Bizans’a İndirilen İlk darbe: Suriye’nin Fethi
Müslümanların bugünkü Suriye bölgesine ilgileri Hz. Peygamber (sas) zamanında düzenlenen 3 büyük seferle başlar:
Ä°lki, bugünkü Ürdün’ün güneyinde gerçekleÅŸen Mûte Savaşı’dır. Bu, Müslümanlar ile Bizans’ın ilk karşılaÅŸmasıdır. Ä°slam-Bizans mücadelesi bu savaÅŸla baÅŸlar, 1453’te Fatih Sultan Mehmed’in Bizans’a son vermesine kadar 9 asır devam eder.
Ä°kinci önemli hamle yine Hz. Peygamber zamanında gerçekleÅŸtirilen Tebük Seferi olup Bizans’ın Medine’ye yönelik bir iÅŸgal hazırlığında olduÄŸuna dair söylentiler üzerine çok zor ÅŸartlarda ve 30 bin kiÅŸinin katılımıyla gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Her ne kadar bu seferde Bizans kuvvetleriyle karşılaşılmamışsa da, bugünkü Suriye’nin güneyinde yaÅŸayan kabile ve halkların savaÅŸmadan Ä°slam hakimiyetine alınmış olması bakımından önemlidir.
Üçüncüsü ise azatlı kölesi Zeyd bin Harise’nin oÄŸlu Usame komutasında gönderilmek üzere hazırlanan ‘Usame Ordusu’dur ki, Hz. Peygamber’in ani vefatı üzerine Hz. Ebubekir tarafından Suriye’nin fethi ile görevlendirilmiÅŸtir. Aksi kanaatlerin belirtilmesine raÄŸmen Hz. Ebubekir, bu orduyu Hz. Peygamber’in emaneti kabul etmiÅŸ ve komutanından neferine kadar hiçbir deÄŸiÅŸiklik yapmadan Suriye’ye göndermiÅŸtir.
Suriye’nin fethi Hz. Ebubekir döneminde, hicri 12. yılın sonu veya 13. yılın başında gerçekleÅŸti. Bu amaçla Medine yakınlarına 3 sancak dikilerek gönüllülerin orduya katılması istendi. Hz. Ebubekir gönüllülerden oluÅŸan orduyu Suriye ve Filistin’in fethine memur etti. Kumandanlardan Amr b. Âs Filistin’in, Åžürahbîl b. Hasene Ürdün’ün, Yezîd b. Ebû Süfyân ile Ebû Ubeyde b. Cerrâh da Suriye’nin fethiyle görevlendirildi.
BaÅŸlangıçta her biri 3 bin kiÅŸiden oluÅŸan bu ordular, takviye birlikleriyle 7500’er kiÅŸilik bir askerî güce ulaÅŸtı. Böylece toplam 25 bin kiÅŸilik bir ordu oluÅŸturuldu. Amr b. Âs, Eyle üzerinden Güney Filistin’e, diÄŸer kumandanlar ise Tebük-Maan yoluyla Ürdün ve Suriye istikametine sevk edildiler. Yezîd b. Ebû Süfyân, Ölüdeniz’in güneyinde Vâdil-arabe’de Sergios kumandasındaki Bizans ordusunu maÄŸlup etti. Kaçan kuvvetler daha sonra toplandıkları yerde yeniden bozguna uÄŸratıldı. Sergios bu mücadeleler sırasında hayatını kaybetti. Amr b. Âs ise kısa sürede Güney Filistin’i fethederek Gamrü’l-arabâ’ya indi.
Müslüman Arapların baÅŸarıları üzerine Bizans Ä°mparatoru Heraklios, kardeÅŸi Theodoros kumandasındaki 80 bin kiÅŸilik bir orduyu harekete geçirdi. Bizans kuvvetleri Kuzey Filistin’e kadar ilerleyerek Cillik mevkiinde karargâh kurdu. Bu orduya direnemeyeceÄŸini anlayan Amr b. Âs halifeden yardım istedi. Hz. Ebubekir de Hîre’de (Kufe yakınları) bulunan Hâlid b. Velîd’e süratle Suriye’deki ordunun yardımına gitmesini emretti.
Bir cesaret ve teşkilat harikası
Hâlid b. Velîd tarihte eÅŸine ender rastlanan uzun ve yorucu bir çöl yolculuÄŸundan sonra 700 kiÅŸilik bir kuvvetle yol üzerindeki yerleÅŸim yerlerini itaat altına alarak rehber ve asker topladı. Kuvvetleri adeta kartopu gibi büyümüÅŸ olarak Åžam’ın güneyindeki Merc-i râhit’e vardı. Onun bu çöl yolculuÄŸu dünya savaÅŸ tarihinin efsanelerinden biri kabul edilir. Nitekim o zamanki ÅŸairlerden biri Hâlid b. Velîd için “Senden daha önce bu çöllerden insan cinsinden biri asla geçmemiÅŸtir” demiÅŸti.
