Özel / Analiz Haber
Zeytin yaprağı mucizesi: Koronadan hem koruyor, hem tedavi ediyor
Follow @dusuncemektebi2
Modern tıbbın acziyeti, etkileri tam olarak bilinmeyen aşılara bel bağlamaları, insanları yeni arayışlara itti. Kadim uygulama ve bilimsel araştırmalar dünyanın bilinen en güçlü antioksidan ve antiviral maddelerinden biri olan zeytin yaprağının Kovid-19’a çâre olabileceğini ortaya koyuyor.
Zeytin yaprağı ve yeÅŸil zeytinde bol miktarda bulunan olyuropein (oleuropein) koronanın bulaÅŸmasını önlediÄŸi gibi tedavi edilmesini de saÄŸlıyor. Bu konuda gözlemlerini ve birikimlerini paylaÅŸan uzmanlar, bu mucizevî bitkinin yağı, çekirdeÄŸi, meyvesi de dahil olmak üzere her yerinin ayrı bir ÅŸifa kaynağı olduÄŸunu söylüyor. Zeytin yaprağının Kovid-19’a bağışıklığı güçlendirmek ve akciÄŸerlere tutunmasını önlemek için ciddi etkisi olduÄŸunu söyleyen uzmanlar, kolay ulaşılması bakımından da maliyeti düÅŸük bir bitki olduÄŸunun altını çiziyor.
Hem koruyucu hem tedavi edici
Türkiye’deki tıbbi ve aromatik bitkilerin tanıtılmasına önemli katkı sunan ‘bitkilerin isim anası’ Prof. Dr. Gülendam Tümen, zeytin yaprağının Kovid-19’a koruyucu ve tedavi edici etkilerinden söz etti. Bundan binlerce yıl önce yaÅŸayan insanlar zeytinyağını sadece gıda için deÄŸil ÅŸifa için de kullanmışlar.
Osmanlı devrinde önemli ÅŸifa maddesi olan zeytinyağının yanında zeytin yaprağındaki ÅŸifayı da keÅŸfederek sıtmaya karşı kullanmışlar. Edremit’ten Adapazarı’ndaki sıtma salgını için yüzlerce kilo yaprağın gönderilmesi talimatını veren resmi yazılar var. Aralıklı ateÅŸ gösteren hastalıklar, en akut durumlarda bile kininle kontrol altında tutuluyordu. Daha etkili bir yöntemse zeytin yapraklarını kaynatarak elde edilen özün ateÅŸ düÅŸürücü özelliÄŸinden yararlanılmasıydı.
Prof. Dr. Gülendam Tümen, zeytin yaprağının Kovid-19’a koruyucu ve tedavi edici etkilerinden söz etti.
Zeytin yaprağı üzerinde 1960’larda baÅŸlayan çalışmalar, günümüzde artarak devam etti. Zeytin yaprağında bulunan bileÅŸenlerin ÅŸifa etkileri (biyolojik aktiviteleri) araÅŸtırıldığında; koroner damarlarda kan akışını arttırdığı, kan pıhtılaÅŸmasını ve kan dolaşımını düzenlediÄŸi, bundan dolayı da kalp rahatsızlıklarını ve kalp krizini önleyici etkiye sahip olduÄŸu bulundu. Halk arasında çeÅŸitli amaçlarla kullanımı ise günümüze kadar gelmiÅŸtir. Özellikle zeytin aÄŸacının yetiÅŸtiÄŸi sahillerdeki köy ve kasabalarda; Yaprakları, demleme ÅŸeklinde dâhilen iÅŸtah açıcı, idrar söktürücü, kabız, ateÅŸ düÅŸürücü ve ÅŸeker hastalığına karşı hep kullanılmıştır. Haricen ise tutulma, burkulma durumlarında kekik, karabiber ilave edilen karışım hasta kısma sürülerek tedavisi saÄŸlanmıştır.
