Güncel
Taksim’de cami AKM’ye bakar
Gezi Parkındaki ağaçlar diye başlayan mücadelenin kısa sürede Boğaz’a 3. Köprü, İstanbul Havaalanı, Taksim’in içinde Caminin de bulunduğu yeniden düzenlemesi ve Kanal İstanbul’un yapımına bir itiraz mücadelesinin kime vekaleten yürütüldüğü çok aşikâr olmuştu ama meydandakilerin büyük çoğunluğunun kime vekalet ettiklerinden haberdar olmadıkları da açık gibiydi. Yoksa Türk Solu veya anti-kapitalist Müslümanların bilerek ve isteyerek, yeni yeni palazlanan Müslüman kapitalistlere karşı, dünyanın en gözü dönmüş, kan emici, sömürgeci finans kapitalistleriyle aynı saflarda neyin mücadelesini verdiklerini bildiklerini insan düşünmek bile istemiyor.
Yasin Aktay - Yeni Åžafak
Bundan tam 8 sene önce bugünlerde Taksim Türkiye’de asırlık hesapların görüldüÄŸü bir tür meydan muharebesine sahne kılınmıştı. Sadece Taksim ile sınırlı olmayan, hatta sadece Türkiye ile de sınırlı kalmayan güçlerin dahil olduÄŸu bir muharebe alanı. Olaya baÅŸta veya sonradan dahil olan aktörlerin toplamına bakıldığında meydanda kapışanların önemli bir kısmının bir tür vekalet mücadelesi veriyor oldukları anlaşılıyordu.
Gezi Parkındaki aÄŸaçlar diye baÅŸlayan mücadelenin kısa sürede BoÄŸaz’a 3. Köprü, Ä°stanbul Havaalanı, Taksim’in içinde Caminin de bulunduÄŸu yeniden düzenlemesi ve Kanal Ä°stanbul’un yapımına bir itiraz mücadelesinin kime vekaleten yürütüldüÄŸü çok aÅŸikâr olmuÅŸtu ama meydandakilerin büyük çoÄŸunluÄŸunun kime vekalet ettiklerinden haberdar olmadıkları da açık gibiydi. Yoksa Türk Solu veya anti-kapitalist Müslümanların bilerek ve isteyerek, yeni yeni palazlanan Müslüman kapitalistlere karşı, dünyanın en gözü dönmüÅŸ, kan emici, sömürgeci finans kapitalistleriyle aynı saflarda neyin mücadelesini verdiklerini bildiklerini insan düÅŸünmek bile istemiyor.
Sola dair, komünizme dair, Ä°slam’a veya kapitalizme dair bildiÄŸimiz her ÅŸeyi yeniden yazmamızı gerektiren sahnelerdi onlar. Batılın hakkın suretine bürünme kapasitesi konusunda ürkütücü bir manzara. Siyasi konumların ne kadar uyanıklık gerektiren hassas dengeleri olduÄŸuna dair görmek isteyenlere muhteÅŸem ibretler de sunan bir tecrübe.
Gezi hadiselerinin 8. Yılında Taksim’de, meydanın genel görünümüne çok şık oturan, zarif mimarisiyle bir caminin açılmış olması neresinden bakarsanız çok anlamlı bir jest olmuÅŸtur. Ancak iÅŸin jest tarafını bir meydan okuma veya bir rövanÅŸ havasına sokmanın hiçbir anlamı ve gereÄŸi de yeri de yoktur.
DoÄŸrudur, 1996 yılında baÅŸbakan olan Necmettin Erbakan ile 1994 yılında Ä°stanbul’a belediye baÅŸkanı seçilen Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın görev süresi esnasında halka yapmayı vaat ettikleri ama tam da bu vaadin kendilerine karşı laikçi kesimin baÅŸlattığı darbe sürecinde en büyük bahanelerden birini oluÅŸturduÄŸu bir projeydi bu. “Taksim’e cami” bir düÅŸünce aÅŸamasında bile adeta laikliÄŸin mabedine saldırmak gibi algılandı.
