farkında. Afganistan da bu ticari rotanın bir parçası olmalıdır.
- "AFGANİSTAN'A BARIŞIN GELECEĞİNDEN UMUTLUYUM"
Soru: Afganistan'da önümüzdeki günlerde barış bekleyebilir miyiz?
Alvi: Ben umutluyum, Pakistan umutlu.
Pakistan'ın daima barışçıl bir duruÅŸu olmuÅŸtur. Pakistan son 40 yıldır daima olumlu bir tutum izlemiÅŸtir. Ä°lkin, 1979'daki Sovyet iÅŸgalinin hiç yaÅŸanmaması gerektiÄŸini her zaman söyledik. Ä°kinci olarak, Sovyetler 1989'da ülkeyi terk ettiÄŸinde, geride bırakılan kaosla baÅŸa çıkma konusunda yalnız kaldık.
Afganistan ile iyi iliÅŸkiler kurmayı baÅŸarmışken bu kez Amerikalılar geldi. Pakistan, savaşın çözüm olmadığını söylemeyi sürdürdü. Tüm bu senaryo içinde savaşın çözüm olmayacağını tüm dünyada bir tek Pakistan savunmaya devam etti.
Ülkeler ancak trilyonlar harcadıktan ve yüz binlerce can kaybının ardından bunun farkına varabildi. Pakistan da yüz binden fazla insan ve milyarlarca dolar kaybetti. Bu yüzden dünyanın barış konusunda söylediklerimizi dinlemesi gerektiÄŸini söylemeye hakkımız var.
- "TALÄ°BAN'A 'EÄžER AFGANÄ°STAN'DA HAKÄ°M OLURSANIZ, AFFETMEYÄ° BÄ°LÄ°N.' DEDÄ°M"
Soru: Türkiye ve Pakistan, Afganistan'a barış getirmek için ne türden ortak sorumluluklar üstlenebilirler?
Alvi: Bölgedeki bütün ülkeler gibi iki ülke de ÅŸu an bekliyor. Olayların sakinleÅŸmesini, bir ÅŸeylerin açıklığa kavuÅŸmasını, Afganistan halkını kim temsil edecek, kimle diyalog kuracağız, bunların belli olmasını bekliyoruz.
Bunlar günler içinde açığa çıkacak. Bunun 6 veya 7 ay süreceÄŸi düÅŸünülüyordu. Afganistan'a milyarlarca ve trilyonlarca dolar harcayan ülkelerin en iyi uzmanları bize böyle söylüyordu. Pakistan'ın başından beri söylediÄŸi olunca herkes ÅŸaÅŸkınlığa uÄŸradı. Dünya meseleyi anlayamadı ve Pakistan'ı günah keçisi yaptı, olanlardan Pakistan'ı sorumlu tuttu.
Afgan halkının iÅŸ birliÄŸi içinde hareket ettiÄŸini görüyoruz, henüz büyük katliam haberlerine rastlamadık. Bu beni mutlu ediyor. Biz Ä°slam ümmeti geleneÄŸinin mirasçısıyız. Hudeybiye Barışı bunun en güzel örneÄŸidir. Taliban'a, "EÄŸer Afganistan'da hakim olursanız, affetmeyi bilin, Nelson Mandela'nın Güney Afrika'yı birleÅŸtirmek için yaptığı gibi af getirin." dedim. (Barış için) Umutluyum.
- "MÜSLÜMANLAR HUZURLU BÄ°R GEÇMÄ°Åž ARIYORLAR"
Soru: Tarihi Türk dizisi "DiriliÅŸ" Pakistan'da büyük hayranlıkla izlendi. Dizi büyük bir popülarite kazandıktan sonra iki ülke birlikte, Anadolu Ajansının 1920'li yıllardaki ilk muhabirlerinden olan Abdurrahman PeÅŸaveri'nin hikayesini anlatan "Türk Lala" dizisine baÅŸladı. Bu geliÅŸmeyi nasıl görüyorsunuz?
Alvi: Bu dizi 1880'lere, Pakistan'ın kuruluÅŸunun öncesine giden ve tarihe dayanan Pakistan-Türkiye iliÅŸkilerini saÄŸlamlaÅŸtırıyor. Bu Ä°slam ümmetidir ve muazzam bir baÄŸ... Pakistan bu yüzden Hilafet Hareketi'ni baÅŸlattı. Yeni neslin bunu hatırlaması lazım. Dünyanın bu bölgesinde Türkiye ile yapılan en büyük iÅŸ birliÄŸi budur.