Amerika patentini aldı
Son yıllarda SARS’ın sebep olduÄŸu salgınla birlikte zeytin yaprağının antiviral aktivitesi üzerinde çalışmalar da yoÄŸunlaÅŸtı. Zeytin yaprağı içeriÄŸindeki oleuropein maddesinin çeÅŸitli virüslere karşı antiviral aktivite gösterdiÄŸi kanıtlandı. Bunun üzerine Amerika 10 sene önce zeytin yaprağının antiviral aktivitesinin önemini ispatlayarak patentini de aldı. Zeytinde yer alan oleuropein umut vericidir. Bu nedenle, zeytin yaprağı bulunan diÄŸer bitkilerle birlikte virüsün hastalık yapıcı etkisini azaltmaya yardımcı olduÄŸu, HIV, SARS, kuÅŸ gribi gibi virüslerle birlikte Kovid-19 virüsüne karşı da öncelikle koruyucu amaçla, sonra olyuropein etken maddesi ile de tedavi amacıyla kullanılabileceÄŸi sonucuna varıldı.
Zeytin yaprağının en önemli özelliÄŸi de, ülkemizde çok rahat bulunan bir antiviral olması. Bizim ülkemize has olan bitkilerin antiviral olarak kullanılması hem ekonomik olarak hem de kolay ulaÅŸma yönünden, Türk halkına büyük avantajları vardır. Zeytin yaprağını her yerde bulmak mümkün.
İngiltere zeytin yaprağı tavsiye ediyor
Ä°ngiltere’nin saÄŸlık sitesinde “Bağışıklık sisteminizi Kovid-19’a karşı hızlı bir ÅŸekilde artırmak istiyorsanız, Cvitamini, D vitamini kullanın, çinko ve selenyum alın, ama bitkisel olarak da zeytin yaprağı ekstresi, meyan kökü ekstresi, karamürver ve ekinezya kullanın” yazılmış. Amerika BileÅŸik Devletlerinde korona salgını baÅŸlayalıdan beri zeytin yaprağı ekstresinin olyuropein oranın yüzde 40’a çıkarılmış ekstreleri yoÄŸun bir ÅŸekilde satılmakta olduÄŸunu orada yaÅŸayan Türklerden öÄŸreniyoruz. Anadolu’nun beÅŸte üçünün doÄŸal zeytin aÄŸacına sahip olduÄŸunu düÅŸünürsek, bu deÄŸerli aÄŸacın yapraklarının bu özelliÄŸinden neden yeterince faydalanmıyoruz? Bu bilgileri toplumla paylaÅŸtığımızda bizi eleÅŸtirenlere, ulusal ve uluslararası kaynak taraması yapıp zeytin yaprağı üzerinde yapılan binlerce aktivite çalışmalarını okumalarını tavsiye ediyorum.”
Tat sensörlerini de iyileÅŸtiriyor
MeÅŸhur fitoterapi uzmanlarımızdan biri olan Dr. Muammer Yıldız, zeytin yaprağının bağışıklık sistemini güçlendirmesinin yanı sıra korona virüsün tahrip ettiÄŸi tad sensörlerini iyileÅŸtirmek konusunda da çok etkili olduÄŸunu vurguluyor. “Zeytin yaprağının geleneksel tıpta çok yaygın bir kullanımı var. Zeytin yaprağı içerisindeki olyuropein, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve hücre yenilemek konusunda çok etkili. Cilt hastalıklarında, saç çıkartmakta, egzama ve benzeri cilt dokusunun iyileÅŸtirilmesi konusunda zeytin yaprağında bulunan oleuropein adlı bileÅŸen, yaygın olarak bilim tarafından da kullanılmaktadır. Bunun akciÄŸer üzerindeki olumlu etkileri korona virüste çok ciddi bir baÅŸarı saÄŸlanabilmesine sebep olabiliyor.
MeÅŸhur fitoterapi uzmanlarımızdan biri olan Dr. Muammer Yıldız, zeytin yaprağının bağışıklık sistemini güçlendirmesinin yanı sıra korona virüsün tahrip ettiÄŸi tad sensörlerini iyileÅŸtirmek konusunda da çok etkili olduÄŸunu vurguluyor.
Bugüne kadar bilimsel çalışmalarda izah edilmediyse de benim birebir kullanımlarda bildiÄŸim çok deÄŸerli bir etkisi de tat sensörlerinin iyileÅŸtirilmesinde önemli rol oynadığı. Korona virüste görülen tat kaybı, ağız mukozası içerisinde bulunan virüslerin oluÅŸturduÄŸu doku yıkımlarını telafi etmek noktasında çok ciddi telafi edici özelliÄŸi var. Bu sebeple korona virüse karşı hem bağışıklığı güçlendirmek, hem hücre yenilemek hem tad sensörlerini iyileÅŸtirmek konusunda kullanımı kesinlikle fayda saÄŸlayabilecek olan doÄŸal malzemelerden birisidir.
