Özel / Analiz Haber
100 yıldır süren işkence: Filistin'de Yahudi terörü
Follow @dusuncemektebi2
Filistin’de 1920’de Haganah terör örgütü ile başlayan şiddet dalgası İsrail’in kurulmasıyla birlikte artarak devam etti.
Filistin’de sivillere yönelik ÅŸiddet neredeyse yüzyıldan fazladır kesintisiz ÅŸekilde devam ediyor. Filistinlilerin maruz kaldığı ÅŸiddet sorunu bu yönüyle de münhasır bir özellik taşıyor. Ä°srail’in Filistinlilere yönelik ÅŸiddeti aslında dünya üzerinde pek baÅŸka örneÄŸi de olmayan, bir asırdan fazla süredir devam eden nadir örneklerden biri. Son yüzyılda dünya siyaseti küresel ve bölgesel ölçekte büyük deÄŸiÅŸimler geçirdi, büyük savaÅŸlar yaÅŸandı, rejimler, ülke sınırları deÄŸiÅŸti, teknoloji geliÅŸti, uzay çağı baÅŸladı fakat Filistinlilere yönelik Ä°srail ÅŸiddeti deÄŸiÅŸmedi. Filistinlilerin maruz kaldığı zulüm Ä°srail devleti henüz kurulmadan önce baÅŸlamıştı. Sürecin ilk safhalarında Filistinli yerliler ile bu topraklara göç eden Yahudiler arasında çatışmalar vuku bulmuÅŸ, Ä°srail devleti kurulduktan sonra ise bir devletin bir halka var gücüyle uyguladığı orantısız kanlı bir ÅŸiddet baÅŸ göstermeye baÅŸlamıştı.
Demografik deÄŸiÅŸim
Birinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından Filistin topraklarındaki Yahudilerin oranı yüzde 10 iken, bölge demografisi kısa sürede organize bir ÅŸekilde deÄŸiÅŸtirildi. Filistin’e Yahudi göçleri Birinci Dünya Savaşı’ndan önce, henüz 1880’li yıllardan itibaren artmaya baÅŸlamıştı. Zira Filistin’e göç etmenin Yahudiler nezdinde dinî bir boyutu da bulunuyor. Bu göç dalgalarına “yükselmek/yukarı çıkmak” anlamına gelen “Aliyah” adı verilmiÅŸtir. 1882-1903 Birinci Aliyah, 1904-1914 Ä°kinci Aliyah, 1919-1923 Üçüncü Aliyah, 1924-1928 Dördüncü Aliyah, 1929-1939 arası dönem ise BeÅŸinci Aliyah olarak nitelendirilmiÅŸtir. Bu göçler sayesinde on binlerce Yahudi bu topraklara göç etti. Ä°kinci Dünya Savaşı’nın ardından, 1948-1951 yılları arasında da Filistin’e Yahudi göçleri yoÄŸun ÅŸekilde devam etti.
Göçle gelen Yahudiler Filistinli sivilleri yıldırmak, yerlerinden yurtlarından etmek, Ä°srail devletinin kuruluÅŸuna zemin hazırlamak için 1920’de Haganah terör örgütünü, 1931’de de Irgun Z’vai Leumi örgütünü kurdular. Yahudiler ile Filistinliler arasındaki çatışmalar bu süreçte baÅŸladı. 1920 Nisan ve 1921 Mayıs aylarında çıkan olaylarda Yahudi ve Araplardan çok sayıda ölen ve yaralanan oldu. 1936’da baÅŸlayan olaylar ve grevler ise 1939’a kadar sürdü. 1946’ya gelindiÄŸinde Irgun terör örgütü Kral Davut oteline bombalı saldırı düzenledi. Saldırıda çoÄŸu sivil olmak üzere (41 Arap, 28 Ä°ngiliz, 17 Yahudi, 2 Ermeni ile 1 Rus, 1 Mısırlı ve 1 Yunan) toplam 91 kiÅŸi hayatını kaybetti.