ErtuÄŸrul dizisiyle birlikte gerçekleÅŸen diÄŸer ÅŸeyler de var, Yunus Emre ve bu proje. Ä°nsanlar, Müslümanlar huzurlu bir geçmiÅŸ arıyorlar. Ve huzurlu bir geçmiÅŸten gurur duyan insanlar yine huzurlu bir gelecek inÅŸa edebilir.
Müslümanların yükseliÅŸi, insanlar inanmış ve umutlu olunca gerçekleÅŸir. Ve bu projelere, anıtlara ve örneÄŸin geçmiÅŸte var olmuÅŸ Ä°stanbul'daki, Müslüman dünyadaki anıtlar insanlara ilham veriyor.
Ve Müslümanlar bunlarla özdeÅŸleÅŸtikçe içlerinde bir Rönesans oluÅŸacaktır. Ve bu nedenle Pakistan ve Türkiye, Müslüman dünyanın iki lideri, yüzü Batı'ya dönük ülkeler olarak, Ä°slamofobinin ne kadar yıkıcı bir ÅŸey olduÄŸunu, Ä°slam dünyasının sorunlarının çözmenin gereÄŸini, örneÄŸin KeÅŸmir sorununun nasıl kangrene dönüÅŸtüÄŸünü anlatıyor.
Toplumun bir kesimini, Müslümanları, azınlıkları izole ettiÄŸinde Hindistan'da neler oluyor, Avrupa'da neler oldu herkesin malumu. Hindistan'da sadece Müslümanlar deÄŸil, bütün azınlıklar kötü muamele görüyor. Onlar tarihlerini yeniden yazmaya çalışıyor. Biz geçmiÅŸteki güzel tarihi, huzur dolu dünya düzenini ararken, onlar tarihi yeniden yazarak insanlar ve toplumlar arasında ayrılık çıkarmaya çalışıyorlar.
Yani Pakistan bütün bunların bilincinde. Neden? Çünkü sorunlar adil bir ÅŸekilde çözülmezse biz acı çekeriz, eÄŸer Hindistan ticaretinde bir huzursuzluk yaÅŸarsa bizi suçlayacaklar. KeÅŸmir'in ilhakı, uluslararası toplum tarafından olmasına izin verilmeyecek bir durumdur.
Ä°ÅŸte burada Pakistan ve Türkiye'nin KeÅŸmir ve Kıbrıs konularındaki gibi barışçıl kararlar alarak BirleÅŸmiÅŸ Milletlere ahlaki bir boyut getirme konusunda büyük rolü var. Ben liderlik potansiyelinin burada olduÄŸunu düÅŸünüyorum.
- "HİNDİSTAN KAVGACI BİR ULUS VE BARIŞIN NE ANLAMA GELDİĞİNİ ANLAMIYOR"
Soru: Pakistan ve Hindistan iliÅŸkilerine dair son sorularımız. Kontrol Hattı'ndaki (LoC) ÅŸubattaki ateÅŸkesten sonra Pakistan-Hindistan iliÅŸkilerinde geliÅŸme olmadı. Gayriresmi görüÅŸmelerin baÅŸladığı bildirildi. Bu görüÅŸmelerin durumu nedir? Bu konu çok önemli, çünkü KeÅŸmir meselesi nükleer parlama noktası.
Alvi: Hindistan kavgacı bir ulus ve barışın ne anlama geldiÄŸini anlamıyor. Sri Lanka, Nepal, Çin gibi ülkelerle sorunları var ve ÅŸimdi kendi insanıyla da sorunlar yaşıyor. Kendi insanını bölerek tarihi yeniden yazıyor.
Uluslararası kamuoyunu, bu olanların soykırıma kadar gidebileceÄŸi konusunda uyardık. Ä°nsanları izole edip onlara farklı vatandaÅŸ muamelesi yaptığınızda bu, soykırım anlamına gelir. Bu tür yasalar ahlak dışıdır, apartheid rejimidir.
