Güncel
Fransalı kadınlardan "başörtüme dokunma" hareketi
Follow @dusuncemektebi2
Fransa'da Senato'nun "ayrılıkçılıkla mücadele yasa tasarısı" olarak bilinen tasarıya başörtüsünü yasaklayan maddeler eklemesi üzerine Fransa'daki başörtülü kadınlar tepki göstermekte gecikmedi.
Fransa'da Müslüman kadınlar, siyasetçilerin gündeminde olan baÅŸörtüsüne yönelik yasak planlarını, sosyal medyada baÅŸlattıkları "Pas Touche A Mon Hijab" (BaÅŸörtüme dokunma) hareketiyle protesto ediyor.
Müslümanları hedef aldığı gerekçesiyle eleÅŸtirilen ve "ayrılıkçı" olarak bilinen "Cumhuriyet DeÄŸerlerine Saygıyı Güçlendiren Prensipler" adlı yasa tasarısı, Senato'da görüÅŸülürken özellikle baÅŸörtüsü hedef alındı.
Senato'da tasarıya, okul gezilerinde öÄŸrencilere refakat eden annelerin, 18 yaşından küçük kız çocuklarının kamuya açık alanlarda, resmi spor müsabakalarında kadınların baÅŸörtüsü takmalarını, havuzlarda tesettür mayosu giyilmesini yasaklayan maddeler eklendi.
BaÅŸörtülü Fransa vatandaÅŸları, tesettürlerinin yasalarla hedef alınmasına karşın sosyal medya üzerinden "baÅŸörtüme dokunma" hareketi baÅŸlattı.
Tüm dünyada kısa sürede yankı bulan hareketin öncülerinden 25 yaşındaki Duygu Akın, Fransa'da baÅŸörtüsünün Ä°slamofobik bir tutumla sürekli bir tartışma konusu olduÄŸunu ve tekrar tekrar gündeme getirildiÄŸini anlattı.
Ä°ngiliz bir sosyal medya fenomeninin, Fransa'daki yasaya, elinin üzerine Ä°ngilizce "hands off my hijab" (baÅŸörtümden elinizi çekin) yazıp fotoÄŸrafını paylaÅŸarak tepki vermesinin ardından Fransa'da yaÅŸayan baÅŸörtülü Müslüman kadınlar olarak harekete geçmeye karar verdiklerini aktaran Akın, etiketi Fransızcaya çevirdiklerini ifade etti.
"Biz de elimize #pastoucheamonhijab (baÅŸörtüme dokunma) yazarak sosyal medyada yayımladık. Mesajlarımızı görenlerin desteÄŸiyle hareket büyüdü, basına yayıldı." diyen Akın, inisiyatifin önce ulusal sonra da uluslararası nitelik kazandığını söyledi.
Yasak kamudan özel ÅŸirketlere sıçrıyor
Akın, Fransa'da baÅŸörtülü olarak öncelikle eÄŸitim alanında zorluk yaÅŸadıklarını, lisede devlet okullarında baÅŸörtüsü takmanın yasak olduÄŸunu belirtti.
"Sadece kamu ÅŸirketlerinde baÅŸörtüsü takma yasağı olmasına raÄŸmen birçok özel ÅŸirket de baÅŸörtülü kadınları iÅŸe almıyor. Tamamen Fransa'da baÅŸörtüsüne dair kötü bir algı oluÅŸturulduÄŸu için." diye konuÅŸan Duygu Akın, Fransız medyasında baÅŸörtülü kadınlar hakkında sürekli ciddi iddialarda bulunulduÄŸunu ancak asla baÅŸörtülü kadınlara söz hakkı verilmediÄŸini vurguladı.
Akın, "ArkadaÅŸlarımla beraber kendi söz hakkımızı kendimiz arıyoruz, kendimiz alıyoruz." dedi.
Fransa'nın temelinde herkesin özgür göründüÄŸünü ama dini pratikleri uygulamaya gelince bu haklarının elinde alındığına dikkati çeken Akın, "Fransa'da dini seçmek, uygulamak temel bir özgürlük ve hakkımız. Bu yasaklar tamamen özgürlüklerimize karşıt yasaklar. Biz bugün, Fransa vatandaşı baÅŸörtülü kadınlar olarak aslında haklarımız olan özgürlüklerimizi talep ediyoruz." deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Fransız medyasının Ä°slam algısı Müslümanları zor duruma düÅŸürüyor
Akın, Fransa'nın, Cezayir'i sömürdüÄŸü dönemden bu yana baÅŸörtülü kadınlara yönelik, "Açılın, özgürlüÄŸünüze kavuÅŸun" ÅŸeklinde propaganda yaptığına iÅŸaret etti.
