Özel / Analiz Haber
Analiz: Fas ile İspanya arasında 'Batı Sahra' çıkmazı
'Bölgenin eski sömürgecisi olmakla birlikte, bugün daha ziyade ikincil bir aktör olarak karşımıza çıkan İspanya, son günlerde Fas ile yaşadığı diplomatik kriz neticesinde, Sahra meselesine çok da kayıtsız olmadığını gösterdi diyebiliriz.'
Halil Kaya
Fas Krallığı son günlerde yaÅŸadığı bir dizi diplomatik krizle gündemde. 17 Mayıs'ta internette hızla yayılan bazı görüntülerde binlerce kiÅŸinin Fas ana karasında bulunan Ä°spanyol anklavlarından [1] biri olan Sebte'ye (Ceuta) giriÅŸ yaptıkları görüldü. Bu kiÅŸilerin önemli bir kısmını 18 yaşından küçük çocuklar teÅŸkil ediyor. Peki, Ä°spanya ile Fas arasında bir diplomatik krize dönüÅŸen bu hadisenin arka planında neler yatıyor?
Son birkaç yıl içinde birçok devlet Batı Sahra'daki Dahle (El Ayun) ÅŸehrinde konsolosluk açarak Fas'ın fiili olarak yüzde 80'lik bir bölümünü kontrol altında tuttuÄŸu Batı Sahra'daki otoritesini tanımış oldular. Åžüphesiz her biri diplomatik zafer olan bu geliÅŸmelerden en önemlisi, geçtiÄŸimiz Aralık ayında eski ABD BaÅŸkanı Donald Trump tarafından alınan, Dahle ÅŸehrinde Amerikan konsolosluÄŸu açmak suretiyle Fas'ın Batı Sahra'daki egemenliÄŸini tanıma kararı oldu. Her ne kadar BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) nezdinde sorun kesin olarak çözülememiÅŸse de ABD'nin Fas'a Ä°srail ile iliÅŸkilerde normalleÅŸme karşılığında sunduÄŸu bu tarihi fırsat, Fas'ın giriÅŸimlerini bazı Avrupa devletleri nezdinde hızlandırmasına neden oldu. Fakat bu giriÅŸimlerin her defasında istenen sonuçları verdiÄŸini söylemek mümkün deÄŸil. ÖrneÄŸin Fas'ın Almanya ile yaÅŸadığı diplomatik kriz 6 Mayıs'ta Berlin'deki büyükelçisinin geri çaÄŸrılmasıyla neticelendi. Her ne kadar öne sürülen sebepler Almanya'da yaÅŸayan ve Fas'ta daha evvel terör suçundan hüküm giymiÅŸ bir kiÅŸinin Alman istihbaratınca Fas aleyhine kullanıldığı ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) tesis edildiÄŸi Suheyrat AnlaÅŸmasına ev sahipliÄŸi yapan Fas Krallığı'nın Libya meselesinde Almanya tarafından ekarte edilmek istendiÄŸi iddiaları olsa da, konunun esas itibariyle Almanya'nın Sahra meselesinde sergilediÄŸi tutum olduÄŸu ifade ediliyor.
Fas için hayati öneme sahip olan Sahra meselesinde tarihsel aktörlerden biri de Ä°spanya. Bölgenin eski sömürgecisi olmakla birlikte, bugün daha ziyade ikincil bir aktör olarak karşımıza çıkan Ä°spanya, son günlerde Fas ile yaÅŸadığı diplomatik kriz neticesinde, Sahra meselesine çok da kayıtsız olmadığını gösterdi diyebiliriz. Krizi daha iyi kavrayabilmek için tarihsel arka planı kısaca hatırlamakta fayda var.