Rivayete göre Hâlid çöle girerken yük develerine önce tuz yedirir, ardından bir su kaynağının başına bırakır. Bu ÅŸekilde develerin her biri yaklaşık yarım ton suyu midesine indirir. Ayrıca geviÅŸ getirerek susamamaları için de develerin dudaklarını kestirir. Geceleri yol alarak, gündüzleri de gizlenerek çöldeki yoluna devam eden Hâlid, sular tükenince her konak yerinde bu develerden birini kestirip karnından çıkan suyu 700-800 askerine içirir. Böylece askerler aÅŸağı Irak’taki Kurâkır ile Åžam’ın güneyindeki Süvâ arasındaki çölü Rafı’ b. Âmire adlı bir bedevinin kılavuzluÄŸunda 5 günde aÅŸar. Hıristiyan Gassânîlerin askerî karargâhları olan Merc-i râhit’e saldırarak onları maÄŸlup ettikten sonra (634) Busrâ’ya iner.
Hâlid b. Velîd’in bu çöl harekâtı, savaÅŸ tarihinde cesaret ve teÅŸkilat harikası sayılır. Suriye’nin güneyine ulaÅŸan Hâlid, güneye doÄŸru mevzilenmiÅŸ Bizans ordusunu arkadan vurarak yenilgiye uÄŸratıp kuzeye ilerlemeye baÅŸladı. Humus’ta bulunan Bizans Ä°mparatoru Heraklios Rum, Ermeni ve yerli Araplardan oluÅŸan 100 bin kiÅŸilik orduyu Müslümanların üzerine gönderdi.
Hâlid’in kumandasındaki Ä°slam ordusuyla Bizans ordusu arasında 30 Temmuz 634’de, Kudüs’ün batısında, Ecnadeyn denilen yerde bir meydan savaşı yapıldı. Müslümanlar, devrin en güçlü devletinin düzenli, iyi eÄŸitilmiÅŸ ve Sasanîlere karşı kazandığı zaferlerle morali hayli yükselmiÅŸ ordusuyla savaÅŸacaktı. Ä°slâm ordusunun en az 3 katı büyüklüÄŸündeki Bizans kuvvetleri silah ve teçhizat bakımından da çok üstündü. Ancak savaÅŸ, Müslümanların kesin zaferiyle sonuçlandı. 3 bin düÅŸman askeri öldürüldü; Müslümanlarsa sadece 14 ÅŸehit verdi.
BaÅŸkumandan Hâlid, muharebenin sonucunu bir mektupla Hz. Ebubekir’e bildirdi. Öte yandan Ä°mparator Heraklios endiÅŸeye kapılıp Humus’tan Antakya’ya kaçtı ve Ecnadeyn Savaşı ile Filistin ve Suriye’nin kapıları Müslümanlara açılmış oldu.
SavaÅŸ sırasında ölüm döÅŸeÄŸinde bulunan Hz. Ebubekir’in vefatı üzerine yerine Hz. Ömer geçti. Ecnadeyn Savaşı’ndan 5 ay sonra Heraklios kaçtığı Antakya’dan tekrar bir ordu gönderdi. Müslümanlar bu ordu ile Ürdün’ün Fihl bölgesinde 23 Ocak 635’te karşılaÅŸtılar. Komutanları dahil 10 binin üzerinde Rum askeri öldürüldü. Zaferin ardından Akdeniz kıyısındaki bütün ÅŸehirler ele geçirildi. Åžam üzerine yürümekte olan Müslümanlar ile Bizans ordusu 25 Åžubat 635’te Merc-i Suffer denilen yerde yeniden karşılaÅŸtı. Bu zaferden sonra Åžam Eylül 635’te zapt edilecekti.
Åžam Emeviyye Camii Gelin Minaresi
“Elveda güzel ülke!”
Ancak Heraklios bu yenilgiyi bir türlü kabullenemedi. KardeÅŸi Theodoros komutasında yeni bir ordu hazırladı. Bunun üzerine Müslümanlar Åžam’ı boÅŸaltarak Ürdün Irmağı’nın doÄŸu kıyısındaki verimli araziye, Yermük’e çekildiler. 20 AÄŸustos 636’da gerçekleÅŸen meydan savaşı Müslümanların kesin zaferiyle sonuçlandı. 2 yıl sonra kazanılan Yermük zaferiyle Åžam bölgesinin tamamı Müslümanların eline geçti. Heraklios, “Elveda güzel ülke, bir daha seni göremeyeceÄŸim” diyerek halkıyla birlikte bölgeden ayrıldı.
Bu arada Hz. Ömer, Hâlid b.Velîd’i ordu kumandanlığından azlederek yerine Ebû Ubeyde b. el-Cerrah’ı tayin etti. Hâlid’in komutanlığı zamanında ele geçirilen Åžam, Humus, Hama, Lazkiye, Halep, Antakya ve Kudüs baÅŸta olmak üzere Suriye bölgesi Ebû Ubeyde’nin valiliÄŸine verildi. Sonra yerine Hz. Ömer tarafından Yezid b. Ebû Süfyan tayin edildi. Yezid’in de ölümü üzerine bu kez kardeÅŸi Muaviye Åžam valisi oldu. Bu görevini Hz. Osman zamanında da sürdüren Muaviye, Hz. Ali’nin 660 yılındaki ÅŸehadetinden sonra Müslümanları Emevîler Devleti adı altında birleÅŸtirerek halife oldu.
Bu tarihten sonra 90 yıl boyunca Suriye, Çin seddinden Atlas Okyanusu’na, Kafkas daÄŸlarından Ä°ndus havzasına ve Sahra çölüne kadar uzanan, dünya tarihinin tanıdığı en büyük devletlerden biri olan Emevîlerin merkezi olacaktır.
Henüz yorum yapılmamış.