Yasin Aktay: Ä°srail ateÅŸkesi neden kabul etti?

Ä°ÅŸgalci terör devleti Ä°srail’in Ramazan ayında baÅŸlattığı ve hızla tırmandırdığı saldırıları dün itibariyle Gazze’de 65’i çocuk, 39’u kadın, 17’si yaÅŸlı toplam 230 ÅŸehit ve 1760 yaralı bıraktıktan sonra varılan ateÅŸkesle ÅŸimdilik sona erdi. AteÅŸkes konusunda Gazze saldırılarının daha başından itibaren Mısır’dan gelen çaÄŸrıları Ä°srail BaÅŸbakanı Benjamin Netenyahu reddetmiÅŸti. Çünkü her zaman yaptığı gibi bu olayları da direniÅŸin merkezi olduÄŸunu düÅŸündüÄŸü Gazze’ye bu sefer ölümcül bir darbe vurmak için bir fırsat olarak deÄŸerlendirdi. Ä°ÅŸin başında büyük bir öfkeyle ve barbarca bir tamahkarlıkla sonuca gidebileceÄŸini düÅŸünüyordu. Ancak karşısına hiç hesaplayamadığı bir direniÅŸ çıktı. Önce direniÅŸin tek merkezinin artık Gazze olmadığı gerçeÄŸiyle karşılaÅŸtı.

Ä°srail’in “1948 Arapları” diye bilinen ve Ä°srail vatandaşı olduÄŸu için Filistin davasına nispeten soÄŸuk veya uzak davranan Filistinlilerin içinde adeta “hortlayan” yeni bir direniÅŸ ruhuyla karşılaÅŸtı. “Hortlayan” diyoruz çünkü bu Filistinliler arasında direniÅŸ ruhunun ölmüÅŸ olduÄŸu ve özellikle yeni kuÅŸaklarının artık kendileri açısından tamamen kazanılmış olduÄŸu zannediliyordu.

Oysa Kudüs’ün Ä°srail’in baÅŸkenti olarak ilan edilmesi süreci ve Arap dünyasından yana yaÅŸanan Ä°srail ile normalleÅŸme sürecinin yol açtığı öfke bu yeni nesil gençler arasında bile çok daha güçlü bir kimlik bilincini uyandırmıştı.

Ä°srail’in toplam nüfusunun yüzde 20’sini oluÅŸturan bu kesimin bu süreçte yeni bir direniÅŸ merkezi olarak ortaya çıkması Ä°srail’in ÅŸimdiye kadar kendi adına biriktirdiÄŸi bütün güvenlik sistemini felç edebilecek ciddi bir tehlikenin sinyalini çaldı. Bu durumla ilk defa karşılaÅŸan Ä°srail için Gazze saldırılarında sergilediÄŸi orantısız ÅŸiddeti belirlediÄŸi hedeflere kadar sürdürmekten caydıran tehlike oluÅŸturdu.

Tabi bu tehlikeden daha da önemlisi ve fiili olanı Gazze cihetinden karşılaÅŸtığı ve kendisi için sürpriz sayılabilecek direniÅŸin artan boyutu. Åžimdiye kadar sadece Ä°srail sınırının yakınlarını ve hedefsiz bir biçimde tehdit eden Hamas’ın ilkel roketlerinin menzilini ÅŸimdi Ä°srail’in her noktasını ve nispeten çok daha odaklı vuracak ÅŸekilde uzattığı görüldü. Bunu yaparken Ä°srail’in dillere destan “demir kubbe” savunma sistemini adeta kevgire dönüÅŸtürdüÄŸü görülüyor.

Gazze ÅŸimdiye kadar Ä°srail’in tek taraflı saldırılarına karşı tamamen savunmasızdı.

Attığı ve Ä°srail saldırılarının dünyaya anlattığı bahanesini oluÅŸturan meÅŸhur roketlerinin hiçbir savunma saÄŸlamadığı ortadaydı. Oysa ÅŸimdi belki yine Ä°srail’in hava saldırılarına karşı bir savunmadan yoksun, ama karşılık verebileceÄŸi bir silahı var. Belki bu sefer Ä°srail’in dünyaya kendi barbarca saldırılarını anlatmak için gerçek bir sebebi var. Ancak görüldüÄŸü gibi bu sebep ortaya çıktığında Ä°srail de saldırılarında artık biraz daha dikkatli davranmak zorunda kalıyor. Karşı tarafta bir caydırıcı güç olmadığı durumda Ä°srail’in tam bir insanlık suçu ve katliam makinasına döndüÄŸü çok açık. Oysa karşısında bir direniÅŸ ve kendisine de misilleme yapabilecek bir güç olduÄŸunda Ä°srail bir anda barışsever hale geliyor.