Ä°spanya'nın Fas'taki sömürgecilik geçmiÅŸi 15. yüzyıla kadar uzanıyor. Bugün Ä°spanya'nın Fas topraklarında bulunan ÅŸehirlerinden Melilla Ä°spanyollar tarafından 1497 yılında ele geçirilmiÅŸti. 1884'te ise Batı Sahra bölgesi Ä°spanyollar tarafından sömürgeleÅŸtirildi. 1912-1956 yılları arasında Fransız-Ä°spanyol sömürgesi olan Fas, 1956'da önce Fransızlardan, sonra da Ä°spanyollardan bağımsızlığını kazandı. Fakat Ä°spanyollar Fas'ın kuzeyinde bulunan Melilla, Sebteve ve beÅŸ adacıkla birlikte Batı Sahra'yı da bu bağımsızlık anlaÅŸmasının haricinde tuttular. 1975'e dek Batı Sahra bölgesini terk etmeyerek oradaki sömürge yönetimini muhafaza eden Ä°spanyolların 1975'te bölgeyi terk etme kararı almaları üzerine, Fas Kralı II. Hasan vatandaÅŸlarına çaÄŸrıda bulunarak tarihe “YeÅŸil YürüyüÅŸ” olarak geçen hadise ile Batı Sahra bölgesini yeniden Fas'a kazandırdı. 1973'te Batı Sahra'yı Ä°spanyol sömürgesinden kurtarmak için kurulmuÅŸ olan Polisario Cephesi, Fas'ın bölgeyi ilhakını tanımayarak 1976'da Sahra Demokratik Arap Cumhuriyeti'ni ilan etti ve Fas Krallığı'na karşı savaşını günümüze dek sürdürdü. 1975-91 arasındaki dönemde meydana gelen sayısız muharebenin neticesinde BM devreye girerek ateÅŸkes saÄŸladı. Akabinde kurulan BM Batı Sahra Referandum Misyonu (MINURSO) kapsamında bölgeye barış gücü gönderildi. Bugüne kadar herhangi bir çözüm elde edilemediÄŸi gibi, BM'nin çözüm için dayattığı referandum da bir türlü yapılamadı. Zira bölgedeki demografik yapı zaman içinde birçok deÄŸiÅŸime maruz kaldığı gibi, Polisario Cephesi'nin merkezi konumundaki Cezayir'in Tinduf ÅŸehrinde bulunan kampta ne kadar Sahravî ve ne kadar yabancının yaÅŸadığı da Polisario'nun ve Cezayir ordusunun kampa giriÅŸ ambargosu uygulamasından dolayı tespit edilemiyor.
Güncel krizin kaynağı ise 2016'dan beri Polisario Cephesi'nin liderliÄŸini ve Sahra Demokratik Arap Cumhuriyeti'nin baÅŸkanlığını yürüten Ä°brahim Gali'nin, 17 Nisan'da Cezayir CumhurbaÅŸkanlığı tarafından kiralanan bir uçakla Ä°spanya'nın Zaragoza ÅŸehri yakınlarındaki Logrono'daki bir hastanede Kovid-19 tedavisine alınmasıdır. Daha vahim olan ise Ä°brahim Gali'nin Muhammed Ben Battouche ismine düzenlenmiÅŸ bir Cezayir pasaportuyla Ä°spanya'ya “gizli” bir ÅŸekilde getirilmiÅŸ olması. Olay Fas'ın durumdan haberdar olmasıyla basına yansıyarak diplomatik krize dönüÅŸtü. Durumu Ä°spanya açısından büyük bir skandala dönüÅŸtüren ise Ä°spanya'da Ä°brahim Gali hakkında halihazırda iÅŸleyen yasal bir süreç bulunması. Ä°spanyol vatandaşı olan birçok kiÅŸinin çeÅŸitli zamanlarda Polisario lideri hakkında iÅŸkence, alıkoyma, adam kaçırma gibi ÅŸikayetlerde bulunması dolayısıyla Ä°brahim Gali, Ä°spanya'da hakkında evvelce açılmış davalar bulunan bir ÅŸahıs. Olayın basına yansımasıyla Gali hakkındaki doysa yeniden açıldı ve 1 Haziran tarihine mahkeme için gün verildi.