Hızlı etki önemli
Virüsler akciÄŸer dokusunda bir harabiyete sebep veriyor. BronÅŸlarda kasılma ve elestikiyet problemleri oluÅŸturuyor. Bu sebeple korona virüse yakalanan insanların oksijenlenme konusunda problemleri oluyor. Dünya SaÄŸlık Örgütü’nün de kabul ettiÄŸi bir gerçek var, beÅŸ dakika boyunca eÄŸer vücuttaki oksijenlenme yüzde 35 oranında düÅŸerse bu ciddi bir ÅŸekilde hücrelerde yıkıma, kansere dahi sebebiyet verebiliyor. Oksijen ihtiyacını destekleyen her ÅŸey bu mânâda hem korona virüse karşı, hem de oksijenlenmenin azlığına baÄŸlı geliÅŸmesi muhtemel olan hastalıklara karşı çok deÄŸerli bir destektir. Zeytin yaprağı bunun için de hayatî ehemmiyet taşımaktadır.
Çay olarak içme etkisi biraz hafif kalabilir. Hem oleuropeinin açığa çıkması hem de tat sensörlerini iyileÅŸtirmesi açısından ağızda çiÄŸnenmesini tavsiye ediyoruz. EÄŸer bunun ekstraktını elde etmek söz konusu olursa, ekstrakt maddeler vücutta emilimleri daha hızlı olan çözeltilerdir. Çözelti olarak bunu kullanmak akciÄŸerde daha hızlı etki yapar. Biz korona virüslü hastalarda zamanı çok önemsiyoruz. Bir insanın bağışıklık sistemi güçlü olduÄŸu zaman daha hızlı toparlayabildiÄŸi için virüsle savaÅŸabilme kapasitesi o denli yüksek olabiliyor. Çok faydalı olsa bile yavaÅŸ etki eden bir gıda, virüsün insan vücudunda oluÅŸturduÄŸu harabiyet hızı daha hızlı ise yetersiz kalabiliyor. Zeytin yaprağının ağızda çiÄŸnenmesi veya ekstraktı hızlı etki görmek açısından çok önemlidir.
Zeytin yaprağının direkt virüs öldürücü özelliÄŸi bulunmadığı için, kekik ile kombine ederek kullanılmasını öneriyorum. Zeytin yaprağının kök hücreleri beslemek, iyileÅŸtirmek konusunda dünyada çok güçlü çalışmalar var. Bugün bunlar bitip de yayına girmemiÅŸ olabilir ama kök hücre üzerine yapılan çalışmalarda zeytin yaprağının listelerin en başına konulduÄŸunu biliyorum.
Dünyaya pazarlayabiliriz
Zeytin yaprağı ile ilgili son zamanlarda birçok araÅŸtırmanın yapıldığını söyleyen Tıbbi ve aromatik bitki uzmanı Ayhan Ercan, bu mucizevi ürünle dünya piyasasında önemli bir yere sahip olabiliriz görüÅŸünde. “Zeytin yaprağının içindeki etken madde zaten biliniyor; Antiviral antimikrobiyal ve antibakteriyel bir madde. Maliyeti uygun, uzun yıllar toplumda bitki çayı olarak da kullanılan mucizevi bitkilerimizden bir tanesi. Zaten zeytin bizim için kutsî. Yurt dışında zeytin yaprağının kansere etkisiyle ilgili de çok çalışma. Son yıllarda izole edilip antiviral etkisi de araÅŸtırılmış, ancak klinik deneyleri çok fazla yok. Ama izole edilen virüslerde, virüs sistemi üzerinde öldürücü etkisi kanıtlanmış. Kanser, diyabet, yüksek tansiyon, kolesterol gibi hastalıklarda ise çok fazla kullanılıyor.
