Birkaç yıla yanan alanlar yeşille kaplanır: Orman yok olmaz
Yanan alanların yeniden yeşil örtüye kavuşması için ekolojik sistemin kendini tamir etmesinin beklenmesi gerektiğine dikkat çeken Uzmanlar: "Yanan orman yok olmaz. Yangınla açığa çıkan tohumlar 3-5 yıl içinde büyüyerek sahayı yeşil örtü ile kaplar. Ayrıca tohum stokları, fidanları mevcut olan Türkiye ağaçlandırmaya hazır."
Yaklaşık 12 gündür Akdeniz bölgesini kasıp kavuran orman yangınları tüm Türkiye’yi üzüntüye boÄŸdu. Devletin aldığı önlemlerle dünyanın birçok noktasında aylarca söndürülemeyen orman yangınları Türkiye’de birkaç gün içinde söndürüldü, kontrol altına alındı. Peki bundan sonra ne olacak? Yanan alanlar bir daha yeÅŸil örtüye kavuÅŸabilecek mi ya da ne kadar sürede yeÅŸillenecek? Zarar gören bölgelerde aÄŸaçlandırma yapılırken hangi aÄŸaçlar tercih edilmeli? Çabuk tutuÅŸan çam yerine ekonomik getirisi de olan zeytin aÄŸaçları dikilebilir mi? Harran Üniversitesi Biyoloji Bölüm BaÅŸkanı Prof. Dr. Hasan Akan ve Balıkesir Üniversitesi Botanik Anabilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. Fatih Satıl, Türkiye’nin akciÄŸerleri ormanlarımızı ve konuya iliÅŸkin önemli baÅŸlıkları Milat’a deÄŸerlendirdi.
Yanmış orman kendini yeniler
Kaybedilen yeÅŸil alanların geri kazanılmasında en iyi yöntemin beklemek olduÄŸunu ifade eden Prof. Dr. Hasan Akan, “Ä°ÅŸi ilahi fıtrat kanununa bırakmalı; tabiat yeniden yeÅŸermeli. Yanmış bir orman yok olmuyor, sadece bu bir süreç. Fıtri ve tabii yeÅŸillenme için insan müdahalesi en aza indirgenmeli. ÇoÄŸu orman türü yangın sonrası kendini yenileyebilme kabiliyetinde yaratılmıştır” diye konuÅŸtu.
Çam aÄŸaçları milyonlarca yıldır var
Son günlerde tartışma konusu olan çam aÄŸacı yerine zeytin aÄŸacı dikmek fikrinin yanlış olduÄŸunu kaydeden Akan, “Çam aÄŸaçları Akdeniz bölgesinde milyonlarca yıldır doÄŸal bitki olarak yayılış gösteriyor. Yani sonradan dikilmiÅŸ bir aÄŸaç deÄŸil. Akdeniz ormanlarında kızılçamlar kesilir ya da yanarsa yerine maki bitki örtüsü, maki yok edilirse de frigana dediÄŸimiz bir bitki grubu gelir. Bu Akdeniz ekosistemlerine yerleÅŸtirilmiÅŸ olan ilahi denge kanunu gereÄŸi doÄŸal bir ekolojik süreçtir” ifadelerini kullandı.
Meyve aÄŸaçlarıyla orman olmaz
Meyve aÄŸaçlarıyla orman olmayacağının altını çizen Akan ÅŸöyle konuÅŸtu: “Ceviz, badem, zeytin gibi meyve aÄŸaçları ile orman kurulmaz, olsa olsa meyve bahçesi oluÅŸturulur. Bu türler sulama, gübreleme yapmadan geliÅŸemezler. Yangın sonrası birçok bitki yangından hemen sonra sürgün vermeye baÅŸlar. Hatta bazı bitkiler ancak yangın sonrası ortaya çıkan sıcaklık sayesinde çimlenebilir. Yangınla birlikte birçok bitki yeniden dirilir, orman yenilenir ve biyolojik çeÅŸitlilik yeniden ÅŸekillenmeye baÅŸlar. Ancak, bu durum 30-40 yıl gibi uzun bir süreçte gerçekleÅŸiyor.”
Birkaç yıl içinde alanlar yemyeÅŸil olacak
Yangın sırasında açığa çıkan tohumlar vasıtasıyla ormanların yeniden doÄŸduÄŸuna dikkat çeken Akan, “Küle dönen yerlerin yeniden yeÅŸil örtüye kavuÅŸması için öncelikle ekolojik sistemin ilahi gücün takdiriyle kendini tamir etmesini beklemek en doÄŸrusu. Çevredeki yanmamış doÄŸal aÄŸaç veya tohumların toplanıp topraÄŸa serpilmesi ve bir sonraki baharda bu tohumların ekilmesi gerekir. Tohumlar 1 yıl içinde çimlenerek 3-5 yıl içinde belli boya ulaÅŸarak, sahanın yeÅŸil örtü ile kaplanmasını saÄŸlayacaktır” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Tohum stoklarımız, fidanlarımız mevcut
Türkiye’nin yangın sonrası aÄŸaçlandırmaya hazır olduÄŸunu belirten Akan sözlerini ÅŸu ÅŸekilde noktaladı: “Ülkemiz yangın sonrası yeniden aÄŸaçlandırma ve tohum stok merkezlerine sahip. SoÄŸuk hava depolarında milyonlarca tohum, fidanlıklarda bu maksatla üretilen yüz milyonlarca fidanımız var. Türkiye’de 16 yılda 4 milyar 300 milyon fidan dikildi. 2023 yılında ise bu sayı 7 milyar olarak hedefleniyor.”
Zeytin sökülüp Kızılçam dikilmedi
Kızılçamların Akdeniz bölgesinin asli aÄŸaç türü olduÄŸunu ifade eden Prof. Dr. Fatih Satıl, “Kızılçamlar, Akdeniz iklim ÅŸartlarının hüküm sürdüÄŸü sahalarda en iyi yetiÅŸen ve biyokitle verimi en fazla olan bir aÄŸaçtır. Bölgenin ekolojik özellikleriyle kızılçamın ekolojik istekleri arasında tam bir uyum olup bölgenin klimaks aÄŸacıdır. Milyonlarca yıldır bu coÄŸrafyanın doÄŸal bitkisidir. Yani bazı iddialara konu olduÄŸu gibi sonradan insan eliyle dikilmiÅŸ bir aÄŸaç türü deÄŸil” dedi.
Çam tutar, zeytin toleranslı deÄŸil
Zeytin aÄŸaçlarının iklim istekleri bakımından toleranslı olmadığını belirten Satıl, “ÖrneÄŸin rakımı 800 m’den yüksek olan yerler ekonomik anlamda yetiÅŸtiricilik için uygun deÄŸil. AÄŸaçlandırma yaparken doÄŸayı taklit etmeliyiz. O bölgenin doÄŸal aÄŸaç türleri neyse ona yakın türleri dikmeliyiz. Her yer çam olmasın denebilir fakat dikilen çam aÄŸacının tutma ihtimalinin diÄŸer türlere göre daha yüksek olduÄŸunu unutmamakta fayda var” ifadelerini kullandı.
Röportaj: Özlem DoÄŸan / Milat Gazetesi
Henüz yorum yapılmamış.