Ä°brahim Gali olayının basına yansıması ve Fas'ın diplomatik tepkisi neticesinde Ä°spanya zor duruma düÅŸtü. Tamamen “insani” gerekçelerle böyle bir iÅŸin içerisine girildiÄŸine yönelik açıklamalar yapılsa da bu açıklamalar tabii ki Fas tarafını tatmin etmedi. Öte yandan Fas Ä°spanya'ya Katalan referandum sürecinde olduÄŸu gibi her daim diplomatik destek verdiÄŸinin altını çizip bu durumun sonuçları olacağını açıkça ve sert bir tonda ifade etti. Nitekim bu sonuçları 17 Mayıs itibariyle görmüÅŸ olduk. Fas Sebte'ye giriÅŸlerde uygulanan kontrolü kaldırarak altı ila sekiz bin kiÅŸinin bir gün içinde Ä°spanya'ya, dolayısıyla Avrupa BirliÄŸi (AB) sınırlarına girmesini saÄŸlayarak göz dağı verdi. Her ne kadar Ä°spanyollar bu mültecilerin bir kısmını gayri insani yollarla sınır dışı ettilerse de, söz konusu mültecilerin yarısına yakınının çocuklardan oluÅŸmasının hukukî olarak Ä°spanyolları epey zor durumda bırakacağı düÅŸünülmekteydi. Fakat Ä°spanyol otoritelerin çocuklar için hukuku iÅŸletme gereÄŸi duymaksızın yetiÅŸkin mültecilere uygulanana benzer bir muameleyle onları da sınır dışı ettiÄŸi sosyal medyada dolaÅŸan videolarda görülüyor.
Fas DışiÅŸleri Bakanı Nasır Burita'nın kriz baÄŸlamında yaptığı açıklamalar Fas'ın bu konudaki tavrının çok net olduÄŸunu ortaya koyuyor. Ä°lk etapta Madrid'deki Büyükelçisini geri çağırmakla yetinen Fas DışiÅŸleri, Ä°spanya ile yaÅŸadıkları sorunun bekledikleri biçimde çözülmemesi durumunda elçinin geri dönmeyeceÄŸini ve iliÅŸkilerin temelli askıya alınabileceÄŸini bildirdi. Mevzuyu göç baÄŸlamında ele alan bazı Ä°spanyol medya organları Fas'ı göçmenler üzerinden ÅŸantaj yapan, az geliÅŸmiÅŸ bir devlet olmakla itham etti. Bunun üzerine Fas DışiÅŸleri Bakanı Nasır Burita Ä°spanya'da bulunan bazı çevrelerin Fas'a dair bilgilerini güncellemeleri gerektiÄŸini, Fas'ın eski Fas olmadığını ve bu çevrelerin Fas'a halen geçmiÅŸteki nazarla baktıklarını ifade ederek tepkisini dile getirdi. Sebte'deki sınır zafiyetine yönelik sorulara ise “Fas polisinin Ramazan ayı sonrası yorgunluÄŸundan kaynaklı bir zafiyet” ÅŸeklinde cevap veren Burita'nın bilhassa bu son cümlesi Fas'ın mülteci kartını gayet bilinçli bir ÅŸekilde oynadığını gösteriyor.
Öte yandan Ä°brahim Gali'nin 1 Haziran'daki yargılamasının hemen öncesinde, 31 Mayıs'ta Fas DışiÅŸleri Bakanlığı uzunca bir bildiri yayınladı. Bu bildiride özetle ÅŸu ifadelere yer verildi: Ä°spanya, vaktiyle kendi topraklarında iÅŸlediÄŸi suçlar sabit olan ve bu suçlar sebebiyle hakkında açılmış davalar bulunan bir ÅŸahsı gizli bir yolla ve bile isteye ülkeye getirtmiÅŸtir. YaÅŸanılan kriz söz konusu ÅŸahıstan kaynaklanmamaktadır. Fas ile Ä°spanya arasındaki karşılıklı güven ve saygı yitirilmiÅŸ durumdadır. Fas ile Ä°spanya arasındaki kriz yalnızca Ä°brahim Gali'nin yargılamasıyla çözülebilecek bir kriz deÄŸildir. Fas'ın beklentileri bunun ötesindedir. Evvela Ä°spanya'nın karmaÅŸaya mahal vermeksizin kararlarına ve hangi tarafta olduÄŸuna açıklık getirmesi gerekmektedir. Fas Krallığı için Ä°brahim Gali Polisario'nun yalnızca görünen yüzüdür. Ä°spanya'ya sahte bir isme düzenlenmiÅŸ sahte bir pasaportla ve Cezayir cumhurbaÅŸkanının uçağıyla gelmesi bile, bu ayrılıkçı militanın kendi deÄŸerlerine ihanet içerisinde olduÄŸunu göstermektedir. Ä°brahim Gali vakası Ä°spanya'nın “Fas Sahrası” meselesinde takındığı düÅŸmanca tavrı ve benimsediÄŸi stratejiyi ortaya çıkarmıştır. Böyle bir atmosferde Fas Krallığı Ä°spanya'ya yeniden nasıl güvenebilir? Ä°spanya'nın Fas'ın düÅŸmanlarıyla bir kez daha birtakım komplolar içine girip girmeyeceÄŸi nasıl bilinebilir?
