Güncel
Ä°lim amelin, amel de ilmin gereÄŸi
Arapça'da 'ilim' ve 'amel' kelimelerinin aynı harflerden ('ayn/ lâm/mîm) kaynaklandığını, bu iki kelimenin sözkonusu harflerin altı kombinasyonundan ikisini oluşturduğunu vurgulayan Abdurrahman, ilmi amelin, ameli de ilmin gereği olarak görür. Kitabında bu kavrayış çerçevesinde, klasik İslam felsefesine, akılcılığa, modern ahlak felsefelerine, liberalizm, sosyalizm, küreselleşme, sekülarizm vb. konulara dair eleştirilerini sıralar.
Murat Güzel / Açık GörüÅŸ
Ä°slam dünyasının önde gelen düÅŸünürlerinden biri sayabileceÄŸimiz Faslı dil, mantık ve ahlak felsefecisi Taha Abdurrahman, özellikle Wael b. Hallaq'ın tanıtımıyla son dönemlerde Batı etkisi altındaki dünyada da ön plana çıktı. O, çaÄŸdaÅŸ Arap entelektüellerin (sözgelimi Hasan Hanefi, Muhammed Cabiri, Muhammed Arkun gibi isimlerin) Ä°slam düÅŸünce geleneÄŸiyle bir ÅŸekilde kurmaya çalıştıkları iliÅŸkilerin baÅŸarısızlıklarının ve Ä°slam dünyasında yaÅŸanan birtakım yapısal ve entelektüel sorunların sebeplerinin modernliÄŸe yönelik taklitçi ilgiden kaynaklandığını ileri sürerek tartışma masasını tersine çeviren bir fikri istikamet önerir. Ona göre Müslümanların yaÅŸadığı sorunların tamamı Ä°slam'dan deÄŸil, dış etken ve güçler sebebiyledir; dahası Müslümanların Batılı bilgi biçimlerine olan taklitçi bağımlılığı da bu sorunların katmerlenmesini getirir.
Taha Abdurrahman'ın Türkçe'ye "Amel Sorunsalı: Bilim ve DüÅŸüncenin Pratik Temelleri Üzerine Bir AraÅŸtırma" adıyla çevrilmiÅŸ kitabı onun soyut evrenselciliÄŸi, moderniteyi, bilimciliÄŸi, küreselleÅŸmeciliÄŸi, biyoteknoloji alanındaki geliÅŸmeleri, rasyonalizm ve sekülarizmle özdeÅŸleÅŸen yaklaşımları eleÅŸtiren bir bakış açısı geliÅŸtiriyor. Taha Abdurrahman'ın kitabının ana konusunu Yaradan'a kulluk eden ve yaratılanlar üzerinde efendilik taslamayan amel oluÅŸturur. Taha Abdurrahman için amel kelimesi sadece ibadetlerle iliÅŸkili davranışları ifade etmez; o her türlü iÅŸ, tutum, davranış, üretim, hareket, etkinlik, uygulama, fiiliyata geçirme yahut gerçekleÅŸtirmeyi de amel olarak niteler. Ameli çok katmanlı ve birçok farklı yönden irdeleyen Abdurrahman, Ä°slami ve Batılı amel anlayışlarını mukayese de eder. Ä°slami açıdan kast ettiÄŸi amel kavramını içeriklendirmek amacıyla Ä°slami dolaşım (tedavül) alanını bu zaviyeden tekrar inÅŸa etmeye çalışan Abdurrahman, Ä°slami alanın "ilim-amel iliÅŸkisini tanımlayan ilkeler" olduÄŸu konusunda ısrar eder. (Tedavül kavramı, kültür kavramından daha özel bir anlama sahiptir Abdurrahman'ın felsefi lügatinde. Ona göre her tedavülde olan kültüreldir, lakin her kültürel öge tedavülde olmayabilir. Bu noktada kültürün pratik karaktere bürünmemiÅŸ, birikerek teÅŸekkül etmemiÅŸ ve tarihe mal olmamış unsurlar içerebileceÄŸi üzerinde hassaten durur.) Bu ilkelerden ilki amelin deÄŸerini önceler. Böylelikle herhangi bir amele istinat etmeyen birtakım sözler kolayca tartışma dışı bırakılabilir.