Müslüman nüfusun yoÄŸun olduÄŸu Strazburg gibi bölgelerde insanların birlikte yaÅŸamaya daha alışkın ve birbirlerine karşı saygılı olduÄŸunu aktaran Akın, "Müslümanların olmadığı bazı bölgelerdeki Fransızlar,Müslümanlara karşı oldukça ön yargılı. Bu da sadece Ä°slam'ı medyadan öÄŸrendikleri için." diye konuÅŸtu.
Akın, #PasToucheAMonHijab hareketine katılan arkadaÅŸlarıyla, baÅŸörtüsü yasakları hakkındaki düÅŸüncelerini bildirmek ve desteklerini almak için milletvekillerine mektuplar yazmaya baÅŸladıklarını belirterek ÅŸunları kaydetti:
"Åžu anki hedefimiz öncelikli olarak yasaların kabul edilmemesi. Tabii ki bununla yetinmek istemiyoruz, çünkü baÅŸörtüsünün sürekli gündeme gelmesini engellemek istiyoruz. Bu yasa geçmese bile baÅŸörtüsünün hep gündemde olması insanların zihninde kötü bir algı yerleÅŸmesine sebep oluyor. Biz buna karşı da savaÅŸmak istiyoruz."
Dini sembol yasağı zamanla sadece baÅŸörtüsü yasağına dönüÅŸtü
Fransa'da bu konunun önceden dini simge takma yasağı ÅŸeklinde gündeme geldiÄŸini hatırlatan Akın, "Son senelerde 'dini sembol' kelimesi yerine baÅŸörtü seçilmeye baÅŸlandı. Bunu özellikle belirtiyorlar. Herhangi bir dini sembol deÄŸil, baÅŸörtüsü yasak. Hicap kelimesini kullanıyorlar. Bu direkt Ä°slamofobik bir problem. DoÄŸrudan baÅŸörtülü Müslüman kadınları ilgilendiriyor çünkü Hristiyanlarda da baÅŸörtüsü konsepti var ama konu edilmiyor."
Akın, Fransa CumhurbaÅŸkanı Emmanuel Macron'un görevine baÅŸlamadan önce baÅŸörtüsüne karşı olumlu bir tutumu olduÄŸunu, ancak giderek deÄŸiÅŸen bir tutum sergilediÄŸini anımsatarak ÅŸu deÄŸerlendirmeyi yaptı:
"Macron ÅŸu an görevinin sonlarına doÄŸru yaklaşıyor ve biraz daha saÄŸ kesime hitap etmeye çalışıyor. Dolayısıyla baÅŸörtüsü bir problem olunca yeniden gündeme geliyor. Mesela sarı yelekliler problemi vardı onun yerine baÅŸörtüsü konuÅŸuluyordu. Åžimdi dünya çapında büyük bir saÄŸlık sorunu var ama yine de baÅŸörtüsü konuÅŸuluyor. Biraz da gündemi deÄŸiÅŸtirmek adına, gerçek problemleri konuÅŸmamak için sürekli baÅŸörtüsü kullanıyormuÅŸ gibi hissediyoruz."
Mesleğimiz ve toplumsal rollerimizle anılmak istiyoruz
Dünyada "özgürlüÄŸün eÅŸitliÄŸin ülkesi olarak görülen" Fransa'nın baÅŸörtüsü ile savaşına ÅŸaşırdığını dile getiren Akın, "Gerçekten çok üzgün hissediyorum çünkü Fransa'da yetiÅŸmiÅŸ Fransız vatandaÅŸlarıyız ve devletin bizi yok sayması ötekileÅŸtirmesi oldukça üzücü. Biz sadece baÅŸörtülü insanlar olarak anılmak istemiyoruz. Bizim mesleklerimiz var bu topluma katkılarımız, toplumsal hayattaki rollerimiz var. Sadece problem olduÄŸunda medyaya çaÄŸrılmak istemiyoruz." diye konuÅŸtu.
Akın, ÅŸu ana kadar mikrofon uzatılmayan, söz hakkı verilmeyen baÅŸörtülü Müslüman kadınların sosyal medya kampanyasıyla ilk defa kendilerine dair bir meselede söz hakkı aldıklarını belirterek "Bizi etkiliyordu mesele, biz de Fransa'da önem kazanmasını istedik. BaÅŸörtüme dokunmanın arkasındaki ana fikir aslında özgürlüklerime, kararlarıma ve giysime dokunma mesajını vermekti." dedi.
Henüz yorum yapılmamış.