Fas DışiÅŸlerinin bildirisinden anlaşılacağı üzere, Fas Krallığı meseleyi Ä°brahim Gali ile sınırlandırmıyor ve Ä°spanya'nın Sahra meselesindeki tavrını netleÅŸtirmesini istiyor. Ä°spanya'nın Fas'ın bir numaralı ekonomik ortağı olduÄŸu hesaba katılırsa, özetlemekle iktifa ettiÄŸimiz uzun bildiride kullanılan üslup ve ton Fas'ın meseleye yaklaşımındaki kararlılığını ve ciddiyetini ortaya koyuyor.
Sonuç itibarıyla Ä°brahim Gali 1 Haziran Salı günü video konferans üzerinden yargılandı. Çok kısa süren duruÅŸmadan önce hâkim, Ä°brahim Gali'yi Ä°spanya'ya sahte bir kimlikle gelmesi üzerinden yargılamayacağını açıklayarak mahkemenin sonucuna dair ipucu vermiÅŸti. Netice itibarıyla suçsuz bulunan Polisario lideri Salı gecesi özel bir Fransız uçağı ile Cezayir'e ulaÅŸtı. ÇarÅŸamba günü Ä°brahim Gali'yi ziyaret eden Cezayir CumhurbaÅŸkanı Abdulmecid Tebbun'un “evine hoÅŸ geldin” ifadesini kullanması da Fas-Cezayir iliÅŸkilerinin hangi seviyede olduÄŸunu göstermesi bakımından ayrıca kayda deÄŸer bir hadise oldu. Åžu ana kadar medyaya yansıyan yorumlar genel itibarıyla Fas'ın argümanlarının tutarlı olduÄŸu ve Ä°spanya'nın diplomatik bir hata yaptığı yönünde. Öte yandan söz konusu hadise ve akabinde meydana gelen diplomatik kriz Ä°spanya'da iç siyasete de sirayet etmiÅŸ durumda. Katalonya Özerk Yönetimi Eski BaÅŸkanı Carles Puigdemont ve ana muhalefet partisi konumundaki Halk Partisi yetkilileri açıklamalarıyla hükümeti suçladılar.
Fas tarafından ise henüz herhangi bir açıklama gelmedi. Bu ürkütücü sessizlik dışiÅŸleri bildirisinde belirtildiÄŸi üzere meselenin Ä°brahim Gali'nin yargılanmasından öte bir hadise oluÅŸundan mı kaynaklanıyor? Yoksa Fas son olarak Sebte'nin kapılarını mültecilere açışı gibi yeni bir yaptırım hazırlığında mı? Bu soruların cevabını muhtemelen önümüzdeki günlerde göreceÄŸiz. Son olarak belirtmek gerekir ki Fas Krallığı kendi anakarasında bulunan anklavların, yani Sebte ve Melilla ÅŸehirleriyle bir dizi adanın Ä°spanya'ya aidiyetini kabul etmiyor. Dolayısıyla iki ülke arasındaki krizin daha da büyüyüp mezkûr ÅŸehirler ve adalar özelinde daha büyük bir krize dönüÅŸmesi de ihtimal dahilinde. Bunun bir örneÄŸini 2002'deki Perejil adası krizinde görmek mümkün: Cebelitarık boÄŸazında, Fas anakarasından iki yüz metre mesafede bulunan adaya 11 Temmuz 2002'de çıkan Fas askerleri Ä°spanyollar tarafından tutuklanmıştı. Statüko ise ancak on gün sonra, 21 Temmuz'da Ä°spanyol askerlerinin de adadan çekilmesiyle saÄŸlanabilmiÅŸti. Dolayısıyla Ä°spanya'nın Sahra meselesinde takınacağı tavır, hem Sebte ve Melilla gibi Ä°spanyol kontrolündeki toprakların kaderine hem de AB'nin demografik yapısına etki edebilecek niteliktedir diyebiliriz.
[Halil Kaya Uluslararası Rabat Üniversitesi'nde doktora çalışmalarına devam etmektedir]
[1] Bir ülkenin sınırları içinde kalmasına raÄŸmen baÅŸka bir ülkenin egemenliÄŸinde olan topraklar.
kaynak: timeturk.com
Henüz yorum yapılmamış.