Bilginin kullanımı
Ä°kinci ilke ise bilginin kullanımını içerir. KiÅŸinin amel edeceÄŸi bilgiyi öÄŸrenmesi ve elde ettiÄŸi bilgiyle amel edinceye kadar baÅŸka bir bilginin peÅŸinde koÅŸmamasını içerir bu ilke. Üçüncü ilke ise faydalı bilgi ilkesidir. Bu ilkeyle de kiÅŸinin ancak kendisiyle amel iÅŸleyebileceÄŸi bilgiyle ilgilenmesini kasteder. Bu noktada Ä°mam Gazzali'nin "Amelsiz bilgi delilik; bilgisiz amel imkânsızlıktır" sözüne atıf yapmayı ihmal etmeyen Taha Abdurrahman, tarih boyunca birçok felsefi tartışmayı tetiklemiÅŸ "ilim-amel karşıtlığı" görüÅŸünün Grek felsefesi kaynaklı olduÄŸunu belirterek Ä°slami alanda amelin bilginin, düÅŸüncenin ya da teorinin bir ÅŸartı olduÄŸunun altını çizer; üstelik "Allah bildiÄŸiyle amel eden kimseyi bilmediÄŸine varis kılar" hadis-i ÅŸerifine iÅŸaret ederek amelin kiÅŸiye, kendi kazandığı bilginin ötesinde baÅŸka bir bilgiye de mirasçı yapacağını belirtir. Arapça'da 'ilim' ve 'amel' kelimelerinin aynı harflerden ('ayn/ lâm/mîm) kaynaklandığını, bu iki kelimenin sözkonusu harflerin altı kombinasyonundan ikisini oluÅŸturduÄŸunu vurgulayan Abdurrahman, ilmi amelin, ameli de ilmin gereÄŸi olarak görür.
Bu kavrayış çerçevesinde klasik Ä°slam felsefesine, akılcılığa, modern ahlak felsefelerine, liberalizm, sosyalizm, küreselleÅŸme, sekülarizm vb. konulara dair eleÅŸtirilerini sıralayan Taha Abdurrahman'ın entelektüel ufkunu yansıtan bir çalışma neticede Amel Sorunsalı.
Amel Sorunsalı Taha Abdurrahman çev. Tahir Uluç Pınar, 2021
Pragmatizmin öncüsüne felsefi bir bakış
Felsefi bakımdan pragmatizmin öncüsü olarak görülür genelde William James. Ünlü Amerikalı romancı Henry James'in de kardeÅŸi olan William James'in psikolojiden felsefeye, epistemolojiden teolojiye, zihin felsefelerinden duygu çalışmalarına etkileri günümüz düÅŸüncesinde bile görülebilir. James'in hayatını ve ardında bıraktığı fikri mirası onun temel kavram ve yaklaşımları üzerinden okuyan Fransız filozof Emile Boutroux, Goethe gibi "Her ÅŸeyin temelinde eylem"in olduÄŸunu düÅŸünen James'e raÄŸmen Descartes'ın ilkesini, yani "Tanrı'nın kavrayış ve iradesi arasında hiçbir tercih ya da öncelik tasarlamamalıyız" ilkesini hatırlatmayı da ihmal etmiyor.
William James Kimdir, Emile Boutroux, Fol, 2021
PKK ÅŸiddeti ve Kürt sorunuyla yüzleÅŸmek
"Türkiye'nin son kırk yılına damga vuran en temel problem alanı nedir?" diye sorulsa verilebilecek muhtemel cevaplardan ilkini belki de PKK ÅŸiddetiyle birlikte 'Kürt sorunu' alır. Cumhuriyet dönemi boyunca devletin sergilediÄŸi inkârcı-asimilasyoncu politikaların yanısıra PKK ÅŸiddetinin de yol açtığı sorunları detaylıca tartışan Aytekin Yılmaz Cumartesi Anneleri'ni destekleyenler ile Diyarbakır Anneleri'ni destekleyenler arasındaki diyalogsuzluÄŸa iÅŸaret ederek bu açmazdan tek kurtuluÅŸ yolunun ÅŸiddete baÅŸvurmama ve hatalarla yüzleÅŸerek barışma olduÄŸunu söylüyor. GeçmiÅŸin kötü deneyimlerinin ancak böyle geride bırakılabileceÄŸini savlayan Yılmaz'a göre geçmiÅŸ kendisiyle yüzleÅŸilmedikçe hakikaten geçmez.
YüzleÅŸerek Barışmak, Aytekin Yılmaz, Vadi, 2021
@uzakkoku
Henüz yorum yapılmamış.