Oysa Ä°stanbul bir Müslüman ÅŸehri olsa da bütün Müslüman ÅŸehirlerine özgü çokkültürlülüÄŸün bütün eserleri burada da görülebilirdi. Ä°slam’ın Kiliseyi de Havrayı da içinde Allah’ın isminin anıldığı mabetler olarak niteleyen yaklaşımı dolayısıyla, zaten baÅŸka dinlerin mabetlerinden bir rahatsızlığı olmaz. Caminin olduÄŸu hiçbir yerde de baÅŸka dinlerin mabetlerinin dışlanması hiçbir zaman bir kural olarak görülmemiÅŸtir. Bu konuda Müslümanların tarihsel tecrübesi namütenahi örnekleriyle yeterli bir referanstır.
Oysa tersi maalesef doÄŸrudur ve bu tecrübe bugün de sürekli yeniden üretilen bir anlayışla görülmektedir. NiÅŸantaşı’nda “sizin gibilerin burada iÅŸi yok” diyerek bir baÅŸörtülü kadına saldıran ÅŸahsın zihniyetindeki darlık ve magandalık sadece kendi ÅŸahsıyla ilgili deÄŸildir. Bu, günümüz Ä°slamofobi endüstrisinin sürekli telkin etmeye çalıştığının aksine, Müslümanların ÅŸiddet ve baÄŸnazlığın faili olmaktan ziyade sürekli kurbanı olduklarını gösteriyor. Aksine Müslümanlar baÅŸkalarına tahammül sınırları konusunda herkesin hukukunu koruyacak bir ahlak ve hukuk çerçevesine daha fazla sahip olduklarını her vesileyle gösteriyorlar.
Yıllardır Taksim’e cami yapılmasına karşı çıkan insanlar Müslümanlarla bir arada yaÅŸayamayacaklarını açıkça söylemiÅŸ oluyorlar. Dışlayıcı olan onlar, tahammülü olmayan onlar. Bunu açıkça söylemekten de hiç yüksünmüyorlar ama yine de daha özgürlükçü, daha açık olma iddiasından da piÅŸkince geri durmuyorlar. Oysa aynı Müslümanlar hiçbir zaman onlarla bir arada yaÅŸayamayacaklarını söylememiÅŸ oldukları gibi öyle bir pratikleri de olmamıştır.
Nitekim, Gezi hadisesi esnasında açıkça itiraz edilen konulardan biriydi Taksim’e cami yapılması. O gencecik insanlar caminin nesine itiraz ediyorlardı? Cami dediÄŸiniz toplayıcı, toparlayıcı, birleÅŸtirici bir ilkedir her ÅŸeyden önce. Bir mekândan ibaret deÄŸil.
2013 yılının Mayıs-Haziran aylarında ErdoÄŸan’ın Taksim meydan düzenlemesi bu cami inÅŸaatını da kapsıyordu, ancak malum bu düzenleme dolayısıyla Gezi Hadiseleri olarak bilinen olaylar patladı. Bir aya yakın süren hadiselerde protestocular hem Cami inÅŸaatına, hem meydandaki Atatürk Kültür Merkezinin yıkılıp yeniden inÅŸasına hem de Gezi Parkı denilen alana eski bir mimari yapının aslına uygun olarak yeniden inÅŸasına karşı çıktılar. Bu olayların AK Parti iktidarının onuncu yılında yükseliÅŸini sekteye uÄŸratan çok travmatik etkisi olduÄŸu kesin.
ErdoÄŸan Taksim’de bu camiyi açarak kuÅŸkusuz Pera’da Osmanlı zamanında bile yapılamamış olan bir ÅŸeyi yapmış oldu. Ama bunu yaparken de sembolik olarak laik kesimlerin tam da buna karşı olarak düÅŸündükleri Atatürk Kültür Merkezinin en modern ve en geliÅŸmiÅŸ mimarisiyle açılışını da vaat etmekten geri durmadı. Onun açılışı da çok yakın görünüyor. Aslında sembolik olarak tam da böylece, Taksim’e camiyi yakıştırmayan, onu görmeye tahammül etmeyen laik kesimlere kendilerinden çok daha toleranslı, kültürel ufku itibariyle de çok daha geniÅŸ ve özgürlükçü olduÄŸunu da göstermiÅŸ oluyor.
Taksim’e cami açmış olmak, Pera’dan Müslüman olmayanları veya farklı yaÅŸam tarzı tercihlerine sahip olanları kovmak ve dışlamak anlamına gelmiyor. Aksine o caminin Allah’ın rahmetini sembolize eden anlamının onları da kucakladığını, onlara da söyleyecek bir ÅŸeyleri olduÄŸunu göstermiÅŸ oluyor.
Henüz yorum yapılmamış.