DoÄŸrusu Ä°srail’i bu sefer caydıran üçüncü bir faktör de uluslararası kamuoyunda daha önce Ä°srail aleyhine ve Filistin lehine oluÅŸmaya baÅŸlayan olumsuz algılar. Daha önce biz Ä°srail’in bütün insanlık suçlarını hoÅŸgören, Siyonizm iÅŸgali altında bir dünyaya dair karamsar bir tablo çizmiÅŸtik. Ancak o karanlık tablonun aynı zamanda kurtarıcı gücün tezahür etmeye baÅŸlayacağı bir an olduÄŸunu da eklemiÅŸtik. Gerçekten de Ä°srail’in bütün insanlık suçlarını bile “Ä°srail’in savunma hakkı” kapsamında deÄŸerlendiren ABD ve bazı Avrupa liderlerine mukabil, yine bizzat ABD’nin içinden, Kongre üyelerinden, siyasetçilerden, akademisyen ve sivil toplum örgütlerinden Ä°srail’in görülmemiÅŸ haksızlığını, yalanlarını dünyaya haykıran vicdan sesleri yükselmeye baÅŸladı. Bu düzey gerçekten umut verici oldu.

Tam da bu yeni durum karşısında aslında Ä°srail Mısır’ın ilk teklifinin yine Mısır’dan veya baÅŸka bir ülkeden tekrar edilmesini bekledi. Nihayetinde Mısır, Katar ve ABD giriÅŸimiyle yeni bir ateÅŸkes çaÄŸrısını Ä°srail adeta bir fırsat olarak deÄŸerlendirerek ateÅŸkesi kabul etti.

DoÄŸal olarak bu, bütün kayıplarına raÄŸmen Filistin tarafında açık bir zafer olarak deÄŸerlendirildi. Bu zafer, Ä°srail’e hem Mescid-i Aksa saldırılarından hem de yeni yerleÅŸim yeri açmakla ilgili uygulamalarından geri adım attırdı hem de ÅŸimdiye kadar kendi gücüne dair yaydığı bütün efsaneleri çökertmiÅŸ oldu. Aşılmaz-delinmez diye dillere destan hava savunma sistemi Ä°zzettin Kassam füzeleri tarafından adeta kevgire döndü, Ä°srail’e iddia ettiÄŸi korumayı saÄŸlamadığını hem kendisi hem de bütün dünya görmüÅŸ oldu.

Bu olay Ä°srail için bundan sonra dünyayı hiç dikkate almayan yayılmacı politikaların eskisi kadar kolay olmayacağının iÅŸareti oldu. Bu saldırıları dolayısıyla karşısında ÅŸimdiye kadar Gazze’de konuÅŸlanmış olan direniÅŸin yanında hem kendi içinde hem de bütün dünyada yeni ve çok ciddi direniÅŸ eksenleri oluÅŸmuÅŸ oldu. Özellikle CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın Ramazan’ın son günlerinden itibaren yürüttüÄŸü yoÄŸun diplomatik trafik yeni bir dünyanın inÅŸasını müjdeliyor. Buna sonra ayrıca deÄŸinelim.

Ancak ErdoÄŸan’ın Ä°srail saldırganlığına yönelttiÄŸi eleÅŸtirilerin ABD DışiÅŸleri Bakanlığı tarafından antisemitizm olarak nitelenmesi her zaman söylediÄŸimiz, ABD’nin zaten siyonizmin iÅŸgali altında olduÄŸu gerçeÄŸini sadece teyit eden bir hezeyan. EleÅŸtirilen Yahudiler veya Yahudilik deÄŸil ki, eleÅŸtirilen çocukların hayatına mal olan insanlık suçları. Asıl buna karşı hemen Yahudi düÅŸmanlığı kartını ileri sürenler, çocuk katilliÄŸini Yahudilikle özdeÅŸleÅŸtirmek, bu katliamlara Yahudilik adına sahiplenmek gibi büyük bir hata iÅŸlemiÅŸ olmuyorlar mı? Asıl Yahudi düÅŸmanlığı bu deÄŸil midir?

Meral AkÅŸener’in Netanyahu’yu eleÅŸtirmek için ErdoÄŸan’la karşılaÅŸtırması ise bu mantığın baÅŸka türlü bir tezahürü. Ä°srail’in katliamlarını meÅŸrulaÅŸtırmanın ve ona hizmet etmenin bundan daha iyi bir yolu olamazdı doÄŸrusu.

Kaynak: YeniÅŸafak