Hindistan ayrımcı bir vatandaÅŸlık yasası çıkardı, aynı zamanda KeÅŸmir'in demografik yapısını deÄŸiÅŸtirmeye çalışıyor. Bu barış ve refaha mı götürecek? Götürmeyecek.
KeÅŸmir'in Pakistan tarafına gelirseniz, orası barış içinde. Kriket ligi var. Ama Hindistan tarafında gazetecilerin haber yapmalarına ve BM denetlemesine izin vermiyorlar. Zulüm fotoÄŸraflarının dışarı çıkmasını istemiyorlar. Durumun kötü olduÄŸunu düÅŸünüyoruz ve uluslararası kamuoyunun ilgisini KeÅŸmir'e çekmeye çalışıyoruz.
Türkiye'nin bizi iyi desteklediÄŸine, bizi anladığına, Türk halkının da bizi anladığına inanıyorum. EÄŸer alternatif bir resim çizilirse Türk halkı bu resmi kabul etmeyecektir.
Pakistan bu sorunu tekrar tekrar gündeme getirdi. Ve Hindistan'ın söylemine raÄŸmen, Hindistan kısa süreliÄŸine BM Güvenlik Konseyi BaÅŸkanı olur olmaz KeÅŸmir'in Hindistan'ın ayrılmaz parçası olduÄŸunu söyledi ama bu tez BM Genel SekreterliÄŸi tarafından reddedildi.
Bu arada, Türkiye ve Azerbaycan'ı uluslararası medya ve toplumun gözünü kapadığı KarabaÄŸ sorununu çözdükleri için kutluyorum. Umuyoruz ki Kuzey Kıbrıs meselesi de bir çözüme ulaÅŸacaktır.
Önce halklar birleÅŸir, sonra hükümetler. Pakistan ve Türkiye halkları bu soruna dair birlik içinde olursa Hindistan'ın her türlü propaganda giriÅŸimi baÅŸarısız olur. Dünya sahte haberler ürettiklerini biliyor, bütün ülkeleri dinlemeye ve gözetlemeye baÅŸladılar.
Bu oldukça saygısız bir durum. Hindistan, BM tarafından onaylanan kurallar içinde uluslararası toplumla birlikte yaÅŸamayı öÄŸrenmeli, haydut gibi deÄŸil. Bu çok tuhaf bir ülke ve dünyanın bunu bilmesi gerekiyor.
- "HALKIN ACILARI ÜZERÄ°NE MÜZAKERE EDEMEYÄ°Z"
Soru: Hindistan ile herhangi bir gayriresmi diplomasi var mı?
Alvi: Zannetmiyorum. Birincisi, KeÅŸmir meselesi, Hindistan'ın bölündüÄŸü dönemde verilen sözlerin yerine getirilmemesi nedeniyle kangrene dönüÅŸtü. Verilen söz, Müslüman dini çoÄŸunluÄŸun olduÄŸu eyaletlerin Pakistan'a ve Hinduların olduÄŸu eyaletlerin ise Hindistan'a verilmesiydi. KeÅŸmir bu sözün dışında tutulmuÅŸtu. KeÅŸmir için bu temelde karar verilmedi. Åžimdiki acıların sebebi bu.
Pakistan, Hindistan Anayasası'nın 370. maddesine karşı. Biz buna katılmıyoruz, KeÅŸmir'in adı Hindistan Anayasasında asla geçmemeliydi. Bu nedenle "KeÅŸmir, Pakistan'ın bir parçası olmalıydı" diye bir karar aldı.
Ama yine de Hindistan'ın deÄŸiÅŸtirdiÄŸi madde 35A, KeÅŸmir halkına verilen bir sözdü ve onlar hayal kırıklığına uÄŸradılar. Bu yüzden, Hindistan bunları geri almadıkça Pakistan'ın bu konuda herhangi bir diyaloÄŸa devam etmeyeceÄŸini düÅŸünüyorum.
Halkın acıları üzerine pazarlık edemeyiz. Bu mümkün deÄŸil. Pakistan ilkeli bir ülke, asla pazarlık yapmayacak. Kıbrıs konusunda da asla pazarlık yapmayacağız, KeÅŸmir konusunda da asla pazarlık yapmayacağız.
Kaynak: Anadolu Ajansı-Dış Haberler Servisi
Henüz yorum yapılmamış.