Küresel ısınma mı, iklim değişikliği mi?

Abdurrahman Dilipak / Yeni Akit

BoÄŸaziçi Üniversitesi Ä°klim DeÄŸiÅŸikliÄŸi ve Politikaları AraÅŸtırma Merkezi Müdürü Prof.Dr. Mehmet Levent Kurnaz, 2100 yılında Antalya’nın ikliminin aynen Kahire gibi olacağını söyledi. “Küresel ısınma” ve “iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi” lobisi bir süreden beri “bilimsel” kehanetlerde bulunuyor.

Tek başına Antalya ikliminden söz etmek mümkün deÄŸil tabii. O coÄŸrafyada olacak olaylar, sebeb ve sonuçları ile varsa tedbirleri ile açıklanır. EÄŸer bu mutlak bir sonuç ise onun da açıklanması gerek. O zaman göç alan Türkiye nereye göç verecek onu konuÅŸalım bari.

Ben 5 yıllık manyetik kutuplardaki kayma ile ilgili olacakları söyleyeyim. Kuzeyden Güneye, Batıdan DoÄŸuya göç olacak. Kutuplardaki erime sadece ısınma deÄŸil, atmosfer basınç ve kırılma ile ilgili. Küresel ısınmanın sebebi belli. Zengin ülkeler asıl sorumlu. Ama kendileri eskisi gibi davranmaya devam ederken, dünyaya nizam vermeye çalışıyorlar.

Bu küresel trendi kullanarak dünya nüfusunu kontrol altına almak isteyen çete, “küresel ısınma” ve “iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi” maskesi ile kapımıza dayanıyor.

Bakın binlerce yıldır dünyada çok önemli olaylar yaÅŸandı. Depremler oldu, yerde çökmeler yaÅŸandı, meteor yaÄŸmurları oldu. Büyük sahra bir zamanlar yemyeÅŸil bir vadi idi. Büyük sahranın altında bugün de çok büyük bir tatlı su denizi bulunuyor.

Dinozorların ölümü, ya da Nuh tufanı, nüfus çok olduÄŸu, insanların çevreyi çok tahrip ettikleri ya da endüstriyel kirlenme sonucu olmadı. Birileri gelecek senaryolarına zemin hazırlamak için bugüne iliÅŸkin muhtemel geliÅŸmeleri, geçmiÅŸle açıklamaya çalışıyorlar ve bugünden yola çıkarak sanal ve artırılmış gerçeklik baÄŸlamında DeepFake bir yorumla gelecek senaryolarını meÅŸrulaÅŸtırmaya çalışıyorlar. Bir kısım bilim ve media, siyaset, bürokrasi ve STK’lar da bunların suç ortağı.

Uzay senaryoları da aslında yalanlarını perdelemek için büyülü bir malzeme oluÅŸturuyor.

Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸi, 1000 yılda bir gerçekleÅŸen tabii bir süreç. Bu evrensel bir döngü. Sadece dünyamız ile de ilgili deÄŸil. Dünyada olan GüneÅŸ sistemini de etkiler, GüneÅŸ sisteminden de etkilenir. Aynı ÅŸekilde, GüneÅŸ sisteminin de bir parçası olduÄŸu kainat içindeki döngüde, karşılıklı etkileÅŸim sürpriz deÄŸil. Bakın, sıcaklar artınca elektrik kesiliyor, bu ÅŸekilde yangınlar oluyorsa Ekvator kuÅŸağında her gün elektrik kesintisi ve yangın olması gerekirdi. Adıyaman’da, Adana’da, Antep’de, Kilis’de yaz aylarında yangınların hiç bitmemesi gerekirdi.

GüneÅŸ’te zaman zaman patlamalar olur. Bugünlerde büyük bir GüneÅŸ patlaması olsa, bazı uydular düÅŸtü diyecekler, birçok yerde yangınlar çıkacak, trafoları patlatacaklar.

Bu süreçte daha çok deprem göreceÄŸiz. Daha çok yıldırım düÅŸecek. Bazı bölgeler kuraklaşırken, bazı bölgeler vahaya dönüÅŸecek. Hava, kara ve denizde canlıların göç edeceklerini göreceÄŸiz. Buzullardaki erime sadece küresel ısınma ya da sera gazı etkisi ile deÄŸil. Manyetik kutuptaki yer deÄŸiÅŸtirmesi sonucu, kutuplardaki buzullarda blok çökmeler yaÅŸanıyor ve kopan dev buz daÄŸları sıcak denizlere doÄŸru akıyor. Beklenen, 5 yıl bu geçiÅŸin olacağı. Bu süreçte bütün canlılar bu olaylardan etkilenecek. Ama birileri bu yeni durumu bahane ederek ve aynı zamanda yangına körükle gidercesine insanları korkutarak onları kendi senaryolarına göre yönlendirmek istiyor. Bu deÄŸiÅŸimin küresel salgınlara sebeb olacağını anlatıyorlar. Bu kadar nüfusu dünyanın taşıyamayacağını söylüyorlar. Ä°nsanlık bu anlamda ÅŸeytani bir planla karşı karşıya.