Bu kapsamda önemli dönüm noktalarından biri Deyr Yasin katliamıdır. Avraham Stern’in lideri olduÄŸu Lehi (Stern) ile Menahem Begin liderliÄŸindeki Irgun örgütünün militanları tarafından 9 Nisan 1948’de Kudüs’ün batısında yer alan Deyr Yasin köyüne baskın düzenlendi. Bu saldırılar Palmah ve Haganah gibi diÄŸer terör örgütleri tarafından da desteklendi. Bu saldırıda 254 sivil Filistinli katledildi. Ölenler arasında çok sayıda çocuk ve 25 hamile kadın da vardı. Bu süreçte bazı kadınlara tecavüz edilmesi, bazı hamile kadınların karınlarının yarılması ve insanların aÄŸaçlara baÄŸlanarak yakılması gibi hadiseler görgü tanıkları tarafından soruÅŸturmayı yürüten Ä°ngilizlere bildirilmiÅŸtir. Bu saldırıya bazı Yahudi din adamları da tepki gösterdiler. Saldırının faillerinden olan Menahem Begin’in ise yıllar sonra “Bu eylemi yapmasaydık Ä°srail olmayacaktı” dediÄŸi biliniyor.
Nekbe (Büyük Felaket) günü
Ä°srail devletinin kuruluÅŸunun ertesi günü olan 15 Mayıs Filistinlilerce Nekbe Günü, yani Büyük Felaket olarak adlandırılır. 1948 savaşı sonrasında Ä°srail iÅŸgal ettiÄŸi alanları geniÅŸletti ve Filistinlilerin bir kısmını zorunlu göçe tabi tuttu. Böylece iÅŸkence, tecavüz ve katliam korkusu gibi nedenlerle Filistin topraklarından büyük bir göç baÅŸladı. Ä°srail kaynaklarına göre 500 bin, Araplara göre 900 bin, BirleÅŸmiÅŸ Milletler’e (BM) göre ise 726 bin Filistinli göç etmek zorunda kaldı. Bu sayılar o dönemki Filistinlilerin yaklaşık yüzde 65-70’ine tekabül etmekte. Bu dönemde 675 köy ve kasabadan oluÅŸan Filistinli yerleÅŸim yerleri ortadan kaldırıldı. Göç eden Filistinliler mülteci kamplarında zorlu ÅŸartlarda hayatta kalma mücadelesi vermek durumunda bırakıldı. BM buna karşı, 1948 tarihli 194 sayılı kararıyla, göç eden Filistinlilerin geri dönmelerine izin verilmesi kararı aldı.
Naksa sonrası devam eden şiddet
1967 Savaşı’nın baÅŸladığı gün olan 5 Haziran ise Filistinliler tarafından Naksa (Gerileme) günü olarak adlandırılıyor. 1967 savaşının sonuçları yeni göç dalgaları ortaya çıkardı. Hatta 1967’de göç edenler bir defa daha göç etmek zorunda kaldılar. Göç eden Filistinlilerin 500 bin civarında olduÄŸu ifade ediliyor. Bu tarihten sonra asıl dikkat çeken husus ise hızla yeni Yahudi yerleÅŸimlerinin inÅŸa edilmesidir. 1967’den günümüze kadar özellikle DoÄŸu Kudüs ve Batı Åžeria’da 250’den fazla yeni yerleÅŸim yeri inÅŸa edildi. Yeni iÅŸgal edilen, yeni oluÅŸturulan yerleÅŸim yerlerinde ise yaklaşık 650 bin Yahudi iskân edildi. Ä°srail’in yeni yerleÅŸim yeri proje ve politikaları da bu kapsamda günümüze kadar sürekliliÄŸini korudu.
Åžiddetin öteki yüzü: Duvar
Filistinli sivillere yönelik hem bir ÅŸiddet aracı hem bir ÅŸiddet sembolü olan bir diÄŸer ÅŸey Ä°srail tarafından Filistinlilerin yaÅŸadıkları bölgelerin etrafına inÅŸa edilen duvardır. BaÅŸlangıçta 720 kilometre olarak planlanan duvarın yaklaşık 500 kilometresi tamamlanmış durumda. Duvar Filistin topraklarını yüzde 9,4 oranında daraltmakta; yaklaşık üç milyon Filistinlinin yaÅŸam koÅŸullarını zorlaÅŸtırmaktadır. Batı Åžeria ve Gazze bu duvar yüzünden neredeyse bir açık hava hapishanesine dönmüÅŸ durumda. Duvar inÅŸaatı sürecinde Filistinlilerin toprakları iÅŸ makineleriyle kazılmış, evlerine ve topraklarına el konulmuÅŸ, yüzlerce Filistinlinin evi yıkılmış, on binlerce zeytin ve meyve aÄŸacı sökülmüÅŸ, sulama tesisleri ve binlerce metrelik su boruları tahrip edilmiÅŸtir. Öte yandan söz konusu duvar bazı köylerin ortasından geçmiÅŸ, aileleri, akrabaları ayırmıştır. Hatta bazı Filistinlilerin evi duvarın bir tarafında, tarlası duvarın diÄŸer tarafında kalmıştır.
