Ramazan Kayan / 'Bizden'leÅŸtirmek
Doğal olarak herkesin bir ocağı, bir okulu, bir ekolü, bir adresi, bir oluşumu olabilir, olsun… Yeter ki kimse hidayeti, hakikati, kurtuluşu kendi tekelinde görmesin… Kendi grup çıkarını genel çıkarın önüne koymasın… Kendini merkeze almasın…
‘Ben’den ‘biz’e olan yürüyüÅŸümüzde ciddi mesafeler aldığımızı söyleyebiliriz… Bu süreçte ÅŸunu da gözlemlemeye baÅŸladık… ‘Ben’in bencilliÄŸini aÅŸan insanlarımızın ‘biz’ asabiyetine yakalandıklarını, ‘biz’ kibrine yenik düÅŸtüklerini gördük…
Yeni zamanların bulaşıcı hastalığı; ‘biz’ baÄŸnazlığı… ‘Biz’ fanatizmi… ‘Biz’ holiganlığı… Bu durumda Müslümanlar arası ‘ötekileÅŸtirme’ marazı hız kazanıyor…
Biz ve ötekiler…
Bu anlayıştan beslenen gruplaÅŸma, kutuplaÅŸma, kamplaÅŸma her türlü acımasızlığı ve ezmeyi beraberinde getiriyor…
Öteki ezilmelidir, silinmelidir, bitirilmelidir… Çünkü ‘öteki’ fitnenin parçasıdır, nifakın odağıdır, ifsadın ta kendisidir…
Bizden olmayanların hepsi ötekidir… Ötekiler zaten kötüdür…
Bizden olmayan herkesi yok saymak… DiÄŸerlerinin yokluÄŸu üzerinden bir varlık inÅŸasına yeltenmenin Ä°slam ahlâkında yeri yoktur… Müslümanları ötekileÅŸtirerek kendilerine meÅŸruiyet arayanların büyük bir yanılgı içerisinde olduklarını bilmeleri gerekiyor…
Kendini referans alan ‘biz’ taassubu, ötekileÅŸtirmenin büyüsüne kapılıyor… ÖtekileÅŸtirmede sınır tanımayanlar iÅŸi ÅŸeytanlaÅŸtırmaya kadar götürebiliyor…
Bizdense ‘melek’, deÄŸilse ‘ÅŸeytan’…
Bizden olmayanın canı cehenneme… Bizden olsun, isterse çamurdan olsun…
Bizimle aynı vasatı paylaÅŸmayan Müslümanları düÅŸman olarak kurgulamak Müslümanlara yönelik bir kötülüktür…
Kendimiz gibi düÅŸünmeyenleri dışlamak hatta tekfir etmek en tehlikeli bir çıkıştır…
Åžunu söyleyebiliriz:
Her Müslümanın bir adresi, bir aidiyeti olabilir, olmalıdır da… Ancak tüm Müslümanları aynı adrese sığdıramazsınız… Ya da adrescilik yapmaya gerek yoktur…
DoÄŸal olarak herkesin bir ocağı, bir okulu, bir ekolü, bir adresi, bir oluÅŸumu olabilir, olsun… Yeter ki kimse hidayeti, hakikati, kurtuluÅŸu kendi tekelinde görmesin… Kendi grup çıkarını genel çıkarın önüne koymasın… Kendini merkeze almasın…
Bizim cemaat… Bizim tarikat… Bizim vakıf… Bizim dernek… Bizim sendika… Bizim parti… Bizim örgüt… Bizim kulüp… Bizim takım… Bizim grup… Bizim mezhep… Bizim aile… Bizim aÅŸiret… Bizim millet… Bizim iktidar… Bizim devlet aşırılığına prim vermesin…
Aidiyet - asabiyet dengesi doÄŸru kurulmalıdır… Biz bilincini tüketiyoruz, daraltıyoruz, içini boÅŸaltıyoruz… Sığ, çiÄŸ ve ham anlamlar bizi anlamsızlaÅŸtırıyor…
SavunduÄŸumuz ‘biz’in kapsamı nedir, kalitesi nasıldır? ‘Biz’ güzellemelerimizle neyi gizliyoruz?
Hangi biz? Herkesin ‘biz’i farklı…
Sonuçta biz bizi bitiriyoruz, ayrıca düÅŸmana gerek kalmıyor…
‘Bizden’dir diye yapılan haksızlıkları savunabiliyor, ‘Bizden olmayanı’ haklı da olsa yanında durmuyoruz... Adil ÅŸahitliÄŸimizin zedelendiÄŸini fark etmiyoruz…
Rachel Corrie ne diyordu?
‘Zulüm bizdense ben bizden deÄŸilim.’
DiÄŸer bir yanılgımız ve hayati yanlışımız ise ÅŸudur: Herkesi ‘bizden’leÅŸtirmeye çalışıyoruz… Bizdencilik hastalığı, dayanışma ruhunu, vahdet bilincini, kardeÅŸlik ÅŸuurunu eritiyor…
Hz. Muhammed (sav)’in Mediye’yi bizden olmayanlarla beraber kurduÄŸunu ve savunduÄŸunu unutuyoruz… Medine SözleÅŸmesinin içeriÄŸini ve bugüne yönelik taşıdığı iÅŸaretleri sanki ıskalıyoruz…
‘Ya bizdensin ya da öteki…’ zihniyeti bizi alabildiÄŸine tahammülsüzleÅŸtiriyor…
Biz ne ara bu duruma geldik?
‘Bizden’leÅŸtiremediklerimizin ipini çekiyor, iÅŸini bitiriyoruz… Müslümanlar arası grupsal, kurumsal, mezhepsel ayrışma, çekiÅŸme ve çatışmalar çekilmez bir hâl aldı…
Nedir bu birbirimize çektirdiklerimiz? Ä°flah olmaz alışkanlıklarımız?
Güç zehirlenmesi mi? Basiret tutulmasını mı?
Peki, çıkış yolu nedir?
‘Rabbimiz biz kendimize zulmettik. EÄŸer bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen, ÅŸüphesiz hüsrana düÅŸenlerden oluruz.’ (A’raf, 23)
Henüz yorum yapılmamış.