Alın size NASA kaynaklı bir haber: “NASA uzmanları 10-15 sene içerisinde Ay kaynaklı felaketin baÅŸ göstereceÄŸinin beklendiÄŸini açıkladı. Söz konusu felakete göre dünyanın dört bir yanında haftalarca sürecek sel tehditleri yaÅŸanacak. Yakın bir süreçte kıyı ÅŸehirlerini zor günler bekliyor”. Kanatlılar, balıklar ve büyükbaÅŸ hayvanlarla ilgili felaket senaryoları da hazır. NASA’ya göre 10-15 yıl içinde dünyanın dört bir yanındaki sahil ÅŸehirleri haftalarca sürecek sel tehditleriyle karşı karşıya. NASA ÅŸimdi de gezegenimizin uydusu Ay’ın yörüngesindeki yalpalama sonucu gelgit yüksekliÄŸinde büyük deÄŸiÅŸimler olacağı ve kıyı ÅŸehirlerinin sular altında kalabileceÄŸi uyarısı yapıyor. GüneÅŸ başımızın belası, Ay başımızın belası (!) öyle mi? Mars’a mı göçelim. Kaç kiÅŸi gidecek. Geri kalanını ne yapacaksınız. NASA’nın açıklamasına bakılırsa Ay’ın yörüngesinde belli aralıklarla bu tür yalpalamalar meydana geliyor. Kayda geçirilmiÅŸ ilk yalpalama ise 1728 yılında yaÅŸanmış. Telegraph’ın aktardığına göre, NASA’dan yapılan açıklamada, “Burada yeni olan ÅŸu: Gelgitlerin en önemli kaynağı olan Ay’ın yerçekimi kuvveti, yalpalamanın etkisiyle deÄŸiÅŸirken, gezegenimizin ısınması nedeniyle yükselen deniz seviyeleri durumun ciddiyetini artıracak”mış. “2030’lu yılların ortalarından itibaren gelgit seviyeleri daha da yükselecek”. Ay’ın yörüngesindeki yalpalama 18.6 yıl sürüyor. NASA Direktörü Bill Nelson, “Deniz seviyesine yakın alçak yerler özellikle risk altında. Üstelik durum gittikçe kötüleÅŸecek” demiÅŸ. NASA Deniz Seviyesi DeÄŸiÅŸim Bilimi Ekibi’nin lideri Ben Hamlington da yaptığı açıklamada, ÅŸehir planlamacılarının aşırı kuvvetli hava olayları kadar sayısı günden güne artan gelgit sellerine karşı da hazırlıklı olması gerektiÄŸini söylemiÅŸ. Bunları bizim yerli mediadan derledim. Bu haberlerle, CoVID ile zihinlerimiz formatlanmaya çalışılıyor ve birileri bir yandan da adeta yangına körükle gidiyorlar.

Bütün bu senaryolarda dinden söz eden yok. Başımıza gelen felaketlerde insanın sorumluluÄŸu üzerinde durulmuyor. Kaderden, rızıktan, ecelden söz eden yok. Allah’tan söz eden yok!

Bize “Su insanı boÄŸar, ateÅŸ yakarmış” diye öÄŸrettiler. Oysa deniz Hz. Musa’yı boÄŸmadı, ateÅŸ Hz. Ä°brahim’i yakmadı.

Her ÅŸeyi gören, duyan, bilen, hüküm sahibi bir Allah var! O, kadiri mutlaktır. O’na sığınalım. Ama dikkat: O, cahillere, zalimlere, fasıklara, kafirlere, münafıklara, müstekbirlere yardım etmeyecek. Onların iÅŸlerini sarp daÄŸlara sardıracak, onların üstüne pislik yaÄŸdıracak, ateÅŸ yaÄŸdıracak, taÅŸ yaÄŸdıracak. Bizi yakan ateÅŸ sakın Åžeytanın elimize tutuÅŸturduÄŸu ateÅŸ olmasın! Cehennemde insanları yakacak ateÅŸ iÅŸte bu ateÅŸin daha ÅŸiddetlisidir. Gelin o zaman Tevbe ederim. Ülkemizi mikrodalga fırına döndüren, XR cihazlarına döndüren ÅŸu 5G, Starlink belasından yakamızı kurtaralım. Yoksa Åžeytanın oyuncağı olan Trans Humanizm azabda gerek. Allah korusun. Bill Gates’e, Elon Musk’a “LA” diyebilecek misiniz? “One minute” diyebilecek misiniz? Global çeteye “Dünya 5’ten büyüktür” diyecektik! GeldiÄŸimiz yer iÅŸte burası. Åžimdi Tevbe zamanıdır. Yoksa gelecek günler geçen günleri aratabilir. PKK, FETÖ’den ibaret deÄŸil, bunu görelim. Global bir siber savaÅŸla karşı karşıyayız. Ä°nsanlık CoVID’i anlamadı ki, bundan sonra olacakları anlasın! Yakında evleriniz, mahalleleriniz, ÅŸehirleriniz, trafolarınız yanar, patlarsa anlasanız da geç kalmış olacaksınız. Zaten ÅŸimdiden geç kalmış sayılırız. “Ä°çimizdeki (kendilerini ıslah edicileriz diye tanıtan) beyinsizlerin iÅŸledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allahım!”  

Selâm ve dua ile.

NOT: Yangınlardan zarar görenlere, yaralananlara geçmiÅŸ olsun. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yangını söndürmek için çabalayan kardeÅŸlerime kolaylıklar diliyorum. Sabır. Bulanık sularda balık avlamaya çalışan yerli ve yabancı mihrakların kışkırtma ve ifsat hareketlerine karşı dikkatli olalım inÅŸallah. Bu olanlardan hepimiz ders alalım. Biz ahir zaman Peygamberinin ümmetiyiz. Zor zamanlardır.