Zeytin yaprağı ile ilgili son zamanlarda birçok araÅŸtırmanın yapıldığını söyleyen Tıbbi ve aromatik bitki uzmanı Ayhan Ercan, bu mucizevi ürünle dünya piyasasında önemli bir yere sahip olabiliriz görüÅŸünde.
Korona virüsle ilgili klinik deneyler yapılmasa da ben hastalarıma tavsiye ediyorum. Zaten virüsü kapan hastalar antiviral talep ediyorlar. En etkili antivirallerden biri de zeytin yaprağı. Bunun yanı sıra kekik, adaçayı, defne yaprağı da antiviral özellik gösteriyor. Bunlarla ilgili çalışmalar her geçen gün artıyor. Åžu sıralar en yoÄŸun talep gören doÄŸal ajanların basında zeytin yaprağı ve ekstraktları geliyor. Bu hastalığa yakalanan ve zeytin yaprağı özütleri kullanan insanların virüs yükünün azaldığı ve hastalığı çok rahat geçirdiklerine benim bizzat ÅŸahitliÄŸim var.
Bizde yemek, dünyada ilaç
Yapılmış çalışmalar göz önüne alındığında, zeytin yaprağının ana bileÅŸeni olan oleuropein’in önemli biyolojik aktivitelere sahip olduÄŸu ve günümüzde yeni ilaçların geliÅŸtirilmesine ışık tutacağını söyleyen Balıkesir Üniversitesi, Biyoloji Böl. Botanik Anabilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. Fatih Satıl, ülkemizde zeytin yapraklarının ziraî atık olarak deÄŸerlendirildiÄŸini ifade etti.
Balıkesir Üniversitesi, Biyoloji Böl. Botanik Anabilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. Fatih Satıl, ülkemizde zeytin yapraklarının ziraî atık olarak deÄŸerlendirildiÄŸini ifade etti.
“Türkiye zeytin aÄŸaç varlığı açısından Ä°spanya ile birlikte dünyada ilk sıralarda yer alıyor. Ancak üretim ve tüketim noktasında arzu edilen yerde deÄŸil. Bununla birlikte zeytin ülkemizde sofralık zeytin ya da yaÄŸ ÅŸeklinde daha çok gıda olarak deÄŸerlendirilmektedir. Oysa Çin’den Amerika’ya, Amerikan’dan Avrupa’ya birçok ülkede zeytin yaprakları tıbbi amaçla ekstrakt ÅŸeklinde kullanılmaktadır.
Hâlbuki zeytinyağı gibi zeytin yaprağı da Anadolu’da Geleneksel Halk Tıbbında asırlardır kullanılıyor. Anadolu’da halk arasında zeytin aÄŸaçlarının yaprakları, mikrop öldürücü, ateÅŸ düÅŸürücü, kan ÅŸekerini ve yüksek tansiyonu düÅŸürücü, idrar söktürücü özelliklerinden dolayı yaygın bir ÅŸekilde kullanılmaktadır. Hatta bazı kırsal bölgelerde ağız içindeki aft ve yaralara karşı zeytin yaprağı çiÄŸnenerek kullanıldığı bilinmektedir. Aynı ÅŸekilde geleneksel halk hekimliÄŸinde yara iyi edici olarak yapılan merhem ve kremlerde mutlaka zeytinyağı kullanılmaktadır.
ÇeÅŸitli ülkelerde bilim adamlarınca yapılan bilimsel çalışmalar, zeytin yaprağı ve içeriÄŸindeki oleuropein maddesinin antiviral ve antimikrobiyal aktiviteye sahip olduÄŸunu göstermektedir. Bununla birlikte, oleuropeinin; herpes, hepatit, rotavirüs gibi virüslerine karşı antiviral aktivite gösterdiÄŸi ile ilgili birçok çalışma da bulunuyor. Zeytin yaprağı ve yağı ile ilgili olarak bu geleneksel kullanımlar ve bu konuda yapılmış antiviral çalışmalardan hareket ederek benzer ÅŸekilde Kovid-19 üzerinde deneysel ve klinik çalışmaların yapılmasına ihtiyaç var.
Hastalıkla mücadelenin en etkin ve hesaplı yolu, hastalığa yakalanmadan evvel koruyucu önlemler almaktır. Konuya bu açıdan yaklaÅŸacak olursak, alanında uzman doktorların tedavilerini uygulamakla birlikte zeytin yapraklarını ve bundan elde edilen ekstraktların bitkisel gıda takviyesi olarak deÄŸerlendirilmesinde fayda var.”
