Sosyal Medya

Taha Kılınç: Mukaveme / Direniş

Bugün İsrail’in kurulduğu topraklar, vaktiyle Filistinlilerin vatanıydı. 80’lerinde bir teyze gördüm. Televizyonda İsrail’e düşen roketlerle ilgili haberleri izlerken, ayağa kalkmış, her bir şehir ve kasaba isminin Arapçasını etrafındakilere söylüyor, oralardaki hatıraları aktarıyordu.



Ä°srail’in Gazze’ye bir saldırısı daha ateÅŸkesle sona erdi. Önceki yıllarda yaÅŸanan benzer saldırılar gibi Gazze’de milyonlarca dolarlık yıkım meydana geldi, can kayıpları yaÅŸandı, medya kuruluÅŸlarının merkezleri bombalandı, Filistinliler açısından stratejik önemdeki birçok nokta Ä°srail tarafından vuruldu. Buna raÄŸmen, ateÅŸkesi “zafer” olarak yorumlayan Filistinliler, kararın açıklanmasından itibaren sokaklarda –yalnızca Gazze’de deÄŸil; dünyanın birçok yerinde– kutlamalara baÅŸladı. Hadiseleri dışarıdan izleyenlerin aklına ÅŸu soru gelebilir: “Ä°srail’in Gazze saldırısı zaten sonsuza kadar devam etmeyecek, günün birinde elbette bitecekti. Bunca hasara ve kayba raÄŸmen, Filistinliler tam olarak neyi kutluyor? Zafer dedikleri ÅŸey nedir?”

Cevabı sahadaki gerçeklere uygun biçimde verebilmek için, iÅŸgal altında yaÅŸayan bir halkın psikolojisine yakından bakmak gerekir.

Gazze, 2007’den bu yana havadan, karadan ve denizden abluka altında. Ä°srail’in uyguladığı bu vahÅŸi siyaset, insanları tükeniÅŸe sürüklemiÅŸ durumda. Gazzelilerin kaybedecek bir ÅŸeyi kalmamış. Ä°srail’in, halkı ablukayla yavaÅŸ yavaÅŸ öldürmesiyle, tepelerine bomba yaÄŸdırarak hızlıca öldürmesi arasında bir fark görülmüyor. Hatta ikincisi, ÅŸehadet yolunu açtığı için “ÅŸans” olarak da telakki ediliyor. DiÅŸ doktoru niÅŸanlısı Åžeymâ Ebû Avf’ın kaybını metanetle karşılayan Gazzeli Enes Yazici’nin söylediklerini mutlaka izlemiÅŸsinizdir. Åžeymâ’yı kendi elleriyle defneden Enes, ona “Sen benden daha iyi durumdasın. Sen hurilerin kraliçesi olacaksın” derken, herkesi kendisine hayran bıraktı. Ä°ÅŸte ortalama psikoloji bu.

Öte yandan, Gazze’den Ä°srail tarafına düÅŸen her bir roket, yalnızca Filistin topraklarında deÄŸil, Ä°slâm dünyasının her yerinde iÅŸgale karşı önemli bir kazanım olarak deÄŸerlendirildi. O minicik roketler herhangi bir zarar versin veya vermesin, Filistinlilere kazandırdığı moral ve Ä°sraillilere yaÅŸattığı korku, ÅŸu birkaç günlük sürecin en önemli anekdotlarındandı. Filistinlilerin gözünden bakınca, bu açık bir “zafer”.

Yine Filistinlilerin durduÄŸu yerden görünen manzara ÅŸu: Bugün Ä°srail’in kurulduÄŸu topraklar, vaktiyle Filistinlilerin vatanıydı. Ä°ÅŸgalle o vatan ellerinden alındı ve herkes hatıralarını sırtına yüklenip farklı bölgelere mülteci olarak sürgüne gitti. Gazze’den Ä°srail tarafına düÅŸen her bir roketle Yahudiler sığınaklara kaçışırken, Filistinliler “Buraları elimizden zorla aldınız, siz de rahat edemeyeceksiniz” diyordu. 80’lerinde bir teyze gördüm. Televizyonda Ä°srail’e düÅŸen roketlerle ilgili haberleri izlerken, ayaÄŸa kalkmış, her bir ÅŸehir ve kasaba isminin Arapçasını etrafındakilere söylüyor, oralardaki hatıraları aktarıyordu.

Tüm bunların yanında, Filistin topraklarında yaklaşık bir aydır yaÅŸanan gerilimin ve Ä°srail saldırılarının, siyasî sonuçları da çok çarpıcı:

Hamas, Kudüs ve Mescid-i Aksâ’daki Ä°srail saldırganlığına tepki olarak Gazze’den Ä°srail’e roket atmaya baÅŸlamakla, Filistin iç siyasî aktörlerine ve Arap dünyasına “Ben de varım” demiÅŸ oldu. Ä°srail’in Demir Kubbe hava savunma sisteminin engelleyemediÄŸi az sayıda Hamas roketi, aslında esas olarak Batı Åžeria’nın Râmallah kentindeki Filistin yönetiminin merkez karargâhına düÅŸüyordu. Süreçte en büyük yaralardan biri, Mahmud Abbas ve ekibi aldı.

BaÅŸlığa çıkardığım “mukâveme” kelimesi, Arapçada “direniÅŸ” anlamına geliyor. AteÅŸkesin ilânından bu yana, Filistinlilerin dilinde aynı slogan var: “DireniÅŸ kazandı.” Ancak “DireniÅŸ kazandı” cümlesi, rahatlıkla “Hamas kazandı” olarak da anlaşılıyor. Çünkü 1987’deki Birinci Ä°ntifada sırasında kurulan örgütün ismi, “Ä°slâmî DireniÅŸ Hareketi” tamlamasının kısaltmasından oluÅŸuyor.

Arap dünyasındaki devletlerin önemli bir kesimi, “Hamas’ın mümkünse yok edilmesini” umuyordu. Bu olmadı. Filistin meselesini mezhepçi politikalarına kılıf olarak kullanan Ä°ran ise, Hamas’a verdiÄŸi cüz’î destek üzerinden “Gazze zaferi”ni kendi hanesine yazmak için hazırlıklara çoktan baÅŸladı. Hamas gibi Müslüman KardeÅŸler TeÅŸkilâtı kökenli bir hareketi yüzüstü bırakarak Ä°ran’ın insafına ve tesirine terk eden Arap ve Ä°slâm dünyasının bazı muktedir ülkeleri, yaÅŸananlardan belki bazı dersler çıkarır.

Ve son olarak, Ä°srail iç siyasetinde de BaÅŸbakan Benyamin Netanyahu’ya yönelik eleÅŸtirilerin daha da artacağı bir süreç baÅŸlıyor. The Jerusalem Post gazetesinin “Ä°srail, ateÅŸkesi kabul etti” manÅŸetinin hemen üstündeki haberlerden birinin baÅŸlığı ÅŸöyleydi: “Hamas yenilemez mi?” Görünen o ki, Gazze saldırısının Ä°srail iç siyasetine çok yönlü etkilerini uzun süre konuÅŸacağız.

Kaynak: YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.