Ä°ntifada hareketlerinde Filistinlilere ÅŸiddet
1987’de baÅŸlayan Birinci Ä°ntifada sürecinde, silahlı Ä°srail askerleri karşısında Filistinliler ve özellikle de Filistinli çocuklar topraklarını, hayatlarını ve insanî haklarını sadece taÅŸ atarak korumaya çalıştılar. 1993 yılına kadar süren ilk Ä°ntifada hareketinde yakalanan Filistinli çocukların kolları Ä°srail askerleri tarafından kameralar önünde taÅŸ ve sopalarla kırıldı. Birinci Ä°ntifadanın sembol görüntüsü bir çocuÄŸun bu ÅŸekilde ÅŸiddete maruz kalması oldu. Bin 200’den fazla sivil Filistinli bu süreçte hayatını kaybetti. 130 binden fazlası yaralandı, 2 bin 500 ev yıkıldı, 20 binden fazla Filistinli ise hapse atıldı.
2000 yılından 2005 yılına kadar devam eden Ä°kinci Ä°ntifada döneminde ise 4 bin 412 Filistinli hayatını kaybetti, 48 bin 322 Filistinli yaralandı, binlerce Filistinlinin ise evleri yıkıldı. Ä°kinci Ä°ntifadanın da sembol görüntüsü yine bir çocuk oldu: Bir duvar dibindeki varilin arkasına sığınan 11 yaşındaki Muhammed Durra ve babası, sığındıkları yerde 45 dakika boyunca ateÅŸ altına alınmışlardı. Durra’nın babasının kucağında kameralar önünde bu ÅŸekilde öldürülmesi tüm dünya televizyonlardan yayınlanmıştı.
Gazze’de sürekli ÅŸiddet
Ä°srail’in Gazze’ye yönelik 2008 Aralık-2009 Ocak aylarında düzenlediÄŸi “Dökme KurÅŸun” adını verdiÄŸi saldırılarda ise 355’i çocuk, 100’ü kadın olmak üzere bin 400 kiÅŸi hayatını kaybetmiÅŸ, 5 bin 400 Filistinli yaralanmıştı.
8 Kasım 2012’de Ä°srail güçleri açtığı ateÅŸle futbol oynayan 13 yaşında bir çocuÄŸu öldürdü. Buna baÄŸlı olarak baÅŸlayan olaylar sonrasında Ä°srail “Bulut Sütunu” adı verilen saldırılarını baÅŸlattı. Bu kez yarısından fazlası kadın ve çocuklar olmak üzere 167 Filistinli hayatını kaybetti, bin 200’den fazla Filistinli yaralandı. 2014 yılındaki “Koruyucu Hat” adı verilen ve 51 gün süren saldırılarda ise Gazze adeta enkaza dönüÅŸtürüldü. Bu saldırılar neticesinde 551’i çocuk 2 bin 158 Filistinli hayatını kaybetti, 11 binden fazla Filistinli yaralandı ve 60 binden fazla Filistinli evsiz kaldı.
ABD’nin BüyükelçiliÄŸini Kudüs’e taşıma kararını ilan ettiÄŸi günün Nekbe’nin yıl dönümüne tekabül etmesi de manidardır. Karara karşı baÅŸlayan protesto gösterilerinde, iki gün içinde aralarında çok sayıda çocuÄŸun da olduÄŸu 60’tan fazla sivil Filistinli hayatını kaybetti, 3 binden fazla sivil Filistinli yaralandı. Atılan gazlar nedeniyle 8 aylık Leyla bebek de hayatını kaybedenler arasındaydı.
GörüldüÄŸü üzere, Ä°srail’in Filistinlilere yönelik kanlı ÅŸiddet eylemleri yüz yılı aÅŸkın bir süredir kesintisiz ÅŸekilde devam ediyor. Ä°srail ÅŸiddeti kadın, çocuk, bebek, sivil, mabet, ev, hastane, okul ayrımı tanımıyor. Bütün bu yaÅŸananlarla ilgili çok sayıda BM kararı olmasına raÄŸmen Ä°srail bu kararları da dikkate almıyor.
Müellif: Ahmet Hüsrev Çelik (Düzce Üniversitesi OrtadoÄŸu ve Afrika AraÅŸtırmaları Merkezi (ORAFMER) müdürü)
Henüz yorum yapılmamış.