AkciÄŸerlere yapışmasını önlüyor
Mucizevi bir bitki olan zeytinin sadece bağışıklık sistemini korumakla kalmadığını söyleyen Dr. Eczacı Ä°smail Aslan, skualen maddesinin de akciÄŸerleri koruduÄŸunun altını çiziyor. “Koronavirüsle mücadelede bağışıklık sistemini korumak ve ciÄŸerleri korumak çok önemli. Zeytin yaprağındaki oleuropein maddesinin antiviral etkisi bulunduÄŸunu ve bağışıklık sistemimizi güçlendirdiÄŸini biliyoruz. Zeytinin meyvesinin yağından elde edilen skualen maddesi ise akciÄŸerlerimize virüslerin yapışmasını önlüyor. Bunla ilgili literatürde çalışmalar da var.
Mucizevi bir bitki olan zeytinin sadece bağışıklık sistemini korumakla kalmadığını söyleyen Dr. Eczacı Ä°smail Aslan, skualen maddesinin de akciÄŸerleri koruduÄŸunun altını çiziyor
“Koronavirüsten gıda takviyeleriyle nasıl korunur?” suâlinin en önemli cevabı, bağışıklık sistemini güçlendirmektir. Oleuropein de bağışıklığı güçlendiren en önemli maddelerden birisidir. Antiviral olduÄŸu için kiÅŸinin hastalığa yakalanmasını önleyebileceÄŸi gibi, hastalığın daha hafif seyretmesini saÄŸlar. Zeytinyağının içinde yüzde üç bulunan skualen maddesi, korona virüsün en çok etkilediÄŸi ve pelte pelte yaptığı ciÄŸerleri korur. Korona virüs akciÄŸerleri hedef aldığı için, ölüm sebepleri de genel olarak solunum yetmezliÄŸinden kaynaklanıyor. Skualen bunu engelliyor.
Bizim ülkemiz zeytin yönünden çok zengin. Mezopotamya bölgesi zeytinin ana vatanı olduÄŸu için, o bölgelerden gelenler daha kıymetli. Åžu anda dünyaya en çok zeytin ihraç eden ülkelerden biri de maalesef Ä°srail. Filistin topraklarında bulunuyor ama Ä°srail ihraç ediyor. Bu topraklarda zeytinin içerisindeki oleuropein oranı çok daha yüksek. Ancak insanlar zeytinin yaprağını bütüncül olarak tüketseler bile kısmen virüslere karşı korunabilirler.”
Diyabette etkisi kesin
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. Abdurrahim KoçyiÄŸit, yaptığı bilimsel çalışmayla zeytin yaprağı özütünün antioksidan özelliÄŸini ve tip 2 diyabetli hastaları tedavi etme potansiyelini ortaya koydu.
Prof. Dr. Abdurrahim KoçyiÄŸit, yaptığı bilimsel çalışmayla zeytin yaprağı özütünün antioksidan özelliÄŸini ve tip 2 diyabetli hastaları tedavi etme potansiyelini ortaya koydu.
“Geleneksel tıpta zeytin yaprağı farklı amaçların yanı sıra ÅŸeker hastalığında da kullanıldığı için ben bunu bilimsel olarak çalışmak istedim. Onun için de hücre kültürü çalışmasıyla baÅŸladım. Yaprakları önce kuruttuk, sonra toz haline getirdik. Dört farklı yöntemle ekstrasyonunu çıkardık. Bunları farklı konsantrasyonlarda hücrelerimize verdik. Hangi dozlarda hücrede iÅŸe yarıyor, hücreyi öldürüyor, DNA hasarı yapıyor ve kontrollü hücre ölümü dediÄŸimiz apoptozise götürüyor bunları çalıştık.
Dolayısıyla ÅŸu sonuca vardık, evet zeytin yaprağı tip 2 diyabette etkili bir ilaç olma potansiyeli vardır ama doz çok önemlidir. Optimum doz dediÄŸimiz bu dozu yakalamazsak fayda görmeyiz, hatta ciddi zarar da görebiliriz. Hastalara bunlar verilirken mutlaka hangi dozda etki edecekse o doza ulaşılması gerektiÄŸi kanaatindeyim. Ancak henüz insan için doz öneremiyoruz çünkü hayvan çalışması yapmadık. Bundan sonraki aÅŸamamız hayvan çalışması olacak. Bana sorduklarında 2 gr. öneriyorum. Toksik olmayan dozu, az çok hesaplayarak yaptım ama bizzat çalışmış deÄŸilim. Ve bundan çok ciddi fayda görenler var.
Zeytin yaprağındaki oleuropein maddesinin bilgisayar ortamında molekül karşılaÅŸtırmasını yapmışlar ve çok etkili olduÄŸunu göstermiÅŸler. Ama bu daha iÅŸin çok başı. Ondan sonra hücre kültürü, hayvan deneyi ve insan çalışması yapıldıktan sonra anti-viral etkilidir veya deÄŸildir diyerek insanlara tavsiye edebiliriz.”
Korona ailesinin belâlısı
Zeytin yaprağının içindeki oleuropein maddesinin virüs savar etkisi olduÄŸunu söyleyen Fizik tedavi ve Fitoterapi Uzmanı Dr. Mehmet Portakal, korona virüsle mücadelede çok etkili olduÄŸunu savunuyor. “Virüslere karşı bilimin ışığında etkileri kanıtlanan pek çok madde var. Kekik, kara mürver, zeytin yaprağı, ekinezya gibi. Zeytin yaprağı üzerinde çok araÅŸtırma yapılan fitoterapi ürünlerinden biri.
Biz zeytin yaprağını daha önce de öneriyorduk. Nezle grip üzerinde etkili olduÄŸu gibi, romatizmalarda etkili olan virüsler için de anti mikrobik özelliÄŸiyle yararını görüyorduk. Anti mikrobik derken, hem virüsler hem bakteriler hem parazitler hem mantarlar üzerinde etkili bir fitoterapik ürün. Yine son zamanlarda kalp rahatsızlığı, çocuk felci virüsü gibi alanlarda da etkisi biliniyor.
Zeytin yaprağı 1800’lü yıllarda özellikle sıtma salgınıyla mücadelede yaygın olarak kullanılmış. Tüm dünyada korona virüsün tedavisi için önemli bir madde olarak kabul edilmeye baÅŸlandı. Tabi ki zeytinin her tarafı bir nimet. Zeytinyağı, meyvesi, çekirdeÄŸi, yaprağı önceki yıllarda deÄŸiÅŸik rahatsızlıklarda çok önerildi. Geçen sene yazdığım bir yazıda 8 faydasından bahsetmiÅŸtim. Bunlar;
• Eklem hastalıklarında rahatlama saÄŸlar,
• Diyabet riskini azaltır,
• Kanser riskini azaltır,
• Kan basıncını düÅŸürür,
• Bakterilerle savaşır,
• Cilde iyi gelir,
• Alzheimer hastalığıyla mücadele eder,
• Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Sars enfeksiyonlarından sonra ölümcül virüsler yayılmaya baÅŸladı. Bundan sonra zeytin yaprağının daha çok gündemde olacağını düÅŸünüyorum. Korona virüsle mücadelede çok faydası var. Amerikan ilaç dairesi, oleuropein içeren deÄŸiÅŸik ilaçların koronavirüsle mücadelede kullanılmasına onay vermiÅŸtir. Kovid-19 yeni bir virüs ama o da korona ailesinden.
Nasıl faydalanılır?
Sabah, öÄŸle ve akÅŸam aç karnına çayı içilebilir. 1 tatlı kaşığı 2 grama tekabül ediyor. 1 tatlı kaşığı zeytin yaprağını parçalayıp bir cam demliÄŸe koyuyorsunuz. Üzerine 1 bardak kaynar su ekleyip on dakika demliyoruz. Besin sindirimi, kalp damar dolaşımı, virüsler ve kan ÅŸekerinin düzenlenmesinde etkisi var. Kilo vermek isteyen hastalarımıza da öneriyorum. Metabolizmayı düzenleme ve insülin direncine de iyi geliyor. Esktraktı kullanılırsa çok daha etkili olacaktır.”
Kaynak: Gerçek Hayat Dergisi
Henüz yorum yapılmamış.